alttaki yazara soracaklarım var
dolaptan yazıyorum.
gözden çıkarabileceğin ilk organın onikiparmak bağırsağı mı yoksa beynin mi?
ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları
askeri gazinoda yaptım. dansöz olarak.
nikola tesla
ayrıca "the prestige" filmindeki performansıyla oscar adaylığı bulunmaktadır.
olağan mucizeler
saturno: niçin kalbimi kırıyorsun joy?
joy: dokunmuyorum bile ona?
saturno: işte ondan kırılıyor.
***
ne güzel bir oyundur.
nous
nickini bile ağzına almaması gereken insanlar hakkında gereksiz lakırdı yapmaya başlamış bu.
noyuz, geleyim mi bi sana doğru?
latife
böyle güzel bir kelime var ve biz ısrarla "şaka"yı kullanıyoruz.
sonra vay efendim belagat tanrıları neden belamızı verdi.
ulrike meinhof
naringergedan
sabah sabah yok mu şöyle ceviz gibi bi şarkı çiçeyim?
neyse
tanrıcılık oyunu
sonra işte fanilerin ortak duası: gel, amin.
a) kabul et
b) şiddetle reddet
tanrıcılık oyunu
tanrıcılık oyunu
başrolde, gmail yoluyla gelen ayetleri, spam klasörüne düştüğü için peygamber olduğunu bilmeden sıradan bir hayat süren ahmak var.
tanrıcılık oyunu
kitap tenyalarının önerdiği kitapları okuyan, okumakla kalmayıp yalayıp yutan kesimin helakıyla başlıyor.
cem adrian
içimizden biri tanrıcılık oynayacaksa bu adama yakışır. sabah sabah 360 derece helak etti yine.
sevdiğiniz markalar
önceden vardı. çay alırken marka veriyodunuz. diafon filan vardı. hangi çağdayım ben ya.
salaklığın tarihi
zarif, tutkulu olduğu kadar gaddar ve tutucu bir adam kapıdan şimdi girdi. bir öfkeyi yutarken boğulup suni teneffüsle hayata döndürülmüş bir kadın yatakta uzanıyor. açılmayan bir kapıyı çaldığı için yaşamının gerisini utanç içinde geçirmek zorunda bir otel görevlisi gidip bir sigara daha yakıyor. adam, kadın, görevli. hepsi de biraz zalak. çevir. amsterdam'da bir adam geneleve gidiyor. derken okeyde kırmızı beşli çalanı görünce başka bir adam ıstaka deviriyor. donanımı güvenle kaldıran bir hacker uyuklarken, kafiye olsun diye yazmayan bir şayir susuzluktan ölüyor. genel geçer çözümün değil kanıksanmış sorunun parçası olmuş bir trans uzaktan öpücük atıyor. ben de seni öpüyorum. travesti egemen bir toplum isteyen insan olarak. insan mı. ahahahahah.
pabucumun enteli
ingilizcesini bilen var mı? dedirtendir...
salaklığın tarihi
bir kadın bir adamla yürüyor. sefkili bunlar, yürüyüşlerinden bariz. tükkanların önünden geçiyorlar aheste. kadın vitrinde bir ilgi görüyor. adam ilgi değil, saat sefiyor. kadın sadece ilgiye bakmıyor. arada camdan hala yanımda mı diye de kontrol ediyor sefkilisini. ve son bir kez ilgiye bakıp arkasını dönüyor. adam yok. hay allah demin burdaydı, adam nere gitti. adamı göremiyor. adamı bir daha hiç göremiyor.
alttaki yazara soracaklarım var
şiyirin her türlüsü güsel.
ondokus mayız gelse kule yapar mıyıs?
salaklığın tarihi
bir aslan bir antilobu kızartmadan yiyor. bir timsah bir fil yavrusunu löp diye mideye indiriyor. 13+ ve genel izleyiciler sakin. saati altı buçuk yapalım. çevir çevir. pasifik'te bir denizatı soru işareti olup suyun aklına düşüyor. o anlarda ortadoğu'da bir tayyip attan düşüyor. bar çıkışı olur öyle şeyler. yine de 18+ ve tüzel izleyiciler tedirgin. dahası şerifin karısı huysuzlanıyor. gözlüklü olan, morpheus bana binanın planını çıkar diyor. b planını mı. hoff saati 21.47 yapalım. bir ördek yan komşunun balon tarlasına giriyor. bir bağırış, bir çağırış. kadın balonlarım gitti diye ortalığı yıkıyor. gerçekten de balonların yarıdan çoğu patlamış. çevir çevir. adam karısını kasanın içinde unutuyor. kasanın anahtarının yeri, bilgisayarındaki bir dosyada yazılı. dosyanın şifresi, o kasanın içindeki bir kağıtta. adam ikisini de unutuyor. 50+ ve güzel izleyicinin umru değil. saati 23.01 yapalım. adam sabahki gazeteyi yeni açıyor. sayfa üç. cesedi ortadan kaldırmak için yardıma gelecek arkadaşının ölüm haberini görüyor. saati ne yapalım. boşver bırak. o kendini yapılandırıyor. trak tiki tak.