her okey oyununda istinasız yere okey atan, işler taş atan saf yazar. arkasını beyi topluyor her oyunda. bu arada saymayı bilmiyor zaten kendisi. yenildikleri oyunlar buradan tek yöne duble yol olur. nihoho
kendisinde amnestik bozukluk mevcuttur. sürekli kendinden yola çıkarak hatırlatma gereği duyduğu konuları vardır.
159648 defa mesajlaşıp sohbet ettik ise bunun yarısında aynı mevzuyu vurgulamıştır.
canım zagor'un da bir siniri vardır ki kükrerse ümraniye'de artçı deprem olur.
sözlükte, orada burada siyasi görüşlerini belirten ama iş oy kullanmaya gelince yan çizen cd. adam daha ikametgahını almamış bir senedir yaşadığı şehire.
ne zaman bir başlığa bir şey yazacak olsam o yazacağım şeyi benden yıllar önce yazmış olan yazar. ne çok yazma kelimesi kullandım, kısaca iyi yazar, hoş yazar. bi de komikli.
'' şeker gibiyim ama şişman değilim, incecik, zayıf ve fitim '' açıklamasıyla bir kez daha yürekleri hoplatmıştır. ayı sözlük yazarlarının kendisinin gideceği yazlık beldeye şimdiden rezervasyon kuyruğu oluşturduğu gelen haberler arasında, şeker gibi vücudun güneşte erimeden görülme arzusu işte, gel de engel ol.
bugün yine kocacığının kanatlarına sığınarak kadınlığım üzerinden bana sataşmış yazardır. en azından erkeksi olduğunu sanan kadınsı biri değilim, öyle- kendisi gibi- olsam daha kötü değil mi. *
gençliğimi ve güzelliğimi kıskanan yazar. bir masal olsaydık ben pamuk prenses sen kötü kalpli kraliçe olurdun eminim. belki o bile olamazdın bilemiyorum yani. üzerimde sigara söndürmeye teşebbüs etti ayrıca. pek bir çirkef.
ölçülü gülümsemesi, ağırbaşlı konuşması, dingin duruşuyla pek tatlı bir yazar. sevgilisiyle her insan evladına kısmet olmayacak bir uyum ve yakışma yakalamışlar. gerçi bana "abla" dedi ama önemli değil. çocuk nereden bilsin benim büyüme özürlü olduğumu!
kendisiyle ve eşi benzeri bulunmayan 7 cihanın bildiği beyi ile yanyana olmasak da aynı salonda azam ali konserine katılmıştık vakti zamanında. birbirimizi de tanımıyoruz fakat kendisini azam'ın hareketli bir şarkı söylediği an bildim. ciwan o an kendinden geçti ve beline zilli bir tül dolayıp alel acele kendini sahneye attı. orda hanginiz olsa onu bilirdiniz bizim çığırtkan ciwan olduğunu. şarkıyı sizlere söyleyeceğim öncesinde sahnede öyle bir an vardı ki anlatmam lazım hala gözümün önünde, şarkıda "eyvallaaaa.." dendiğinde ciwan ellerini yukarı doğru açıp kendini semazen zannedip dönmeye başlaması, bunu yaparken de durmak bilmeyen kalçası. hiç unutmadım.
onun adı ciwan
çirkeflikte adı hep en önde anılan
bana abla der durur
bilmez ki yaş ilerlese de
çıtırlığımdır baki kalan
ay sevsinler! iyi ki var bir kocası
bu paçoz gayler bile buldu hani bunun sırası
otur o zaman evde kocanı bekle
eğlence duyunca bu neyin koşturması
kadınlığına laf söyletmez
erkeklikle yoktur işi
saç saça kavgaya çağırırsın
oluverir hemen hanımefendi
şapkasız asla çıkmaz
zannedersin assolist
iki tıkırtı duymayagörsün
olur orası hemen ona pist
ah be minnoş, zirveler karlı yollarla kaplı
sonradan ulaşılmaz, olman lazım biraz çaplı
naringergedan der ki ayağını denk al
kimler düştü, kimler kalktı
genelde pek çok konuda anlaşamıyoruz ve genelde tartışırken belden aşağı vurmayı çok güzel beceriyor ama ben bu adamda fındık kadar kötü niyet olduğuna inanmıyorum. tam tersine, fazla iyi bir insan. çok temiz bir kalbi var.
tespitlerine, olaylara olan ılımlı ve seviyeli yaklaşımına, entrylerindeki dili kullanma şekline, bakış açısına ve entelektüel birkimine son derece saygı duyduğum, takip ettiğim kadarıyla bir çok konuda hemfikir olduğum sözlükte iyi ki var dediğim ve tanışıp sohbet etmek istediğim yazarlardan biridir.
çoğu zaman hislerime, düşüncelerime resmen bi bok olamiyor. anlatamadıklarımı bir çırpıda icine siciveriyor
gene sicmis diyorum. ishal oluyorum. popmu siliyorum. sikayet ettiklerim bile var.