ilk olarak fransa'da 1800'lü yıllarda ortaya çıkan, yunanca mide anlamındaki ''gastro'' ve kanun anlamında olan ''nomos'' kelimelerinden türeyen bir kelimedir. sanat ve bilimin birleşimiyle oluşmuştur. içeriği çok geniştir. temel olarak ; insanların tüketimi için yiyeceklerin seçilmesi, birleştirilmesi, hazırlanması, işlenmesi ve servis edilmesidir. ayrıca toplumları ve kültürleri arasındaki bağları da araştırır. bunun yanında otelciliği, restoran işletmeciliği, tedarik gibi konuları da kapsar. kendi içinde moleküler mutfak, füzyon mutfak gibi alt dallara da ayrılır.
orjinal adıyla the starry night, hollandalı ressam vincent van gogh tarafından çizilen resim. akıl hastanesinde yatarken odasından baktığı saint-rémy-de-provence köyünün gece görünüşünü resmetmiştir. post-izlenimcilik akımına çok güzel bir örnektir.
orjinal buffalo mozzarella olmadıktan sonra çokta uygun olmayan peynirdir. emmental güzeldir gayette yakışır. fakat ricotta ile fesleğen karışımını beğenmemek mümkün değildir.
geçen gün kucağımda kedimle otururken ya kedime bir şey olursa onu çok seviyorum diye ağlamaya başladım ve yarım saate yakın ağladım... yapabileceğim tüm cinsellik içerikli itiraflardan daha utanç verici sanırım hahah
ortadoğu mitolojisi isimli bir mitoloji kitabını okuduğumda beni de şaşırtan bir durum olmuştu şimdiki dinlerle sümerler arasındaki ilişki. dinlerde geçen bir çok olay sümer kültüründen geliyor ve çoğunun ilk çıkışı çok daha mantık dışıdır. mesela nuh'un ilk versiyonlarında nuh (o zaman ki adı utnapiştim) tufandan kurtulduktan sonra tanrılara kurban verir ve geminin önündeki iki tanrı o gün nuh'un verdiği kurbanla kanları saça saça ziyafet çekerler. zamanla daha insani, daha somut hallere bürünür bir çok hikaye. beni şaşırtan şeylerden biri de yine sümer kültürüne göre daha dünya sadece iki okyanustan ibaretken bunların kesiştiği yerde oluşan çamurdan insanın yaratılmasıdır. insan hayret ediyor bu benzerliklere.
10-12 tane falan var sanırım saymayı bıraktım. iş bulursam artık bir star wars, oyun içerikli ve yaptırmayı planladığım 2-3 dövme daha var ama en sevdiklerim bunlar
mevzuyu bir delik ve bir penis kadar sığ görenlerin cahiliyet kokan açıklamasıdır. bu düşünceyi dillendiren sanatçı eserinde "embriyojenez, insan gelişimi ve evrimsel süreç, insan anatomisine fizyolojik yaklaşım, proktoloji" gibi konulara ziyadesiyle hakim olduğunu sürrealist bir dışavurumla bizlere haykırmaktadır.
akıllara ''ona göre yürüyecek galiba'' diye bir cümle kurdurtacak sorunun gelmesi. alttaki yazara sorum : seyahat ettiğin yerlerden mutlaka burası görülmeli dediğin yerler nereler ?
asparagus
hopelesstwink
marshmallow dad
pashaart
kedi babası
drmurti
futurelavirs
dipteyim ben
dark bear