mrb arkadadaşlar sizlere bir şey sormak istiyorum. geçenlerde de hiv şüphesiyle ilgili bir şey sormuştum. bugün gittim bi devlet hastanesine test yaptırdım, neyse ki negatif ve bir şeyim yok. yalnız yaptırdığım bu testin gizliliği hakkında endişelerim var. ben öğrenciyim ve babam sigortalı. babamın sigortasından karşılanıyor galiba muayene ücreti. sigorta dökümlerinde bu testi görmesi mümkün mü acaba? ya da bu test başka ne tür kayıt işlerimlerine tabi oluyor? şimdiden teşekkür ediyorum.

arkadaşlar bi konuda size danışmak istiyorum. önemli bi konu. aids ile alakalı. iki buçuk ay önce ilk kez cinsel bir şeyler yaşadım. korunmasızdı. bir hafta sonra başka biriyle tekrar korunmasız olarak yaptım. iki üç haftadır hıv'a benzer belirtiler yaşıyorum. boğaz ağrısı ve şiddetli halsizlikle başladı grip, baş ağrısı, eklem ağrıları, diş eti kanamaları, apış arasında döküntülü nemli kızarıklıklar, çok hafif ishal, iştahsızlık... yalnız sınav döneminde -hukuk- olduğum için yoğun stres yaşadığımı ve hava şartlarını da göz ardı etmemek gerek. belki stresten olmuştur diye düşünüyorum. tecrübeli abilerimin, ablalarımın tavsiyelerine ihtiyacım var. şu an pek çoğu geçti, sadece halsizlik ve eklem ağrıları ile çok hafif grip var.

eşcinselliğimi sorgulatan bir seksti gerçekten. evet erkek bedeni çok tahrik edici gözüküyordu ve sıcaklığını hissetmek güzeldi ama ne anal seks hayallerimi süslediği gibiydi ne öpüşmek ne yalaşmak. önünüzde çok hoşunuza giden bir cisim var ama hiçbir şey yapamıyorsunuz. dizlerinden baldırına kadar yalıyorsunuz ama bir şey eksik. penisini, göbeğini, göğsünü her yerini ama her yerini elliyorsunuz, sıkıyorsunuz, yalıyorsunuz ama yok, içinizdeki o duyguyu tatmin etmiyor. o bedenden bir türlü istediğinizi alamıyorsunuz, hiçbir şey yapmıyorsunuz gibi ama bir yandan da vazgeçemiyorsunuz, bırakamıyorsunuz. hadi bitti, giyinelim diyip tekrar birbirinize yapışıyorsunuz. tekrar tekrar tekrar.

sanki hiçbir şey yapmamışım gibi, diyorsunuz, otelden çıkıp tramvay durağına yürürken. millet pişmanlık duyguduğunu söylüyor, insanlardan utandığını söylüyor, insanların anlayacakları paranoyasına kapıldıklarını söylüyor ama yok! sanki hiçbir şey olmamış gibi bakıyorsunuz insanların yüzüne, hiçbir şey olmamış gibi rahatsınız, her zamanki rutinlerini her zamanki hislerinizle gerçekleştiriyorsunuz.

19 yaşıma kadar heyecanla beklediğim şey bu değildi sanki. sanki bu genç adam ilk seksime eşlik eden o özel insan değildi de sokaktan geçen herhangi biriydi. benimle beraber tramvay durağına yürüyen herhangi biri. tramvayda konuştuklarımız her arkadaşımla konuştuğum cinstendi.

"belki üzerinden bir iki gün geçince ne yaşadığının farkına varırsın, belki de heyecandan hiçbir şey hissetmiyor gibisindir..." bir iki gün de geçti ama hislerim değişmedi.

armegeddon sırasında kafama nükleer füze yiyerek ölmek isterdim. sonuçta bu acısız bir ölüm şekli. ayrıca dünyanın virüslerden ve onların dogmalarından arındığını görerek ölmek mükemmel olacaktır. savaştan kurtulan az sayıdaki kardeşimin üstünde gökkuşağı açsın ve insanlık serüveninin misyonunu devam ettirsinler.

bana iğrenç geldiği halde ensestlerle hiçbir sorunum yok, çünkü neden olsun. bamya yemeği de bana iğrenç geliyor fakat bamya yiyen insanların bana zararı var mı? yok. ahlak falan bıdı bıdı edenler hala ahlak üzerine hiç düşünmemişler, belli. modern toplumun ahlaki nosyonu pragmatiktir. onun haricinde sizin ahlakınız sizi ilgilendirir.

"vıatşap" şeklinde okuyan amerikalılar var. yani ş diye bir okunuş var. rihanna'nın hackney weekend run this town performansını izlerseniz jay-z bey videonun sonunda bizzat "vıatşap" diye okuyor.
ayrıca insanların okuyuşlarını yadırgamamak gerek. sanki siz yedi göbek ingiliz misiniz? illa ki sizin de yanlış telafuz ettiğiniz olur.

silinen yazarların üyelikleri geri gelmiş, bütün entrylerine ulaşılabiliyor. kendi isteğimle sildirdiğim önceki hesabıma -myjudas- girebiliyorum ama 'süresiz engellendiniz' yazısıyla karşılaşıyorum. halbuki ben buradaki entrylerimin birileri tarafından okunmasından endişelendiğim için hesabımın silinmesini istemiştim.

çişiniz varken arkanızda yürüyen insanlar kadar rahatsız edici değillerdir.

nietzsche'den hiçbir şey anlayamıyorum.nietzsche kitaplarının insanları test etmek için kullanıldığını düşünüyorum.bir şeyler anladığını söyleyen aydın görünümlüleri ayıklayan bir üst bakış sahibi insanlar cemiyeti var bence.

zaten naif,duygusal bir ruha sahip olan ayıcıklar bir de toplum tarafından dışlandıklarından zamanlarını resim yapmak,dans etmek gibi aktivitelere ayırınca
zaman plus potansiyel
sonuç: başarılı sanatsal eserler

hayata daha geniş bir açıdan baktıklarındandır.bir insana hakaret etmek için kullanmadığınız sürece küfür olarak nitelenen kelimeleri kullanmanızda bir sakınca yoktur, niye olsun?
ayrıca cinsellik gibi konuları açıkça konuşmak da yine geniş bakış açılarının bir ürünüdür.

sevişirken partnerin vücudunda açılan küçük bir yaradan kanını emmek.
not:henüz sadece hayal.
not:sadist falan değilim şiddeti hiç sevmem ama böyle küçük bir fantezim var

kutsal göt *yakın arkadaşlarım, estetik bir kalçam olduğundan gay olduğumu bilmedikleri halde kullanıyorlar bu lakabı .içten içe hoşuma gidiyor.kalçamda da gözleri var demekki.

çarşafta estetik kıvrımlar yaparak sanat eseri çıkaran ayıdır.

mutsuz görünmesinin kimsenin umrunda olmadığını farketmiştir ve içten içe küsmüştür insanlara.

annemin yaptığı pizza.gerçekten çok lezzetli olmuş.ben pizzacılarda bundan daha kötü pizza yedim.

bunun içindir ki çöp tenekesine 5 metre kala bir taş atarım.kedicik varsa çıkar gider.sonra nefesimi tutup çöpü atarım.mişın kopmlit.