şeytanı gördüm
güney koreli sinemacı ji-woon kimun filmi. sert acımasız bir film. kadınlara tecavüz eden ve öldüren bir seri katil bir polisin hamile nişanlısını öldürür. bundan sonrası takip. ama ne takip. ayrıntılı şiddet sahneleri, her yer kan revan. içinizi acıtacak kadar gerçek. dayanılmaz nefret. digiturk te 15. kanalda 12 den sonra gösteriyorlar. tavsiye edilir.
http://www.beyazperde.com/filmler/film-185542/
doktor dövmek
şiddet hiç bir boyutta onaylanamaz. doktor ve veya sağlık personeline uygulanan şiddet ve cinayetler diğerlerinden daha kötü değil elbette. belirtmekte fayda var. yardım bulmak için gittiğiniz insanlardan bahsediyorsunuz. hastalığınıza çare arıyorsunuz. o dövdüğünüz öldürdüğünüz insanlar sizi ananızı babanızı kardeşinizi çocuğunuzu hayata bağlamaya çalışıyor. üstün insan mıdır doktorlar. insan olarak değil belki, yaptığı iş açısından evet üstün insanlar. kaç tane doktor olduğu, ne zor şartlarda yaşandığı, o meslek öğrenilinceye kadar neler yaşandığı, nasıl büyük bir hayatsal yatırım olduğunu bilmek lazım. yıllarınızı bir mesleği öğrenmek için harcıyorsunuz. bir uzman doktor liseden sonra en iyi şartlarda 11 yıl da öğreniyor işini. liseden sonra. toplamda neredeyse 22 yıl eğitim içinde bir hayat. nöbetler, insanlık dışı çalışma saatleri. en kötüsü de insanların sizden beklentisi. yardım, şifa bekliyorlar. hiç birinin çocuğunun öldüğünü gözlerine bakarak söylemek zorunda kaldınız mı? bir insanın hayatı, ama tam anlamıyla hayatı ellerinizin arasında kaldı mı? o eller ve o akıl ve o yetenek o insanın ölmesine yada yaşamasına neden oldu mu? doktorlar üstün insan değiller. sadece yaptıkları iş üstün. bütün bunların hiçbiri diğer şiddet ve cinayetlerden daha dramatik olduğunu düşündürmüyor bana. yardım için gittiğiniz birini öldürmek korkunç. hayatını koyuyorsun ortaya, gelip çalıyorlar o hayatı. hepsi bu.
ayı sözlük'ün feminen eşcinsellerden özür dilemesi
ayı-sözlük. yani ayı-sözlük. ne hakaret edildi ki özür talebi var. fikrini yazmak hakaret mi oluyor? samimiyetimden ya da samimiyetsizlikten nasıl emin olunabilir? yoksa yazarların gaipten gelen hisleri de mi var? kimse kimseye beğenmekle yükümlü değil. en azından kendi yazdıklarım için söyleyebilirim ki, bahsettiğim beğenmeme ya da beğenme kriterleri tamamen fiziksel görünüş ve-veya davranışları içerir. bu da benim kişisel zevkimdir. bir ayı-sözlük yazarı olarak özür dilemiyorum, özür dilenecek bir durum olduğunu düşünmüyorum. bu sözlük, bu ülkenin yansıması gibi oldu adeta. adı ayı sözlük ama sadece ayılar değil tüm eşcinseller mevcut. üstelik heteroseksüellerde mevcut. eh sanırım bu fikre alışıyorum biraz biraz. (bkz:
trollüm trollsün troll )
saçları kazıtmak
yaklaşık 10 yıldır saçlarım sıfır numara. temel neden saçlarımın dökülmüş olması. artık ben ve çevrem o kadar alıştı ki, sanki böyle doğdum hiç saçım yoktu. her şekilde ferah, yıkaması kolay, kuruması yok zaten. jölesi yok tarağı yok. eh bir de ayı olmanın raconu da var.
nutella
nutella-sarelle karşılaştırmaları var. sarelle dolapta taşa dönmüyor. içinde abudik gubudik katkı maddeleri de yok. bende şaşırdım ama sarelle sanırım.
lubunya
erkek eşcinsel. genelde kadınsı davranış tarzında yaşar ve/veya görünürler. pasif oldukları düşünülür. ancak travestilerin bile - özellikle para ile seks yapanlar- sıklıkla partnerlerine aktif oldukları bilinir. bir şekilde yaşam tarzları böyle olmuştur. genelde bu bir tercih değildir. eşcinsel olmak gibi olur işte. illa ki birilerine özenmeleri gerekmez. içleri budur, dışları da böyle olur. pek çok eşcinsel gibi bazı kalıpların arkasına sokmazlar kendilerini, neyse o.
battleship
spoiler içerir
tamam artık anladık. amerikalılar geri zekalı. başka açıklaması yok bunun. bu filmler temelde onlar için hazırlanıyor. yahu kardeşim, en ufak bir zeka pırıltısı olmaz mı koca filmde. eziyet gibi, yaptık oldu. neresinden tut elinde kalır. anladık, adamlarda teknoloji ebesinin şeyi gibi oldu, uzayda bir gezegen sistemine haber yolladılar, tahminen gelin ebemizi s.kin diye. eh adamlarda geldiler ve s.ktiler. tamam da o kadar teknoloji var bu uzaylılarda!!, gelirken bir uyduya çarptılar da iletişim gemileri düştü. nasıl yani, salak mıyız biz. bilmem kaç ışık yılı uzaktan geldin, o kadar uzay cismine çarpmadınız gelip shikik bir uyduya mı çarptınız. neden bunu dayıyorlar önümüze? sinyal gönderen uyduya sinyal gönderen merkeze gitmeliler de ondan. yani bir son uydurduk, filmin geri kalanını da ona uydurduk işte. aaa neden öyle eleştirdiniz? uyuyor her şey birbirine. ya savaş sekansları? us army reklamı olması batmıyor bana işin doğası bu zaten. ama bildiğin amiral battı yahu. o ne öyle. şaka mı bu. bu salak uzaylıların gemileri rahatça uçamıyormu? sıçrar gibi denizin üstünde sürtüyor. gemi- uçan gemi savaşı değil bu. gemi - sıçrayan gemi savaşı. şakamısınız olm siz. gelir gelmez kalkan kurmayı bildiniz de kendi sıçrayan gemilerinizde neden kalkan yok sürtük uzaylılar. film tamamen böyle salaklıklar dolu. karakter gelişimleri, oyunculuk bunlardan bahsetmiyorum bile. efektler iyi tabi artık bu devirde. sadece zaman geçirmek için gidilebilir.
nokia
sonunda kurtuldum dediğim telefon markası. utanmadan pahalı telefonlar yaptıkları işe göre. dayanıksız durmadan sorun çıkartan telefonlar.
ey şûh-i sertab
sertab' ın sesinden bu şarkılar. çok beğendim. ipek gibi akıyor sesi. hiç ayrılamam derken, kavuşmak hayal oldu....
delikanlım
bu günlerimin şarkısı. bir deli-kanlıya aşık olmamın eseri. artık yaşlandım ben. delikanlım benim.
steakhouse burger
korkutucu derecede yüksek kalorili bir gıda. çok yağlı her şeyden önce. tamam lezzetli, tüm duyulara saldırıyor. ama gel gör ki, bir kebap değil. yani o kadar kalori almaya karar verdiysem
* gider kebap yerim
*. hele yanında ki devasa boy patates kızartması ve kola ile beraber neredeyse bir gün içinde alacağım kaloriye denk geliyor.
mersin ayıları
kış uykusundan uyanma zamanı geldi artık. hadi bakalım.
999 artı 1
999 artı bir eşittir 1000. yani 1000. entryim bu sözlükte.
*
eşcinselliğini yaşamaya yeni başlayanlar için tavsiyeler
ruhu korumak önemli. ne yaptığını bilmek önemli. ne istediğini ve ne istemediğini bilmek önemli. başkasına özenmek değil kendin olmak önemli. keyfini çıkarabilmek önemli. bir de unutmadan. korunmak önemli.
yapay tatlandırıcı
splenda diye bir marka var. aspartam vesaire içermiyor. sanırım tamamen bitkisel bir ürün. starbuckslarda var denemek isteyenlere. ben beğendim.
erooollll eroooooooll
kdv ilk çıktığı zamanlarda, halkı bilinçlendirmek için tanıtımlar gösteriyorlardı televizyonda. bunların birinde erol adlı bir çocuk bakkala
* gider ver
+bir kalem, bir bergel
*, bir de çukulata alacağım.. derdi. annesi de seslenirdi
+erooollll, eroooooooool.
kopta gel erol.
ayı sözlük karaoke zirvesi
sanırım katılmayı en çok isteyeceğim zirve olacaktır. haziran 7-8-9 istanbul' da olacağım
*.
cam4
yurdum insanının inanılmaz ve dayanılmaz öz güvenini yansıttığı bir platform. özellikle tr nickler sonsuz iddialar içeriyor. herkes feci zikici, çok büyük penisleri var, sekse doymazlar. bir de para kazanmaya çalışanlar var, birileri kandırmış bunları. olm sen var ya cam4 a girsen paranın a...koyarsın olm valla bak demişler herhalde. kendilerinden geçmişçesine para dileniyorlar. birde heteroseksüel olduklarını iddia edip bayan ve çift arayanlar var, parayla erkekle yatmak isteyenler var. geçen birine ee senin bu yaptığının adı orospuluk dedim çok bozuldu. ama öyle. merak eden tdk sözlüğe baksın.
en akıllı kim
bir şarkı vardır, hadi bakalım kolay gelsin diye başlar, en büyük kim ile biter.
*. böyle bir macera arayışı, bir çirkinleşme, hıh gördün mü en son lafı ben soktum oh olsun merakı aldı başını gidiyor
*. sözlük bazen yoldaş oluyor, bazen de derdin kendisi. sidik yarışı gibi mi oldu, yoksa benim paranoyam mı. her neyse. en akıllı kimdir nedir nedendir umurumda. seviyorum bu sözlüğü.
aziz nesin
%70 teorisi geçen yaz %50 ile ispatlanmış yazar.