aynı etkilere maruz kalan insanlar benzer tepkiler verme eğilimi gösterebilir, bu durum akılcı olabilir ama olasılık ile gerçeklik arasındaki fark da apaçık ortadadır. sözü geçen görülmesi muhtemel etki ve tepkiler de kendi içerisinde çeşitlilik gösterir. homofobi, dışavurum olarak tek tip bir hareketten ibaret değildir, insanlar çeşitli yollarla homofobik tepkiler gösterebilir. kimisi bu davranışı söz yolu ile, kimisi şiddet ile, bazıları ise çeşitli yaptırımlar ile yansıtır. bunun yanında insanlar yaşadıkları ya da her an maruz kalma ihtimalini göz önünde bulundurdukları bu tip davranışlara aynı tepkileri vermezler, her insanın bakış açısı birbirinden farklıdır ve bu bakış açısını şekillendiren tek etmen de kişinin cinsel yönelimi veya kimliği değildir.. hatta ortak bir özelliğe sahip oldukları için, aynı olayı tecrübe etmek durumunda kalan iki insanın vereceği tepkiler ve bu olaydan etkilenme durumları da farklılık göstermektedir, yaşamak ile yaşadığını anlamlandırmak aynı değildir. hatta çok klişe olsa bile içinde belli bir miktar su olan bardağa bakan kişilerin, kimilerinin yarısı boş, kimilerinin ise yarısı dolu olarak değerlendirmesi, bakış açısı ile ilgili güzel örneklerden biridir.
eşcinselleri en fazla etkileyen konu, doğal olarak zarar görme korkusudur. bu nedenle insanlar çevresine kolay kolay güvenemeyebilir. ancak güven kimileri için paranoya iken, kimileri daha temkinli olarak kendilerini güvende hissedebilir. bunun yanında yalnız kalma korkusu, etrafındaki insanların nefretine maruz kalma gibi etmenler herkes için geçerli değildir. benzer durumlar yaşandığı takdirde bile, herkes aynı şekilde hissetmemekte ve dolayısı ile aynı şekilde etkilenmemektedir. kıskançlık, kibir, iyi görünüp arkadan atıp tutma, yanlış beyanda bulunma ya da çekememezlik ise, ortak özelliği sadece eşcinsel olmak olan insanlar üzerinden genellemesi yapılabilecek davranışlar değil, söz konusu bile olamaz ve nesnel bir değerlendirme olmaktan çok uzaktır. kişi, ancak kendi etrafındaki insanlar ve onlar ile olan ilişkileri üzerinden bu kanıya varabilir ve takdir edersiniz ki yapacağınız her tespit öznel olacaktır. bu demek oluyor ki, tespitleriniz sadece sizin bakış açınız doğrultusunda ve sadece etrafınızdaki insanlar üzerinde geçerlilik gösterir. bu kalite kontrol testi değildir, alınan bir numunedeki istatistiki arıza oranı üzerinden, genel güven aralığına uygunluğunu tespit edebilmek için hepimizin eşdeğer, fabrikasyon ürünleri olmamız gerekmektedir, takdir ederseniz ki bu da mümkün değildir.
insanlar haksızlığa uğrayabilir, hak etmediklerine inandığı olayları tecrübe edebilir ve bunun yarattığı sinir ve hayal kırıklığı ile de bazı sözler sarf edilebilir, tamam. ancak botswanada 6 kişi tarafından günlerce tecavüze uğrayan kadının yaşadığı iğrençliği ifade edebilmek ne kadar zor ise, dünyadaki siyahilerin geneli tecavüzcüdür sözünü söyleme hakkı da kimseye ait değildir. insanların korkuları, paranoyaları, üzüntülerle yoğrulmuş, umutsuz ve kısıtlanmış hayatları onları, kesin olmamak ile birlikte psikolojik olarak ruh sağlığı stabil olmayan bireyler haline getirme olasılığı vardır, ancak bu ruh hali, öncelikle kişinin kendi hayat kalitesinin sürekliliği, sürdürülebilirliği ile ilgili bir sorundur. yine de bu tür sıkıntıdan muzdarip insanların, terbiyesizlik adı verilen diğer bireylerin bedensel ve ruhsal bütünlüğünü, toplum içerisindeki duruşlarını haksız ve olumsuz yönde etkileyecek olan davranışları sergileyeceğine yönelik bir kaide de, kanıt da bulunmamaktadır. terbiyesiz olmak için eşcinsel olmaya ya da çok sıkıntılı hayati tecrübeler edinmeye de gerek yoktur. insanlar eşcinsel oldukları için veya herhangi bir sıkıntıyı tecrübe ettikleri için de belli bir oranda
* terbiyesizlikle itham edilmek zorunda da değillerdir.