en yakın arkadaşım, dostum, platoniğim herşeyim dediğim kişinin sevgili yapması ve yaşadıklarını bana pek bir ballandıra balladıra anlatması sonucu herşey bitti.ikimiz de çaresizliğin en saf halini yaşadık.benim için feda edebileceği birşey yokmuş, artık mutlu olmak istiyormuş.kendimi bir masala inandırdığım için asla kendimi affetmiyeceğim.sözlük ben iflah olmam.elasticheart olsun artık size shitheart.
aman yapma denilecek bir durum yoktur.hayatınızda istanbuldan dışarı adım atmadıysanız bir ön inceleme iyi olacaktır ama benim fikrimce eskişehirde üniversite okumak iyidir.
yaklaşık 2 hafta önce dating sitelerinden birisiyle tanıştım sözlük.2 gün skype üzerinden görüşme sonrası hızlı bir hamleyle gece ortak bir şehirde buluşmak üzere yola çıktık.ikimiz de yaklaşık 4 saat yolculuk ettik ve sabahın 6sında ortak şehre geldik.bütün günü gezerek, birbirimizi tanıyarak geçirdik.akşam olunca da aynı hızla geldiğimiz şehirlere geri döndük.bildiğim tek şey o gün çok mutlu olduğum ve ona yakınlık duyduğum.ama sonra ne oldu? bu bir anda yaşadığı şehri bırakıp benim şehrime yaşamaya geldi bir tanıdığının yanına.herşeyi bıraktı benim peşimden.bense bu durumu hiç sevmedim.gün geçtikçe ondan soğuduğumu farkettim.dün gece tartıştık ve şuan görüşmüyoruz.sözlük çok duygusuz ve yorgun hissediyorum.kendimi sorguluyorum neden böyle hissediyorum, neden eksik kalmam gerekiyormuş gibi zorluyorum kendimi diyorum.sanırım ben aşkın imkansızlığına aşığım.
ilk kez bugün izledim bu filmi.son zamanlarda ailemle yaşadığım olaylardan sonra bu filmi izlemek geldi aklıma.film biter bitmez aslında filmdeki olaydan daha da kötü sayılabilecek bir durumda olduğumu fark ettim.onunla birşeyler konuştuk anlattı da anlattı.çok acı çekiyormuş ve yalnızmış beyefendi.aşmam gereken sorunlarım tabularım varmış.neyse işte böyle gerçekçi hayalci bir filmdir işte.
kalbim çok kırıldı ve öfkeliyim.başkalarının mutlu olmasını çekemeyecek duruma geldim.ben bu haldeyken onlar nasıl da bu kadar mutlu halde diye kendimi yiyorum.sosyal medyadan nefret etmeye başladım özellikle de instagramdan.herkes egosunu cilalar olmuş.çok mu şey istedim sanki? sadece mutlu olmak.en yakınımdaki kişiler bile kendilerini benden uzaklaştırır olmuş.ben daha da yalnız ve öfkeliyim.saçma saçma sağa sola birşeyler fırlatıyorum tek başıma kaldığım yurt odamda.üstüme üstüme geliyor duvarlar.artık bitsin istiyorum.
şu sıralar kendi kendime sesimi kıstığımı fark ediyorum.yani konuşurken bilinçsizce sanki çok yüksek sesle konuşuyormuşum gibi geliyor ve sesim kendi kendine kısılıyor farketmediğim bir şekilde.telefonda falan konuşurken karşımdaki kişi ciddi ciddi duymakta sorun yaşıyor beni.yardım konusuna gelirsek var mı ses açıcı bir şey bilen ya da böyle bir duruma tavsiyesi olan? (bkz: ayı sözlük doktorum )
şu sıralar sözlüklerde,forumlarda popüler olan online browser oyunu.hedef kendinden küçük hücre toplarını yiyerek daha büyük bir hale gelmek.tabi dev topların ve mayınların arasında bu o kadar da kolay olmuyor. agar.io adresine girin ve nickinizi yazıp ayı sözlüğü temsil edin.
bugün internette popüler olan ve türk halkı tarafından sert tepkilere maruz kalan "pikachu in koc university" videosuna yaptığı
"ingilizce bilmediğin için araştırma görevlisi olamayan ve mcdonalsta kasiyer olan türkçe öğretmenliği mezunu musun sen de? iyi koymuş heralde bu kadar tafra yaptığına göre. yabancı dil öğrenmeye basmayan faşist kafanla tek yapacağın berkini öldürmek, cumhuriyeti basmak, sonra da youtube'da yaşayamadığın hayatın intikamını almak mı? zavallısın. türk topraklarında şu olmaz bu olmaz diye diye çıktı zaten başımıza gelen her şey. kökü senin gibiler. kendi dil bilmediği için dil bilene saldıran, yarın kendi x olmadığı için x olana saldırır. insan olmadığınız için de insana saldırıyorsunuz, meselenin tüm özeti budur. insanların kendi aralarında eğlenmek için bile senin gibi olmalarını, senin konuştuğun neyse onu konuşmalarını bekleyen zihniyetinden, sadece utanmıyorum, tiksiniyorum. en ufak bir eğlenceyi bile politik malzeme haline getirecek memnuniyetsizliğinin kaynağını önce kendinde ara istersen, sonra politika konuşabiliriz." yorumuyla takdirimi almıştır.
yüzüm gözüm şişene kadar
ağlamak istiyorum
içip sabaha kadar
bayılmak istiyorum
caddelerde dolanıp
bağırmak istiyorum
müsadenle bu gece
dağılmak istiyorum
yaklaşık 2 hafta önce dating sitelerinden birisiyle tanıştım sözlük.2 gün skype üzerinden görüşme sonrası hızlı bir hamleyle gece ortak bir şehirde buluşmak üzere yola çıktık.ikimiz de yaklaşık 4 saat yolculuk ettik ve sabahın 6sında ortak şehre geldik.bütün günü gezerek, birbirimizi tanıyarak geçirdik.akşam olunca da aynı hızla geldiğimiz şehirlere geri döndük.bildiğim tek şey o gün çok mutlu olduğum ve ona yakınlık duyduğum.ama sonra ne oldu? bu bir anda yaşadığı şehri bırakıp benim şehrime yaşamaya geldi bir tanıdığının yanına.herşeyi bıraktı benim peşimden.bense bu durumu hiç sevmedim.gün geçtikçe ondan soğuduğumu farkettim.dün gece tartıştık ve şuan görüşmüyoruz.sözlük çok duygusuz ve yorgun hissediyorum.kendimi sorguluyorum neden böyle hissediyorum, neden eksik kalmam gerekiyormuş gibi zorluyorum kendimi diyorum.sanırım ben aşkın imkansızlığına aşığım.
epeydir uzun bir süredir sözlükten uzaktım, çok şey oldu bu sürede, ve ben yazamayacak kadar üşengeçim. konuya dönersek şuanda ispanyadayım ve geri dönmek istemiyorum sözlük. 5 ay burda yaşadıktan sonra insanlarımızın ömrünün nasıl heba olduğunu çok daha iyi anladım. mutlu olmayı hak eden bir toplumken cehennemin ortasında kalakaldık. kafamda geleceğe dair planlar dönüp duruyor ve ben her durumda kaybediyorum. ihtiyacım olan tek şey, hayata bağlanmak için bir neden.ayudame.
çok önemli * sinefil yazarlar sorum size.bi film varmış eskilerin aktörlerinden birinin pek bilinmeyen bir filmiymiş.bi çocuk var çok iyi resim çiziyormuş ve eşcinselmiş.bunu kimseye söyleyemiyormuş.hatta intihar etmeyi falan düşünmüş.bigün bi kağıda eşcinsel bi resim çizmiş durumunu amcasına anlatmak için.çizimi amcasına vermiş amcasına dert ettiğin şey bumu falan demiş.insanların daha büyük sorunları var demiş.böyle bir kısım varmış filmde falan, bu filmi bilen eden? sinefil yazarlar göreve!
edit: film bulundu- just before i go- , chaser'a ve diğer yazarlara da teşekkürler
zelda hazel isimli genç arkadaşımızın eğlenmek için koç üniversitesi öğrenci merkezinde çektiği videodur.bu kadar masum bir video gel gör ki yine nefret sorunu olan ve kompleksli türk halkı tarafından çirkin tepkilere maruz kalmıştır.türk halkının ne olduğunu bir kez daha hatırlatır.