glee

naya rivera için izlenmeli dediğim, muhteşem coverları olan dizidir.
ayrımcılığa uğrayan birçok gruba hitap eden, o yüzden de amerikada çok geniş kitleler tarafından sahiplenilen. mükemmel karakterlerin değil, engelli, eşcinsel, şişko, zenci, peltek birçok kişiyi barındırmasından dolayı benden 10 puan alan, zamanında çok severek dinlediğim şarkıların yanı sıra yeni şarkıları da çok güzel yeniden yorumlayan bir dizi. yeni oyuncularını glee project ile seçiyor olması da başka bir artısı tabi. beni de en çok güldüren şey, kurt'e aşık olan mercedes'in jazmine sullivan'nın bust your windows şarkısını seslendirmesiydi. bir eşcinsele, heteroseksüel bir kadının aşık olması çok ilginç bir durumç
bir diziden daha fazlasıdır. uzun uzun analizler yapıp bir birimizi darlamayalım da, en basitinden gay karakteri üzerinden bize bu çok zor bir yol. ailen arkadaşların zor da olsa kabul etti, ama senle alay edecekler, sevmeyecekler, istemeyecekler, çok zorlanacaksın belki ama zamanla sana alıaşcaklar. yine de bu seni farklı gördüklerini, içten içe sevemeyebileceklerini ve asla bir heteroseksüel kadar rahat ve popüler olamayacağın gerçeğini değiştirmeyecektir demektedir.
sabah izlediğim bir video sayesinde izlemek istediğim bir dizi. 80'lerde yayınlanan fame tadında birşeyler yakalamışlar sanırım. ayrıca yeniden düzenledikleri klipleri harika.
4. sezonda sarah jessica parker ve kate hudson gibi isimleri konuk oyuncu olarak bünyesine alarak kalitesini bir kaç kat daha arttırmıştır. ayrıca 4 senenin sonunda grease gibi bir muhteşem müzikalin şarkılarını güzel coverlamayı başarabilmişlerdir. lea michele ve kate hudson'un seksilik yarışı hetero olma sebebidir.
2009-2015 yılları arasında 6 sezon sürmüştür.

https://ayilarock.com/glee/
teenage olmakla suçlansamda asla izlemekten utanmadığım, her hafta yeni şarkılarını indirip ipodumu işgal ettirdiğim fevkalade dizi. kesinlikle coverları orjinallerinden daha iyi bi kaçı hariç (bkz: turning tables) onun haricinde glee candır canandır...
ilk iki sezonu güzeldi ama her güzel dizi gibi son sezonlar bozdu. şu an için işlevi yeni şarkı keşfettirmesi, keşfedilen şarkıyı 1.000.000 kez dinlettirmesi. ileri sara sara izlendiğinde benim olduğum kıvama gelinmiştir.
sezon araları ile beni deli eden dizi.11 nisana kadar yine ara...
izlemediğim ancak coverlarının büyük çoğunu takip ettiğim dizi. yapılan en güzel cover sanırım someone like you / rumor has it coverıdır.

her türlü gay klişesine, hatta martha stewart ile yemek programları da dahil, bulasmıs biri olarak cidden sevemediğim dizi. ama bunu yazmaya iten, cocugunu düşürmüşcesine yüzünde bir ifadeyle "nasıl seyretmezsin ??!!!" diye şaşıran insanlar. cidden sevemedim, hatta seyretmediğim için aşırı üstüme gelindikçe iyice tiksiniyorum. belki de ben 90larda kaldım halen:
(bkz: sex and the city)
hayat rehberim olmuş dizidir. kendimi kurt'un come out olmamış haline benzetiyorum. bir müzikal sever olarak bana en iyi sondheim parçalarını sunmuştur. thx ryan. lea'nın sesine nayanın kendisine hastayım.
blaine karakteri ise rüyalarımı süsler arada. darren değil blaine. dizide birbirinden yetenekli dolu insan mevcut.
bazı yeni karakterlerle sırf zaman öldürmek için yapılmış olduğunu hissettiren önceden daha eğlenceli olan dizi. her bölümde mesaj kaygısı kasmaları da bir süre sonra bayar bi hale getirdi. ama yeri gelince hüngür hüngür ağlatmayı da başarabildiğinden dolayı hala izlenebilir bir dizi olduğunu düşünmekteyim.
3. sezondan sonra gereksiz bir hal alan ilk müzikal dizi mi desem?

dave karofsky 'nin beni köpek gibi ağlatması da aklıma geldi. dinlersek, izlersek hani *
lanet olası nicki minaj'ın kıçım gibi söylediği starships parçasını muhteşem coverlarmışlar ve danslarına bayıldım.



hergün 1 doz dinliyorum.

--- spoiler ---

blain ağzına sıçayım , kurt'u aldattın.

--- spoiler ---
türkçe anlamı ''aşırı neşe'' olan ingilizce sözcüktür.
3. sezonun yeni bitmiş olduğu ve yeni sezonunu büyük merakla beklemiş olduğum amerikan müzikal dram dizisidir. 2009 senesinden bu yana fox kanalında yayınlanıyor. gençlerin yaşamlarını her yönden ele alan ve bunu da gayet izleyicilere güzel aktaran izlenilesi dizi olur kendileri. müzikalleri, dansları, oyunculukları ve aynı zamanda elbette oyuncuların harika ses performansları muhteşemdir. müzikal sevenler için özellikle kaçırılmayacak bir yapım. hele ki sue sylvester karakteri.. daha da lafım yok.
türk versiyonu sinan çetin tarafından muck olarak çevrilmiş ve sinan çetinin pek çok başarısız işinden en kötüsü olarak türk televizyon tarihindeki yerini almıştır. orijinali ise gerçekten prodüksiyonunu karakterlerini hikayerlerini şarkılarını başarılı bulduğum, izlediğim iki üç yabancı diziden biridir.
son yayınlanan ölümleriyle eski tadını yakalayan dizimiz. dizideki bütün şarkıları piyasada bulmak mümkün ve bir çoğu da gerçekten muhteşem. bununla birlikte dizide bir naya rivera vakası vardır ki, ses, endam, tavırlar insanı eritir bitirir. değeri yavaş yavaş anlaşılmış ve birbirinden güzel şarkıları ona söyletmeye başladılar. back to black coverı mutlaka dinlenmelidir. smooth criminalde ise eargasm dedikleri olayı yaşatmaktadır. uzun lafın kısası söylediği şarkılar bir yerden bulunup kesinlikle dinlenmelidir.
  • /
  • 2