ayı sözlük itiraf

  • /
  • 91
entry girerken yapayalnız evimde şarabımı yudumladığım doğrudur
ne zaman birini gerçekten hoş bulsam konuşmuyor muhatap olmuyorum hatta iş ters davranmaya bile gidiyor.

bir keresinde yine böyle biri vardı yaklaşık 1 sene birlikte çalıştık muhatap olmamaya calisiyorum yüzünde mi gözünde mi bisey cıkmis hiç ilgilenmiyorum inan 1 hafta yüzüne bakmadım neden çünkü öyle daha bi güzel çekici olmus içim erimiş

dıştan ise tam bir moron gibiydim halbuki bıraksam kendimi biraz onla ilgilensem ne olurdu. o gittikten sonra rüyamda birkaç kez özür dileyip onu aslında sevdiğimi söylemiştim ağlayarak uyandım

ne bastırılmışlık be .sonunda hiçbir şey de olmadı. şefkat gosteremedim beni görmenden de çok korktum beğenilmemekten alay edilmekten .

halbuki kendimi hor görüyordum
içten içe seni ele geçirmiş kibirini, saklamaya çalıştığın samimiyetsiz gülüşlerin kapatmaya yetmiyor pek sevgili iş arkadaşım e.. ve evet seni sevmiyorum 5 yıldır aynı ofiste çalışıyor olmamıza şaşırıyor ikimizi aynı ofiste tutan kör talihin çarkına da zıçıyorım. bietttııı
6 senedir biriyle beraberim 4 senedir o kişiyle evliyim ama hala "we found love" rihanna duyunca kalbim hafiften başka biri için sancıyo. tam 8 sene oldu hala umrumda değil diyemedim adam için.
dark bear beni kovduktan sonra uzun süredir siteye girmiyordum. bugün canım giri yazmak istedi. annemin geçici bir sağlık sorunu nedeni ile kırıkkale'ye gitmek zorunda kaldım. çok sıkıcıydı. ben zaten yaşadığım kötü şeyler nedeniyle inanılmaz bunalımdaydım ve kendimi öldürme yolları arıyordum. yüksekten korktuğum için antalya'daki falezlerden atlamak istemedim. kırıkkale'deyken, bir filmde kadının boğazına kırık cam sapladığını gördüm ve içimde büyük bir sevinç oluştu. herkes uyuyunca mutfağa gittim ve bıçaklardan bıçak beğendim. boğazıma yakınlaştırdım ve bıçağın sivri tarafını hissettim. bıçağı boğazımdan çekmek istedim ancak kolayca çekemedim. derken, uzun süredir aramayan sormayan growlr arkadaşım mesaj attı ve buluşalım dedi. iyi değilim ben dedim ve "aaa yüksek lisansa başvursana" dedi. ben de antalya'ya gidince öğretim görevlisi ile konuştum ve güler yüzlülüğüne şaşırdım. çok tatlı bi adam. ama derken, iş arayıp bulamazken, son anda abim bana bir iş buldu. kararsızım, işi mi seçsem, yüksek lisansa mı girsem? aliexpress'ten karpuzlu şeyler seçmeye bayılıyorum.
insanları anlamaya çalışmaktan yorulduğumu anladığım 2019 un son günlerinde bu durumun sadece benden götürdüğünü farketmem 30 yaşımı buldu sanırım. o yüzden sadece kendimi düşünüp kendi kararlarım en doğru karar olduğunu ( edindiğim tecrübelerden) anlamış oldum
insanlara gereğinden fazla değer vermemem gerektiğini hep kendime söylüyorum ama bunu yapamıyorum. çok üstüne düşmek doğru değil normalde böyle de değilim belli kişiler hatta kişiye sanırım. şu sıra odak noktam kendisi iyi insan olduğu için mi yoksa eğlendiğim için mi kendisiyle bilmiyorum ama çok fazla ben ben ben ... o yüzden bu konuda değişmeliyim ve bunu en yakın zaman da yapmalıyım
bir keresinde uygulamada adamın birisi çok övgü dolu şeyler yazmıştı. çok tatlısın, bayıldım falan filan yazmıştı. adamın eli yüzü düzgündü. ben de bana dizilen övgülere inanmadım, dalga geçiyor sandım ve adama "feyk misin sen" dedim. adam kızdı. tanrı affetsin.
sadece sinirliyim. neden bir şeyler üretmeye çalışana bu kadar zorluk çıkartılıyor? neden kozmetik firması açmak için, oyun firması açmak için yüzlerce ücret gerekiyor? fakir olduğumuz için ölmeli miyiz? çok kızgınım, kızgınlığımı atamadığım için daha da çöküyorum. amk dünyası. samimiyetsizliğini siktiklerim.
hiç bir şeye karar veremeyen insanları kırmaktan korkup sonunda hep kaybeden biriyim beni dışardan görseniz görünüş olarak vay amınakoyim adamdaki mutluluğa bak hayat umrunda değil çok şanslı dersiniz ama içten içe kendimden nefret eden mutsuz her gece kapalı kapılar ardında ağlayan intihar etmeyi zilyonlarca kez düşünen biriyim ve bun dışarı yansıtmamak toplumda kamofile olmakda benim yeteneğim galiba.
bosuna uzulmusum bunca zaman, kisa bir zaman once farkettim. eski entrylerimde hep hayatimdan cikarmak istedigimden ya da onunla birlikte olmak istedigimden ya da yasananlardan bahsetmisim ama aslinda biz iki farkli dunyanin insaniymisiz, hem de ciddi manada. ha tek uzuldugum nokta su oldu kendimi bu kadar gereksiz yere yipratip asil yapmam gereken seylerden uzaklasmis olmam. cok sukur ki kendimi toparlayip hayatimi bir nebze de olsa yoluna koydum ve bir cok sey daha iyiye gidiyor, aman nazar deymesin. umarim boyle de devam eder.
birine feci düşüyorum biri beni tutsun.
hala atlamadım yahu. lanet olsun ki çok ürkek bir kalbim var. kiminle konuşsam zaman ve başkalarından bahsediyorlar, beynim ne kadar unutmak, başka sevdalara yelken açmak istese de yapamıyorum, olmuyor. ne bir heyecanım kaldı ne de isteğim. nasıl atlatacağım bilmiyorum, eve kapadım kendimi tek başıma 20 milyonluk şehrin tam ortasında. delirmekten korkuyorum.
en kötüsü de bunları sadece benim yaşadığımı bilmem. küçücük kalbimi çok kolay çaldın ve çok kolay üzdün.
-------------------------------------------
ben size benzemek istemiyorum bayım.
ben içimde ki canavara dönüşmek istemiyorum bayım.
--------------------------------------------
iki yıllık bir ilişkim biteli çok olmadı ki ben yine birine tutuldum. tam da ne güzel bekarlığın ve sınırsız koli kesmenin tadını çıkartacağım derken oldu bu. beyefendiden çok garip mesajlar almaktayım bu konuda ancak büyük ihtimalle hayat şartlarımızın ve farklılıklarımızın bu derece farklı olmasından dolayı hiçbir yere varamayacak bu muhabbet. her ilgisizliğinde dibe batırıyorum ve kendimi en çok düşürmek istemediğim yer burasıydı. doyasıya özgürlük ve doyasıya sikiş* evreninde yuvarlanmak istemiştim oysa. 4 yıldır yetişkinim desek bunun 3 yılı birilerine sadık kalarak ve duygusal ihtiyaçlarımın karşılanmasını bekleyerek geçti, sanki bu yüzden de bu kadar erken sapıtmış olabilirim. alışmış kudurmuştan beterdir desek yeridir gibi. belki de sadece yatakta bu kadar uyumlu olduğumuz için bu kadar düştüm.* ha bu arada libidom da kozmozlara ulaştı umarım geçer şu ergenliğim de bir rahatlarım.
gün günden yalnızlaşıyorum. kötü biri olduğumu düşünmüyorum ancak keşke bazı hataları yapmasaymışım diyorum. ama soran olursa gebersem de itiraf edemem, kuyruğu dik tutarımm.. ahahaha yalnızlığı ben seçiyorum kiiii derim
oturdum bir liste yaptım. ilk anda adı veya yüzü aklıma gelen tam 21 hayvana insan muamelesi yapıp, iyi davranmışım. bu sayı çok fazla.
3. haftam evdeyim. evden çalışıyorum günleri karıştırmaya başladım dışarıya çıkmıyorum kimsenin canının riske atmamak için. dışarıda gezen salak insanları gördükçe bi gaza geliyorum sonra salak onlar salak otur oturduğun yerde dedikten sonra netflix te bir dizi daha bitiriyorum. sosyalleşmeyi çok özledim. arkadaşlarımla vakit geçirmeyi ama en çok deniz kenarında kahve içip arkadaşlarımla sohbet etmeyi
itiraf ediyorum; genel geçer içinde aykırı insan olmaktan korkarak olur olmadık her şeye evet demesinden, her geneli doğru zannedenlerden, alkış yapan tiplerden soğudum. sizi de rahatsız etmiyor mu?
sözlüğün telegram grubuna katıldım. çok güzel eğlenceli sohbet, muhabbet oluyor. grupta konuştuğumuz başlıca konu, sözlük yazarımız olan kamyoncu'nun seks hayatı. karantinada kolonya şişesine bile yürüyecek duruma gelmiş yazarlarımızla tanıştığım için çok mutluyum. kendileri kamyoncu'nun entrylerine oldukça ilgililer. biliyorsunuz kamyoncu sekste ar-ge üzerine çalışıyor, sekste farklı pozisyonlar hakkında entryler giriyor. maalesef ben entrylerinde anlattığı pozisyonları hayalimde canlandıramıyordum. bazı yazarlarımız porno gifleriyle bu pozisyonları açıkladılar. böylelikle artık ben de deneyebileceğim. minnettarım. hatta kamyoncu pornosu atanlar bile oldu. bayağı içten ve samimi bi grup. her şeyi paylaşabiliyoruz.

ayrıca grupta çeşitli münazaralar yapıyoruz. bir taraf kamyoncu'nun entrylerinin yüzde yüz gerçek olduğunu savunuyor. diğer taraf kamyoncunun sahte olduğunu, sikinin kalkmadığını düşünüyor. iki dakika içinde ejakülasyon olduğu ise grupta konuşulan bir diğer konu.

daha önce de dediğim gibi gruptakiler çok içten ve samimi. mesela grup üyelerinden bazıları tinder gibi profiline beş tane fotoğraf koyuyor. böylelikle birbirimizi daha yakından tanıyabiliyoruz. daha önce hiç bu kadar içten ve samimi insanların olduğu bir ortamda olmamıştım. kuasar bacınız gitti, yerinde inceledi ve bu grubu öneriyor. herkese çok teşekkür ederim.

not: "smiley" sebebiyle silinmişti, düzenlenip tekrar yayınlandı. bakalım şimdi ne gelecek başına?
  • /
  • 91