1baltayasap

Durum: 114 - 0 - 0 - 0 - 13.08.2014 16:48

Puan: 1796 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Yok öyle kararlı şeyler
  • /
  • 6

sahte sevişmeler

matmazel

aşk-ı memnu'da bihter ile behlülü evcilik oyanarken yakalayacak diye annemle çaykolik olup bir ay izlediğim deniz isimli kadın karakter.

tumblr

olmasaydı ne yapacaktım diye düşündüğüm, eski sevgili unutturan, uyku kaçınca takılınan, en azından boş boş sosyal ağlarda takılmak yerine popüler kültürü takip edebileceğiniz, eşsiz, muhteşem ve sosyal paylaşımda en üst sınır olan sitedir. henüz apaçiler, kezbanlar, kekolar tarafından keşfedilmemiş olması nedeniyle hala nezih bir ergenlik sürebilineceği bir sitedir.

kullanmayanlara tumblr'ın paralı bir site olduğunu söyleyip kullanıcı sayısının artmamasını amaçlamak için her şeyi yapmak bir tumblr geleneğidir.

fringe

sonunda hetero arkadaşlarımla oturup ağladığımız dizidir. oyuncularıyla kurduğum duygusal bağ çoğu akrabamla aramda yoktur. muhteşem bir sonla bitti. bittiğini düşündükçe kahrolduğum, 20 30 sezon sürse bıkmayacağım, kurgusu, hikayesi muhteşem eşsiz amerikan dizisi.

sözlükçülerin 15 yaşındaki haline vereceği öğüt

düşününce hiç değişmediğimi hissettiğim bir başlık.

asansörde öpüşmek

george michael'i bitiren olaydır.

arpad miklos

filmleriyle büyüdüğüm stardır. çok seksi bulduğum halde doğru erkek tanımımdan çok uzakta olan beni ironiden ironiye sürükleyen erkektir.

mmmmm

facebook'ta "yalvarırım sus" deme şeklim.

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

toplu tecavüz

sibel tüzün'ün beni bağlamaz klibiyle türkiye'ye gelen fetiş (ip vb. kullanarak bir yere bağlama ağırıklı olarak tanık gösterilebilinir.) kültürünün ardından fatmagülün suçu ne adlı televizyon dizisiyle de türk halkının zihinlerine kazınan gangbang kategorisi altında incelediğimiz cinsel ilişki türü.

tekirdağ

senelerdir yaşayıp sevemediğim ve nefret de edemediğim şehir. merkezi öyle tuhaf yükseltiler barındırır ki bendeniz yurttan valizle çıktığımda otogara gidene kadar 4 kilogram vermeyi başarırdım. diğer yandan çorlu ilçesinden daha az nüfusa sahiptir. hem karadenize, hem marmaraya kıyısı olan bir ildir. karadeniz saray ilçesine denk gelen kısımdadır. çilingoz ve kıyıköy henüz perişan edilmemiş huzurlu tatil mekanlarındandır. sarayımın dört bir yanı da ayrı bir tuhaf bok kadar da bir ilçedir.

atsan atılmaz, satsan satılmaz güzel memleketimdir neticede.

2 kişi 1 sırrı sadece diğeri öldüyse taşıyabilir

sevimli küçük yalancılar ismiyle türkiyede yayınlanan sara shepard'ın abc family kanalında da uyaraması çekilen bir televizyon dizisinin jenerikteki repliğidir. kitaptan daha iyi uygulandığını gördüğüm tek yapımdır. dizi yeni sezonlarda ivme kaybetse de dünya çapında bir kitle edinmiştir. deneme amaçlı yayınladığı ilk 10 bölümü çoğu ülkede yayınlanmış ve tutmuştur.

[spoilerdir, sonra bana kalkıp lan niye söylüyon ben diziyi izliyodum demeyin, izliyorsan okumaya devam etmemeni öneririm]
kitaba göre akli dengesi yerinde olmayan ikiz kız kardeşlerden birinin (alison ve caourtney) diğerinin yerini almaya çalışmasıyla gelen esrarengiz olaylar gün yüzüne çıkmaya başlar. akıl hastahanesinde yatmakta olan alison ailesi dahil herkes tarafından caourtney sanılmakta ve tüm çevrelerinden gizlenmektedir. psikopatlığın hat safhada olduğu zaten manyak bir sürtük olan alison en yakın arkadaşlarını tehdit etmeye ve sırlarını açığa çıkarmaya başlar. tabi ki kızlar kendilerini tehdit edenin kim olduğunu en son kitapta öğrenirler. dizide henüz bu kısımlara gelinememiştir.

(bkz: pretty little liars )

fotoğraf çekmek

aynada, dudaklar denize girmiş testis taklidi yaptığında çekilmemesi taraftarı olduğum;

ayrıca resim diye lanse edilmemesi gereken bir gevur icadı.

anatolian bears night

gidenlerin havasını bastığı bizim gibi ankara'yla aynı anda kar bile yağmayan yerdekilerin de entry yapabildiği etkinlik.

adale

ödül töreninde ettiği küfürle benimseyip sevdiğim, şişman olması nedeniyle sahiplendiğim, sesiyle de büyüleyen 19 ve 21 albümleriyle birlikte bir tane de konser kayıtlarından ve akustik olarak düzenlenen live albümünü para verip satın aldığım, lady gagayı da çok sevmeme rağmen verdiği tarihi ayarı yerinde bulduğum ingiliz söz yazarı, besteci ve müzisyen.

(bkz: adele ) olacak dediğimin doğrusu.

hoşlanılan erkeğin eski sevgiliyle aynı parfümü kullanması

eski sevgilin var, bir de potansiyel yeni biri var. allah çarpar yani nankörlük etme. ne isterse koksun artık.

bir erkeğin en güzel yeri

dizleri benden güzelse tamamdır oldu bu iş.

askk

ben protein tozu bakıyodum googledan buraya nasıl geldim.

ben senin bildiğin erkeklerden değilim

"oha sqsydn bri" sözüyle gündemde olan bir kezban yakarışının milenyum reenkarnasyonudur.

ubuntu

yıllardır kullandığım ve uğruna adam dövebileceğim tartışmasız süper işletim sistemidir. multitouch sürücüsünü her bilgisayarda desteklememesi dışında bir kusurunu keşfedebilmiş değilim. ve not olarak sonu .04'le biten sürümleri .10'la bitenlerden daha stabildir.

şubatın sonunda yayınlanacağı düşünülen 13.04 sürümü de ubuntu sürümlerinin ilahesi olacakmış diye söylenmektedir. heyecanla beklenmekteyim.
  • /
  • 6
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 114

ayrılık

kolay incelenmesi açısından dönemlere ayrılır.

1. yıldız tilbe dönemi
sürekli bir dertlenme kederlenme evresidir. götüme takmayayım derken sürekli kafanda dönüp durur.

2. demet akalın dönemi
amaaaan elimi sallasam ellisi, unuttum çoktan, kendi kaybetti, hayvan, pislik, 'kötü çocuk pezevenk' dönemleridir.

3. orhan gencebay dönemi
demetten sonra birden bire anden gelir. bir sabah uyanırsın ve ben insan değil miyim, ben kulun değil miyim diye uyanırsın, bir dönem de böyle gider.

4. serdar ortaç dönemi
tıpkı sanatçının sarkıları gibi alakasız ve çelişkilisindir. bir an özlerken bir dönem sonra aman umrumda değil, hemen ardından bir dönse diye düşündüğün sonra yüzüne bakmam dediğin, nakaratın daha eğlenceli geçtiği dönemdir.

5. ilhan şeşen dönemi
artık atıp tuttuğunuz, içten içe atarlandığınız, durup özlediğiniz, dönüp sevdiğiniz dönem geride kalmıştır. artık çok daha olgun ve ilişkiye doğru bir bakış açısıyla yaklaşırsınız. artık dönse de bilirsiniz hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.

böylelikle bir ilişkinin daha sonuna gelmişsiniz demektir.

fransa'dan sonra ingiltere'nin de eşcinsel evliliğe evet demesi

bir gün türkiye de evet diyecek ve benim o zaman bile düzenli bir ilişkim olmayacak diye tasasına şimdiden düştüğüm bir haber.

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

"yak bütün fotoğrafları ona ait güneşyağları"

doğrusunu yazmasam da olur galiba.

hetero görünümlü gay

"gay gibi görünen gay" nedir bir onu da düşünmek lazım. eflatun fluarıyla gezinen belden oturtmalı bir pantalon mu düşünmek gerekir yoksa günün her saati karşılaştığımız sıradan insanlar da gay olabiliyor mu? cinsel yönelimini görüntüsüyle sivrilten bir birey ne kadar sağlıklı? görüntümüzü oluşturan etkenler cinsel tercihlerimiz mi örtüşmeli? her şeyi cinselliğe bu kadar bağlamak mı gerekli? herkes daha rahat sevişebilmek için mi giyiniyor, imaj ediniyor? eşcinsel bir bireyin ufkunun daha geniş olması gerektiğini düşünürüm, çünkü farklılıkları açısından kendini aşmaya çok daha yatkındır. kişinin tamamen kendi kararına bağlı olan şeyleri topluma yaranmak, konumu stabilleştirmek ya da yaşadığı ülkeye bağlamak çok sığ bir düşünce olmaz mı bu anlamda. eşcinsel birey kendinin kabul görmesini isterken toplumun her kesimi için de bunu istemezse fikirleri içinde ne kadar dürüst sayılabilir? bir insanın görünmek istediği şeklin her zaman bir amacı olmak zorunda olmamalı, ya da bir amaca dayatılmamalı diye düşünüyorum. yaşadığımız hayat sadece yattığımı kişinin cinsiyetinden ibaret değil. bunu biraz daha sindirmek gerek.

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

"yak bütün fotoğrafları ona ait güneşyağları"

doğrusunu yazmasam da olur galiba.

fransa'dan sonra ingiltere'nin de eşcinsel evliliğe evet demesi

bir gün türkiye de evet diyecek ve benim o zaman bile düzenli bir ilişkim olmayacak diye tasasına şimdiden düştüğüm bir haber.

hetero görünümlü gay

"gay gibi görünen gay" nedir bir onu da düşünmek lazım. eflatun fluarıyla gezinen belden oturtmalı bir pantalon mu düşünmek gerekir yoksa günün her saati karşılaştığımız sıradan insanlar da gay olabiliyor mu? cinsel yönelimini görüntüsüyle sivrilten bir birey ne kadar sağlıklı? görüntümüzü oluşturan etkenler cinsel tercihlerimiz mi örtüşmeli? her şeyi cinselliğe bu kadar bağlamak mı gerekli? herkes daha rahat sevişebilmek için mi giyiniyor, imaj ediniyor? eşcinsel bir bireyin ufkunun daha geniş olması gerektiğini düşünürüm, çünkü farklılıkları açısından kendini aşmaya çok daha yatkındır. kişinin tamamen kendi kararına bağlı olan şeyleri topluma yaranmak, konumu stabilleştirmek ya da yaşadığı ülkeye bağlamak çok sığ bir düşünce olmaz mı bu anlamda. eşcinsel birey kendinin kabul görmesini isterken toplumun her kesimi için de bunu istemezse fikirleri içinde ne kadar dürüst sayılabilir? bir insanın görünmek istediği şeklin her zaman bir amacı olmak zorunda olmamalı, ya da bir amaca dayatılmamalı diye düşünüyorum. yaşadığımız hayat sadece yattığımı kişinin cinsiyetinden ibaret değil. bunu biraz daha sindirmek gerek.

kısa boylulardaki uzun boy kompleksi

o kadar kompleks yapmışımdır ki uzun erkekleri hep kasılarak yürürmüş gibi görürüm. arkadaşlarımla birlikteysem karşıdaki gruptan ilk uzun boylu olanla dalga geçerim. sokak kavgasında ilk uzun boyluya sandalye fırlatmışlığım vardır. uzun boylu öğretmene yıl boyuca laf sokarım. bir yetmiş beşimdir ama hep bir yetmiş altı derim. sanki bir santimle nba'dan teklif gelcekmiş gibi. aslında hoşlanacağım tarz için hiç geçerli bir kirter olmasa da uzun boylu erkek sevmem derim hep. kompleksin allahıyım. allahım şöyle bir on santim daha verseydin kesin ben jigolo olurdum bu boyla anca mühendis olcam.

(edit) bu boyle mühendis de olamadım amk

gelmiş geçmiş en itici kadın

o ses türkiye, ayda mosharraf. ağzına kürekle kürekle.

türkiye'de gaylerin antimilitarist bile olamaması

ordu ve askerlik kavramlarının yönelimle alakalı oluşumlar olarak gösterildiği ve girilen entryler karşısında dehşete düştüğüm başlıktır. eşcinsel diretmesi midir nedir çözememekle birlikte nevrozlu ergenliğin sebebi olarak böylesine önemli bir mesleği, olguyu yönelim gerekçesiyle 'ahh mallar, nasıl da ses çıkarmıyorlar' diye lanse etmek nasıl bir dar bakış açısıdır anlayamıyorum.

bir insanın eşcinsel olması asker olmak istemeyeceği anlamına mı gelir? imkanım olsaydı orduda görev yapmaktan onur duyardım. herkes de böyle düşünmeli diye düşünüyorum. eşcinseller evde saklanarak geçirecekleri bir devletin üzerine ayak basmıyorlar. kim olursa olsun, eşcinsel veya değil, nefes almanın hakkınız olabilmesi için ölen insanların torunlarıysak; yapmamız gereken şeyler sadece askerlik bile değil.

bu işi seven ve yapmak isteyenleri bu şekilde ağır bir dille eleştiremezsiniz.

ağlayan sevgili

ağlayan erkek iticiliğiyle yarışacak çok az şey vardır. vardı öyle bir tane, zır zır. sinirden stressten saçlarım dökülcekti genç yaşımda. evlerden ırak ağlak sevgililer.