akşamdan bu yana feçi halde polis müdahalesine maruz kalan semt. son haberlere göre biber gazından göz gözü görmüyormuş.

istanbul'da izmir'e en çok benzettiğim semt. istanbul'u genel olarak pek sevmesem de her gittiğimde kadıköy'de sahilde mutlaka zevkle bolcana vakit geçiririm.

istanbuldaki yakışıklı erkeklerin çoğunun kadıköyde yaşadığını sanıyorum.her otobüsünde sokağında ya da dükkanında en az bi tane hoş tiple karşı karşıya gelirsiniz.giderli semttir her açıdan

belki de taliplerimin çoğunun orada olmasından dolayı istanbul'da ''cinsel seks''lerimin büyük çoğunluğunu yaşadığım ilçe.
ama sevişme sonra karşıya geçerken vapurda içilen sigara bambaşkadır. insan o zaman gerçekten hayret ediyor; hayat ne tuhaf. vapurlar falan

benim için karşı olan anadolu yakasını sevmiyorum: bu zaman kadar tanıştığım karşılı insanların hepsi bir sorunlu, bir kasıntı, bir şeyleri kanıtlama derdinde; hoş hayattaki birçok insan böyle tabi... bu sebeple de minimum düzeyde karşıya geçiyorum, ara sıra kadıköy'e gittiğimde epey hoş, yakışıklılar görüyorum inkar edemeyeceğim. ama o sanki alaçatı'daymış gibi dönercili vs sokaklarda cool cool yürümeler, kaykaylar bilmemne o ''i'm so cool and i don't even fucking care'' tribi beni irite ediyor.

- gezi direnişinde en güzel eylemlere sahne olmuş bir mekandır.
- akp faşizmine karşı direnebilen "istanbul aydınlık güçleri"nin vazgeçilmez eylem merkezidir.
- özgecan aslan için bu akşam toplanılan yerlerden biridir.

yeni türkiye son bulduktan sonra kurulacak aydınlıklar türkiyesinde, kadıköy'ün adına (zamanında maraş ve antep için yapıldığı gibi) "direnişçi", "özgür" veya "demokrat" gibi sıfatların eklenmesi haktır ve yakışacaktır!!!

kadıköy denince akla gelenler;
(bkz: boğa heykeli)
(bkz: bağdat caddesi)
(bkz: fenerbahçe)
(bkz: şükrü saraçoğlu stadyumu)
(bkz: alex heykeli)
(bkz: tarihi kadıköy salı pazarı)*

yeni kadıköy belediye başkanı kim ise onun ben.
sokak müziği yapamıyoruz. artık 7'den sonra zabıtalar gelip kovuyor rıhtıma yolluyor. bu soğukta da sahil kenarında müzik yapamayız herahalde. en son ünalan metrobüsünün oraya yolladı şimdi de oradaki zabıtalar laf ediyor. neyine zararımız vardı. amfimiz bile yok bir de. hadi amfi olsa dicem rahatsız oluyorlar. insanlar gayette memnun.

kadıköy'ün ruhuna ve güzelliklerine yakışmayan tavırlar sergileyen bir belediyedir.

trafiğinden an itibariyle gidilmeyen yer, en fazla iki bira içeceğdik bişi yapmayacağdık loy loooyy..

yillarca avrupa yakasinda yasayip yedi senede sayiyla 1yaziyla bir defa gittigim yerken son 5 yilda evim olmus; 'cadde bok gibi'den 'cadde sahane yeaaa'ya, 'kadikoy carsi les otesi'nden 'bi kadikoye baksak ya'ya ve yeni yeni 'moda cadde is new black agbi'ye evrilmeme neden olmus ilce. 5-6 ay oncesine kadar karsiya yeniden tasinma hayalleri kurarken simdi moda caddesinde olsun benim olsun dusuncesindeyim.

ozellikle son bir kac yilda kadikoy merkez ve moda caddesi kabuk degistirdi. istiklal, sishane, galata ve karakoydeki ucuk kiralar hrmbagimsiz, zincir olmayan isletmeleri hem de beyoglunu yurt bilmis expatlari bu bolgeye itti. sonuc olarak, zincir kafeleri, barlari ve restoranlariyla dolu taksim galata hatti arap turistten ve pahaliliktan gecilmezken moda kaldirimdan baslayip moda burnuna giden yol istanbulun yeni cihangiri oldu.

zihnimde rıhtımındaki büfeden yediğim iğrenç ötesi ıslak hamburgeri (bkz:artık içinde ne varsa ) ile yer eden ilçe.

neredeyse her hafta sonu eylemlere ev sahipliği yapan ilçe. ana caddelerde yoğun kalabalıktan öte, içerilere doğru o sakin, o huzurlu havası bozulmuyor iyi ki... bunda, çoğu haklı ve bilinçli emellerle yapılan bu eylemlerin sorunsuz noktalanmasının etkisi var elbette.

adam akıllı bir teknik servisin bulunmadığı koca istanbul ilçesi. bir istisna hariç tabi.
yapım gereği olur olmadık işler yapar tüm elektronik eşyaları bir güzel bozarım. buzdolabı da öyle mesela. kablosu kısaydı çevirdim arkasını daha uzun bir kablo bağlayayım dedim. bağladım da. ama çalışmadı.
mecbur kadıköy bosch servisi arandı. adamlar hem yarım saate kapımda oldular hem de benim iki saate çözemediğim işi 10 dakikada yapıp gittiler. az daha para da almıyorlardı da zorla verdim.

onur haftasını boş geçmemiştir. teşekkürü borç biliyorum.



(bkz: kadıköy belediyesi)

hani şehirli insan için denir ya; rahatına düşkündür, ilk beklentisi hayatına müdahale edilmemesidir. bu anlamda kadıköy istanbul'un gerçek kozmopolit semtlerinden biri. her telden çalar, kapısını herkese açar; eşcinselleri mi geri çevirecek.

2,5 aydır yaşadığım güzel istanbul semti. hem canlı hem ölçülü canlılıkta. bir taksim gibi değil.

istanbul'a gezmeye gelirsem mutlaka gideceğim semt. neymiş bakalım bu kadıköy. çok övüyorlar.

yaşaması keyifli semtim... hem sakin hem eğlenceli hem de böyle kafa gürültüsü yok hem -şimdilik- yeşil.

sessiz sakin iti kopuğu çomarı olmayan bir yer arıyorsanız mühürdar sokağı tavsiye edeceğim semt. bir sokak kedileri var sanırsın bağcılar sokak çetesi yarı anadolu parsı bi de cesurki sormayın. ne veriyorlar o mahallede bu kedilere bilmem. arkadaşımın resim atölyesi var orda sanki huzur ya böyle garip bir yer. ne zaman gitsem dönesim gelmiyor.