insanlardan uzakta olma ve sistemli siteler içinde yer alma niyetiyle geldiğim ve uzaklığından en son şikayet eden kişi olarak tarihe geçeceğim güzel insanların da yaşadığı yer.
dükkana girdiğinizde sizi güleryüzü ile karşılayacak beyefendinin olduğu, sırf o dükkanı açıp homofobik pasajda ayakta kalan, o çok pahalı denilen ürünlerı yaptıracak yer arayıp bulan ve direnen, sahnede giyebileceğim 44 numara topuklu ayakkabıyı bulabileceğim tek yer. bunun dışında türkiye´de bulabildiğim aussiebum boxerları alabileceğim tek yer. bayrakları pahalı sattığı düşünülüp, trans mahkum ve hiv için yaptığı sosyal sorumluluk hareketlerinin görmezden gelindiği türkiye´nin tek lgbt dükkanı.
gizli musteri olarak yolculuk ettiğimde rapor için yakısıklı host için methiyeler düzdüğüm, donuste uyuz olduğum hostese epey giydirdiğim havayolu şirketi.
sabah size vurduğunda toplumsal hafıza olarak mutsuz olacağınız, akşam olduğunda da yüzünüze vurması için stratejik noktalara konumlandığınız ışık huzmesi.
tüm güzel röportajları, harika fotoğrafları dışında yer aldığım fotoğraftaki diğer 9 kişinin mükemmel gözüküp bir tek benim yüzümün derginin ortaya gelmesi sebebiyle alındığım ama başarılı olmasını gönülden istediğim dergi.
kendisiyle ilgili yazılacak çok şey olmasına karşın hiç tanımayan birisi için açıklaması zor kişi, dost insan, deli bir zihin, güçlü resimleriyle şahane bir fırça, "teslimiyet", "nerdesin aşkım?" filmleri ve "üç kuruşluk mahalle dersleri" oyunundaki performansıyla ruha işleyen muhteşem insan.
homojen partynin en karizmatik ve en beyefendi kişisi, yüzünden nur değil karizma akan insan, seni yerler şarkısındaki "o endam eda nedir oyle hey yavrum" sözleriyle açıklanabilen beyefendi.
sadece aşık olduğum ve başkasını düşünmediğim dönemlerde kırabileceğim, 1 ay ile kendi adıma efsane süreyle kırdığım ve yalnızken niye kırmak isteyeceğim rekor.
gece dışarı çıkmayı sevmeyen ben iyiki bu partiye gelmişim ve bir an evvel bu tatlı insanların arasına karışıp yazar olmalıyım dedirten parti. sunucumuz pek bir nüktedan pek bir tatlıydı. çok içtim çok eğlendim dans ettim. kutlu olsun ayı sözlük kutlu olsun homojen dergi.iyiki varsınız.
gece dışarı çıkmayı sevmeyen ben iyiki bu partiye gelmişim ve bir an evvel bu tatlı insanların arasına karışıp yazar olmalıyım dedirten parti. sunucumuz pek bir nüktedan pek bir tatlıydı. çok içtim çok eğlendim dans ettim. kutlu olsun ayı sözlük kutlu olsun homojen dergi.iyiki varsınız.
genclik zamanlarımda kendi evim olmadıgı icin hep deplasmanda seks yapmak zorunda kaldım. deplasmanda seks yapmanın aklımda kalan detaylarını paylasmak istedim.
*adresi ararken yazısırsınız ama bazı ev sahiplerine bu yetmez 3 dakikada bir telefon acar heyecanlı bir sekilde o muthıs soruyu sorar "nerdesin?"
*apartmana girdiginizde kimi zaman alt kattan ses gelir. "asagıdayım"
*evinde olan bu abimiz cok rahat giyinmistir tabi dısardan gelen o degil. esofmanı yada sortu kıcında her an sıyrılmaya musaıt bır sekılde durmaktadır.
*birsey icer misin diye sordugunda sohbetin yada atmosferin hangi noktada olması gerektigine bakarak isaret verebiliriz.( tabi burda samimiyeti hissederseniz yürüyün kahveden caydan) su isterseniz bilin ki sure kısa olacak izlenimi veriyorsunuz.
*sohbet ilerledi diyelim ki simdi ilk kursunu kim atacak? hazzın sırası olmaz elbet ama ilk hareket ev sahibinden gelmesi muhtemeldir.
*dusa girip ziyarete gitseniz de hani dusa mı girsen bakıslarına maruz kalırsınız ki halbuki her zamanki temizliginizin dısında ekstra ozen vardır.
*koltukta daracık alanda kısa paslasan ikilimize ev sahibinden meshur soru gelir : içeri geçelim mi?
*hersey bitti mutlulugun zirvesine ulastınız yada hayal kırıklıgı yasadınız( evlerden ırak tabi) simdi sıvı sonucunuzun temizlenmesi meselesi bas gosterir. bazılarımız oylece bırak bosver zaten carsafları degıstırırım rahatlıgıyla agırlanır. cogu zaman da basucundaki masturbasyon ve seks kitinin vazgecilmezi kagıt havlu yada klasik tuvalet kagıdını size kibarca uzatır.
*simdi onemli bir detay vardır ev sahibimizden gelecek olan. eğer sizinle keyif aldıysa bir kahve daha ikram eder. zevk aldım ama zamanım yok, sohbetin kısır ama harika sevisiyorsun, cıkmam lazım nasıl kırmadan gondersem gibi dusuncelere sahip ise ev sahibi, kilit cumleye soyle baslar. bir bornoz giyer ve sizi dusa gitmeniz yonunde telkinde bulunur. siz de ev sahibine bakarsınız: peki ya sen? o da en kıvrak cumleyi soyler: sen gidince duş alacagim. işte biletiniz kesildi demektir arkadaslar.
*bu konusmaların akabinde ya dusa hızlıca girer yarı ıslak bir sekilde ya da girmeden terli bir sekilde yerden esya toplama faslına baslarsınız. boxer tshirt pantolon ve bulunamayan lanet coraplar ki cogu zaman hızlıca cıkarılan pantolonun pacalarında ıcerde tıkalı kalır.
*ardından bir daha gorusup gorusmeyecegınızın bir isaretini daha gorursunuz. hızlı bir hoscakal ve az once delı gıbı sevısen ıkı adamın en samimiyetsiz el sıkısması. eger duzgun bir veda varsa yarı cıplak ev sahibinin yanagına kondurulan soguk opucuk. en sanslı veda ise opuserek mısafırını gonderen ve kapı arkasından kafasını uzatıp veda eden cırılcıplak ev sahibi.
ve siz apartmandan iciniz bosalmıs bir sekilde cıkarken ev sahibi kapıyı kapatır.