hülya avşar'ın oyunculuğunu beğenirim. toplumun genelindeki olumsuz havası diziye nasıl yansır bilemem ama safiye sultan rolünün hakkını vereceğine eminim. zira safiye sultan'ın devlet yönetimindeki etkisi ve halk tarafından sevilmemesi ile hülya avşar'ın uzun yıllardır gündem değiştirmeyi bilme gücü ve toplum tarafından sevilmeme düzeyi arasında bir bağ olduğu aşikar. dizi patlayıp gidecektir vesselam. bir sonraki muhtemel zirvenin de kösem sultan izleme zirvesi olması şaşırtıcı olmaz kanaatimce. bekliyoruz bakalım.

candan erçetin için her bahsi geçtiğinde adını unutarak "amaaan yok mu işte kayık ağızlı orospu" der benimki de.

güzeldi vesselam. güldük, eğlendik, dans ettik. düzenleyen ve katılanlara en içten sevgi ve saygılarımı arz ederim.

başbakanlığından günümüze ülkenin yarısını terör örgütüne üye olmaktan tutuklatan; cumhurbaşkanlığı süresince de diğer yarısını cumhurbaşkanına hakaretten tutuklatacak zalim şahıstır. baskıcı ve zorba yapısıyla, kanlı elleriyle ve kefenli ordusuyla sonu herkesçe merak edilmektedir.

şu bit beyinlilerden bir kez olsun çalmanın, adam kayırmanın, hak yemenin,insanlara zulmetmenin kötü olduğunu duyamayacak mıyız acaba! yıl olmuş 2015 adamların derdine bakın. seçmen yeterlilik testinin acilen gelmesi lazım, bunlar yüzünden sürünüyoruz.

ama bunalıyorum ki ben öyle. "dapdar" olmaz ancak bol da giymeyerek konsepte uymaya çalışacağım o halde.

barışı tesis etmek istiyorsak herkes ortak bir tavır alarak sokağa çıkmalıdır. ülkücüler çıkıp kürt dükkanlarını yakar; akpliler çıkar hürriyeti yağmalar, kürtler türklere saldırır, bir görüşü olmayıp ben de bir şey yapayım diyen şahinine 20 liralık gazı atıp korna öttüre öttüre şehir turu atar ise hiçbir yere varamayız. aksine derinleşen toplumsal ayrışmayı desteklemiş ve sokak olaylarından iç savaşa doğru yönelimi hızlandırmış oluruz. beğenelim beğenmeyelim bugünlerin en iyi siyasi duruşunu gerçekteştiren chp'nin vurguladığı gibi ortak değerler ve isteklerde bir şekilde bir araya gelmeyi öğrenmeliyiz diye düşünüyorum.

bülent ortaçgil- bu iş zor, çok zor yonca

"canım ben çayır çimen sevmiyorum. avm falan var mı cennetinizde?" cevap hayır ise " giremiyorum o halde, hoşça kalınız!"

saba tümer'in programına katılmıştı birkaç yıl evvel. akli melekelerinin yerinde olmadığı aşikardı. yıpranmış,sağlıklı düşünemez olmuştu. çok havası vardı bir zamanlar. ben küçükken huysuz virjin'in programına katılmıştı. bir içim su idi resmen. huysuz ortalığı kırdı geçirdi tabii. youtube'da bir kısmı var izleyip neşelenebilirsiniz.

bir servet ödediğim güneş gözlüğümü okulda düşürdüm. kabıyla beziyle hazır armağan biçiminde resmen. bölge zümre toplantınız batsın diye meb önünde eylem yapacağım. koleksiyonumun en nadide parçalarından biri idi. acım büyük!

oradan hürrem'in mezarını talan edip şehzade mustafa'nın aziz naaşını çıkartıp topkapı'da tahta çıkartmaya teşebbüs edebilirler. böylelikle büyük osmanlı da yıkılmamış olur ve bir zaman makinesi edasıyla her derdimizden kurtulup osmanlı rüyasına dalarız(!) her şeyin ötesinde götüne sürecek aklı olmayanların seçme ve seçilme hakkına sahip olduğunu görmek elbette ki çok acı!

yıllardır dağa çıkmayın siyaset yapın diyen grup bugün siyaset yapmaya çalışan bir partinin il ve ilçe binalarına saldırıyor. gezi eylemlerinde yahut sol grupların yürüyüşlerinde sağa sola zarar veriyorlar diyen bir diğer grup da binaları ateşe verip cam çerçeve indiriyor. gidiş dönüşlerde araç konvoyları oluşturup düğün alayı gibi kornalar öttürüp şehirde turluyorlar. protestoları ya vahşice ya da basitçe... adam gibi toplumun bütün kesimleriyle bir olup teröre ortak bir tepki koyma niyetleri de yok. sadece azgın güruhun gazını alıyorlar. umarım geçmişte yaşanan acı olayları yaşamayız.

herhangi bir kaza yahut hastalıktan hastaneye düşmüş kişiye vaziyeti ne olursa olsun elektroşok yapılır ve yüzde doksan uzun bir uğraştan sonra hastamız hayata döner.

genellikle travesti ve feminen eşcinseller ile mahsülünü yeni satmış boran ağa tiplerinin ve umarsızca oryantalle clup dansını birleştirmeyi kendine görev edinmiş hanımefendilerin ağırlıkta olduğu bir mekan. büyüklüğü, sahnesi güzel. locaları kanaatimce pavyondan bozma.çok eğlenemediğim mekanlardan birisi. garsonları pervasız. 35 tl olan viskiden kaç tane içtiğimi hatırlayamıyorum ancak her birine 50 tl ödedim ama para üstünü alamadım. "ağğğbii o da benim olsun be" yakarışından sonra istemeye ben utandım.

bu ülkede yaşayıp ülkesini seven, daha özgür ve mutlu bir türkiye için görüş bildirenler değil; eli kanlı bir lidere tapınanlar israil gibi eli kanlı bir devlete gidip gönül rahatlığı içerisinde yaşayabilir. orası dahi layık değildir ama maalesef adil olmayan bir dünyadayız.

türkiyede yaşamayıp davulun sesini uzaktan hoş duyan, güya mili duyguları yoğun olan, basit milliyetçi gerzeklerin(!) değer verdiği şahıs. dilerim en kısa zamanda ülkemizin başından sulh yoluyla gider ve kendisi ile avaneleri bu ülkeye yaptıkları kötülüklerin farkına varırlar. eğer varmayacaklarsa kendisi ve gözü kör destekçileri her nereye defolup gideceklerse oraya doğru yola çıkmalıdırlar.

olay 19.30 civarında gerçekleşmesine rağmen bu vakte kadar herhangi bir bilgi alamamamız olayın vehameti hakkında ipucu veriyor. dilerim rakam çok değildir. elbette bir kişinin hayatını kaybetmesi dahi bu süreçle hepimizi hüzne boğar. milli maç zırvası dahi insan hayatından önemli olduğu bir ülke olmak da ayrı bir acı. maçı bitirip başkente dönen bir başbakan, tv'ye üzücü açıklamaları yapıp olayı 400 vekile getiren cumhurbaşkanı, suskun bir genelkurmay başkanı, yetersiz istihbarat birimleri, duyarsız bir halk... vahim bir süreç yaşıyoruz. siyasi ihtirasları uğruna ülkeyi felakete sürükleyenler -yapılabilirse tabii- seçimde alaşağı edilmeli ve koşulsuz diyalog ortamı yaratılmalı; yıllardır yaşadığımız bu vahşet artık barışçıl yöntemler ve topyekün özgürleşme adımları ile geride bırakılmalıdır. üzüntümüz elbette çok büyüktür ama "şehitlik makamı, şehadet şerbeti, hak yolunda ölüm gibi" manevi sömürü açıklamalarından ziyade artık somut, barışçıl adımlar ivedilikle atılmalıdır.

sürekli yukarda allah var dediklerinden allah'ı bizim evin çatısında zannederdim. sanırım daha da vahimi elektriği edison yerine uzunca yıllar bizim ediz hun'un bulduğuna inanır ve milletim adına umarsızca sevinirdim.

ismini hatırlayamadığım bir avrupalı araştırmacının iddiasına göre; meşhur casanova istanbula seyahate geldiğinde ismail isimli nüfuzlu bir adamın evinde alıkonulmuş ve uzun bir süre salınmayarak eşcinsel ilişki için bedeli karşılığında misafir(!) edilmiştir. zengine hep rahat be