alttaki yazara soracaklarım var

  • /
  • 137
bana bu aralar en çok sorulmasını istediğim soru: ne izledin en son veya hayvan gibi tavsiye edebileceğin dizi nedir?
(ön bilgi: normalde çok dizi insanı değilim. bir elin parmağını geçmez beğendiğim, devamlılık gösterip izlediğim diziler. gerçekçi gelmeyen, laf olsun bölüm dolsun diye şişirilen, sanatsal bir derdi, alt bir metni olmayan içerikleri asla izleyemiyor, dikkatimi veremiyorum)
cevap: beef dizisi. atlanta dizisinden bu yana izlediğim en iyi ve keyifli dizilerden biri. mutlaka tavsiye ederim. beef'i beğenirseniz atlanta'ya da bakın derim hatta.

alttaki yazar: olmasından en çok koktuğun üç şeyi, en çok olmasını istediğin üç şeyi yazar mısın?
olmasından en korktuğum üç şey
- susuzluk
- karanlık bir hücreye koyulmak
- delirmek

olmasını en çok istediğim üç şey
- giyotin
- ulus devletlerin sonu
- birisinin götünün içindeyken işemek o.o

alttaki yazar: en son sevgilinden neden ayrıldın böyle hala içinde kalmış bir kavganızı anlat
en son sevgilimden ayrılma sebebim psikolojik ve maalesef en son noktada fiziksel şiddet. aynı zamanda birbirimizi tüketiyor olmamız ve en önemlisi kendimi sevmeye kendimi seçmeye başlamış olmam.
en içimde kalan kavgamız; üniversitede staj gruplarına ayrılacağımız ve muhtemelen eskisi kadar sık bir araya gelemeyeceğimiz için son yaz arkadaşlarımla bir kamp tatili ayarlamıştık. ısrarla gelmek istedi. ben de herkesin tek geleceğini ve arkadaş arasında bir toplanma olacağını kişi sayısı olarak belli bir kişiye anca yer olduğunu söylemiştim. abartmıyorum 1 ay boyunca somurtmuştu. ağzını bıçak açmıyordu, tek kelime konuşmadık aynı evin içinde 1 ay. en son gideceğimiz sabahın gecesinde mide kanamam var kan kustum diyince telaşla acile götürmüştüm. tabii orada ng takılacak(burundan mideye bir boru), istemedi. imza attı istemiyorum diye. kan değerlerinde düşme yok, kanamayı düşündüren bulgu yok. yine de hocamız ricam üzerine endoskopi yaptı sonuç temiz. tabii bizim kamp iptal oldu. eve giderken arabada bana "kan kusmuştum ama kırmızı pancar yedim ondan herhalde" gibi dalga geçermiş gibi bir şey söylemişti. o an arabada sinir krizi geçirmiştim. epey tartıştık o gün kenara çekip. ağlamıştı ben seni herkesten kıskanıyorum diye. işte benim hiç arkadaşım kalmadı herkes evlendi yurtdışına gitti, ben de insanlara açılmak istiyorum yaşım geçti artık arkadaş olacak kimseyi bulamıyorum dedi. biraz üzülmüştüm orada, çünkü aptaldım. o an sen yalnızlığı dibine kadar hak ediyorsun şimdi de hayatındaki tek kişi olan beni kaybediyorsun diye çekip gitmemiştim. hala içimdedir.

alttaki yazar; hayatın boyunca tek bir kitap okuyacak, tek bir albüm dinleyecek ve tek bir film izleyeceksin. bunlar hangisi olurdu?
1- dostoyevski suç ve ceza
2- albüme gelirsek sezene ve yıldıza ait iki üç albüm var.
3- not: seni seviyorum. aslında bir iki tane daha var ama zirve buna ait.

hey altta ki yazar, kimsenin bilmediği bir itirafta bulun.
markette kazayla başkasının kaşarını çaldım. eve gidince fark ettim ve götürmeye üşendim maalesef. şok'tan 700g içim kaşarını çaldırmış olanlar iletişime geçebilir. saygılar.

alttaki yazar: birinin seninle ciddi ilişki istemesi ve istememesi için birer sebep
istemesi için sebep: ahlaki tutuculuklarım yok ve yeniliklere açığım.
istememesi için sebep: biraz dengesiz bir ruh halim var.

alttaki söyle bakalım: zaire'nin cumhurbaşkanı kimdir? ehehe heh. yok sorum bu değil.
sorum şu: açık ilişki hakkında ne düşünüyorsun?

travmalarım yok. iyi bir hayat yaşadım ve irademi ele aldığımdan beride bunu bu şekilde yönlendiriyorum. ufak bir pürüz gördüğüm an ortamı terk ederim çocukluktan beri. ayrıca insanları kendimden ittme huyum çocukluktan gelir ondan dolayı travma yaratacak konuma gelemediler sanırsam.

altta ki yazar söyle bakalım öleceğini bile bile neden yaşıyorsun?
öleceğimi bildiğim için hayati dolu dolu yaşamaya çalışıyorum. belki öbür taraf vardır yoktur o beni bağlamaz.

alttaki yazar dostluklar biterse ne yapmalı insan?
bittiyse menfaate dayalı dostluktur o. beklentiye girmeyi bırakmalı, kendine yetmeyi öğrenmeli diyelim. ben öyle yapıyorum.

alttaki vatandaş sen söyle bakalım: en büyük hayalin nedir?

şu aralar marinadaki yatlardan birine çıkmak istiyorum. çıkmak istiyorum derken birkaç eşya alıp kalıcı olarak orada yaşamak. o kadar çok sayıda büyük hayalim var ki, son zamanlarda olan en büyük hayalim bu. yaklaştım sayılır bu arada hayalime.

alttaki yazar söyle bakalım, bana akıcı, okurken güzel gidecek, uykumu açacak, hiç dinlemediğimi tahmin ettiğin yabancı bir şarkıcı öner, açıp dinleyeyim hemen.


alttaki sen söyle: kendimi iyi hissetmiyorum ve konuşasım da yok. sence ne yapmalıyım?

meditasyon yap bence sorunu kendi kendine çözmene yardımcı olabilir gibi.

altta ki yazar, başlığın açıldığı zamana git ve sorulan ilk soruyu bugün cevapla.
gittim ama soruları çok yavan buldum. 2011'de ne boş beleş bir haleti ruhiye içindeymişiz arkadaş. görüyorum ki hayat zorlukları zihin açıyor yaratıcılığı körüklüyor.

alttaki yazar, yaşadığın en güzel sevgililer günün nasıldı? hiç güzel sevgililer günü yaşamamışsan, nasıl geçirmek isterdin?
hiç sevgililer günü yaşamadım; çok özel bir şeyler yapmak istemezdim. hediye alıp hediye vermek sonrasında evde veya evde olamıyorsa dışarda bir yerde takılmak isterdim. rutin bir buluşma yeterli olur sanırım.

alttaki yazara sorum erkeklerini en beğendiğin millet?
fransızlardan bir millet ve ideoloji olarak hazzetmesem de erkeklerine bir zaafım var 3 erkek arkadaşımdan ikisi ve sevgililerimden çoğu fransızdı çok şapşal çok eblekler çok da azgınlar zamanında görmüştüm avrupada en büyük pipisi olanlar da fransızlarmış ama o türüne ben pek rastlamadım sadece birininki benimki kadar kocamandı. bir de kıllı oluyorlar genelde sanırım o ilgimi çekiyor. bir de bıyıklı olanları off.

alttaki yazara sorum, en beğenmediğin en itici huyun nedir?
en beğenmediğim ve en itici olduğum huyum takıntılı oluşum.

alttaki sen söyle bakalım: dövüş kulübünün ilk iki kuralı nedir?

porno yıldız olurdum sanırım.* özellikle erkek oyunculara yeterli ödeme yapılmadığından dolayı para için yapılabilecek bir iş değil. maddi sıkıntın yoksa eğlencesine yapılacak bir iş.

bunu saymıyorum: (bkz: gay for pay)

diğer soruma uzun bir zaman cevap alamadığımdan dolayı soruyu değiştirip yeniden soruyorum.

alttaki şahıs öt bakalım: 2024 paris olimpiyatları sporcuları arasında favorin kim?

pakistanlı ve atletizim cirit atma'da olimpiyat rekoru kırarak altın madalya alan arshad nadeem favorim.

alttakı sevgili yazar geçmişte ve devam eden bir bağımlılığın var mı ?(sigara,alkol dışında)
hetero olmak kesinlikle istemezdim. dünyada var olmanın en sıkıcı en sikik hali bana kalırsa. hetero olmuş olsam bile bi-curious filan olurdum herhalde. öyle bi seçenek yoksa no.

hetero erkek olmak peşinde büyük bir erkeklik baskısı sorumluluk eş bul çocuklarına bakacak kadar para kazan vs. getiriyor. toksiklik diz boyu. arkadaşların diğer hetero erkekler ve en az senin kadar sorunlu ve toksikler.

hetero kadınlar dünyanın sanırım en yazık varlıkları, aşk umduğun şey odun bir hetero erkek. hetero kadınlar istatistiksel olarak hayatları boyunca en az orgasm olan kitle. kimisi hayatta bir defa bile olamıyor öyle düşün.

dünyaya tekrar gelsem ve seçme şansım olsa lezbiyen olmak isterdim.

alttaki yazara sorum: başından geçen en keyifli friends with benefits ilişkisi neydi, bunu keyifli yapan neydi?
güzeldi.

sorum: en çok neye gülersin? senin için komik olan şey ne?
  • /
  • 137