sözlükten soğumak

gözleri açık olan ve objektif davranmaya çalışan herkesin bir süre sonra başına gelecek olan durum. hissedilenler değişecektir, yapılan imalar rahatsız edici hale gelecek hatta yazarların verdiği (-) oylar bile sorgulanacaktır. gariptir ki bunu kimse göremezken, sözlükte eşit, özgür bir ortam olduğunu savunan insan dark bear görebilmektedir. yazık olan harcanan vakit emek falan değil bu özgür platformun sahiplenilmesi ve bir diktatörlüğe çevrilmesidir.
zaman zaman başıma gelen hadise. sanırım çevresel koşullardan ziyade kendi iç meselelerimle ilgili oluyor bazen bana da. ama "her zaman söylüyorum sözlükte kimseyi zorla tutmuyoruz, kimseye "nooolur kal" demiyoruz. birileri daha iyisini yapana kadar şuan en iyisi budur yavrular. susun ve yalamaya devam edin. daha iyi bir sözlük kurucusu ortaya çıkana kadar da benimkiyle idare edeceksiniz, yada çekip gideceksiniz. net." olayın tam olarak ne olduğunu bilmemekle birlikte tarzında bir yaklaşımın bir sözlük admini tarafından düşülmüş ve dile getirilmiş olması beni çok üzdü. iyi günlerim de kötü günlerim de oldu burada paylaştığım... bu kadar...
kimi yazarların '' çok değerli '' fikirlerini açıkladıkları, '' çok önemli '' göndermeler yaptıkları entrylerinin eksilenmesi sonucu yaşadığı dram. *
aylara göre entry istatistiğine bakılırsa haziran ayı sendromu olabilir. skype, facebook, twitter varken kim siker sözlüğü değil mi?

(bkz: yaz aylarında sözlükten soğumak) *
sözlük, amaç çizgisinden saparak daha başka şeylere yönelip, bir araç muamelesi görmesi üzerine bir süredir entry girmememe sebep olan, doğal akış sürecimdir. son zamanlarda özgür bir platform olmasının hiçbir yansımasını göremediğim ve benim gibi düşünen onca yazarın da aynı düşünce de olduğunu düşünüyorum. sözüm ona; yaptıklarımı göz önüne sermekten çekince duymuyorum. bunu gizleyip örtbas etmekte hatasını bilmez kişilerin yapabileceği bir davranıştır. bir şekilde, eski enerjisini kaybeden sözlüğe birer atıfıımdır illegal sözlerim. sözlük kendi kurallarından bahsederken; kurallara uyulmaması, yazarların * başka zaaflarını gidermek ve bunlara çözüm yolu olarak sözlüğü mekan bellemekte bir etkendir.
insanların dönemsel ya da zamansal yaşadıkları hayat şartlarıyla olan mücadelelerinde iniş çıkışların olduğunun bir göstergesidir. hiçbir şeyden, her zaman aynı keyifi almanız mümkün değildir. o anki ruh haliniz ve moralinize göre keyfiniz artar ya da azalır.
insanların hevesini aldıktan sonra boklamalarıyla olayı dramatik hala getirme çabalarıdır.istemiyorsan gidersin daha öncekilerin de yaptığı gibi.emin olun bu sözlük çok gideni gördü ki çok önemli isimler gitti bu sözlükten.ama olayı dramaqueenize etmenin bi anlamı yok giden isimler de unutuluyor benden söylemesi ve sözlük de değerinden bişey kaybetmiyor.gidenlerin yeri çabuk doluyor.
her kişinin zaman zaman yazmama isteği olabilir ya da tıkandığı zamanlar.ama burada zamanında bu kadar mutluyken sonra bu kadar bok atmanın bi anlamı olduğunu sanmıyorum.çok güzel insanlar tanıdım ve tanımaya da devam ediyorum.doğru alanlarda faydalanmaya çalışın.ha bi de kolileşme yerine arkadaş-dost edinme yerine kullanırsanız burayı emin olun daha mutlu olursunuz bu sözlüğün başından beri benim mutlu olduğum gibi.sizle ya da sizsiz de bu sözlük büyüyecek
utanç sebebiyle de düşülebilecek durumdur bu. 1 yazarın bütün entrylerini 4 kişi organize olarak eksilemek ne lan. sebep skype'da yazışırken tartışma çıkması. banane lan sizin skype muhabbetlerinizden. hiç bir sorunun çözümü bu olamaz. olum birde sonra eşitlikten ötekileştirmekten falan bahsediyorsunuz bana lan, harbi komiksiniz. dark bear bu ve buna benzer sebeplerle eksi oyları görüyor. dark bear başka bir çok şeyi de görüyor. hatta sözlükteki her şeyi görüyor. görmek zorunda çünkü, burayı yönetiyor çünkü, bazı sorumlulukları var, çünkü burası yol geçen hanı değil. o kocaman götünüzden biraz destekli atın ki yazdıklarınızı okurken kaybettiğimiz zamana üzülmeyelim. her zaman söylüyorum sözlükte kimseyi zorla tutmuyoruz, kimseye "nooolur kal" demiyoruz. birileri daha iyisini yapana kadar şuan en iyisi budur yavrular. susun ve yalamaya devam edin. daha iyi bir sözlük kurucusu ortaya çıkana kadar da benimkiyle idare edeceksiniz, yada çekip gideceksiniz. net. son olarak kimseyi banlamadığım için kendi kendinize azalarak bitin istiyorum.
hep vardı bu sorun ama an itibariyle zirve yaptı, amına bile koydu o derece, sinirden ev arkadaşımı zikecem o olacak o_0. tıklanan başlığın** bir buçuk dakika sonra açılması ne demek yahu, resmen bilgisayarı bile kasıyor, final destination'daki* saçma sapan sahnelerdeki gibi, bilgisayarın fanı yerinden çıkıp evdeki herkesi doğrayacak diye tırsıyorum amk.

sinirden tanım unutması: saçma sapan sistem hataları yüzünden de olabilecek soğumalar. küstüm işte.
bireysel bir serzeniş olabilir elbette. yeri geldiğinde bunun uygun bir üslüpla dile getireleceği yerlerde elbette vardır. ama burayı ipliğini pazara çıkartmak meydan muharebesi sanan kişilerede ne ve kim oldukları ivedilikle hatırlatılmalıdır. kimseye sözlükte ne olur gitme denmediği gibi sensiz bir hiçiz demekte o kadar saçmadır. kısacası sözlükte kimse vazgeçilmez değildir. bilmem farkında mısınız ama sözlük, sosyal bir mecra olarak hasbel kader adından söz ettirebiliyor. yani birilerinin sorumsuzluğunu, saygısızlığını ve yersiz serzenişlerini kaldırabilecek bir yer değildir* aynı zamanda da kimse haddini ve yetkisini aşan davranışlarda da bulunmamalıdır. *

madem böylesine bir boşluk olduğu düşüncesi haiz; sözlük yönetimi bunu yetki değerlendirmesi yaparak çözebilir. bu konu bu kadarda büyüyecek bir mesele değildir.
incelenmesi gereken, elzem şeyler olduğu zamanda 3-4 kişilik bir mekanizma ile bu sorun çözülebilir. hatta yönetime dair bir kontrol listesi de oluşturulup kimin, ne zaman, ne gibi bir gerekçeyle, neyin ve kimin kişi hareketlerini incelediğinin kaydı da tutulabilir.*. madem sözlük belli bir tehdit altındaysa bunu halledecek ciddi insanlar elbette var. bahanelerden önce ciddi ciddi yetki paylaşımı yapılırsa, çocuk oyuncağına çevirilmezse gayette güzel işler. kısacası bu tarz söylemler öyle ya da böyle sözlükte bir çok kez dile getirilmiş ve bu gidişle daha çok getirilecektir.* bu şekilde töhmet altında kalmaktan, yerli yersiz milletin ağzına sakız olmaktan, yani sözlüğün itibarsızlaştırılmasındansa ... sözlüğün bu şekilde itham edilmesine izin verilmeyecek önlemler alınması gerekir. hali hazırdaki sorunları ortadan kaldırmak gerekmektedir. insanlar kendilerini demokratikçe, keyifle ve türkiyede hiçbir yerde olamayacakları kadar özgürce ifade edeceklerini düşündükleri için burdadırlar*. ama unutulmamalıdır ki özgürlük derkende sözlük ortasında saç saça, baş başa kavgasını; birbirilerinin kirli çamaşırlarını, dedikodu kazanını da izlemeye meraklı değiliz. sonra insanlar elbette soğurlar. ardındanda soğudu diye afra tavra yapmanın kime ne faydası var ki? gerçi sözlükten soğuduysanız, ısındığınız zaman gene yazarsınız. kimsenin burada asarım, keserim, atarım diye ahkam kesemeyeceği gibi kimseninde sınırları zorlayacak davranışlarda bulunmaya hakkı yoktur. sonra ondan, bundan, kediden diye bahanelerle komik duruma düşersiniz. sonuçta hiçbir şey vazgeçilmez değildir.

neyse sevgili sözlük sakinleri. işte sözlükten soğuma başlıklı bir küçük tiyatral çalışmamızı daha izlediniz. aslında yukarıda bahsettiklerimde de böyle bir durum olsa neler yazabilirimin ufacık işaretini veriyorum. ama dediğimiz gibi işte neyseki bir tiyatro(!) malumunuz bazen sözlüğe renk katmak için böyle tartışırmış gibi yapıp, dikkat çekip izlenirlik arttırılabilir. aslında böylesine bir çıngardansa bu durumu bir pr çalışması olarak görmek sanırız daha mantıklı. umarız bu eseri de çekirdeklerinizi çitleterek soluksuz izlemişsinizdir...(!)

(bkz: ayı sözlük iftiharla sunar)*

not: bu entry yi gereksiz diye silmek isteyen nüktedan arkadaşlarımız olabilirler. elbette bazı yanları olabilir ama silmeden önce, öncelikle; geçmişten günümüze başlayarak, gerekçesini belirtmek kaydıyla, aynı performansı tüm entrylerde göstermek zorundasın.

(bkz: yalayacağın kadar tükürürsün)
bu gibi durumlarda benim yaptığımı, yapmanızı önerebilirim. bir ya da birkaç hafta sözlüğe girmeyin, aklınıza gelince başka bir şeyle geciktirin. bir süre sonra tekrar okumak, yazmak isteğiyle giriş yaptığınızda, bu duygudan kurtulduğunuzu göreceksiniz. bu; alışkanlığa dönmeye başlayan ikili ilişkilerde de kullanabileceğiniz türden bir çözüm bence.
(bkz: kaynak götüm )
azalan marjinal fayda'ya delalet olabilecek durumdur. sözlüğün ne demek olduğu; ne işe yaradığı ve sözlükten ne beklendiği konusunda kafada yaşanan krize delalettir. zor durumdur vesselam.*
sadece soğumak değil tiksindim demek lazım. çok kolay değil mi orospu çocuğu hepsi 10 harf. tıklıyorsun klavyeye çıkıyor. kimisi coşup yazıyor kimsi de ortalık daha da karışsın diye yazıyor. çok kolay. sanal erkekler işte. hem mevzulara bak. o akmış o kokmuş. eee sonuçta ne olmuş. yine çekiyorlar hepimizi birden çukura. kim mutlu olacak ki bu karmaşadan.
son 3-4 günde pek çok yazarın yaşadığı durum.
yıl içerisinde dönem dönem yaşadığım hadise. sol frame ile doğru orantılı olarak gelişiyor bu olay bende bazen içerikleri bile okumaya gerek kalmadan sadece başlıklara bakarak anlıyorum yine bir provaksyon olayı gelişmiş insanlar birbirleriyle özel mesajda anlaşmak yerine sözlüğe entry girerek tartışmaya başlamışlar belirli(!) konular üzerinde. tamam ben de çok bilimsel konular hakkında yazmıyorum ama siyasi entrylerden de hoşlanmıyorum. eğer siyaset ile ilgili tartışmak istesem sanırım bunu siyaset konuşulan bir platformda yapmayı tercih ederdim. sonuçta burası lgbtt sözlüğü ve tartışılacak daha farklı konularımız olduğunu düşünüyorum.
lan burada da kavga dövüş çekememezlik dedikodu haset varmış dedirten entry.. ayılığın ruhunda var sanırım
böyle olanlar da vardır dediğimiz durum.


bilhassa mail kutusunda, ata sözlük ismi ile gelen "nerdesiniz" mesajını çok görür bu kişiler. soğuyan varsa, ısıtanlar da olması gerekir.
...dalmıştım.gözüm bir yere odaklandı.o noktadan başka bir şey düşünmüyordum.o nokta adeta benim dünyamdı ve ben noktam ile çok mutluydum çünkü onun içine sığıyor ve başka bir şey görmüyor,duymuyordum.beni içinde barındırıyor gibiydi sanki.çok mesuttum...ta ki bir el gözlerimin önünde bir aşağı bir yukarı gidip gelinceya kadar.bu olay,bir hipnotizelik durumu bir parmak şıklaması ile de yok etmek gibiydi.

aynen öyle de o verilen kısa ayı sözlük molası yani yapılandırılması zamanı da beni odaklandığım noktadan uyandıran bir parmak şıklatması oldu...toparlayamadım kendimi sonrasında.bir daha o noktaya odaklanacağım zamanı bekliyorum.