beceremediğim durum. kafalar yüksek oluyor, birileri ile öpüşüp sevişiyorum ama çıkış için, plan yapmıyorum. dans vs derken çıkma vakti geliyor, arkadaşlarla çıkıyorum. herkes gideceği yerin planını yapmışken, ben açıkta kalıyorum. hiç olmadı, barda iken hornete bakınsam en azından gidecek biri olurdu. onu da yapmıyorum. birine vantuz gibi yapışıp, onu eve atana kadar uğraşan gaylerin de taktiklerini merak ediyorum.
birlikte plan yapın. ama azıcık planın sonunu belli edin. yani sonunda yalnız kalacaksınız. eğer gay hisleri varsa, aptal değil anlar. örnek. içmeye vs çıkın. ama sarhoş olduktan sonra ayrılmayın. sizde kalsın o gün, ya da siz onda kalın. mümkünse birlikte yatın. o gece şansınızı deneyin, olursa olur olmazsa başka koli avına çıkın.
sex yapma ihtimali sıfıra düşer. bu yönden üzücü olabilir. sonuçta akşam evine, karısının yanına gitmesi gerek. sizin de sevişme planlarınıza dahil olamaz. geç saate kadar yanınızda kalamaz. bu durumda gözünüzü açıp, hoşlanabileceğiniz başka kişiler bakmanızda yarar var.
bir hafta önce traktörle yanımdan esmer yakışıklı bir çocuk geçti. gülümsedi selam verdi falan. ben unutmadım tabi yüzünü. bir kaç gün sonra ben sakal traşı olup, güzelce giyindim. yola çıktım dolmuş bekliyorum. baktım uzaktan traktör geliyor. bana selam veren kişiydi. ben tanıdım ama o tanımadı. tabi durdu gel bin dedi. merkeze kadar bıraktı. vardığımız da istersen gel çay içelim dedi. işim olmadığı halde, işim var deyip kabul etmedim. neden böyle bir salaklık yaptım bilmiyorum. hoşlandım ondan. inerken bundan önce selam verdiği yerden bahsettim. o sen miydin? dedi. evet deyip akşama doğru oralarda olduğumu söyledim. aslında bunu söyleme amacım oraya gelmesini istememdi. kolileşmek için müsait bir yer. köyün dışında kalıyor. çok uzattım. mesajı almışmıdır bilmiyorum. tekrar karşılaşır mıyız onu da bilmiyorum. duruma göre editlerim.
sakallı ve sakalsız haline bayılıp öldüğüm böyle sol yanımda taşikardi nöbetleri geçirten porno yıldızı. adam uzun zamandır beğendiğim erkek tipinin tanımı resmen. ilk gördüğümde kesin italyan demiştim amerikalı çıkması şaşırtmıştı. valla keşke bundanım olsa diyip dizimi dövüyorum çünkü kader.
sözlükte çok yakışıklı bir erkek var mı bilmiyorum efendim. ama çok yakışıklı bir erkekle beraber olan yazar olarak diyorum ki onların dünyaları bambaşka. inanılmaz bir özgüvenleri var, yakışıklı olduklarının farkındalar ve bunun getirdiği artıları her yerde her zaman kullanıyorlar.
dünyanın önünüze serilmesidir. (bkz:halo etkisi) bu erkek kişisi çoğu şeyi başkalarından daha kolay ve zahmetsizce elde edecektir. o yüzden pembe götlüdür diyebiliriz. ayrıca egolu olacağından da şahsımın şüphesi yoktur. ne kadar karaktersiz ve kötücül bir insan olursa olsun başkalarının onu beğeneceğini bildiğinden karakterli ve iyi niyetli bir insan olmak için çabalamayacak; değişmek ve gelişmek zorunda hissetmeyecektir. başkaları egolu görünmemek için kırk takla atarken beyimiz küçük dağları ben yarattım edasıyla gezinecek, insanları aşağılamakta bir behis görmeyecek, canı istediğinde aldatacaktır... kısacası çok yakışıklı erkek tü kakadır. yaşasın çirkine çalan ve karakterli erkekler! (bkz:çok yakışıklı erkekleri niçin öldürmeliyiz) unutmadan söyleyeyim suudi arabistan'dan kovulma sebebidir. yallah arabistan'a diyecektim, arabistan bile kabul etmiyor bunları. (bkz:omar borkan al gala)
eğer hoşlantı heterolara karşıysa ve devam ederse sonu büyük ihtimal hüsranla bitecektir. o yüzden heterolara karşı duygularımızı kontrol altında tutmaya çaba sarfetmeliyiz diye düşünüyorum.
bir gün koğuşa girdim. devremlerimden biri var içerde. nişanlıydı ve heteroydu, en azından o zamana kadar hetero sanıyordum. ben yatağıma uzandım yüz üstü. bu sana masaj yapayım mı dedi. olur dedim. sırtıma masaj yaparken birden üstüme çıktı. böyle daha rahat dedi. tamam dedim, bir süre sonra bunun kalkmış aletini hissetmeye başladım. tepki vermedim. bu da iyice gaza geldi. üstümde pijama vardı. pijamayı çıkarmadan dayadı aletini. belimden tutup beni kaldırdı. sonra elini pijamamdan sokup, aletimi sıkmaya başladı. biri gelip görse halimi ne derdim bilmiyorum. bi yandan yakalanırım korkusu olduğu için lavaboya geçtik. o günden sonra bir daha bir şey yapmadık. konuyu kapattık ve yaşanmamış saydık. pek yakışıklı değildi yoksa bir kere ile kurtulamazdı. şimdi evlenmiş çoluk çocuğa karışmıştır.
bir hafta önce traktörle yanımdan esmer yakışıklı bir çocuk geçti. gülümsedi selam verdi falan. ben unutmadım tabi yüzünü. bir kaç gün sonra ben sakal traşı olup, güzelce giyindim. yola çıktım dolmuş bekliyorum. baktım uzaktan traktör geliyor. bana selam veren kişiydi. ben tanıdım ama o tanımadı. tabi durdu gel bin dedi. merkeze kadar bıraktı. vardığımız da istersen gel çay içelim dedi. işim olmadığı halde, işim var deyip kabul etmedim. neden böyle bir salaklık yaptım bilmiyorum. hoşlandım ondan. inerken bundan önce selam verdiği yerden bahsettim. o sen miydin? dedi. evet deyip akşama doğru oralarda olduğumu söyledim. aslında bunu söyleme amacım oraya gelmesini istememdi. kolileşmek için müsait bir yer. köyün dışında kalıyor. çok uzattım. mesajı almışmıdır bilmiyorum. tekrar karşılaşır mıyız onu da bilmiyorum. duruma göre editlerim.
arkadan nadiren veririm. daha önce zorlandığımdan bahsetmiştim. sonuçta bazı geyler gibi önüme gelene domalmıyorum. ne diyorduk evet anal seks, bir gün sarhoşum bar çıkışı eve geçtim. sabaha doğru hornetten konuştuğum bir fransıza gittim. giderken de eski bir kolime gidiyorum sanıyordum. karıştırdım tabi kapıda onu görünce farkettim ama belli etmedim. bu zamana kadar en memnun kaldığım onunla yaşadığım ilişkiydi.
açılın baylar, ilk aşkımı anlatıyorum. daha yeni yeni büyümeye başladım. güzelce giyindim ve köyde düğüne gittim. aşk meşk nedir bilmiyorum henüz. halay çekerken halay da, aşağı köyden esmer bir çocuk gözüme çarpıyor. göz göze geliyoruz ve ben ona kitleniyorum. sanki o an yeryüzünde sadece o varmış gibi hissediyorum. düğün bitti eve gittim ve yatağa düştüm. karnım da boşluk hissiyle uzandım. yemek yiyemiyorum ve sadece onu düşünüyorum. sonra geçti gitti. bir kaç kez gördüm onu bir yerlerde, ama neresine aşık olduğumu anlamadım. 1 haftalık ta olsa. böyleydi. bir daha aşık olma semptomlarını bu kadar net yaşadığımı hatırlamıyorum.
gay arkadaşımın hiç olmadığı ve kezbanlığın zirvelerinde gezdiğim bir dönemde, gay bara gitmeye karar verdım. ayık kafada gitmeye çekindiğim için, iki bira içeyim, öyle gideyim diye düşündüm. biraları içip gittim. içerde çok kötü sarhoş oldum. takım elbiseli bir adamla sevişiyorum ama kendimde değilim. adam pantolonumu açıyor ve 200 tl mi alıyor. ben bir kaç kişi ile daha seviştikten sonra paramın olmadığını anlıyorum. güvenliğe gidip durumu anlatıyorum. yardımcı olmuyorlar. ilk seviştiğim kişiye gidip soruyorum. tek benle mi seviştin, git diğerlerine sor diyor. o gün kimseye güvenmemem gerektiği anlamıştım. ayrıca parayı hala kim aldı bilmiyorum belki de düşürdüm. takım elbiseliden şüphelenme sebebim pantolonumun kemer ve fermuarını açmasıydı. sonuç olarak kendinizi kaybetmeyin arkadaşlar. sizin de değişik, talihsiz deneyimleriniz varsa, bu başlık altında yazarsanız başkalarına fikir vermesi açısından güzel olur.
yazarlar ile alakalı bir durum. hangi başlığa baksam iki üç tane saçma entry. günlerce aynı konular. sizin derdiniz nedir arkadaşlar? bir gay olarak okumak istediğim hangi konu varsa, başlığına tıklamamla hevesimin kursağımda kalması bir oldu. yeni konular açmak ve entry girmek bu kadar mı zor.? neden sözlüğü daha eğlenceli ve bilgi açısından daha doyurucu hale getirmiyoruz.?