aleyna tilki
yıldız tilbe’nin yalnız çiçek’ini güzel söylemiştir zamanında. zamanında dediğim taş çatlasa 2 sene ehehehe. kliplerinde çocuk pornografisi ve istismar ipuçları sezenler varmış, valla benim benden hoşlanan zarf atan adamı bile algılamayan muhteşem sülü algılarım, o anlamsız kliplerden bi halt çıkaramadı.
heteroseksüel bir erkekten hoşlanmak
zor olsa gerek. henüz yaşamadığımdır şahsen. doğrusu, galiba her şeyden önce “hetero lan bu” diyerek kendimi direkt bloke ediyorum duygusal anlamda. ama tabii bu taşş gibi heterolara cinsel obje olarak bakıp fırsat kollamayacağım anlamına gelmiyor. ehehehe
h10est
aklıma neden dancer in the dark ve o şaheser şarkı “i’ve seen it all”ı getirmiştir?
“to be honest i really don’t care” kısmı....
opera
aysel gürel’in yine sipariş üzerine opera temasıyla yazdığı örovizyon şarkısı. sözlerde oyropalılara yakın gelmesi hedeflenerek, opera kelimesi ve meşhur yunivörsıl opera isimleri boool boool geçsin denmiş ayselciğimiz’e; o da oturmuş yazmış. şarkı kesinlikle berbat değil, hatta yakalıyor insanı; ama kör göze parmak olunca muhtemelen çekmemiş olmalı oyropayı. çetin alp’i sıfır puan çekti diye o kadar üzmeye gerek var mıydı!?
ayı sözlük yazarlarının şu an yaptıkları
tenis maçım vardı, ilk turda elenip eve geldim. ilk sette 5-0’dan geri dönüp 6-4 verdim seti. ikinci sette 5-1’den 5-3’e getirip 6-3 verdim. her iki setin de son oyununda servisimi kırdırdım. ve elimde bu anlamsız istatistik ile ne yapmam gerektiğini düşünürken badem ve fındık kemiriyorum!
yasemin yalçın
yonca evcimik bandıra bandıra klibi canlandırması nedense hiç unutamadıklarımdandır...
kutup ayısı
başlığı görünce, insani hırslarımızla bu güzel canlıları nasıl da katlettiğimiz geçti aklımdan... ulan insan evladı! yatacak yerin yok ha...
ben ölmeden önce
o ne şarkıdır... yani, tek bir hit olsun, böylesi olsun abi! şarkıda duygu var, felsefe var, kıssadan hisse var, ayağını denk al ama yine de uç da var... var yani...
yazarların şu anki ruh halleri
bıkkınlık, yorgunluk, afedersiniz siktir olup gitmek isteği. hepimizde var bence. ama adeta stockholm sendromu gibi oturuyoruz yerimizde. büyük çoğunluk olarak cesaretimiz yok olağanı yıkmaya.
27 şubat 2020 idlib saldırısı
şu an 33 şehit oldu. sayı muhtemelen kademeli açıklanacak gibi duruyor. avrupa sınırlarını karadan suriyeliler’e açtık. galiba 28 şubat 2020 itibarı ile yeni bir döneme girdik. sonumuz hayrolsun...
arabesk
arabesk filmi yukarıda farklı yazarlarca anılmış, ancak müziklere ayrıca değinmek gerekir.
müjde ar, yıllar sonra atilla özdemiroğlu ve aysel gürel’in nasıl hızla bu müzikal filmi var ettiklerini anlatmıştır. atilla özdemiroğlu, önce besteleri son hız bitirmiş, sonra aysel gürel bunların üstüne “ eee şimdi buna körlük temalı mı istiyorsunuz; buna sevda temalı mı olsun...” diye diye adeta reçete yazar gibi yazmış sözleri.
öyle büyük ustaları tanımışız ki, şimdi yine kendi ağızlarınsan dinleyebilsek keşke, bir daha yapılamayacak güzellikteki şu şaheserleri... huzurla uyusunlar, güzel aysel, adam gibi adam atilla.
çorap
dolaşım sorunu olanlar için de dolaşımı düzenleyeni, bilekte iz yapmamaya ayarlı lastikli versiyonları bile vardır.
son dönemlerde camiamız için gökkuşağı renkli bolca çeşit üretilmektedir, demek ki üreticiler de bizdeki çorap fetişistliğinin ayırdında.
katarsis
kral tv dönemlerinde pazar akşamları 90’lar programı yapan uzm. psikolog gökhan çınar, youtube programı katarsis’te ünlüleri psikolog koltuğuna oturtup adeta onları konuşturuyor! kiminin yaşadığı travmaları, kiminin gördüğü şiddeti, kiminin zayıflığı, kiminin gücü... birkaç bölümünü izleyin derim.
ayasofya
müzekart fiyatları indirildikten sonra, giriş ücreti 72 tl’den 100 tl’ye çıkarılan tarihi mekan. yukarıdaki abiler aceba kaç gün girdiler bu mekana şu balon sesini parazitsiz alabilmek için... ama onlara komaz tabii, 72 tl 15 euro.
antalya’da hediyelik eşyacılar şöyle bir taktik uygular. fiyat olarak malların altında sadece sayı yazar. yani 15 diyelim. müşteri geldiğinde nasyonalitesine göre, o 15 tl, 15 dolar veya 15 euro olur. bence tr’de ören yerleri giriş ücretleri de öyle olmalı. yerli halkı görüp gezmeye teşvik etmeli fiyatlar. yüksek bedel ödenecekse turistler ödemeli, türk vatandaşı oldukça ucuza girip görüp öğrenmeli.
tatavla
tatavla’nın bir süredir dayanışma derneği/pazarı da var! emek veren güpgüzel insanları da var... şimdi hemen sosyal medyada bir aratın ve bir şekilde destek olun derim.
fairuz
1992 yılında madonna, fairuz’un “el yawn ulliqa ala khashab” şarkısını “erotica”da sample olarak kullanmıştır. ancak, madonna kendisinden izin almadığı için kriz yaşanmıştır. bir orta yol bulunsa da; madonna’nın erotica albümü ve single’ı lübnan’da yasaklanmıştır.
ancak reinvention tour’da the beast within açılışında fairuz sample’ı belki de en esaslı konser açılışlarından biri sayılabilir.
bu iki diva, iyi ki hayatlarımızı etkilemişler...
burcu esmersoy
15 şubat 2020’de gökhan çınar’ın katarsis’ine konuk olduğunda çocukluğu ve geçmişi ile ilgili yaptığı açıklamalarla gündeme oturmuştur. sanırım yine milletçe bir linç@ vakasına girmemize ramak kala, gökhan çınar’ın uzman psikolog kimliği, kendisinin çocukluğunda gördüğü aile şiddetinin çok dozunda aktarılmasını sağlamış ve çok doğru bir noktadan bakış atmamıza ön ayak olmuştur.
babasının ufacıkken termosifon hortumuyla dövdüğü, annesinin kendisine yıllarca teyze dedirttiği ve yanlışlıkla başkalarının yanında anne dediği için tokat yediğini anlattığı kısımlar, ülkede ne kadar çoğunluğun bu, benzeri ve daha beteriyle baş etmeye mahkum edildiği duygusuna alıp götürdü beni. o yüzden, yaptıkları ve kimisine göre önemsiz olsa da başardıklarını düşünerek sevindim burcu esmersoy adına. bir de tüm çekimde verdiği cevaplar, aslında cin gibi bir kadın olduğuna ikna etti beni.
alternatif ayrılık bahaneleri
sorun sende değil bende
senden eskisi gibi elentrik almıyorum canısı
soğudum
bendeniz'in müziğe geri dönmesi
neslihan yargıcı’nın seden gürel ile benzer zamanlarda ele alıp çok benzer stillerle hayatımıza soktuğu isimlerden, görsel olarak. ya sen ya hiç, ağlayayım mı, kerime, müjdeler ver vardı önce. ama sonra bendeniz ıı ve bendeniz ııı geldi... efsaneler çıkmamak üzere girdi hayatımıza. devamında da aslında güzel şarkılar yapmış olsa da, galiba tükendi bir yerde bendeniz. yani, oluyor bu bazı sanatçılarda. yenilerini yapmayı tercih etmese de, o hep bendeniz bizim gözümüzde, yeri bir başka.
naylon torba
geçmiş entry’lere bakıp; artık tanesi 25 kurruş diye iç geçirdim. dünya çok sikim sokum bi yönde freni patlamış gibi gidiyor sözlük! ağlayak mı devrilen yıllara!?
evet, bu noktaya sadece naylon poşet sayesinde geldik, birazdan bendeniz başlığı altında görüşmek üzere...