alttaki yazara soracaklarım var

  • /
  • 137
görünmez olabilmeyi, nihayetinde soruda istediğimiz hızda ucabilecegimizden bahsedilmemis.

en hayati meselenizde avukatinizi secerken onda arayacaginiz 3 ozellik ne olurdu?
sanırım üstteki yazar tavuk mu yumurtadan çıkar yumurta mı tavuktan gibi klişe bir soru sormaya çalışmıştır. vekillerin yalan söylemesi doğumlarından değildir. biyolojik olarak tüm canlılar aynı şekilde doğar. * nitekim doğurana değil yetiştirene bakılması gereklidir efenim.

ne kadar sıklıkla seks yaparsın ?
hiç yapmadım
ne sıklıkla kitap okursun?
çok sık değil ara sıra. ama sevdiğim bir kitap olursa bir gecede bile bitirebilirim.

en son hangi filme gittin?
siccin 3.
içlik giyiyor musun?
izmire nasıl bakmak istersen onu görürsün...bazılarına göre kocaman bir köy bazılarına göre huzurun başkenti...
güzeldir sakindir seni yormayan şehirdir...


yalnız yaşlanmaktan korkuyorum ...ya sen korkuyor musun?



evet, blok flüt.

alltaki yazar; itiraf edemeyeceğin bir itirafın var mı?
sürüsüne bereket itiraf edemeyeceğim itirafım var sanırım.

şu an hangi şarkıyı dinliyorsun?
melanie martinez-alphabet boy

sadomazoşist misin?
okula bile yazıldı bu yıl abisi.
alttaki sinobi: fuuton kullanabiliyor musun?
hayır ailem dışında kimse için ölmem...ama dostlarım için kendimden feragat edebilirim...ölüm çok basit bi değer bence...

sade kahve mi yoksa sütlü kahve mi??
sade bence... koku önemli, süt kahve kokusunu perdeliyor.

o değilde eski sevgiliden arkadaş olurmu?
her yerini ezbere bildiğim, ne bileyim götünü gördüğüm adamı arkadaştan sayamıyorum ya ben. bilemem belki de ben tuhafım.

özledin mi?
çok.

hayat çizgini kaybettiğinde ne yaparsın?
yalnız kalıp kendi kendimle bu konuyu tartışırım. önce içimden sonra sesli bir şekilde. ardından gerekirse pekiştirmek ve enine boyuna tartışmak için yazarım. ardından tekrar içimden konusurum, sesli ve yazmak derken bu döngü devam eder. ta ki az da olsa hayat çizgimi tekrar bulduguma inanana kadar. yalnız kalamıyorsam da görünürde insanlarla olduğum ama aslında içten içe yalnız kalabildigim aktivitelere yönelirim. film izlemek, arabayla bir gezintiye çıkmak, yüzmek vs. gibi. fiziksel olarak onlarlayım ruhen kendimleyim her iki taraf da memnun gibi. değilse de napayım be hayat çizgimi kaybetmişim şurada biraz bencil davranayım az idare etsinler.
soruma geçiyorum: sence insanlarda "saf bir sevgi duygusu" var mı? ayrıca utanma duygusu doğuştan mı geliyor yoksa sonradan mı oluşuyor? neden?
insanlarda saf bir sevgi duygusu bence yok, bu bize sosyalizasyon sürecinde öğretiliyor. örneğin bebekler filan da sandığımız gibi annelerine karşı derin bir sevgi beslemez, anne bebek için ihtiyaç gidericidir ve ona ihtiyacı vardır. aralarında bir bağ var ama bence sevgi zaman geçirdikçe oluyor, tabi anne de çocuğu seviyorsa. utanma duygusunu bilemeyeceğim ama anal dönemde eğer tuvalet eğitimi esnasında kötü muameleye uğrarsak utanıyormuşuz, doğuştan değilse bile baya eskiden kazandığımız bi duygu sanırım.
alttaki yazar: totem yapar mısın?
totem yapmak sayılır mı bilmiyorum ama adak adarım. aynı şey sanırım. şu dersten geçeyim gidip şunu yapıcam, şu olsun gidip birinin karnını doyurucam vs. illa

ailen ile bağların kuvvetli mi? ailenle ne kadar vakit geçiriyorsun ?
içimizdeki cesareti sadece kendimizde buluruz. unutmayın her şeyin anahtarı bizde. alttaki arkadaşs sorayım hayatındaki en büyük mutluluk neydi?
tam adamına sordun canım aferin. sadece kaslı six packli olanlarda değil sadakati kimse de aramamalısın çünkü yok!.. * başka tavsiyem şey olabilir mesala hmmm seni seviyorum, söz veriyorum vb. bunlara falan inanma yani o an inanıyor gibi de yapabilirsin ama tamamen inanırsan sonra şu başlıkta bulabilirsin kendini (bkz: aşk acısı çekenlere önerilecek şarkılar) *
en son sevgilinden ayrılırken bahane ne idi ?
yemeğin tuzu az olmuş dedim ve ayrıldım. *

hayatında yer edinmiş en büyük doğrun nedir?
  • /
  • 137