facebooktan ilan-ı aşk etmek
daha önce bir kere gerçekleştirdiğim eylem, bir de sevileni etiketlemiştim şarkıda, 'ne kara kaşına, ne kara gözüne, ben bir tek sözüne takılıp kaldım' diye de sözleri vardı...sevgililerimden biri 'entel takılıyosun ama içinde tam bir kıro var' derken haklıymış
orgazmdan daha zevkli anlar
ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler
faşizm
bir uygulamaya faşizanca dediğinde destekçilerine 'faşist bir uygulama değildir gerizekalı' dedirten ideoloji demeye dilim varmıyor da hadi ideoloji olsun
andımız
söylediğinden kendi bile emin olmayan birine ciddi ciddi kutucuğa faşizm yazdırmış faşist bir uygulamadır,hele ki çıkan açıklamalardan birini almayıp 'ilk sıradaki açıklama beni kanıtlıyor' dedirtmiştir ki maazallah evlerden ırak,merak edip beyin yazdığımızda çıkan sonuçlar şöyle;
1. isim, anatomi kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ
2. muhakeme, usa vurma
3. bir şeyi yönetmede önemli görevi olan kimse
4. akıl, anlayış
5. bilgisi, eğitimi, düşüncesi yüksek düzeyde olan kimse
"türkiye'nin yetiştirdiği en değerli beyinlerden biridir." -
tabii burda sadece '1. isim, anatomi kafatasının içinde beyin zarları ile örtülü, iki yarım küre biçiminde sinir kütlesinden oluşan, duyum ve bilinç merkezlerinin bulunduğu organ, ensefal, dimağ' kısmını alıyoruz, çünkü diğerleri ilk sırada olmadığı için gerek yoktur.
ayrıca faşizm başlığı altında yazılan '
"faşizm konuşma yasağı değil söyleme mecburiyetidir" tanımı da beyin sahipleri için bişey ifade etmelidir.
not1: beyin kelimesini tdk'nın verdiği 1. açıklama dışında kullandım
not2: chatnoir'a yazdığı tanım için teşekkürler
andımız
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=c... faşizmin tanımı için lütfen linkteki kutucuğa 'faşizm' yazıp, klavyenizden 'enter' tuşuna, ya da kutucuğun yanındaki 'ara' bölümüne tıklayınız, tanımlar aşağıda çıkacaktır, yardıma ihtiyacınız olursa bilgi dağarcığı daha fazla olan bir arkadaşınızdan çekinmeden yardım isteyiniz
andımız
sonunda kaldırılmasına sevindim, faşizan ve askeri bir uygulamaydı, onlarca çocuğun her sabah okulun önünde toplaşıp türklüğünü göstermesi (binlercesi türk bile değil) çocuk masumiyetine yakışmıyordu....ne mutlu insanım diyene
seksi görünmeye çalışırken saçmalamak
benim için türkiye'deki temsilcisi tarkan'dır
italyan erkeği
bizim gurbetçi türklere benzerler genelde, alınmış kaşlar , dik yaka ceket ya da gömlek, sikimsonik kolye
bora'nın kitabı
belki komplo teorisi ama kesinlikle bu kitabı ayşe kulin'in yazdığını düşünmüyorum, bence gerçekten bu kitabı yazan bir gay,nerden bu kanıya vardın derseniz, ayşe kulin'in nerdeyse bütün kitaplarını okumuş biri olarak, şunları söylerim;
-kitabın dili kulin'in önceki yazdığı kitapların diline hiç benzemiyor
-kulin genelde biyografi veya otobiyografi yazar, kurguları iyi değildir bu kitaptaki kurgu kulin'in çok ötesinde, gerçek bir hikayeye çok benziyor
-bazı eşcinsel psikolojik durumlar çok iyi verilmiş, kendi cümlelerimmiş gibi hissettim içimde ya da en azından söyleyenle ortak çok hikayemiz olduğu belli, en aklımda kalanı kitabın arka sayfasında da yazan 'yoruldum, önce gerçeğimi kendime kabul ettirirken yoruldum!sonra gizlerken..daha sonra yüzleşirken...'
-kitapta bazı bilgiler ısrarlar verilmiyor mesela bora'nın üniversiteyi ilk kazandığı il 'güney'de bir il' olarak geçiyor
-kitapta daha çok psikolojik çözümlemeler ve olaylar vurgulanıyor, olayların geçtiği zamanları ve mekanları gözünüzde tam canlandıramıyorsunuz çünkü detaylı anlatılmyor hatta gizli anların yolcusuyla arada çelişkiler çıkıyor, sanki bilerek anlatılmamış gibi, ayşe kulin gibi bir yazar en azından okuyucuya daha fazla ipucu verebilirdi
-karakterleri bile tam canlandıramıyorsunuz gözünüzde, çok az tasvir var yine bilerek verilmemiş gibi
yazar ayşe kulin değilde, yeniyetme biri olsa bunlar eksiklik derdim ama bana bunlar bilinçli gibi geldi, çok esrarengizim şu anda
ama yine de iyi ki yazılmış bir kitap, eşcinseller için bir adım ve eşcinsellere yönelik hiçbir olumsuz algı oluşturmadı bende
türk
voltaire'in 'aslında fena insanlar değiller ama sanattan ve kadından anlamıyorlar' dediği ırk, türklüğümle gurur duyuyorum ama voltaire haksız sayılmaz ki bunu doğrulamak için tüm türk tarihini incelemenize gerek yok, anneannenizin 'o gazeteye vereceğin parayı hergün bir köşeye koysan, bir köşede dursa daha iyi değil mi oglum' sözüyle de anlarsınız
bazı belirgin özelliklerimiz;
-gezmeyi tozmayı fuzuli görüp, elimize geçen parayla direkt ikinci katı, ikinci kat çıkılmışsa üçüncü katı çıkarız
-saksıda çiçektir böcektir yerine, biber domates gibi işe yarayacak bitkiler yetiştiririz
-çiftçilik tarla takım işleri damarlarımıza işlemiştir, en gamsızımız bile 2 metre toprak görünce ne eksem diye kafayı yer
-sahiden de savaşçı bir milletiz, erkekleri çocuklarının altını bile temizlemez, ama silahlarını üşenmeden saatlerce temizler, kadınları şehit olan evladı için 'vatan sağolsun' der
-yazılı edebiyata pek ilgi duymayız, sözlü edebiyat çok gelişmiştir, bu yüzden fıkramız bilmecemiz türkümüz çoktur laf ebesiyiz iyi laf çakarız
-övülmeyi ve övmeyi çok severiz, zaten görevi o işi yapmak olan şahıs görevini yapsın diye ya da yaptı diye yağlarız, bağlarız
-araya adam sokarız, iş hallolacaksa bile sokarız, hallolmayacaksa yine sokarız
-babalar kızlarıyle işyerlerine ya da okullarına 'sahipsiz sanmasınlar' diye gider
-tepkilerimiz çok abartılıdır, sevinci de öyle kederi de, sevinince havaya ateş açanını mı ararsın, şakadan tekme tokat girenini mi, üzülünce de hüngür hüngür ağlayanını, boğacak gibi sarılanını mı ararsın hepsi vardır
-genelde hoşgörülüyüz, ta ki bizle aynı değilsen bunu sözle belli etmeyene kadar
-yüksek sesle konuşunca tüm milletler bizi anlayacakmiş gibi düşünürüz
ne kadar farklıyım desen de bunlardan çoğu sende oluyor işte vazgeçemiyorsun
lisede felsefe dersleri
kant için 'bu biraz daha gavurun böyüğü' diyen metin hocayla şahane geçen derslerdi, efendim kendisi sokrates'in peygamber olabileceğini düşünüyordu, ateist arkadaşlarının toplantlarına, yeterince islam bilgisi olmadığı için 'beni yoldan çıkarırlar' diye gitmiyordu, 110 kiloluk cüssesiyle, ramazan ayında sınıfa girip ' ramazan ayı beni çok etkiledi, bi deri bi göbek kaldım' demişliğini hala unutamam, birde sınavından 100 aldığım için inanmayıp beni sözlüye kaldırmıştı, nitekim adam inanmamakta haklıydı, lise hayatım boyunca başarılı olduğum tek ders felsefeydi, lan o sinüzler cozünüzler neydi öyle aklıma gelince gene irkildim bi an
cuma hutbelerinde erdoğan mitingine çağrı yapılması
camiilerde siyaset yapamazsınız, okullarda siyaset yapamazsınız,öğrenci yurtlarında siyaset yapamazsınız,türk silahlı kuvvetlerindeyseniz siyaset yapamazsınız, peki bu esnaf nerde siyaset yapacak?
kıraç
'rapçiler hep uyuşturucu bağiımlısı' diyince, ceza'dan 'kıraç, toprak hiç, para eder mi piç' diye diss yiyen sözümona anadolu rockçısı
bize allah yeter
size allah yeter, geri kalan herşey içinse mastercard........ulan çok kapitalist bir beyin var bende ya
yılmaz özdil
kendini ve kendi gibi olanları iyi çözümleyen ama empati yapamayan yazar, karşı tarafın psikolojik çözümlemelerini pek yapamıyor, kemalistler sayesinde sırtı yere gelmez, sevilmese bile yazılarında verdiği notlar çok işe yarar, ayrıca severim kendisini
yemek yapmaktan anlamayan erkek çekiciliği
bana hiç çekici gelmediği gibi bulaşıklarıda yıkamazsa pılısını pırtısını toplasın gitsin
çift kişilik yatak
çalıştığım otelde bunlara 'french bed' diyorduk, niye bende bilmiyorum
beş
farsçası penç'tir, pençe kelimeside burdan gelir, beş parmak olmasından mütevellit, penç parmak
anne ve babayla yaşamak
beraberken sürekli seni koltuk minderi gibi kullanır, orayı yeni temizledim basma' sından tut, sen adam olacan da ben görecem, elinkilerde hiç böyle yok bi bizim bu densizler böyle, oturmada biraz yardım et, şu babanın elindeki poşetleri al, boş boş durma biraz iş yap'ına kadar çile çektirirler, huzur vermezler, ne zaman ki evden ayrılacağın zaman gelir, o bakışlar yok mu gidemezsin, gitmek istemezsin, halbuki kalsan aynı düzen devam edecek, hani şöyle bi 'gitmiyorum yapamayacağım baba beni affet' desen, babanın söyleyeceği ilk şey değil de en azından ikinci şey 'arkaya geç de oraya annen otursun ' olacak , yani arkadaş çok acayipler, ben daha benimkileri çözemedim, ama belki babamın da dediği gibi (şimdi beni anlamazsın oglum, ilerde baba olunca anlarsın, ama inşallah senin oğlun senin bana yaptığını sana yapmaz, o zaman beni anlıcan ama iş işten geçmiş olacak), ilerde baba olunca anlarım, ama inat ettim arkadaş, anlasam bile mal ayağına yatacam çaktırmıcam