insanın büyüdüğünü anladığı an

erekte olduğu an. hakikaten büyüyor küçük şey.*

gitgide mütevazi olmaya başladığınız zaman ve hayallerini yitirmeye gerçeklere boyun eğmeye başladığın andır.
askere gittiğiniz andır.
16 yaşında üniversiteye tek başıma şehir dışına gittiğim gün. büyüdüğümü değilde shike shike büyümek zorunda olduğunu anlamıştım.
evden uzakta yalnız kaldığınız ilk gecedir.
annenin çantasında şeker görünce sevinip almaya çalışırken;
"ben onları çocuklara almıştım ama.." demesi.*
25 eylüldeki nike basketball 2011 türkiye etkinliğine katılmak için yaşın tutmamasıyla anlaşılır bu bazen. adamlar büyük erkeklere 1993-1981 doğumlu arası diye sınır koymuşlar. kobe bryant dan ödül almak vardı aslında.

(bkz: ya ben şimdi neyse birşey demiyorum)
cinsel dürtülerinizin arttığı. gideri var kıvamına geldiğiniz zamandır.
biz ne zaman büyüdük
adam olduk
sevdalanmayı unuttuk...
içinizdeki çocuğun sesini duyamadığınız an büyümüşsünüz demektir.
elimizdeki, ayağımızdaki, dilimizdeki, ruhumuzdaki ve kalbimizdeki nasırların çoğaldığının fark edildiği andır.
kendinden küçük veletlerin futbol sahalarında sterlinlerle oynadığını gördüğü andır.
kredi kartlarını babası değil kendi ödediği andır
bi arkadasinla kavga ettiğinde alttan alma gerektigini anladığın andır.
hayallerinizin ufalmaya başladığını farkettiğiniz an.
barda, iki parlak çıtır çocuğun, sizi işaret ederek, "hımm şu karşıdaki amca fena değilmiş" dediği andır
bayramda harçlık alamadığım andır, ramazanda topladıklarımı elementte çatır çatır yer içerlen , kurbanı çulsuz bitirdiğim andır , acıdır ama gerçektir.
sağ el tırnaklarını kesebiliyorsan büyüdün sezenin dediği gibi anneni daha çok anıyorsan yaşlandın demektir.
ölüm acısı yaşadığı anla eş değerdir.
elalemi boşverip kendi yolunu dikizlediğin andır, öyleki kimse olmadanda hayatta kalabileceğini hissedersin bir gece...
  • /
  • 3