bütçe sıkıntısı yoksa acıbadem, bir tık altı maltepe derdim. acıbadem kadar nezih bir semt istanbulda parmakla sayılacak kadar az çünkü. hem gürültüden uzak hem şehrin temposunu kaçırmayacak kadar yakın her lokasyona.

sorum:mutfakla aran nasıl alttaki?

yemek yapma konusunda kabiliyetliyim. tatlılarım da her daim beğenilir. mutfakla uğraşmayı çok severim. pratik yemekleri ve fırın yemeklerini özellikle güzel yaparım. pasta kek kurabiye ise uzmanlığımdır.

alttaki yazar: amerikalara gitme durumun var koca kıtayı keşfedeceksin diyelim. kuzey amerika'yı mı yoksa güney amerika'yı mı tercih ederdin? (birini seçip neden belirtiyorsun ona göre)

kesinlikle güney amerika çünkü gerçek kültürel doku orada
alttaki yazar acilen netflixte izlemelik guzel bir aksiyon veya sci-fi filmi öner baymasın, kafa yormasın?

üzgünüm veremem çünkü neden olsun?
yeni zelanda'da mı yaşamak izlanda'da mı?

ikisi de çok hoş ama izlanda diyeceğim. yeni zelanda'yı bazı haritalar göstermiyor bile.

alman erkekleri mi, iskandinav erkekleri mi amerikan erkekleri mi, rus erkekleri mi? (italikleri siktir ettim)

tadına baktığımdan dolayı iskandinav erkekleri.

surinam'la vizelerin kaldırılması hakkında düşüncelerin nedir?

iyi olmuş, surinam'ın varlığından haberim oldu böylece.

türkiye'deki üniversite sayısını yeterli mi fazla mı buluyorsun?

la casa de las flores.

hiç ünlü birine aşık oldun mu ?

hayır. direk görüp,sesini duyup sohbet etmediğim birine aşık olamıyorum.

kariyer yolumu 3 yıllık sektör birikimimi mutsuz olduğumu fark ettiğim için gözardı edip ilerde çok daha başarılı ve mutlu olacağımı düşündüğüm başka bir mesleğe(sales/marketing) şu an kazandığımdan daha düşük bir maaşla başlamayı düşünüyorum. sence doğru mu yapıyorum yoksa heyecan mı arıyorum?

house of cards.
54 kilo olan birisi bear olarak tanımlanabilir mi?

haydi gel benimle ol

anlamsız hareketler, tavırlar sergilemeye başladım. bir anda gelen bıkkınlık hisleri bıktırdı artık. üstüne sert mizacım sebebiyle ağzımdan çıkanları kulaklarım duymadan pişmanlık duymaya başlıyorum. arkadaşlarımı yitiriyor muyum, emin değilim. kimsenin böyle davranışlara tolerans göstermesine gerek yok sonuçta. yine de istemsizce gerçekleştiği için nasıl düzelteceğimi de bilmiyorum. önerisi olan varsa açığım?

bence doğru yoldasın devam et.
sonuçta içinden bu geliyorsa yaşa gitsin. anlamsız olsa da isteyerek yaptığın bir şey yok ortada ki her zaman ruh halin,davranışların statik olmak zorunda değil.
arkadaşların sırf bu yüzden uzaklaşiyorsa koy ver gitsin doğru insanlar değil belli ki.

çok sevmek mi çok sevilmek mi sayın yazar? tek seçim!

zor soru, her ne kadar sevilmek güzel olsa da sevmek diyeceğim. çünkü benim yaşadığım bir duyguyu başkasının yaşadığı bir duygudan üstün tutarım. sevilirken sevene karşılık veremeyeceksem ona eziyet etmenin anlamı yok. çok mu özgeci bir tavır oldu.

çin'de mi yaşamak rusya'da mı?

sana sandığın kadar yakın olsalardı şu an seni bilirlerdi. ben sürekli birilerine açılma telaşını da pek doğru bulmuyorum. bütün hikayemiz eşcinsel olmamız gibi bir şeymiş gibi geliyor öyle olunca.
umarım kendini yanlarında rahat hissettiğin birkaç insan hep kalır hayatında.

bu hayatta seni sen yapan şeyin ne olduğunu söylemek istersen bu ne olur?

kendimi bir türlü bulamamış olmam.

yalnız öleceğini düşünüyor musun ?

öyle olacak... biliyorum
arap erkekleri hakkında ne düşünüyorsun?

bazıları çekici, bazıları itici. her erkek gibi işte.

partnerinde en dikkat edeceğin özellik ne olurdu?

gözlerinin içi parlasın bir şey anlatırken, yemek yerken, dertleşirken... kısacası gözünün parlaklığı yolumu aydınlatsın. her anlamda..

mutsuz, kırgın olduğunda yaptığın 3 şey nedir?

susmak
uyumak
cikolata

yaptigin icin pisman oldugun son sey?

sırf cinsel olarak beni tatmin ediyor diye evli bir adamla sex yapmak.
eşcinsellerde gördüğün seni en rahatsız edici şey neydi?