nino

Durum: 78 - 0 - 0 - 0 - 06.12.2016 18:59

Puan: 1336 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 4

insanların sadece aptal birer piyon olması

hayatında şah yerine koyduğu kişiler için kendini feda eden aslında birilerini çook seven kişicanlardır. her zaman ''kezbanlık''tan ötürü olmaz hatta farkındalık hakimdir bazen ama sever işte göz göre göre fedakardır piyon kuruntuları da yoktur.

ayı sözlük yazarlarının sevdiği içecekler

kahve
elma-tarçın-portakal
çaysız raspberry black currant
kola

seks deyince akla gelen 3 şey

sözlük
sözlük
sözlük

erkeklik

erkeklik-kadınlık gibi terimleri sahip olunan cinsel organlar belirlemez bence evet belki başlıktan biraz sapacak biraz genel bir bakış ama benim ''cinsiyet adlandırmaları''na bakış açımın en güzel açıklaması bu videodaki 3:32'den 4:17ye kadar olan açıklamadır.

kezban

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

şuandan ziyade genelde dinlediğim şarkıdır kendileri:

cem adrian

tanıştığımızda gözlerimin içine deriiin derin bakan ertesi gün tesadüfi karşılaşmamızın da onun oyunu olduğunu düşündüğüm (!) romantik güzel sesli sanatçımız.

mabel matiz

instagram fotoğraflarının video haline gelmiş klipleri olan titrek marjinal nihat doğan sesi. hoş bir tarzdır loş ortamda al biranı eline aç dinle. en sevdiğim yorumu şudur:

pozitif ayrımcılık

''damsız girilmez'' ibaresinin sadece erkekler için geçerli oluşunun adıdır. *msız girilmez olarak düşünülüp bu düşünücenin daha yumuşak şekilde söylemi bu başlığa giden en güzel örneklerdendir. iddialıyım.

ermeni soykırımı

kimilerinin 'diğer taraf''tan bakıp evet türkler soykırım yapmıştır diyerek kendilerini -objektif- hatta ve hatta -marjinal- sandığı şu mesele. objektifliği şöyle öğretmek isterim size evet belki şımarık bir tavır gelecek ama evet öğretmek. ermenilerin bölünme düşünceleri sonucu çıkan karşılıklı ölme-öldürme olayıdır. ölenlerin bir kısmı yaşadığı coğrafi bölge nedeniyle ebeveynlerimin hala-teyzeleri. henüz altı aylık bir bebekken süngüye takılarak öldürülen annemin amcası ve güzelliğinden dolayı tandır adı verilen kuyu fırında tecavüzden saklanan kuzenleri gibi olayları bilmeme rağmen ırkçılık karşı tavrımdan dolayı önyargımın olmaması insanın yaşadığı doğduğu coğrafyanın karakterini etkilemeyeceği düşüncesine sahip olmak objektifliktir biline .

demet evgar

vee entrylerimin çoğunu videolarla anlatmamla beni sevdiğinizi, kabul ettiğinizi umarak;



bu kadın resmen sevgili olmak için doğmuş gibi tavırları var söylemesi, nitekim öyle de mecnunundan tut multitapına çok tatlıdır iyi ki var

wesley sneijder

son birkaç saattir facebooktan bolca duyduğum isim a bir de sanırım galatasarayla bir ilgisi var bu ismin ardından gelmek ve koymak gibi terimleri aynı cümlede geçiriyorlar. sanırım erkek.

zamane gençliği

hakan akkaya

ama o heteroseksüel eminim. heteroseksüel bir kadın o!

yağmurdan sonra gelen toprak kokusu

bir rivayete göre de sevilmesinin sebebi yaradılıştan dolayı toprağın insanın özünün, hammaddesinin kokusu olmasıymış

öyle bir sevmek ki

daha önce dediğim gibi bu tarz olayları bilmeyenlere anlatmak-anlatmayı denemek zordur. ancak bana bu sözümde geri adım attırabilecek olan nadir bir video hem de 10 dakikada bu kadar içten anlatabilir bir duygu. izleyip de merak edenler filmi sanatsal film severlerse bıkmadan usanmadan izlerim derlerse öneririm.

adem ile havva

ensest ilişkinin yasak olduğu inancın hayatı ensest ilişkiyle başlatması durumudur. tanrı'nın fikir değiştirmesi çelişkisi, vazgeçmesi gibi tabirilerle de adlandırılabilir.
''aaa bak bebeğim ikizinle yapmak yok git diğer kardeşine yaz'' diyen tanrı'nın yüzyıllar sonra ''pff naaptım ben yok olm kardeş kardeşe dalar mı .s.s'' çelişkisidir.

adem ile havva

hunharca dinlediğim şarkı. dinemenizi şiddetle öneriyorum.

yasak aşk

yasaklar yasaklandığında mutlu olacağız ruh öküzümle.

yalnızlığın dibine vurdun yine

üye olduğum andan şu ana kadar hoşgeldin ve yakın arkadaşımın verdiği tüyo mesajı anları haricinde sürekli gördüğüm yürek burkan yazıdır kendileri. sağol be sözlük düşene bir tekme de sen vur.
  • /
  • 4
Henüz hiç başlık açmamış.
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 78

aşık veysel

bundan 36 yıl önce, 21 mart 1973'te aramızdan ayrılan kişi... o'dur ki sunay akın'ın anlattığı bir hikâyeyle, bir kez daha tazelenir belleklerimizdeki yeri...

anadolu'nun orta vilayetlerinden bir köyde, yavaş yavaş güneş batmaya, hava kararmaya başlar. karanlık iyice çöker köyün üzerine. evlerden birinde bir kadın ve adam yatma hazırlığı yapmaktadır. erken yatıp yarın sabaha, güneş ışığına erken uyanılacaktır. adam üzerini değiştirir, yatağına yönelir.
evin penceresinden, karanlık bahçeye vuran ışıkta, ağaçların arasında bir gölge belirir. kadın pencereden dışarı bakar ve gülümser. kadının sevgilisi bahçededir...
tam sözleştikleri gibi, sözleştikleri saatte ve yerde adam onu beklemektedir. kadın kocasının uyumasından emin olunca...
sessizce yataktan kalkar, üstünü giyer... ve pencereden aşağıya atlar.
başka bir adam için... kadın kocasını terk eder…
koşarlar iki sevgili... kaçıyorlar... tarlaları, ovaları aşarlar...
anadolu'da bir köy nasıl nasıl koşmasınlar ki. arkalarından onları kovalayacak onca şey vardır... namus belası. töre cinayetleri... yoksulluk... cefa... korku... arkalarında bunlar varken nasıl durabilirler...
köyden uzaklaştıklarına iyice emin olunca soluklanmak için dururlar...
kadın duraksamayı fırsat bilip nefes nefese der ki ;

"evden çıktığımdan beri, ayakkabımın içinde bir şey var beni rahatsız ediyor"...

çıkartıp bakarlar ki!
ayakkabısının içinde bir tomar para!
kocası her şeyin farkında... biliyor ki gidecek...
"beni terk edecek ama bunca yıl çorbasını içtim, çamaşırlarımı yıkadı, ütüledi. bana emeği geçti"
yaban elde muhtaç olmasin diye!
o yoksul köylü;
bütün parasını; başka bir adam için kendisini terk eden karısının, giderek kendinden uzaklaşan adımlarını attığı ayakkabısının içine koydu...
o güzel insanı...
o onurlu davranışı sergileyen...
o terk edilen adamı...
hepiniz taniyorsunuz!
çünkü o ;
bir dizesinde bize yürekten seslendiği gibi...
uzun ince bir yoldaydı ve
gidiyordu gündüz gece...
şimdi sorarım size ;
bu memlekette töre cinayetleri, kadına karşı uygulanan şiddet mi yakışır? yoksa... Âşık veysel gibi hayatında hiç kitap okumasa, okuyamasa bile...
kitap gibi hayat yaşayan adamlar mi yakişir?

absürd cinsel tabular

sevişirken evcil hayvanının bir kenarda izlemesi

tanrı

hristiyanlıkta isa'nın babası, müslümanlıkta muhammed'in sevgilisi. tercihlerini merak ettiğim varlıktır yani.

hakan akkaya

ama o heteroseksüel eminim. heteroseksüel bir kadın o!

sonra biri gelir içinden onu çekip alır artık yeni birine yer açarsın

ne gerek var canım çok mu tıklım tıkışık çok mu kalabalık bi kalp ki yer kalmamış yeni bir kişiye, ruhu sarışın değilse bir insanın gerek kalmamalı bu duruma duruversin köşede adamceğiz dar mı etti yerini *

ayı sözlük itiraf

bu entry bu sayfadaki en içten duygularla yazılmış olandır belki de.

son birkaç gündür sadece birkaç saatin etkisindeyim ve karmakarışık herşey. çook sevdiğim en yakın arkadaşlarımdan smokebl'in başını şişirdim resmen sırf bu sebepten. altı üstü spor salonunda harika bir vücuda sahip biriydi. kendi çapımda sadece beğeniyorsun ama bişey yapacağından değil kalacaksın yine bakire halinle diyordum. davet ettim yarım yamalak türkçesiyle geldi evime biscolata erkeği mülteci. gidecekmiş kabul olmuş sığınma hakkı. doğumgünüymüş üstüne üstük o gün. bana ayırmış o gününü. ailesini bir daha göremeyeceğini, yaşadığı-yaşayacağı şeylerin zorluğunu falan konuştuk. bilmiyorum kaç mülteciyle muhabbetiniz oldu ama klasik onların yaşadığı şeylerin duygusallığıydı. öyle sanıyordum. sonra ağır basan ülkesini reddetmeye zorlayan inancını kırarak tanrı dedi, tanrı beni seviyor artık ve sanırım bağışladı beni dedi. iyi bir hayat umduğuna yordum ama neden diye sordum gayri ihtiyari. çünkü seni tanıdım sonunda geç de olsa tanıştım seninle ve farklı dillerimiz kültürlerimiz olsa da sen beni anlayabiliyorsun ben de seni dedi şiveli ingilizcesiyle. şaşkın gözlerle ona baktığımda onun gözlerinde şaşkınlık değil yaş vardı. beni de seven birilerinin olacağı hevesi sardı beni o an özgüven eksikliğimi tamamlamıştı belki de. içiyorduk o sırada geç olmuştu gitmek istedi. kalmasını söyledim, ısrar ettim rahatsız etmeyeceğine inandığında kalmayı kabul etti. uzandık ve o garip muhabbet devam etti.
uykumuz gelmişti ve uyuma kararı aldık arkamı döndüm uyumak için derken uzanan kocaman bir kol beni sardı. onun ben, sarmalayan kocaman vücudunda küçücük kalmıştı bedenim. kaslarındaki bütün kıvrımı hissediyordum resmen hafiften batan vücut kıllarıyla. olmasından emin olmamakla beraber ilklerimizi yaşama gel gitindeydik ikimiz de. karar verilmek üzereydi derken bilmediğim bir dille konuşulan bir telefon geldi ve evine hırsız girdiğini söyleyip çook özür dileyerek gitti. kaldım bir başıma yine ondan önceki gibi bütün yalnızlığımla. gerçi kedimi gözardı edemem beni hiç yalnız bırakmadı o. ertesi gün aradım mesajlar falan derken yok ulaşamadım. bir gün sonra gidecekti biliyordum. gittim ve o gülen gözleriyle orada duruyordu. kızdığımı söylemeden geçemezdim tabii ki ama çok geçerli sebepleri vardı ikna etti beni. sarıldık sımsıkı çokça. 20-30 arkadaşı onu beklerken sımsıkı sarılıyordu bana. muavin istanbul yolcusu kalmasın demesine rağmen koca vücuduyla sımsıkı sarılıyordu bana boynumdan defalarca öperek. herneyse bindi gitti ve ben kaldım yine boynu bükük gözü yaşlı teeeğk baaşıma. bu defa gerçekten geçerli sebepleri var mı bilmiyorum ama yine yok cevap aramalara, mesajlara. belki yarın california'ya gideceği için onu unutmamı istiyor, beni unutmak istiyor, belki çok farklı geçerli-geçersiz sebepler.

sabırla okuyun ve bişeyler önerin sözlük bu ne bunun adı ne? doğumgününde bana gelen mülteci beni bu kadar etkiledikten bir gün sonra nasıl gidebilir? gideceğini bile bile beni nasıl bu kadar etkileyebilir? kezbanım tamam da bu da yapılmaz ki. boşuna ayı dememişiz demek ki şu canavar vücutlu nasır kalplilere ayı işte aaaayııı aaaayııı. yardım et sözlüüük yardım idin gomşulaaar..

ermeni soykırımı

kimilerinin 'diğer taraf''tan bakıp evet türkler soykırım yapmıştır diyerek kendilerini -objektif- hatta ve hatta -marjinal- sandığı şu mesele. objektifliği şöyle öğretmek isterim size evet belki şımarık bir tavır gelecek ama evet öğretmek. ermenilerin bölünme düşünceleri sonucu çıkan karşılıklı ölme-öldürme olayıdır. ölenlerin bir kısmı yaşadığı coğrafi bölge nedeniyle ebeveynlerimin hala-teyzeleri. henüz altı aylık bir bebekken süngüye takılarak öldürülen annemin amcası ve güzelliğinden dolayı tandır adı verilen kuyu fırında tecavüzden saklanan kuzenleri gibi olayları bilmeme rağmen ırkçılık karşı tavrımdan dolayı önyargımın olmaması insanın yaşadığı doğduğu coğrafyanın karakterini etkilemeyeceği düşüncesine sahip olmak objektifliktir biline .

absürd cinsel tabular

sevişirken evcil hayvanının bir kenarda izlemesi
Henüz takip eden biri yok.