yapmayınca, ancak öğle yemeğine doğru minnak bir eksikliği hissedilen, yapılma fırsatı olduğunda ise “ulan ne güsel şey bea şu kaavaltı” dedirten, garip mi garip öğün...
aktif arayabin aktifler var. yani, gerçekleri kabullenip yola çıkamayan adamın suratına bile tükürülme..... hmmmm, var mı bi aktif, bişey denicem de...
o kadar güzel şarkılar bıraktı ki arkasında, her birimize ara ara sesiyle dokunuyor. eminin oralarda çok mutludur... çok da mutlu olsun zaten. seviyoruz hep kendisini.
bir süre atilla özdemiroğlu ile evlilermiş; ki atilla özdemiroğlu’nun ğretim ekibinde yer aldığı 1980 eurovision şarkımız petrol koreografisinde, lale mansur’u ajda pekkan’ın geri vokal ve dansçısı olarak görmek mümkündür.
bir de çatısız kadınlar filmi ve akabinde dizisindeki performansı güzeldir. trt’de bir dönem kısa süre yayınlanmış nasıl evde kaldım da önemli sayılması gereken işlerdendir.
1973 doğumlu, 20 yaşında iken “hanene ay doğacak” adlı ilk kitabı ile yunus nadi öykü ödülünü kazanmış yazardır.
gerçekten keskin bir kalemi vardır, toplumsal konulara parmak bastığında içiniz acır okumaya çalışırken. özellikle sarmaşık ve resmigeçit es geçilmemesi gereken eserleridir.
ayrıca füruğ ferruhzad’ın hayatını anlatan tiyatro oyunu “yaralarım aşktandır”ın da yazarıdır.
çocuklarının adları tamar ve ararat. valla sadece çocuklarına koyduğu isimlere bakınca bile daha daha sevesim gelir kendisini!
mirkelam’ın ikinci albümünün a5 şarkısı. çok kıpır kıpır, resmen kurtları döktüren cinsten olmasıyla birlikte camiamız için de önemli bir klibi vardır. klipte kaprisleşen çiftler gösterilmektedir, bunların arasında lgbt bireyler de mevcuttur. ahan da linki, 2.09-2.19 arasıdır.
son single’ı ben fena aşığım’ı 6 şubat 2020’de yayınlayıp ciğerimizi parçalamış güzelliktir... iyi ki var... müzikalitenin ne olduğunu her işinde göstermektedir.
milenyuma girerken tüm cihazların 00 tarihini göstermesi ile devredışı kalacağı ve tüm dünyanın karanlığa gömüleceği felaket senaryosunu klibine konu ettiği waiting for tonight cover’ı gelir. az coşmadık o şarkı ve kliple.
bir de ben affleck ve marc anthony gönül ilişkileri
son zamanlarda aldığı kilolar nedeniyle dikkat çekse de halen çok güzeldir. pek çok enstrüman çalabilmektedir ve o müthiş sesini de enstrüman olarak kullanabilmektedir. en son 2014'te ünlü besteci zbigniew preisner ile birlikte bir konser için istanbul'a gelmişti diye hatırlıyorum. bizim bulunduğumuz coğrafyayı eski sevgilisi ve dead can dance'ın diğer üyesi brendan perry ile birlikte çok severler. 2017 yılında efsanevi vokal topluluğu the mystery of bulgarian voices* ile verdiği konser büyüleyicidir. the host of seraphim, cantara, persephone, yulunga gibi dead can dance klasikleri onun sesi ve yorumuyla anılır. bir de çok eskilerden dreams made flesh vardır. onca yıl sonra 2012 turnelerinde daha da ürkütücü hale getirir eseri.
the love that cannot be (dead can dance konser kaydı)
ilk videolarda arada sürekli türkçe düşmanı ingilizce kelimeler kullanmasına katlanamzken, 3-5 video sonra bi datlış gelmeye başladı, valla dört gözle yenilerini bekler olduk... herşeyden önce bir olay ya da bir kişiyi anlatırken, dönemsel durumu da hakkıyla anlatıp, olayları gieiş gelişme sonuç şeklinde son derece muazzam bir araştırma altyapısı ile veren magazin gurusu. iyi ki kendi mesleğini bırakıp bu işe başlamıştır, severek izliyoruz.
sezen aksu vs. yıldız tilbe serisi çogzel, bir de sevda demirel tokat analizi süperdi, bir de ilhan irem işi çok iyiydi ama 140journos ile devam etmeyeceklerini duyurdular, üzüldük.
ahu tuğba, banu alkan gibi isimleri de yapsa da eğlensek!
şimdi... yaklaşık bir hafta önce bir d&r şubesinde kendisine rastlanması ile karşımıza ilk kez çıkan, yaklaşık 250 felsefe kitabını 150 günde okuduğunu iddia eden ve bilmiş bilmiş, ancak ezberin dışına çıkınca abzürd konuşan, göz altlarının sürmeli olduğu kesin, indigo projesi velet.
şahsen aşırı itici buluyorum kendisini, anne babaya şeym on yu diyorum... yazık lan çocuğun psikolojisine, ne istediniz 10 yaşındaki veletten?! medya şu an baştacı yaptı ama gün geçtikçe hem unutulacak, hem de bu söylemleri elbette bir noktada tepki toplayacak.
kendisi üstün zekalı falan değildir; zira 3-4 videosunu art arda izleyin, çok yanlış düzlüklerde gezdiğin göreceksiniz. alın şu çocuğu ortalıktan, cidden harcayacaklar matmazel...
hep dahasını istememiz?! daha büyüğünü, daha fedakarını, daha iyisini, daha zenginini, daha seksisini, daha yakışıklısını, daha kalınını, daha azgınını, daha espritüelini, daha fancy’sini, daha daha daha daha! la bu koca adayları bize ne yaptı?
artık hiçbir fonksiyonu kalmamış iş bulma şeysi. valla bazı firmalar paravan olarak, ilanı dışa açmadık olmasın diye ilan çıkıyorlar buraya, sonra dönüp bakmıyorlar bile...
her ne kadar sevmesek de, devlet şu an dünya sağlık örgütü’nün sigara ile savaşta belirlediği kriterler olan mpower paketine uygun hareket etmektedir. bu paketin bir maddesi, halkın tütün ürünlerine erişimini zorlaştırmayı öngörür ve bu sebeple fiyat ve vergilerde artış öngörür.
mpower kriterlerini tam olarak uygulamaya başlayan ilk ülkeyiz tarihte! bu da şu anki yönetimin yaptığı tek iyi iştir sanırım...
kusura bakmayın, ama daha çoook zam gelecek, 30-40 liraya o paketleri alamayacağınız zamanlar olacak, iyi de olacak. kimse kusura bakmasın, içmeyin arkadaşım!
bu arada avustralya’da falan o paketler 30 dolar! aklınızı başınıza devşirin... bırakın yol yakınken...
substantia nigra
pufidik
dark bear
yumuklusucurta