özgecan aslan

bir zamanlar münevver karabulut adında bir kızcağız vardı. erkek arkadaşı tarafından hunharca katledilen, cesedinin parçaları çöp kutusundan çıkan masum bir kızdı. babası kızının katillerinin yakalanması için etrafta göz yaşı döktükçe, bugün özgecan'ı katleden zihniyet demediklerini bırakmadılar.

bu zihniyet birbirinin oğlu, babası, annesi veya kız kardeşidir. özgecan'ı öldüren pislikler de gördüğünüz üzere baba, oğul ve arkadaşı çıkmıştır. hani derler ya bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim. bu da tam öyle bir durum. bu tecavüzcüler birisinin oğlu. onları da yetiştiren bir anne ve bir baba var.

kızına "başını açarsan erkekleri tecavüze davet edersin," diyen ananın oğlu başı açık kadınlara orospu muamelesi yapan oğluna "oğlum kız arkadaşlarına öyle deme," demez, diyemez, demek istemez.

böyle çirkinler işte. böyle kötüler.

diyecek laf bulamıyorum.

mekanın cennet olsun güzel kız.



cenazesine 5 bin kişi katılmıştır. çoğunluğu kadındır. imamın uyarılarına rağmen kadınlar dinlememiş ve tabutu kendileri taşımıştır. cenaze namazında da en önde durmuşlardır. keşke kadınlar sadece özgecanların cenazelerinde değil, her zaman birlik olsalar.

keşke kadınlar baş kaldırsalar. yoksa bu itlerin adam olacakları yok.

yok, bu topraklarda kanlı heterororo kültürüyle yetişen kadın hiç baş kaldırır mı? kaldırana da "kötü kadın" muamelesi yapmaz mı?

yazık, çok yazık. son olmayacak...
bana yarım saat mesafelik ilçede üç erkek müsveddesi tarafından tecavüz edilip vahşice katledilen benden bir yaş büyük genç kız. insan ne diyeceğini bilmiyor artık. katillerinden biri kayıplara karıştı. her gün bakkalda, otobüste, sokakta gördüğümüz tipler bu adamlar, bu yüzden bu kadar korkunç durum.
artık kesin bir şekilde diyebilirim ki:
bu ülkenin yüzde ellisi potansiyel tecavüzcü ve katildir.
mersin'in tarsus ilçesinde hunharca öldürülmüştür.
akp döneminin tipik öğelerinden biri olan kadın cinayetlerinin, neden ve nasıl tırmanış gösterdiği açıktır.
o nedenle, yapılması gerekenler de bellidir ve yazılmıştır, tartışılmıştır, anlatılmıştır defalarca, fakaaaatt, öyle bir zihniyet çökmüştür ki, bunları kavramaktan ve kabullenmekten çok çok çok uzak!

sadece, anne ve babalara bir mesaj vermek isterim: müslüman olmayı ve erkek gibi davranmayı öğretmeden önce, "insan" olmayı öğretmelisiniz oğullarınıza... tabi, siz de biliyorsanız!
ömrünün baharında, en güzel yıllarında bir orospu çocuğu minibüsçü tarafından kaçırılarak tecavüz edilmiş, bıçaklanmış ve cesedi yakılarak yok edilmeye çalışılmış masum genç kızdır. yalnızca evine ulaşabilmek için minibüse binmiştir bu kızcağız. kim bilir ne kadar büyük bir korku yaşadı tahmin ederken bile tüylerim diken diken oluyor. 50 yaşında bir çocuk babası evli bir pezevenk! evde karını çocuğunu bırakıp bu kıza o gözle bakacak kadar mı azdı uçkurun allahın belası! bu canavarsı yapı nasıl oluşuyor! lanet olsun! lanet ediyorum! (bkz: sizi doğurup büyütenin taa aq) çözüm bunları idam etmekte de değil, işkence çektirerek her gün yavaş yavaş ölüme terketmekte cani pislikler! *
o sikinize ve beyninize sahip çıkın oruspu çocukları. bu nasıl bi zihniyet nasıl bi ahlaksızlık nasıl bi ülke ? utanıyorum bu ülkede yaşadığım için hergun bi iğrençlik al şimdi de bu . aklım mantığım almıyor ailesini , annesini, babasını düşününce kendimi tutamıyorum . gözlerim doluyor. şerefsizler hapishanede aynısını umarım sizede yaparlar.
öldürülüşünün ardından davutoğlu bu cinayeti milat ilan etmişti. fakat özgecan'dan sonra öldürülen kadın sayısı 350'yi geçmiş durumda. önlem ve çözüm bulmak bir yana ülkede 2. özgecan sen olursun şeklinde tehdit edilen kadınların gündeme geldiği, tehdit edenlerin halen sokaklarda rahatça dolaştığı bir dönem ile karşı karşıyayız.

http://www.diken.com.tr/universiteli-koforune-beraat/
geçen aylarda mezarını ziyaret edip duamı okuduğum, vahşice katledilişinin arkasından sembol bir isim olarak güya yasasının çıkarılarak kadınların korunmasının ve toplumdaki iade-i itibarlarının verileceği düşünülen ama tabi ki hiçbir zaman bu gerçekleşmeyen, kadınların hala katledildiği bir toplumda sembol bir isim olarak malesef başka bir kadın kurban olarak kalan üniversite öğrencisi, yürek acısı, toplumun lanet olası kanayan yarası. ölümüyle bir şeyler değişecek denmişti, değişen tek şey ölen kadın sayısına eklenen yeni sayılar...
ilk kez adaletin olduğuna inandıran emsal bir kararla, katilleri ahmet suphi altındöken, fatih gökçe ve necmettin altındöken indirimsiz, saygın tutumsuz ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldılar. bu karar emsal temsil edecek artık kadınları öldüren tüm caniler için. özgecan şimdi -nispeten- daha rahat uyuyabilir... o katillere de artık içeride gereken muamele yapılacaktır.
algının ve sabrın sınırlarındaki cinayetin gencecik kurbanıdır. türkiye için çok az umut kaldığının bir kez daha ispatıdır, ne yazık ki..
bir acı türkiye gerçeği daha. daha 20 yaşındaymış kuracağı arkadaşlıklar, yaşayacağı güzel günler, aşk maceraları, hayalleri hepsini çaldılar. bu ne ilk, ne de son ve biliyoruz zanlılar da hak ettikleri cezayı da almıcaklar ve bunlar aramızda keşke elimde olsa da tüm bu zihniyete sahip olan insanları tüm insanların zihninde kalacak şekilde cezalandırabilsem. yukarıda da sanki ailesi müslüman olarak yetiştirdiği için* adamlar pardon şerefsizler bu tecavüzü gerçekleştirmiş gibi bi yorum var. evet biz müslümanlara tanrımız tecavüzü emrediyor (!) napalım.
yaşım 16. babam hiçbir zaman beni sahada izlemiyor. oysa ben basketbol takımımızın göz bebeğiyim. hem forvetim hızlı koşuyorum, hem guard olabiliyorum, oyun kuruyorum ve iyi dribbling yapıyorum, hem de pivotum boyum uzun. en çok sayıyı atıyorum. en iyi adamı (!) ben tutuyorum karşı takımdan. en iyi “savunmamı” yapıyorum hatta. babam yine de gelmiyor. hiç gelmiyor. bir söz ediyor: “sen zannediyor musun ki maçınızı izlemek için geliyor o seyirciler, tabii ki bacaklarınıza bakmak sadece niyetleri, bırak o takımı...

8a2ab
ağırlaştırılmış müebbet ölüm cezasından çok daha ağır ve adil gelmiştir bana, yaşıyorsun ama hayattan silinmişsin acıkcası ben yaşamamayı yeğlerdim. umarım yeterince caydırı bir emsal olur. kamuoyunda bu kadar ses getirilmeseydi belki yine 3 5 sene verilip katiller salınacaktı. tüm kadın cinayetlerini bu ölçüde dillendirirsek hukuğun gidişatına dur deriz.