bu yağmurlar. sadece 3 nota. içimi titreten bir ezgi.
.....birden gelir kış fark etmezsin, kalbinde siren sesleri.....
bak buradayım ölmedi hala, tutunuyorum uçurum kenarına, senin için, unutmak için, annem için.
kemikli tavuk parçaları kullanmak lezzeti arttırıyor aslında. hatta tüm tavuk kullanmak iyisi. tüm bir tavuğu iyice yıkayın ve süzgeçe koyun. bir limonu dilim dilim kesin. tavuğun her yerini limon dilimleriyle iyice ovun. uygun bir tencereye hemen hemen yarısına kadar su koyun ve kaynatın. su kaynayınca tavuğu, 5-6 tane karabiberi ve soyulup ikiye bölünmüş bir soğanı ekleyin. su tekrar kaynamaya başlarken köpükler-kef- çıkacaktır su üstüne. kevgir ile köpükleri alın ve atın. su iyice kaynayınca küçük ateşe alın, kapağı kapatın altını kısın. biraz bekleyin ki taşacak mı su. sonra bırakın, yaklaşık 1 saat içinde tavuk iyice pişecektir. bunu anlamak için, but kısmından tutun, iyice piştiyse kemik hemen çıkacak ve elinizde kalacaktır. tavuğu sudan çıkartın, derisini kemiklerini ayıklayın. suyu da süzün. bundan sonrası size kalmış, artık elinizde tavuk suyunuz ve ayıklanmış tavuk etleriniz var. sebzelerle ve veya şehriye yada prinçle ve veya terbiyeleyerek hazırlayabilirsiniz. *
iyi hazırlanmış orta şekerli bir türk kahvesi benim için en iyi sıcak içecektir. sıvı miktarı azdır, diğer kahvelerle kıyaslandığında *. bu azlık hep özlemeyi ve yetmemeyi getirir. doyulmaz, ama üst üste de içilmez. hadi sabah kahvesi içelim denilir içilir, yemekten sonra içilir. muhtelif bahaneler yaratılır içilmek için. bir de yalnız içilmez, en azından benim için. çok sevsem de tek başıma içmem pek. rakı gibidir biraz, muhabbet kahvesidir.
annemim, aaa oğlum ayşe kulin'in yeni kitabı çıkmış diyerek istediği ve benim ona aldığım kitaptır. ancak ne annem ne de ben konuyu bilmiyorduk. annem de beni bilmesine rağmen, daha sonra nasıldı kitap dediğimde konuyu tam açamadan iğrençti demesi iyice ilginç. anne işte.
tabi bu film gay porno değil. yani klasik pornolarda izleyebileceğimiz, yani konulu pornolarda, gör-derhal anlaş-derhal öpüş-oral seks-rimming-sikiş formülünde ilerlemiyor. iki erkeğin ilişkisini hatta çaresiz aşklarını anlatıyor. aşkın cinsiyet tanımadığını anlatıyor. zamanında evli biri olarak, filmde bahsi geçen çaresizliklerin beni özellikle etkilediğini söylemeliyim. bir sahnede bizimkiler kavuşur, merdiven altında öpüşürler feci bir hasretle. birinin karısı da bu manzarayı pencereden görür. bizimkiler özlem ve şehvet içinde durumun farkında değildirler, ama seyircilere özellikle gösterilir. zira kadın tüm çıplaklığıyla gerçeğin farkına varır, ama evlilik devam eder. dedim ya, çok tanıdık hatıralar. iyi filmdir.
ne yazıktır ki içinde olduğum ruh hali. yaşın ilerlemesini bana gösteren hatta kafama vuran pek çok şey var. en önemlisi de kızımın büyümesi. fiziksel olarak çok daha iyi hissettiğimi söyleyebilirim *. ne yazık ki zaman tutulamıyor, kimse de dur artık diyemiyor. bedenimize yapacağımız en büyük iyilik düzenli spor aktiviteleri *, düzenli beslenme. sigaradan katiyetle uzak durmak çok önemli. yine düzenli olarak toksin atma yani antioksidanlar önemli. botox, estetik operasyonlar gibi yaklaşımlar sadece hikaye. yüzüm de var kırışıklık, ne kadar tombik olsam da gülünce kırışıyor göz kenarlarım, onlar benim yaşımın nişanesi. seviyorum, sevilebiliyorum. gerisi de hikaye.
din eğitimini vermek devlete ait olmamalı. aileler evlatlarına istediği şekilde ya da belki de istemiyorlardır, din eğitimini verebilmeli. imam hatip mezunu tıyniyetsiz badem bıyıklı tiplerin verdiği ahlak dersinden ne olacak ki. işte onların ahlak durumlarını son süt rezaletinde gördük yeterince * . öte yandan bir arap alevisi olarak sünnilerin alışkanlıklarını neden öğrenmek ve ezberlemek zorundayım onuda anlamadım asla. gerçi müslüman olmayanlar bu dersten muaf oluyorlar sanırım * . bundan başka resim müzik gibi derslerde var aynı mantıksızlık içinde. ve beden eğitimi. bütün bu salaklıklar not ortalamasını etkiliyor. facia bir durum bu. mesela resim derslerinde ki en büyük başarım çöp adam çizebilmekti. daha iyisi yoktu bende. bunun sonucunda resim notlarım hep düşüktü, utanmasalar zayıf olacak yani. beden eğitimi derslerinden bahsetmek bile istemiyorum. böyle kişisel ya da ailesel yönelimleri içeren dersler seçmeli olmalı ve not ortalamasını etkilememeli.
jean pantolonların en iyi yanı ütü ve kırışma derdi olmaması. kumaş pantolonlar ise derhal kırışarak sinir ederdi beni. bunda devasa bir şahıs olmamın da katkısı var şüphesiz. kırışık bir kumaş pantolon ise faciadır benim için. yıllardır giymem.
yenilmezler. marvel dünyasında ki kahramanların ilk filmi. dün itibariyle seyredildi. yeterince beğendim. özellikle final nefis olmuş. tamam yine mantık hataları var ama en azından batteship teki gibi gözümüze sokulmuyor. hulk çok iyi.
alemlerin tırt dizi, sülüman önüne gelene kayıyor. ama zavallı!! ibo gitti ikinciye kaydı diye kıyamet koptu. adalete bak sen. şeriatta 4 kadına kadar yolu yok mu? eee, sülümana bir de kanuni derler. o sikinin keyfine bakınca dert değil, ibo sultan kardeşiyle evli diye olmaz, yassah. hadi lan salakmıyız biz.
bildiğin kazıktır. aynı paraya çok daha yüksek kalite ve donanımda arabalar vardır. ama gidilir illa bu salak alınır. 2. eli iyiymiş falan filan. adamlar halen mono cd player koyuyor. bu devirde?? megane diye bir serileri var, aynı paraya başka hangi arabaları alabileceğinizi bilseniz. uzak durun.
ayı olmak nedir diye anlatmayacağım artık. mandalar bile anladı öğrendi. ayı olmak ve kıl arasında direk bağlantı varken kıllarını kesen ayı tabi gerçekten öyleyse, bu anlamda kendine en büyük kötülüğü yapmıştır. kazıyın, olmadı ağda yapın. koltukaltınız da kaymak olsun. kasıklarınız da. sırtınızda. yetmez gögsünüz de. ayısın işte derdin ne, kılsızlar eksik kalıyor. amacın ne.
edit: burun ve kulaklarda ki kıllar bu kapsamın dışındadır.
coşturucu bir yer. bir baktım ki en boş enrtyler de psk ve türevleriyle yarışıyoruz. ne kadar güzel. kadınsı olmakla ilgili yazılarımı eksileyen sözlük yazarlarının, ki beni nelerle itham ettiler, bu demokratik ve açık fikirli davranışları için sadece bir şey yazabilirim. wuuu uuuu seksi bebeğim. *. ricam var, anlamsız dememişsiniz, arada bir iki de anlamsız olsun, küsmesin anlamsız.
bir baktım ki istatistiklere, en çok boş alan entrylerimmiş bu . hemen tazeleyim dedim. bu geyiknaz arkadaşlardan çok var ortada. her gece barlarda sürterler, her sitede profilleri vardır, parktan çarktan çıkmazlar. ama sorsan ben aşkı arıyorum derler. bebeğim, aşk öyle aramakla gelmiyor, kendi gelecekse geliyor. sal kendini, kandırma yazıktır. bırak içindekini zaman gelince aşk ta olur sevgilide. kendini kandırmakla kalmıyorsun komik duruma da sokuyorsun bebeğim. bırak istersen motorella desinler, motorcan desinler. boş ver, kendin ol.
asla asla dememek lazımmış meğer. hiç işim olmaz, seks ayrı sevmek ayrı derdim. de çok sevince beklemek bile güzel oluyormuş. libido ne kadar coşarsa coşsun sabretmek çok keyifli oluveriyormuş.
ilginç bir film. standart kalıpları vardır bu filmlerin. klasik tipler ki bu filmde bakire!!, orospu, ayyaş-otçu, esas oğlan ki genelde okulda başarılı sporcu tipler olurlar, yan oğlan. bu salaklar manasız bir şekilde ıssız bir yere giderler ve başlarına gelmedik kalmaz. de bu film böyle değil, tamam aynı salaklar ıssız bir yere gidiyor ve yine başlarına gelmedik kalmıyor. ama.. aması var işte. neden oraya gittiler ya da neden oraya gönderildilerden başlayan yok artık, oha, çüşşş şeklinde devam eden bir akış var. bizim salakların nasıl öldükleri değil de neden öldükleri önem kazanıyor. son derede yaratıcı şaşırtıcı.
--- spoiler ---
ya güzeldi hoştu da finale doğru bir tek düğmeye basarak tüm canavarların serbest kalması biraz basit olmuştu, o kadar tehlikeli şeyin hepsi bir tek korunmasız butonla serbest kalmamalıydı.
nedir ki aşk? nasıl güçlü bir şeydir? nasıl ve kime aşık olacağımızı bilemeyiz de aşk hali bellidir ama. en azından benim için belli olduğunu söyleyebilirim. düşüncelerime sahip oldu bak. beynimin içinde aralıksız zonkluyor o an ne yaparsam yapayım sonuç değişmiyor. habersiz kalmak acı veriyor. her yerde onu görüyorum, her yerde onu arıyorum. artık alıştım dediğim yalnızlık fena koyuyor şimdi. yıllardır yalnız yattığım yatak buz gibi artık, ısınmıyor. kıymetlim oldu, ne dese kıyamıyorum ne yapsa anlıyorum. artık taraf tutuyorum hayatta, sadece onun tarafı. gün değil saat sayıyorum da saymazdan geliyorum. neden nasıl ne zaman oldu bunlar hatırlamıyorum bile. oldu işte. hem aşk hali ve hayat enerjisi arasında çok garip bir etkileşim var. iyiyken süper oluyorsun, dağlar denizler hikaye. ama sıkıntılıyken adım atmak bile zor, nefes almak eziyet. sen nelere kadirsin ey aşk. koca adamları alır çarparsın duvarlara işte. hem de gönüllü olur bütün bunlar. aşk.
orta okuldan beri sevdiğim erkeği liseye geldik hala seviyorum. lise
bitecek bir aya ama ben onu nasıl unutucam ve ya o bir başkasıylayken
ben nasıl dayanıcam bilmiyorum. salak ergen kızlar gibi internette onu
kendime nasıl bağlarım diye bir sürü yazı okudum, en sonunda
erkeklerietkilemeninyollari.net sitesinde tavsiye edilen onu elde et
isimli kitabı buldum. aldım, umarım faydalı olurda biter bu azap...
trollüz, trollsünüz, trolller. tamam troll fiil değil ama çekesim geldi. troll diye tabir edilen sözlük yazarları -ki burada özellikle bu sözlüğü kastetmiyorum- sırf laf dönsün
ortalık karışsın diye saldırgan entryler giren yazar olarak açıklanmıştı bana. açıkçası daha önce bu anlamda kullanıldığını bilmiyordum. ben trollmüyüm? bana göre hayır. bazen yazıyorum ya da cevap veriyorum gerginlik oluyor mu? evet. ama ben bunları ortalık karışsın diye yapmıyorum ki. hep söylediğim gibi, fikirlerimi yazıyorum. bazen sakat olabilir bu fikirler, bazen neşeli bazen de hüzünlü. bazen anlamsız, bazen de şakacı. özellikle bir kasıt yok tartışma olsun diye. hepsi bu
trollüm- i am troll
trollsün-you are troll
troll.-he is troll
* *
feminenler sakın yazmasın cümlesinde rahatsızlık veren kelime "sakın" mıdır? feminenler yazmasın deyince daha mı uygun olacaktı. her iki şekilde de neden kırıcı oluyor ki. feminen yani doğuştan erkek cinsiyetli olup, hali hazırda erkek cinsel organlarına sahip olan, ancak duygusal ve veya fiziksel olarak kadın olmaya çalışan ve veya özenen eşcinsellerle herkes seks yapmak ya da tanışmak zorunda mıdır. nedir yani bu durum. benim gibi iri kıllı şişman bir eşcinsel ile nasıl ki kimse tanışmak zorunda değilse aynısı herkes için geçerli. yani kimse kimseyle tanışmak yazışmak düzüşmek zorunda değil. bu durumunu da istediği gibi yazmakta özgür. pek çok kişide şişmanlar yazmasın diye belirmiştir. ya da benzer istenen ya da istenmeyen durumlar yazılmıştır. bu isteklerin kökenin hakkında sayfalarca yazabiliriz. ama sonuç değişmez. herkes kendi keyfine bakar, kendi hakkında yalan söyler ya da söylemez. kime ne? kime neyi ispat edeceksin. hem de hangi hakla bu işe bulaşacaksın. öte yandan başka bir durum var. anlaşılan ayısözlük feminen erkek eşcinseleri koruma ve kollama derneği gibi çalışıyor. bakıyorum da bu tarz başlıkların altı tü kaka laflarıyla dolu. ben buradan tekrar yazayım da her yazdığım benzer yazılar gibi ortalama 10 eksi alayım ve eksik kalmayayım.
sabah ereksiyonu malum. sebebi ise, gece boyunca biriken idrarın baskı yapması. pek sevmem, hani hazır kalkmışken indirelim muhabbetini. sadece o değil, ağzın yapış yapış, gözler yarı açık. bakmamak lazım porno filmlere, insan uyanınca rezil bir halde oluyor. en iyisi yıkanmak, dişleri fırçalamak, bir kahve içmek ve kendine gelmek. *
her şey bir yana, aşk meşk bir yana. bazen deriz ya kalbimin yarısı nı o aldı falan filan. aslında çocuğunuz varsa kalbiniz zaten onda oluyor. beyniniz fikriniz de onda oluyor. bazen düşünüyorum çocuğum var ve çalışabiliyorum, araba kullanabiliyorum. insanın beyninde devamlı bir nokta nabız gibi atıyor. iyimi mutlumu sağlıklı mı ??? hayat o andan, yani çocuğunuz olduğu andan itibaren tamamen değişiyor ve asla eskisi gibi olmuyor.
eşcinsel imam, öğretmen, doktor falan filan. eşcinsellikle işin alakası nedir ki? imam olması yani işinin din olması seks hayatı yok demek değil ki. sen ben nasıl eşcinselsek onlar da aynı şekilde eşcinsel. hayatlarının merkezinde din olması içsel arzuları her zaman engellemiyor işte. tanıdık gelmedi mi size de? aynaya bakın göreceksiniz.
dilerim ki bu sözlükte lezbiyen yazar olmasın. hiç olmasın. ben sözlükte sadece bir yazarım elbette, ne yöneticiyim ne de başka bir şey. temennim budur.
kişi her hangi birini sevmek ya da sevmemek zorunda değildir. her hangi bir eğilimi yönelimi beğenmek ya da beğenmemek zorunda değildir. örneğin ben, saygı duymadım da ne yaptım yoldan geçerken saldırdım mı? ya da hoşlanmadım da ne yaptım. bu benim hayatım, beğenmediğim herhangi bir şeyle temas kurmamak ta benim seçeneğim. "kıllı götlü göbekli adamlar utanmadan sevişiyorlar" lafı az duyulmadı. pasif olandan bana ne, aktif olandan bana ne. kimin neresine ne girer çıkar bana ne. ayı olmak benim için özel bir durum, kadınsı olmak ise bir kusur. ben eşcinsel olmayı üçüncü bir tercih olarak görmüyorum. benim için ya kadın ya erkek var. erkeksi ya da kadınsı olmak kusur. kusur da, bana ne yine. seks yapmam o kadar. hayatımı tehdit eden bir kusur değildir. bu konuların tekrar tekrar açılması kendi içini anlayamayan, yüksek ihtimalle ya yaşı ya da zeka yaşı yetersiz kalan arkadaşlara ve şakşakçılarına malzeme olsun diyedir. bana iki yüzlü, riyakar diyen şahsı bekliyorum. neden üstüne alındın diyecekler için, benim yazdıklarımdan alıntılarla dolu. merak ediyorum, cidden merak ediyorum. bu sanal cesaretliler ne kadar gerçek cesaretlidir. istediğime istediğimi söylerim. bana göre kadınsı olmak kusurdur. bu kadar. çirkin demem. herkes kendine göre güzeldir. ama kusurdur.
hadi bunu zorla olsa da hak vereyim biraz. eşcinsel bile olmayan birileri neden yazardır? okusun herkes elbette. ama neden yazıyor. neden hoş ya da boş deme hakkı var. burası belli bir gurubun yaşamlarını anlatmak için var. eee ne işi varmış bu arkadaşların. sonuçta adresi yazdığınızda site açılıyor. gizli değil yazılanlar. benim için çok can sıkıcı bir durum. haksızlık bu.
yeni türeyen bir grup kişi. seks gibi temel bir ihtiyacı sadece ilişki içinde yaşamak isterler. bu bir tercihtir tabi, ancak asıl sorun kendileri gibi düşünmeyen insanları motor, orospu gibi tanımlamalarla anmalarıdır. onlara göre kendilerinden olmayan herkes pisliktir, ucuzdur, basittir. sürekli bir ilişki arayışı içinde olur bunlar. hep çok severler çok sadıktırlar ama sevgilileri motor çıkar onları aldatır. hep aynı hikayeyi yaşar zorla yaşatırlar. bu türlerden şiddetle uzak durulmalı, akılları başlarına gelinceye kadar toplumdan uzaklaştırılmalıdır. elbette ideal olan özel duygular yaşadığın biri ile seks yaşamaktır. ama bu durum da zorlanılmaz ki. hayat bu. herkes keyfi peşinde.