vizyonu dar 10. osmanlı padişahı ve halifesi. osmanlının devlet-i erkan askeri ve teknoloji bakımından en güçlü dönemi. bunun nedeni ise meritokrasi sisteminin en iyi şekilde uygulanması. bunu bozan ise yine süleymanın kendisi. ebu suud efendiye tanıdığı ayrıcalıklar ile önce eğitim kurumlarının işleyişini bozması mantık felsefe gibi birçok bilim dalının derslerden çıkarılması, ardından sürekli seferlere çıkılması hazinenin boşalması kaçınılmaz enflasyon önemli devlet adamlarını idam ettirmesi kibrine nefsine dünya hırsına yenik düşmesi. en donanımlı oğlu şehzade mustafa'yı boğdurması da cabası. devlet devlet olalı böyle vizyonsuzluk görmedi. kendi dönemindeki muhteşem adamlar olmasa adı muhteşem süleyman olmayacak aslında. emrinde muazzam, çağının çok çok ötesinde dahi adamlar var.
2. mehmet ise osmanlılar'ın yetiştirdiği tek, rönesans devlet adamıdır. muazzam bir zeka bir hayal gücü öğrenme açlığı, klasik latinceyi anadili gibi konuşan lombard kroniklerinden italya yarımadasının tarihini okuyan aristoyu homeros'u orjinal dilinde okuyan adam. arkeoloji çalışmasına değer verip truva kazılarını başlatan, floransa'ya resim eğitimine öğrenci gönderen tüm bilim insanlarına kapılarını açan biri fatih. ayrıca türk geleneklerine bağlı olarak gömülen son padişah.
yeni neslin kadim gelenekleri göz ardı ettiği ülke. japonya klan savaşlarından tutun shogunlağa kadar kültür bakımından kendi kabuğunda izole kalarak salt kültürünü asırlarca korumuş bir ülke. moğol istilası sırasında birçok moğol gemisinin japonya açıklarında kayalara çarparak parçalanması en büyük avantajları.
beslenme alışkanlığınızı değiştirin bir kere. öyle fırından sıcak ekmek alayım arasına tulum tereyağı koyup gömeyim aman kaşarlar sucuklar labneler ibneler unut abisi onları bakim.
sabah haşlama yumurta, az yağlı ya da light peynir domates salatalık roka sele zeytin. ekmek yok ne kepeği unut dedik diğmi. ölmezsin merak etme bir fincan şekersiz çay. içemem ben ne demek içersin yavrucum alışınca hele içine bir tutam şeker atsalar tükürürsün bu ne diye.
egzersiz, koşar mısın yürür müsün yoga mı pilates mi bilmem o spor ve egzersiz ya pı la cak. 30 dakika yürü mesela. yeterki hareketli ol. üç beyazı çıkar hayatından tuz şeker un. içine bu maddelerin girdiği hiçbir şeyi tüketme. abur cubur gazlı içecekler hazır tatlılar çikolatalar börekler mantılar geç bebeğim bunları. arada canın çeker az da olsa ye. abartma ama. bak hafiften karnın mı kazındı al ordan bi salatalık eline 10 kalori lan. salatalık ye tabi ye dediysek günde 1.5-2 kilo demedik 2 adet.
öğle yemeğinde sebze ye yanına yoğurt akşam öğününden önce yeşil elma at ağzına. lakin akşam saat 7 den sonra yemek yemeyi unut. baktın kıvranıyorsun 1 adet salatalık ye olmadı yeşil elma. yazılacak çok şey var aslında ama uzatmayayım misal kendi programım şu:
sabah kahvaltısı 2 adet yumurta peynir domates salatalık zeytin tavuk göğsü haşlama, öğle sebze yemeği, ton balık ya da tavuk göğsü salatalık azcık fındık bir iki adet kuru incir ve kayısı akşama doğru yeşil elma. gün içerisinde 3 litre su.
akşam halter ve kondisyon hareketleri. benim gibi body fitness yaparsanız bir yandan yağ yakıp diğer yandan kas kütlenizi geliştirirsiniz. zayıflarsınız ama vücut sarkmaz sıkılaşır ve deforme olmaz.
sessiz sakin iti kopuğu çomarı olmayan bir yer arıyorsanız mühürdar sokağı tavsiye edeceğim semt. bir sokak kedileri var sanırsın bağcılar sokak çetesi yarı anadolu parsı bi de cesurki sormayın. ne veriyorlar o mahallede bu kedilere bilmem. arkadaşımın resim atölyesi var orda sanki huzur ya böyle garip bir yer. ne zaman gitsem dönesim gelmiyor.
benim için 14 şubat annemin özene bezene kurduğu sofrada en güzel kıyafeti ve hafif makyajıyla kocasını beklediği gecenin 3'üne kadar o sofrada oturup ağladığı kapıyı kırarcasına çalan bir sarhoştan öldüresiye dayak yediği gündür. 1 değil 4 değil 7 değil 11 yıl boyunca, o sarhoşu bir gün kaşım ve dudağım patlayıp dövene kadar. şimdi 14 şubat denilince benim aklıma unutmak istediğim çocukluğum bir de ağlayan annem gelir.
beslenme alışkanlığınızı değiştirin bir kere. öyle fırından sıcak ekmek alayım arasına tulum tereyağı koyup gömeyim aman kaşarlar sucuklar labneler ibneler unut abisi onları bakim.
sabah haşlama yumurta, az yağlı ya da light peynir domates salatalık roka sele zeytin. ekmek yok ne kepeği unut dedik diğmi. ölmezsin merak etme bir fincan şekersiz çay. içemem ben ne demek içersin yavrucum alışınca hele içine bir tutam şeker atsalar tükürürsün bu ne diye.
egzersiz, koşar mısın yürür müsün yoga mı pilates mi bilmem o spor ve egzersiz ya pı la cak. 30 dakika yürü mesela. yeterki hareketli ol. üç beyazı çıkar hayatından tuz şeker un. içine bu maddelerin girdiği hiçbir şeyi tüketme. abur cubur gazlı içecekler hazır tatlılar çikolatalar börekler mantılar geç bebeğim bunları. arada canın çeker az da olsa ye. abartma ama. bak hafiften karnın mı kazındı al ordan bi salatalık eline 10 kalori lan. salatalık ye tabi ye dediysek günde 1.5-2 kilo demedik 2 adet.
öğle yemeğinde sebze ye yanına yoğurt akşam öğününden önce yeşil elma at ağzına. lakin akşam saat 7 den sonra yemek yemeyi unut. baktın kıvranıyorsun 1 adet salatalık ye olmadı yeşil elma. yazılacak çok şey var aslında ama uzatmayayım misal kendi programım şu:
sabah kahvaltısı 2 adet yumurta peynir domates salatalık zeytin tavuk göğsü haşlama, öğle sebze yemeği, ton balık ya da tavuk göğsü salatalık azcık fındık bir iki adet kuru incir ve kayısı akşama doğru yeşil elma. gün içerisinde 3 litre su.
akşam halter ve kondisyon hareketleri. benim gibi body fitness yaparsanız bir yandan yağ yakıp diğer yandan kas kütlenizi geliştirirsiniz. zayıflarsınız ama vücut sarkmaz sıkılaşır ve deforme olmaz.
insanın negatif enerjisini elektrik süpürgesi gibi çeken can dostum. sokaktan edindiğim iki kedim var. biri 4.5 yaşında erkek evin sümbül ağası pan efendi. diğeri de tekir cinsi olan annesini daha 1 haftalıkken trafik kazasında kaybeden ve aç bir kedinin ağzından aldığım kızım lulu hanım. moralim bozukken iki mıncıklıyorum neşem yerine geliyor yahu.
aha bu da benim oğlan http://imgim.com/12188924_10153687678588050_9221441215412002894_n.jpg
sokaklar geçiyorum sızım hüznüm gölgem benim
caddeler aşıyorum gözyaşlarım en sessiz dilim
asılsız çarelerle yürüyorum işte böyle
zamanı geriye çeviririm diye
acılar yaşıyorum kavuşmak bedeliyle
bekliyor biliyorum az ötemde sessizce
adımlarım yaklaştı görüyorum orda işte
kayboluverdi yine sokaklar arasında
elbet birgün yollar çaresizce tükenip son bulacak
zaman işte yeniden başlamış olacak
inanırım kalbim onunla sonsuza dek yaşayacak
kaybolup gidecek mazide birlikte