yanlışlar üstüne kurulan deneyimlerle can bulur insanlar ama muhakkak her insan bir kez yanlış yapar. hatta hatta yanlış sayısı artar zamanla. kimse bu yanlışlar üstüne çok düşünmez, kabul edilip, geçirilir. nasılsa 3 yanlış bir doğruyu götürmediğini düşünülür.
hayatta yanlışlarla örülmüş bir kazak gibidir. bazen sıcak tutar güzel yanlışlar, bazen çok terletip hasta eder. bu kadar yanlışın olduğu hayatta neden insanlar doğruları keşfedemez, ben bunu bilemedim...
olasılıkları ve bu olasılıkların olasılıklarını ve onunda olasılıklarını ve sonsuza kadar giden olasılıkları içinde barındıran tecrübeler toplamı ... (bkz: evren)
mor ve ötesi in gül kendine albümlerindeki eşsiz şarkı. ayrıca mustafa hakkında her şey filminin başında bu şarkı çalar.
uğraş didin farklı şeyler yapmak için üç kişi ya da beş kişi anlar ve zaman,va zaman farklı yüzlerle bazen yanında bazen arkanda yalan diye bişey yok gördük ama konuşmadık ve hayat herşey yoplundayken dur dedi artık ve hayat herkes evindeyken dur dedi artık ve hayatın canına taketmişti sus dedi artık ve hayat... kırık düşler,aynı yalnızlık öyle azaldık ve yıprandık ki kafamız karışık değişmek zor dünya yıkılsa anlamazlar...
siktiri boktan bir facebook paylaşımı okudum bugün ama şu ana kadar hayatla ilgili okuduğum en mantıklı yorumdu:
"gençken enerjiniz ve zamanınız vardır ama paranız yoktur yetişkinken enerjiniz ve paranız vardır ama zamanınız yoktur yaşlandığınızda paranız ve zamanınız vardır ama enerjiniz yoktur"
acı biberi, çilek reçeli. bazen toplu iğne bazende bir mızrak. bir varmışsın bir yokmuş... yemek buldunmu ye yarak buldunmu kaç. sik buldun kıllısınımı arıyosun. napolyon ne demiş ? para para para... işte hayat.