en iyi dizi film müzikleri
film müzikleri olarak:
wallace collection - daydream (mr. nobody soundtrack)
yann tiersen - amelie soundtrack album
hedwig?s theme ve leaving hogwarts (harry potter soundtrack)
pixies - where is my mind (fight club soundtrack)
al bowlly - midnight for stars and you (the shining soundtrack)
sting - shape of my heart (leon soundtrack)
iron & wine - flightless bird (twilight soundtrack)
nick cave - o? children (harry potter and the deathly hallows part one soundtrack)
dizi müzikleri olarak da kesinlikle ve kesinlikle american horror story asylum soundtrack albümünden dominique. ve my mad fat diary?de çalmış olan oasis - champagne supernova.
playlistimin çeyreğini döktüm şuraya haberiniz olsun.....
american horror story coven
ikinci sezon kadar güzel olmasını ümit ettiğim, en sevdiğim dizidir. anaerkil bi? konuyu ele alması başlı başına bağımlılık sebebi ayrıca.
teb bnp paribas wta championships istanbul 2013
ev sahibinin istanbul olması nedeniyle "sokak tenisi" şeklinde bi etkinlik yapılacakmış turnuva boyunca. nedir ne değildir hiçbir fikrim yok, fakat vozniyaki ablamız bu etkinlikte yer alacakmış.
dile dudağa memeye sike takılan piercing
ensesinde, üst dudağının altında ve favorilerinin orada piercingi olan insan görünce bunlar çok normal geliyor, fakat siki bi aradan çıkaralım, nasıl bi midesizliktir o?!
fakat ben piercingi kullanandan çok, bölgeyi delen insanın psikolojisini merak ediyorum. bir sürü meme am dudak dil falan. bi dövmeciye acırım bi piercingciye. ilik gibi hatunlar meme deldirirken adam yalnızca işini yapmak zorunda falan. yazık.
yarıda kalan beşiktaş galatasaray derbisi
hükümetin komplosu olduğunu düşündüğüm olaylı maçtır. çarşı grubundan gezi parkı eylemlerinin intikamını almaya çalışmışlardır bana soracak olursanız.
eşcinsel psikolojisi
insanların anormal olarak yargıladığı bireylerdir kendileri. ve bunun sorumluluğu oldukça ağırdır. anormal olmasalar bile toplum onları öyle bir ötekileştirir ki, ister istemez bir aykırılık doğar. fakat insanların anlayamadığı bir şey var. eşcinsellik, biseksüellik veya transeksüellik çoğunlukla bir tercih değil, eğilimdir. sizlerin heteroseksüel olmanız ne kadar normal ise, bizlerin de eşcinsel, biseksüel ya da transeksüel olma durumu aynı derecede normaldir. hormonların yoğunlukta olduğu bir eğilim olduğundan olayı, bana soracak olursanız her insanın içinde barınabilecek bir güdüdür. ama ne yazık ki, lgbt bir birey kendini topluma kabul ettirmek isterken oldukça zor bunalımlar, kişilik arayışları ve bozuklukları yaşayabilir. yine de tüm bunları aşıp kendini kabul ettiğinde, herkesten daha olgun bir birey olacağına inancım sonsuzdur.
heryerde aynı nick kullanan yazarlar
buraya üye olana kadar bendim.
freud14
gurur duydum, onur duydum, ne varsa duydum.
doymamak
"saat başı acıkmak" şeklinde de kayıtlara geçebilir.
rakı
kokusuyla bile kendinden geçebileceğin, dünyanın en büyük icadı olan içki.
durduk yere ayı sözlük yazarlarına koyan şarkılar
yanında rakı olaydı iyiydi dedirten şarkılar
tanju okan - öyle sarhoş olsam ki
eski sevgilinin yeni sevgilisiyle arkadaş olmak
hiç denemedim, insanların da böyle bir arkadaşlığı nasıl yürüttüklerine hayret dolu gözlerle bakıyorum. "işimize gelince ne kadar da modern olabiliyormuşuz" dedirten ilişki diyorum buna efendim.
büyüksün abi
genellikle zor durumda kaldığımda bana yardım eli uzatan insanlara söylediğim kelime öbeği.
büyük göğüs
babamız yaşında heriflerin ağzının suyunu akıtan kadın bölgesi.
cinsel sektörde, zeka seviyesiyle göğüs büyüklüğünün ters orantılı olduğuna dair bir teori olduğunu düşünüyorum ayrıca. fakat bunu kadınlardan gizledikleri yönünde korkunç bir paranoyaya sahibim.
türkiye'nin utanç duvarı
adaletin olmaması önde gelen utanç kaynaklarından olabilir diye düşünüyorum, fakat "adalet nerede var ki?" demekten de kendimi alamıyorum. kadına şiddetin, tecavüzün, sapıkların kol gezdiği, suç yuvası haline gelmiş bir ülke olduğumuz gerçeği zaten başlı başına bir utanç kaynağı. dini, milliyetçiliği, kardeşliği, atatürkçülüğü kullanarak insanların gözlerini boyayan politikacıların barındığı, siyasi olarak tamamen gelişmiş ülkelere bağımlı olan, eğitim seviyesi düşük, düşünce özgürlüğünün olmadığı, 21. yüzyılda olduğumuz halde namusun hâlâ kadınların bacak arasında arandığı, mahkemelerin hükümete bağlı iş yaptığı, kaçakçılığın üst seviyede olduğu, saat beşten sonra sokakta yürünmeyecek halde olan bir ülkeyiz. bunlar sadece çeyreğidir efendim utanç kaynaklarımızın. ne desek boş.
özür dilerim
artık anlamı kalmamış olan, ama birini "affetmeye çalışmak" için duyulması gereken iki kelime.
eşcinselliğin günahı zina kadar ağır değil
"eşcinsellik zina değildir çünkü zina olması için kadın tenasül huzurunda olmak gerekir" ne demektir? islam dininin kadınları bu kadar aşağıladığını görmek üzücü gerçekten.
fakat ben işin eşcinsellik boyutundan daha da çok olarak şunu taktım ki: "güzel bir kadına bakmak caiz değildir."
nedir bu yahu? hani "güzele bakmak sevaptır"dı?
dersi öğrenciye anlattıran tarih öğretmeni
lisedeyken başıma gelen korkunç bir durumdur.
hoca her hafta konuyu farklı bir öğrenciye anlattırır ve sınıftaki öğrencilerin bilmediği bir şey olduğunda "siz bunu nasıl bilmezsiniğğz?!?!" şeklinde bağırır.
"öğretmen olan sensin amk, biz buraya bilmediğimiz için geliyoruz" dedirten, ama asla sesli söylenemeyen bir vaziyete sokar insanı.
durup dururken sevgiliye ters davranma isteği gelmesi
oldukça ilginç bi' ruh halidir. dengesizliklerin bir sonucudur. iç sıkılmasıdır. sıkıntının acısını sevgiliden çıkartmaktır.
fakat hâlâ tam sebebini anlayamadığım bir kafadır.