ah bu ben
bir
mazhar alanson şarkısı...her dinlediğimde,her cümlesinde kendimi bulurum...
cevapsız
5 yaşındaki çocuğa işkence eden anneanne ve dayı
şerefsiz,orospu çocuğu,insanı insan türüne ait olmaktan utandıran kişilerden sadece ikisidir bu ana-oğul. birkaç gün önce dr.sami ulus çocuk hastanesinde hemşire olarak çalışan arkadaşımın fenalaştığını,sinir krizi geçirdiğini duyunca geçmiş olsuna gittim bugün kendisine.olayın nedenini bilmediğimden,sıradan bir kriz zannetmiştim.olayı anlatınca gözlerimden yaşlar boşaldı,küfrettim.sadece anneanne ve dayıya değil.kendimde dahil tüm insanlara. meğerse 5 yaşındaki küçüğüm,nevşehirden arkadaşımın çalıştığı hastaneye sevkedilir,tam da arkadaşımın çalıştığı servise.küçük masum,günahsız,meleğin bedenindeki uygulanmış ağır şiddeti görünce arkadaşım,o dakika çıldırır.ilgili haberi az önce okudum basında.her zaman ki gibi eksik anlatılmış.arkadaşımın canlı gözlerle görüp ve raporunu okuyup anlattığı şeyler korkunçtu çünkü, etik olmadığı içinde buraya yazmayacağım.
<br>
<br>bu ülke çok kötüye gidiyor.insanlarımız kafayı iyice yemişler.anneanne lan bu,benim rahmetli anneannem dünyanın en tatlı,en fedakar kadını olduğundan ben tüm anneanneleri tatlı,vicdanlı diye bilirdim.öyle değilmiş ama işte.
<br>
<br>ve 5 yaşındaki küçüğüm.özür dilerim senden,biz hiçbirimiz sana sahip çıkamadık bütün insnalık.tüm ülkenin insanları olarak bize yazıklar olsun.allah acılarını dindirsin.
<br>
<br>ilgili haberin linki:
<br>
<br>http://www.gulsehirmedya.com/haber/4158/5-yasindaki-cocuga-iskence-eden-anneanne-ve-dayi-tutuklandi.html
uludere
şırnakın bir ilçesi...
<br>
<br>öyle bir dağları vardır ki,öyle görkemli,öyle büyüklerdir ki,gökyüzünü göremezsiniz dağlardan...ama tehlikelidir o dağlar işte...kahretsin ki tehlikelidir..öylece izlersiniz dağları,çıkmak yerine...
<br>
<br>pek bir az ev vardır...kerpiçtir evler genelde...
<br>
<br>genel olarak iş fırsatından yoksundurlar,kendi topraklarını kolayca bırakıp gitmekte olmaz şehre, karnını doyurmak için kaçakcılığa yönelirler çoğu.kaçakçılıktan aklınıza kötü şeyler gelmesin..oldukça basit şeyler...hatta öyle ki,nasıl bu basit şeylerle bile tehlikeli şeylerle uğraştıklarını bilmezler...ee napsınlardı,gayet normaldi aslında...ayakta kalmak lazım...karın bu acıkıyor bi de...ee,okuyamadık diye,yaşamayalım mı?...hayallerde var hani...geçilemeyecek koca tehlikeli dağlara,arada kalmaya,ait olamamanın verdiği büyük yalnızlıkla..insan kaderini değiştirebilir mi,hayır efendim değiştiremiyorsun işte hiçbir boku bu dünyada...
<br>
<br>türkçe bilen pek yoktur uluderede...hatta sayıları epey azdır...konuştukları kürtçe ise normal kürtçeye göre çok çok daha farklıymış kürt asıllı annemin dediğine göre...ben tabi yabancıyım kürtçeye...
<br>
<br>ama ingilizceyi iyi bilirim..iyi ayırt ederim,ingiliz,amerikan,irlanda, kanada ve avustralya ingilizceleri arasındaki farkı...niye,çünkü ben büyükşehirde dünyaya geldim,sıcacık evlerde büyüdüm,iyi okullarda okudum,iyi bir eğitim aldım..hatta o kadar iyi aldım ki,aldığım eğitim,bulunduğum ortamlar,başka ülkelerin kısmen de olsa dilini,acılarını,sevinçlerini anlayabilmemi sağladı.fakat aynı ülkede yaşadığım,kendime kardeş bellediğim,kilometrelerce daha yakında olduğum insanların dilini,acılarını anlayamadım..onlarda beni anlayamadılar tam olarak,oysa ben ve benim gibiler kardeşlerimiz için dua edip,ağlamıştık her gece...biz,birbirimiz ayrıldık aynı ev içinde..et,tırnaktan ayrılınca oldu bunlar...oysa biz birbirmizi kardeş bellemiştik...kardeş kardeşe düşman olmuş,kardeş kardeşi vurur olmuş...şaka gibi!!!biz halbuki çok pis oyunlara getirildik,kardeşler olarak hepimizin beyni yıkandı,halen sıyrılamıyoruz...hepimiz kardeşiz bu topraklar üstünde,hepimiz aynıyız..artık kan dökülmesin...gencecik insanlar ölmesin...
<br>
<br>uludere işte,aylar önce ziyaret edip ayrıldığınız bir ilçeyken,aylar sonra verdiği kayıplarla yüreğinizi dağlayan bir ilçedir...
<br>
<br>uludere,halen giz halini sürdürebilir ağır kayıplara rağmen...
<br>
<br>öyle bir şırnak ilçesidir,uludere...
<br>
<br>
<br>
<br>
yıl olmuş 2012 halen karşı cinsle evlenen eşcinseller var
az önce,profil sitesinde tanıştığım 20 yaşındaki bir gencin,evlenen eşcinseller için sarfettiği cümle.anam yeni nesil valla tam harika.."ne var 7 yıl evvel doğsaydım,şu gençle yaşıt olsaydım şu an" demedim değil.helal olsun,beklenen kan geldi sonunda...
evli birine aşık olmak
"eğer ki karşı taraf heteroseksüelse,platonik duygularsa zaten geçici olan bir durumdur.
<br>eğer ki karşı taraf biseksüelse,eski sevgilin ve evlenmişse,zaten beklenen durum olduğundan çokta üzerinde durulmaması gereken hede.
<br>eğer ki karşı taraf eşcinselse,eski sevgilin ve evlenmişse,zaten korkağın ve kişiliksizin tekidir,hiç sikinde bile olmaması gerekir"
<br>
<br>diye değerlendirdiğim başlık.
ece temelkuran
yazarken bariz şekilde ayrımcı ifadelerde bulunan,tribünlere oynama sevdası yüzünden samimi bulmadığım gazeteci.artık o kadar gözü kör oldu ki,neye bile hizmet ettiğini bilmiyor.
<br>
<br>samimi değilsin ece,bunu bilmelisin.seni vakti zamanında okuduğum saatleri,kendime haram ediyorum bilesin...
ayı sözlük yazarlarının hayat fonunda çalan şarkılar
her insanın hayatı algılayış biçimine göre değişiklik gösterebilecek şarkılardır efendim...benim içinse:
<br>
<br>http://kisalt.be/ebdbsb
arafta
bir
mabel matiz şarkısı...hatta bana sorarsanız şarkıdan çok daha öte bir şey bu...yıllardır dinler dinler,hiçte bıkmam...
<br>
<br>kimler can çekişiyor cennette,
<br>kim çoktan ölmüş kim diri kendi cehenneminde?
mabel matiz
yakın zamanda çıkarttığı albümden çok çok daha öncelerden beri takip edebilme şansına eriştiğim,tanıdığım zamandan beri "lan bu adam valla aşmış,çok iyi yerlere gelecek" dediğim harika söz yazarı,besteci,müzisyen,sanatçı.aslında söylediği hiçbir şey aklımdan çıkmaz ama sanırım en çıkmayanı aysel gürel için "peruk gibi hüzünlü bir kadın" sözüydü.
çokta kadim bir dosttur kendisi...
mühürlü kaderim
bir
nev şarkısı.pek bir içli,pek bir yakıcıdır...
<br>
<br>"hangi günahın bedelisin sen?"
nev
aşkın gereğinden fazla abartılması
sanırım gay,heteroseksüel,biseksüel demeden bir tek benim yurdum insanına has bir davranış.diğer ülkelerde sanmıyorum bu kadar abartılıp,gerektiğinden fazla değer verildiğini.bence bizler abazanlığımızla aşkı çok karıştırıyoruz..aşk diye sarılıp,ihtiyaçlarımızı da giderince düştüğümüz boşluk sonucu hem kendimizi hem karşımızdakini tüketiyoruz...gerek yok yani, o kadar ağlayıp zırlamaya,yalnızlık korkusu çekmeye,şarkılar dinlemeye,bir üstünlük yüklemenize kendinize ve hissettiklerinize...
<br>
<br>psk2:selamettin sana o kadar çok aşığım ki,ağzıma akıtmanı istiyorum.
<br>selamettin:bende sana aşığım yakışıklım,içine akmak istiyorum..
<br>psk2:o zaman hem ağzıma hem içime akıt aşkım.
<br>selamettin:oki aşkım.
<br>
<br>tüm olay bu yani...
<br>
<br>öptüm
<br>
<br>
gay temalı filmlerde gaylerin hep mağdur ve mağrur olması
artık gay temalı filmlerden uzak durmamı sağlayan neden.gayler oldukça eğlenceli insanlar aslında.elbette içlerinde fırtınalar kopuyor falan ama sonuçta bir şekilde zaten topluma karışıp,bir yol çiziyorlar ister öyle ister böyle.bu dramatik haller,bu küçük emrah hali harbi sıkıcı,kabak tadı vermeye başladı.
<br>
<br>eğer verilmek istenen mesaj gaylerin hayatlarında yaşadıkları zorluk,izleyen heteroseksüellerin empati yapıp gayleride anlamaksa zaten bunun için yeterince film çekildi zaten,anlayanda anladı.yıl olmuş 2012 halen anlamayan heteroseksüel varsa,o adama değil 10 film,1000 film izletsen gene anlamayacak ki.odun geldi,odun gidecek..
<br>
<br>artık harbi bay geldi dram ve yasak aşk temalı gay filmlerinden...bir gay olarak kendimi şizofren gibi hissetmeye başladım,sanki toplum tarafından anlaşılmak ,kabul görmek çokta sikimdeymiş gibi...
<br>
<br>
bodurayi
gay ile ibne arasındaki farklar
hakır hakır gülmeme,içimden "ulan şu gayler kendilerini sınırlandırmayı ve kategorize etmeyi ne kadar çok seviyor" dediğim başlık olmuştur.
<br>
<br>(bkz:
yarrak afedersin)
direc-t
en bilinen şarkıları
hasrettir.
taşak kokusu
güzel bir kokudur.herkesin kendi taşak kokusundan,haz aldığı ispatlanmış bir gerçektir.
erkek kokusu
ayı sözlük yazarlarının yattığı erkek sayısı