yaparsın edersin hatta benim gibi insanlarda destek verir sana...arkandanım ganga!

çözüme ulaşmış paradoksa ne denir?(googlelamak yok maşayla vururum eline)

tori amos'un yes anastasia isimli şarkısı. sanırım piyano ve kreşendo var diye. eğer sözsüz olacaksa debussy'nin clair de lune'u.

kitaptan sinemaya çevrilmiş filmlerden, orjinalinden daha güzel (yani kitap versiyonundan) bulduğun oldu mu? varsa ne?

yalan yok özledim derdi. ben de onu özledim. ama yanımda olsun istemem...lise arkadaşlarım olsun isterdim. uzun zaman oldu.


eski sevgilinle dost kalır misin?

bence bu soruların hepsi için mutlu olmaya bir tanım getirmek gerekli. bir çok insan çok mutlu duruyor güleryüzüyle, ancak o kadar mutlu olmuyor aslında. bu yüzden gerçekten mutlu olan insanları düşünerek cevaplıyorum:
-bence mutlu insanlar sıkıcı değiller, hatta sürekli pozitif yaklaşımlarını ilginç buluyorum.
-mutlu insanlar sevilmeli bence. ama bazen bazı gerçekleri göremediklerini veya görmezden gelmeye çalıştıklarını düşünüyorum.
-okuduğum birkaç yazıya göre (şahsi fikrimi de ekleyerek) insanlar mutsuz insanları, büyük acılar çekenleri görmeyi istiyorlar, çünkü onların sefil hallerini görmek bizimkilerin egolarını tatmin ediyor. içten içe başkalarının acınası halini görerek kendimizi onlar kadar zor durumda olmadığımızı düşünerek rahatlatıyoruz. sanıyorum türk dizilerinin arkasındaki mantık da bu. büyük trajediler; kara ekmek, kara aşk, kara hayat, kara o kara şu tam olarak da bu fikir ile ilgili.
-sürekli mutlu olsam nasıl hissederdim bilmiyorum. kendimi mutsuz biri olarak tanımlamıyorum, ama sanırım her zaman bir duygu ile yaklaşmıyorum olaylara. sürekli mutlu olsam iyi hissederdim, insan mutlu olmaktan sıkılamaz bence. sürekli pozitif olmaktan veya olmaya çalışmaktan sıkılabilir. sanıyorum mutluluk bunları sonucu olabilir nedeni değil. * *

ben de mutluluk ile ilgili sorayım bari,
sence insanın hayattaki amacı mutlu olmak mı olmalıdır? evet ise bu mutluluğu nasıl yakalamayı hedefliyorsun?

bi insanın mutlu olması için 250 gr. çok bile. fazlasına göz dikmemek gerek.

alttaki sana sorum var:

her erkekte vardır.
bir erkeğin soyunun devamı için gereklidir.
erkekler evlenene kadar yalnız, evlendikten sonra karısıyla birlikte kullanır.
kiminin ki uzun, kiminin ki kısadır.

arnold schwarzenegger'ın ki uzun,
brad pitt'in ki kısa,
meryem ana'da yok,
papa'da var ama kullanmıyor,
clinton ise sürekli kullanıyor!

bu şey nedir? *

yanlış cevap pill iyi düşün.

yine yanlış pill. soruyu dikkatli oku.

fezbo bildi la.

testisler.

kendimi boşlukta hissediyorum. yaptığım hiçbir şey bana zevk vermiyor. sence ne yapmalıyım?

geçen hafta aramıştım bayağı, karşılık gelmedi hiç. bugün birden damdan düşen gibi bulunca da ben reddettim. önemli olan zamanında bulmak / kendini buldurmak.

kedi mi kedi mi?
pardon
kedi mi köpek mi?

evet yaşadım. planladığım bir şey değildi. ancak kendimden nefret etmedim. o anki ruh halim, ilişkiye bakış açım ya da ihtiyacım onu gerektiriyordu.
2018'in en çok zevk alarak oynadığın mobil/pc/ps/xbox oyunu hangisiydi?

kendimi tekrar ettiğimi hissedince focusumu bir anda başka bir şeye atıyorum. herkesin genel yaptığı şeylerden uzak durup az kişiye hitap eden, spesifik alanlara ilgimi yoğunlaştırıyorum. farklı insanlar, farklı işler canlandırıyor hayatımı.
bir de kedi besleyin efendim inanın bana hayatınıza renk üstüne renk gelecektir :)

kriz yönetimini nasıl başarıyorsun? sinirlendiğinde, üzüldüğünde bunların üstesinden nasıl geliyorsun?

çünkü fakirim.

sence bu adamın derdi ne?
https://twitter.com/i/status/1235657167...

eskiden severdim ama artık ne yalan söyleyeyim iğrenç buluyorum. bir çok yer kat kat harca bulayıp mahvediyor. ama midye yemeği midye dolma vs. çok severim.

hangover sırasında uygulanacak pek bilinmeyen bir şey önerebilir misin? *

0, çünkü psikopatlıkla ilgisi yok? zaten bir sürü avant garde türü var, sen hangini kastettin bilmiyorum. kendi üzerimden örnek verecek olursam nadiren elim avant garde caza gider ama drone music gibi varyasyonlarını hiç dinleyemem.

thepillars'dan esinlenerek sorayım ben de: dinledikleri müzik türlerine göre insanları sınıfla bize* *

efsaneee.

kadıköy mü taksim mi?

imza falan toplanıyordu en son.fanlar çıldırıyor gelsin diye.gelecek muhtemelen. fikrimi sorarsan gelmemeli.absürt olur birazcık.

yolda sigara içen insanlar hakkında ne düşünüyorsun?

bence kendi istediği gibi davranıp toplumun ne dediğini düşünmeyen insanlar. ben bi gay olarak acaba ben böyle yaparsam diğer insanlar da acaba benim gay arkadaşıma ya şu şöyle yaptı nasılsa diğeri de öyledir der mi acaba diye hareketlerime dikkat etmeye çalışıyorum. umarım anlatabilmişimdir.

sürekli bi sıkılma ruh hali içerisindeyim, acaba gerçekten ne yapabilirim , ne yapsam beni mutlu eder?

baya bi genel cümle olacak ama seni mutsuz eden herşeyden kaçınmaya çalış
arkadaş olmak ister misin ? biraz zavallı gibi oldum ama kabuğumu kırmam insanlar tanımam lazım arkadaşım olsun istiyorum buluşup vakit geçirmek gezmek içmek muhabbet etmek

zaman ya kesinlikle, 8de başlayan mesaide bu saate kadar neredeyse hiçbir şeye odaklanamadım.

alttaki cumartesi çalışmak sence mantıklı mı?

mitolojik karakterlerin heykellerinin koleksiyonu, şuan elimde sadece efes artemisi heykeli, süryani usülü meryem ve çocuk isa ikonası ve peygamber zerdüşt tablosu mevcut.

hiç uzakdoğu'ya gittin mi?

the most beautiful unicorn



alttaki: bdsm benzeri genel normların dışında bi eğilimin var mı? *

edit: gün içinde ikinci kez mi? baktım başlığa sormamışlar. dışarıdan biri sormuş olmalı.

iyiki doğdun başgan! türkiye siyasetine olan katkını tarih kitapları birgün mutlaka yazacak. bir şey daha ulan allahsız böyle güzel gülünür mü.

alttaki iltica için 3 seçenekli şehirden birini seçme şansın olsa hangisini seçerdin? seçenekleri yazıyorum:
madrid, berlin, dersim.