onsuz olmuyor denen pek çok hayatın gayet de güzel olabildiğini gördüm. madem çıkarmak istiyorum hayatımdan, hazır uzakta da yaşıyor. çok ekstra bir şey yapmazdım herhalde, basitçe iletişimi kesmek zamanla uzaklaştıracaktır.
huzur bu dedirten uğraşım bonsai kesinlikle insanın elinin toprağa değmesi bütün elektriğini alıyor gündelik stresten hayatin gereksiz üzüntülerinden uzaklaştırıyor
bu alana yeni yöneldim tabi 2-3 senedir belki 3 tane (5-6 cm lik)ağacım oldu 5 tane de kaybettim
tohumdan itibaren yetistirince istenilen görüntüye gelmesi 4 5 sene sürüyormuş
hareketli ve huzur bulduran bir aktivite de müzik tabi bas gitar ile bir flört durumumuz var bir de anfi alıp alttaki komşuya seroquel başlarsam gizlice benden mutlusu yok
meme ucuna elektrikli mandal bağlayan adam olmak isterdim. sen aşağımda kımıl kımıl kımıldayan güzel yazar yaşamak için mi yersin, yemek için mi yaşarsın?
hayır. önünde sonunda yaptıklarımızla egomuzu tatmin ederiz. bu normal bir şey.
alttaki; insanların nefret söylemi kullanmadan lgbti bireylerini eleştirebileceğine inanıyor musun? inanıyorsan ne düşünüyorsun?
bunu daha çok lgbti bir bireyin başarabileceğini, iyi bir özeleştiri yapabileceğini düşünürüm. heteroğğğğğların vardığı seviye henüz sokakta yapmasınlar evde ne isterlerse yapsınlar, çocuklarımızı özendiriyorlar, ya da benim de gay arkadaşlarım var ama onlar çok iyiler düzeyinde dolaşıyor.
alttaki yazar vejetaryen ya da vegan etik hakkında ne düşünüyorsun?
vegan etik, bilincin evrimi ile desteklenecek bir olgu değildir, fizyolojik gerçeklere çok uymuyor nitekim bu bir kişisel disiplin olarak ele alınırsa rasyonel bir duruştan ziyade mistisizm ile alakalı kalıyor, hatta vegan disiplin temelinde insan merkezcil unsurlar barındırıyor. bu yüzden üzerinde daha fazla kalem oynatılması gereken bir mevzu olduğunu düşünüyorum.
homoseksüellerdeki bifobi'yi soruyorsan ezilenin ezme isteyinden kaynaklı olabilir, anlamsız ve saçma. özellikle de bir kısım kimselerin sanki sürekli biseksüellerden çok çekmiş gibi davranmasına yorum yapmayacağım, insanlar nedense çok kolay genelleme yapabiliyor.
sorunları çözebiliyorsam biraz bekleyip öyle çözerim malum belki kendiliğinden çözülür(yaşasın üşengeçlik).diyelim ki çözemeyeceğim(benim kendi etki alanımın dışında olan) problemler var o zaman buna alışmaya çalışırdım.çünkü değiştiremediğim problemler için cama çarpan sinek gibi sürekli çarpacağım ve sonunda öleceğim.
sevgili yazar hiç antalya'da bulundun mu veya gidecek misin?antalya'nın eşcinsel ortamı nasıl hiç bulundun mu?
antalya'da sadece iş seyahati nedeniyle 3 gece 2 gün bulundum. merkezi çok güzel bir yer. ben gezerken keyif aldım. ama işten insanlarla olduğum için rahat rahat hornet bile açamadım. gay ortamını yorumlayamıyorum o yüzden.
alttaki yazar, beden olumlama hakkında ne düşünüyorsun?