ayı sözlük itiraf
yalnız olduğumu itiraf edemiyorum bu da benim sırrım.
kafamı rahatlattığımda güzel rüyalar görüyorum, insan psikolojisinin bu kadar pamuk ipliğine bağlı olması benim hiç ama hiç hoşuma gitmiyor.
neyse; tatlı bir uykudan uyanıp sabahın ilk kahvesi eşliğinde (çünkü devamı gelecek) okumak gibisi yok.
salı günü ne olacak merak ediyorum.
*
boş kalamıyorum, her zaman mesgul olacak bir iş yaratıyorum kendime acilen deşarj olmamı sağlayacak hobiler bulmalıyım
dün hayatımın ilk ekilmesini yaşadım hem de misafir bahanesiyle :/ soğuk havada dışarıda o kadar bekledikten sonra misafir geldi çıkamayacağım yazan mesajı almak paha biçilemez...
sphynx'i seviyorum ben yaa.
offf sıkıldım ve sıkıldım ve yine sıkıldım.
insanın başına ne geldiyse hep meraktan geldi.
"caillou tema şarkısı" entryme eksi veren yazar ne yaşamış acaba?
(bkz:
#394523)
ayaklarım beni o kafeye yine getirdi ama kızardığımı fark edince içeriye giremedim, 2 sefer önünden geçtim, umarım beni görmüş ve tanımıştır. bir sonraki sefer içeri girebilmeyi umuyorum.
şapşal gülüşünü ve kısık gözlerini çok özlüyorum...
kendimi kızgınlık dönemi geçirken sahibine saldıran kedilere benzetiyorum bazen. birileriyle yakınlık kurmak; bende stresimi büyük ölçüde azaltıp,ruhen rahatlatıyor. uzun süredir de yakınlık kuramıyorum bazı sebeplerden dolayı.
demin de probiyotik ve prebiyotik özelliği olan sirke kullanmadan kurmuş olduğum lahana turşumu ,diğer sirke ile kurulan tursularla bir kavonaza karıştırmış annem.sirke de gözle görülmeyen küçük organizmaları da öldürmüştür malum..nasıl üzüldüm ve gece gece sinirlendim anlatamam.
az önce tanımadığım birisi, "müziklerin avant garde, yani alışılmışın dışında" gibisinden bir şeyler dedi. çok süper hissettim ama geçti.
7.45te 8de 9da ve son olarak 11de uyandım. çalışmam lazım.
*
çok heyecanlıyım sözlük. neden mi? online oyunuma japoncayı da ekledim. çok güzel görünecek.
yabancılaşıyorum sözlük.
kendime, aileme, arkadaşlarıma yani tüm sevdiklerime.
önceki ben boşluklarımdan tutunmayı ne iyi biliyordu. sahi ne oldu bana? ara ara aynaların içinde kayboluyorum, kalabalık ortamlarda dahil dalıp gidiyorum uzaklara kendi nefesimi duyar gibi oluyorum. kendimi hep bir duvarın köşesinde sinmiş gibi hissediyorum. sağının, solunun, arkanın kapalı olduğu ama kötülüğün önden geleceği korkusunu bile bile yaşamaya çalışıyorum.
sonra parmakların arasından çıkan bi şık sesi hızıyla toparlanıyorum. gayet normal bir şekilde hayatıma devam ediyorum. hatta o kadar normal ki tüm arkadaşlarım çok mutlu olduğumu sanıyor. mutluculuk oynama devam etmekten epey yoruldum.
bu aralar bir de sinestezik duyumlarım çok keskinleşti. her yemeğin tadı mor olmaya başladı bu hiç hayra alamet değil.
aslında hayatımda her şey çok olağan ve yolunda. neden böyleyim diye sorguluyorum kendimi. bana ne oluyor la?
sinirlerim çok bozuk. anlamsız bir boşluğun içinde öylece elimdeki ekrana bakıyorum. baş ağrılarıyla boğuşuyorum. bir de üzerine insanlar canımı sıkıyor. çok fazla sıkıyorlar hem de. alakasız insanlardan bile trip yiyorum. yoruldum artık herkesten. her şey üst üste gelir ya aynen öyle bu aralar.
sıkıldım insanlardan. beni afedersiniz ama seks için kullandıktan sonra yokmuşum gibi davranmalarından, tamam bende seks yapmak istiyorum ama yetti. beni sevmemelerinden de sıkıldım. halbuki ben kolay bağlanan biriyim ve elimden geldiğince insanlar için bir şeyler yapıyorum. yoruyorlar , söylüyorum da görüşmek istemiyorsan söyle bende yoluma bakayım. yok hep aynı terane. işte çok tatlısın yakışıklısın bilmem ne. tabii bende iyi niyetli ve saf olunca kolay kanıyorum ve ağzıma sıçıyorlar afedersiniz. teşekkürler. adam gibi seven bir tane insan yok. hepsi öküz.
hayatımda tanıdığım çoğu insanda,arkadaş olarak adlandırdığım sözde arkadaşlar, öküz hepsini çıkardım hayatımdan, ihtiyacım yok sizin gibi öküzlere, çiftlik işletmiyorum sonuçta.
multilingual olmak ne kadar süper bir şeymiş ya. birisiyle japonca konuşuyosun, birisi ile ingilizce, sonra türkçeye falan geçiyorsun, üzerine norveççe serpiyorsun. ay muhteşem.
en ufak sorunları bile gözlerinde büyütüp kendi çözemeyen, karşısındaki insanlardan da onların sorunuymuş gibi "ah vah" etmesini bekleyen kişilerden haz almıyorum.