aigai

entry'lerini takip etmeye çalıştığım**** ve okuduğum kadarını pek beğendigim yazardır. ayrıca verdiğim ukdeyi* hakkıyla doldurarak da kafamdaki yeri değişmiştir. takdir ve tebriklerimi sunar; onunla birlikte aynı ortamda yazdığım için kendimi şanslı hissettiğimi belirtmek isterim.**
roman gibi entryler girmesine rağmen inatla okumaktayız efendim. sözlüğe hoşgelmiştir.*
en çok tanismak istedigim sözlük yazaridir. kalemi kuvvetli, hem zeki hem duygusal bi yazar. böylesi az bulunur. yazilarindan tam bir muhabbet adami oldugu intibai veriyor. gelsede tanissak. bize afrikadan bahsetse..
belgesel programı yaptığına kendimi o kadar çok inandırmıştım ki, alakası olmadığını öğrenince sanırım yıkıldım. *

(bkz: sana yazmak yakışıyor )
dumanı üzerinde yeni yazar adayımız çömezliği başarı ile atlatıp bize katılmasını dilerim, başlığı açmak bana nasip oldu, hoşgeldin.
bunun yanısıra;manisa ili, merkez ilçeye bağlı köseler köyü’nün 2 km güneyindeki gün dağı’nın üzerinde, kısmen ayaktaki harabelerden ibaret bir antik kenttir. mö 1100 yıllarından sonra yunanistan’dan gelip kuzeybatı anadolu kıyılarına yerleşen aioller tarafından kurulan 12 kent arasında sayılmaktadır
yıllardır bu sözlüğe emek vermiş birisiydi. yapılan ayıptır, günahtır, yazıktır.

uzaklarda olmasa asılmak hatta karşılıklı asılışmak istediğim yazarcım.
hiç beklemediğim bir anda karşıma çıktı ve babaannesinin kızlık soyadını söyledi. tüm dünyam yıkılmıştı. bu yaptığıyla tüm hayatımı değiştirmiş, beni baştan yaratmıştı. iyi ki var.
deprem olsun seçim olsun her felakette hatrımı soran vefalı bear <3
temmuzda türkiye'ye geliyormuş. eniştemiz de geliyormuş tanışalım bakalım eniştemizle. hem biraz fransızca pratik yaparız.
çirkef, afrikanın mahalle çingenesi. üstelik atasından almış bu geni daha ne diyim kendi sözlerinden dinleyelim; * *

-babamın halası köy yerinde almış bir kadının ağzını çeşmeye takıp yırtmış * *

-elazığ genel evinin halılarını çalıp malatya da satan babasının dayısı varmış birde *
yurt dışında yaşamak ve uzun ilişki yaşamış olmakla ilgili uzun, oldukça özenli bir dille yazdığı tecrübeleriyle ayı sözlüğe tam da amacına uygun şekilde çok büyük katkıda bulunduğunu düşündüm fikri güzel, kalemi güzel yazardır. dokunduğu her kelimenin bir duyguya değdiğini hissetmek cidden yaptığınız uzun okumaları daha da anlamlı kılıyor. keşke bunları günlük-deneme tarzında (sanırım yeni dönemde buna "blog" deniliyor) bi yerlerde paylaşsa. hani ayı sözlüktekileri ayrı bi sayfaya daha taşısa zaten güzel bi külliyat olur.

bunun yanında sözlükteki insanlarla kurduğu ve bu ilişki kurduğu herkesi illa ki memnun eden tutumu da çok güzel. hem topless profil fotoğrafıyla da nice civanmerdin içini hoş ettiğini de düşünmeden de edemiyor insan. karmaya inanmam ama insanın bu kadar güzel içi ve dışı olunca da hayatının güzel olması gerektiğine inanırım. umarım inancım boşa çıkmaz ve çok güzel ve mutluluklarla dolu bi yaşamı olur.

sevgilerimle,

saros
malabo diyarlarından kurtulmasına az bir süre kalmış, afrika çöllerinin hırçın gülüdür. artık özgürlüğünü saniyelerle hesaplayacak kadar delirmiştir kendisi. şimdiler de tek hayali vardır ki; havaalanında bavulları yanında, elinde bir beyaz şarap kadehi, şuh kahkahaları eşliğinde, saçlarını savura savura saatinde olan uçağa binmek.

*

gideceğin tek yer havaalanı
sana lazım yeni yaşam alanı
malabo'nun önünden uçup giderken
nasıl söndürdün bütün havalarını *
okumayı başka türlü sevdiklerimden, hani vardır ya "öteki türlü." hah işte ondan.

sohbetinde aklımdan geçeni yazarak beni şaşırtması, çoğumuz işemeye üşenirken defalarca iggy pop konserine gitmiş oluşu ve ortak paydalarda buluşup haniyse nokta atışına dönüşen kültürel birikimi; beni benden alıp başka bir yere koymakta. konulan yerdeki keyfin de başka türlü oluşu konulu.

saati olmadığını duyduğumda kapıldım hüzün nedeniyle görüldüğü yerde kolunu ısırarak saat yapamaya karar vermiş bulunmaktayım. bakın bu çocuk iyi, ben onun gibi olaydım hepinizden azıcık alırdım, ki maalesef bir ayigayi değilim. eyv karşim abv.
sonunda temsili fotoğrafını buldum, o ayı olamayacak kadar şehvetli bir de herşeyi doğruluyor gibi. * *

o kadar renkli bir insan ki yanında sönük kaldım.nasıl becerdi bilmiyorum ama anlattıklarıyla her defasında beni şaşırtmasını,güldürmekten karnıma ağrıtmasını bildi. "oha,yok artık,neyyy!" ağzımdan çıkan sadece bunlar.

-"alkollü kahvemiz yok,burası eminönü"
-mahalle baskısı var burada aigai
-o zaman mahalle baskısı olmayan bir kahve alayım.
daha ne diyeyim.beni alıp gülhane parkına götürmesinin değeri ise paha biçilemez,unutmam mümkün değil.orası ikimiz içinde çok başka ama onun için çok daha özel. tanıdığıma çok mutlu oldum.

ona akrostişim:

adını okuması zor olan
insanlığı sınırları aşan
gittiği yerden haber salan
ademoğlu'nun
incisi.

insan tanımadığı insanı sever mi sever.
celine diona bir küsmüş, bir küsmüş ki celine dionun haberi bile olmamış. ıssız adaya düşse ve 3 şey seçtikten sonra 4. olarak celine dion hediye verilse dahi kesinkes almayacağı açıklamasıyla bir kez daha tüm şimşekleri üstüne çekmiştir.
gerek profil fotoğrafları ile gerek uzun uzun yazmış olduğu yazıları ile kendini takip ettiren yazar. takipteyiz *
ekmek parası için çöl deniz ıssız ada sibirya soğuğu demeden dolaşan yazarcan.
bide bazı ibneler ona itici kadın demişler.rahmine kurban olsunlar onlar senin.
ah sen rusya’nın kızıl ateşi, sen ki güllerin en kızılı.. uzun zaman sonra görüştük ya ne güzel ettik ya. bana kültürel bir tur attırması da ayrı güzelliğiydi, kültürel tur dediğime bakmayın, ilk gençlik yılları *, büyüdüğü, serpildiği, ilkokulunu, ilk iş yerini gösterdi *. gideceğim havayolunu ne onun sorması, ne de benim söylememem üzerine küçük çaplı bir heyecan dalgası yaşadık aksaray metrosun’dan taksim meydanına kadar. neyse ki ne uçağı kaçırdım ne de çişimi. böyle apar topar vedalaşmak üzdü beni. *
  • /
  • 2