bu kişi ben oluyorum gerçekten çok iğrenç bir tadı varmış

nadir insanlardan biri olmaktan terfi etmektir. herkes olmak, çoğunluk olmaktır. bu sigara için de geçerli. içmiş olmak için de içmemek gerek.

(bkz: hayatında hiç bira içmemiş insan)

kaç yaşında olduğuna bağlı olarak vereceğim tepkinin yıkıcılığının artacağı durum.

alinan alkolün niteligine ve tabiki miktarina bagli olarak yaratacagi sonuç farkli olur;
saf alkol: muhtemelen ölürsünüz.
cin muhtemelen bi daha agziniza içki sürmezsiniz.
vodka muhtemelen ertesi sabah kendinizi çirkin birinin koynunda bulursunuz
raki muhtemelen ertesi sabaha aktif olarak uyanirsiniz
sarap muhtemelen ertesi sabaha pasif olarak uyanirsiniz
viski muhtemelen ertesi sabaha berbat bir bas agrisiyla uyanirsiniz.
bira eger abartip bir kasa içerseneniz, ertesi sabaha bilmediginiz bir mekanda, feci bir göt agrisiyla uyanirsiniz.

(bkz: sarhoştum hatırlamıyorum)

nirvanaya yükselmek

bende bir sorun mu var acaba dedirten entrylere sahip başlıktır. bana bişi olmadı kii. * *

içtikten sonra hafif dengesizliğimin tadını çıkarmak yerine etrafımdaki insanların sorularına cevap vermemek için ağzımı kapalı tutmaya çalışmıştım. bi durun allaseniz yaaa

son olmayacak olandır.

kolay kolay sarhoş olmayacağım diye kendimi o kadar şartlandırdım ki ilk başta sarhoşluğun tadını alamadım ama sonra kendimi şarabın verdiği sıcaklık hissine bırakınca uçmaya başladım. *

pek iç açıcı olmayan durumdur kişi için. zordur ama güzeldir.

yani tadına baktığım ve pek abartmadığım için bir şey olmadı ama tadı kötüydü, sirkenin tatlandırılmış hali gibiydi. ha bir daha içer misin deseler içerim ama çok elzem bir şey değil tabikiside.

bira içtim. insanlar birayı nasıl seviyor anlamıyorum. neyse be kapitalist içkisi olan kolayla devam edeyim.

geçen sene içmiştim. çok iyi bir tadı yoktu çünkü biraydı en nihayetinde. sonradan fark ettim ki tuborg gold (ilk biram) bırakamıyorum. olmuyor. haftada en az iki gün almadan rahat edemiyorum. her içişimde en fazla 1 kutu ile sınırlandırıyorum kendimi tabii ki.

15-16 lı yaşlar... arkadaşlık var, dostluk var, sosyallik var... ne günlerdi. şimdi göt üstünde oturmak var, kalan bir dostla senede bir görüşmek var, ara sıra dansa gitmek var o da tek başına.

niye daha önce yapmadım demiştim çok gerginmisim onu anlamıştım ve kararında olduğu zaman inanılmaz mantıklı düşünebiliyorum sis perdeleri kalkmış gibi

bira veya şarap en güvenli başlangıçtır, vodka ile bu işe sakın başlamayın perişan olursunuz

yaş 15
tabi ergenlik tavan, hormonlar kendinden geçiyor, kafa bütünüyle itlik yapmak üzerine kurulu. ama yine de hakkımı yemeyeyim hala masum bir çocuğum. doğum günü gelip çattığında on tane liseli ergen bizim eve toplaştık, aileyi de dışarıda ufak bir gezintiye doğru uğurladık. usul usul pasta kesip yiyecekken ortamın en piç ve serseri çocuğunun "beyler şarap kazanı yapalım" demesiyle hikayenin seyri de değişti. üç litre şarap, iki litre gazoz ve bolca küp şekeri arkadaşımız adeta merlin gibi tencerede karıştırdı, tadıma tam başlayacakken gelen bir telefon sonucu aile eve teşrif edeceğini buyurdu. tabi eldeki ziyan olacak, ne yapmalı etmeli derken çözümü apartmanın deposuna tinerci gibi dadanmakta bulduk. günün ilerleyen saatlerinde ise ben yerde yuvarlanıyorum, kafamın üzerinden bira şişeleri uçuyor (nereden geldiler o da meçhul tabi), arkadaşın biri apartmanın önüne çıkmış yanındaki köpeğe bozkurt çekiyor. tabi kavga dövüş gırla gidiyor. ertesi gün kalktığımda ise babamın şahin gibi baktığını hatırlıyorum, o da başka bir hikayenin konusu.

ilk ve son almıştım. mide bulantısı falan öğğğ.

sene 2002 sahilde ilk deneyimlemiştim o zaman bu ne kötü bir şey demişsem de şu an zevkle şarabımı yudumluyorum