thewinteriscoming

Durum: 159 - 0 - 0 - 0 - 26.03.2016 11:56

Puan: 2518 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 5.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 8

askerlikte seks

asteğmen olarak yaptığımdan, koğuş fantezilerini bilemiyorum, lakin nöbetçi olduğum günler duş teftişine gitmişliğim ve nizamiye kontrolünde yakışıklı bulduklarımı üst aramasına tabi tutmuşluğum var. seks sayılmaz ama zaman zaman gönlümü eğliyordu işte. işin şakası bir yana doğunun ücra bir köşesinde değil seks yapacak yakışıklı içimi hoş edecek birine bile rastlayamamıştım. ben de bilemiyorum yani.

gay tacizi

lisede öğrenciyken ki minyon ufak tefek bir şeydim. su faturası ödemeye gittiğimde; önceden aldığı numara fişlerini gözüne kestirdiği genç çocukların aletlerini ellemek suretiyle onlara veren bir sapık vardı. yaşlı bir dede dersiniz görseniz. yanıma oturup sohbet arasında eli değiyormuş gibi benim ufaklığı ellemeye başlamıştı. sonra haberlerde yakalandığını görmüştüm. çok enteresan insanlar var!

ayı sözlük şiir defteri

simdi kiliksizim, fakat
borclarimi odedikten sonra
ihtimal bir kat da yeni esvabim olacak
ve ihtimal sen
yine beni sevmeyeceksin.
bununla beraber pazar aksamlari
sizin mahalleden gecerken,
suslenmis olarak,
zannediyor musun ki ben de sana
simdiki kadar kiymet verecegim? (orhan veli- pazar akşamları)

eşcinselliğin artık sınıfları aşamaması

sadece eşcinsellerde değil heteroseksüellerde de öyledir bence. maddeci olduk birçoğumuz. çağın getirisi.ister istemez tanıştığımızda üstüne başına varana kadar inceliyor bir denklik kurmaya çalışıyoruz. mesleği, yaşam standardı vs zaten başat kriterler. bu vakitten sonra da aksi zannımca pek mümkün değil.

göğüs kılı

göğsümde bir batman sembolü oluşturan kıllardır. er kişiye yaraşır. elleşmeyin kalsınlar.

cennet

bir kere hiç sevmem çayır çimen, gürül gürül akan nehirler, gölgeli ağaçlar... stv ekolüne ve avanelerine bakarsak piknik alanı mübarek. ben kul yapısı seviyorum güzelim. şöyle müzesi, sarayı; umarsızca gezilip alışveriş yapılacak devasa avmleri yok mu koca cennetin? boşa gitmeyelim valla ben oturamıyorum çimene.

günün sözü

yaşamadım çünkü yalnızca eskidim. (pınar kür)

hediye gelen gülden reçel yapan kız

valla düğünde takılan altınları da kaynatıp dilediğince bir gerdanlık falan yapar herhalde. maşallah. allah herkese böyle becerikli, hamarat, iktisatlı hanım nasip eylesin.

lubunca

yani eşcinsel ama biraz daha alt tabakadan, işsiz güçsüz, sosyokültürel seviyenin düşük olduğu, biraz daha işi cinselliğe indirgemiş bir camia tarafından kullanıldığını düşünüyorum. rahatsızlık veriyor bence. gerek yok bu kadar kendimizi soyutlamaya.

he-man

kılıcı bir dönemin oyuncakçılarının vazgeçilmez parçasıydı. mahalleden çocuklarla cenk ederdik resmen. hoş herkes he-man olur kimse iskeletor olmaya yanaşmazdı. güzel günlerin güzel bir çizgi filmiydi.

gözdeki morluk

büyük üstat ve kendine değer vererek yaşama gurusu betül mardin'den öğrendiğim bir metot ile göz çevresindeki mor yahut karanlık görünümden kurtulmak mümkün. demleme çayımızı bir pamuk yardımıyla (makyaj temizleme pamuğu daha pratik) alıp iki gözümüzün üzerine koyuyor ve bir beş on dakika uzanıp dinleniyoruz. şekersiz olacak elbette. biraz sıcak olursa onun cildinizde soğuması da ayrı bir zevk veriyor. bu sayede hem açık bir renge hem de dinlenmiş ve çapak,ağrı, göz yorgunluğu gibi problemlerden arınmış gözlere sahip oluyoruz. insana da bir rahatlık verdiği gerçek. hadi yine iyisiniz. ışıl ışıl gözler bizi bekler.

dünyanın en güzel gözleri

tabii ki benim gözlerim. pırıl pırıl be, rengi güzel, enerjisi yüksek. şaka şaka her ne kadar güzel gözlerim olsa da bence en güzel gözler gülen gözlerdir. verdiği enerji tarifsizdir.

boyundaki morluk

emme reaksiyonu insanın bebekliğinden gelen ve önemi büyük olan bir davranıştır. haz vermesi de onu her çağ ve şekilde vazgeçilmez kılmıştır. özellikle bazı bölgelerde bu haz artmaktadır. tabii meraklı bakışlar ve aaa morluğa bakın morluğa tepkilerinden çekinip layıkı veçhile emip emilemediğimiz zamanlar olsa da buna şükür diyelim. emin gitsin, kim takar morluğu.

en nefret edilen ev işleri

ütü yapmak zirvededir benim için. hele ki iç çamaşırlarımdan çoraplarıma kadar bütün giysilerimi ve nevresimden el bezine kadar bütün ev gereçlerini ütülediğimden cinnetin eşiğine geliyorum. ikinci sırada da banyoda fayans aralarında oluşan kireç ve şampuan lekelerini ciflemek var. ifrit oluyorum resmen.

saz çalan erkek iticiliği

üniversite yıllarımda deli gibi aşık olduğum asistan bir sevgilim vardı. aleviydi ve harika saz çalardı. halk müziğini pek sevmeyip bilmememe rağmen kafamız hafif çakır iken sazını eline aldığında devleşirdi gözümde. itici diyemem. halk müziği kültürüne uzak olsam da güzel ve etkileyici olan öyledir. nota yahut müzik kulağı iticilik kabul etmez. çalmayı beceremiyorsa o zaman iticiliği üzerinde konuşabiliriz.

sadece eşcinsel erkeklerden hoşlanan eşcinsel erkek

yani maşallah deyip yoluma devam ederim tabii yakışıklı birini gördüğümde. belki birkaç kez karşılaşmışsak bir hareketlenme olabilir ama bununla kalır. bir ilişki düşünüyorsak mümkün olabilmesi adına eşcinsel olmalı karşı taraf da.

mercimeği fırına vermek

evvelden beri, cinsel içerikli hususlara kapalı olan toplumumuzda ima yoluyla anlatımda rekor kırılmıştır. o ve benzeri işlerde binlerce kelimeyi ilişkilendirmiş ve kendimize has bir alt cinsel argo kurmuşuz. onun en bariz örneklerinden olan bir tabir de başlığımızdakidir.

güzelliğin o kadar da göreceli bir kavram olmaması

"her malın bir alıcısı bulunur. " sözünden incinebileceklere karşın bir önlem olarak söylendiğinden çok önemsenmemesi gerekir. sanat eserlerindeki göreci güzellik kavramını ayrı tutmak gerekir tabii. ama insan güzelliğindeki görece sadece ortalama güzellikteki insanlarda olabilir. yoksa birçoğu ya herkese güzel ya da herkese çirkindir. başka bir görüşle daha çok çirkin kategorisindeki şahıslar kendi seviyelerindekileri güzel kabul ederek kendilerini de o sınıfa sokma niyeti içinde olabilirler olsa olsa.

00:00

yeni günden bu kadar korkmayın kardeşlerim. her şey güzel olacak.

kpss'ye hazırlanmanın öss/ygs'den daha zor olması

bizim zamanımızda öss şimdiki adıyla ygs'de okul ile paralel derslere kısa vadede tekrarlarla hazırlanılırken kpss'de aradan uzun yıllar geçmiş olan bazı dersleri hatırlamak belki yeniden öğrenmek gerekir. ayrıca lisans/lisansüstü eğitiminin kafi gelmemesi bir de ayrı sınava tabi tutulmak ayrı bir ağırlık. hele ki ben gibi 2010 kpss rezaletini yaşamış olanlar için tam bir eziyettir. şerefsiz cemaat ve o zaman koşulsuz destekçisi hükümetin foyasını kapamak adına 92 aldığım sınavı iptal etmesi beni intiharın eşiğine getirmişti. hoş tekrar sınavda 93 alıp türkiye 20.si (alanımda) olsam da bende derin izler bırakmıştır. fikrim sorulursa hazırlananlar sistemli bir şekilde ve bol deneme çözerek çalışmalıdır.
  • /
  • 8
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 159

lubunca

yani eşcinsel ama biraz daha alt tabakadan, işsiz güçsüz, sosyokültürel seviyenin düşük olduğu, biraz daha işi cinselliğe indirgemiş bir camia tarafından kullanıldığını düşünüyorum. rahatsızlık veriyor bence. gerek yok bu kadar kendimizi soyutlamaya.

ayı sözlük yazarlarının zirve önerileri

yazıldı mı göremedim ancak bu soğuk kış günlerinde en güzel etkinliklerden biri hamam sohbetleri olur zannımca. hamam zirvesi yapalım keselenir keselenir sohbet ederiz.

17 ağustos 1999 depremi

12 yaşındaydım. gece çığlıklarla bölünüp gün ağardığında artık evimiz yoktu, sevdiklerimiz yoktu, ekmeğimiz/suyumuz yoktu, umutlarımız yoktu. boş bir arsada annemle otururken önümüzde küçük mavi bir araba durdu. içinden genç bir çift çıktı. o minicik arabalarına su,ekmek, battaniye, yiyecekler doldurup yardıma koşmuşlardı. ağustosun sıcağında o günkü ilk suyumu o ablanın elinden içtim. verdiği ekmeği yedim. kimlerdi, nereden gelmişlerdi bilmiyorum. 16 yıldır depremle ilgili bütün acıların yanında hep bu iyi yürekli insanları hatırlıyorum. bizler merhametiyle, yardımseverliğiyle güzelleşen varlıklarız. bu özelliklerimizi kaybetmeyelim. ve tabii yeniden deprem olmasın diye ummak yerine gerekli tedbirleri alıp üzerimize düşenleri yerine getirelim.

ayı sözlük homojen dergi zirvesi

güzeldi vesselam. güldük, eğlendik, dans ettik. düzenleyen ve katılanlara en içten sevgi ve saygılarımı arz ederim.

ayı sözlük geleneksel homojenlik ödülleri 2015

uzanların kral tv'deki etkisinin bitmesinden ardından ilk kez bir platformda üç dalda aday gösteriliyorum. nadasa çekilmiş olmam güçsüz bir aday olduğum hissi uyandırmasın. camiada kulisi en güçlü bir iki kişiden biriyimdir. ödül gecesi salonun yakınlarında arabamla turlayacağım ve jürideki yeşim salkım muadili ahbaplarımdan ödül alacağım tüyosu geldiğinde "sahnem vardı anca yetiştim." diyerek salona gireceğim.son olarak "en evde kalmış kurumuş" kategorisini takdim edecek şahıs öpülüp ellenecek biri olursa bari ödülü kazanan arkadaşımız için gerçek bir taltif olmuş olur. bütün adaylara başarılar dilerim.

şehitlik ölümün en şereflisi sabır acı ama meyvesi tatlı

facebook'ta dolaşan bir paylaşımın dediği gibi "şehitlik o kadar iyi bir şey olsa idi, onu da garibanlara bırakmazdınız!"bir adamın siyasi hırsları için feda edilen insanlara şehit desen ne demesen ne. şehitler ölmez, vatan bölünmez, tekbir vs lafları işe yarasa idi şu anda dünyanın süper gücü olurduk herhalde. gönlümüzü eğliyor, acılarımıza bir nevi teselli bulmayı seviyoruz. yazık giden canlara.

çocukken yapılan saflıklar

salakça bir çocukluk geçirdiğimi bu üç hadise ile kabul etmem lazım zannediyorum: 1) ampulü bulan kişinin bizim ediz hun olduğunu sanar ve hem sanatçı hem bilim adamı diye ülkemiz adına övünürdüm. 2) "yukarda allah var" deyip durduklarından allah'ı ev bizim apartmanın çatısında zannederdim. 3) sabah akşam ferhunde hanımlar'ı izlediğimden kendimi deli nermin yerine koyup günlük hayatımı o gibi idame ettirirdim.

lubunca

yani eşcinsel ama biraz daha alt tabakadan, işsiz güçsüz, sosyokültürel seviyenin düşük olduğu, biraz daha işi cinselliğe indirgemiş bir camia tarafından kullanıldığını düşünüyorum. rahatsızlık veriyor bence. gerek yok bu kadar kendimizi soyutlamaya.

teröre lanet yürüyüşleri

barışı tesis etmek istiyorsak herkes ortak bir tavır alarak sokağa çıkmalıdır. ülkücüler çıkıp kürt dükkanlarını yakar; akpliler çıkar hürriyeti yağmalar, kürtler türklere saldırır, bir görüşü olmayıp ben de bir şey yapayım diyen şahinine 20 liralık gazı atıp korna öttüre öttüre şehir turu atar ise hiçbir yere varamayız. aksine derinleşen toplumsal ayrışmayı desteklemiş ve sokak olaylarından iç savaşa doğru yönelimi hızlandırmış oluruz. beğenelim beğenmeyelim bugünlerin en iyi siyasi duruşunu gerçekteştiren chp'nin vurguladığı gibi ortak değerler ve isteklerde bir şekilde bir araya gelmeyi öğrenmeliyiz diye düşünüyorum.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.