delonge

Durum: 70 - 0 - 0 - 0 - 03.04.2020 02:29

Puan: 996 - Sözlük Kezbanı

6 yıl önce kayıt oldu. 8.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 4

yazarların favori mevsimleri

cambly

kusturacak düzeyde her platformda reklamı görülen uygulama

aşık olmak

henüz başıma gelmeyen dolayısıyla tam olarak anlayamadığım durum

kuku

minikler için her dilde farklı versiyonu bulunur

(bkz:pagina)

plastik bardakta çay içmek

aşırı sıcakla ellerini terbiye etmiş arkadaşlarımız keyifle çayını yudumlarken zavallım canı tatlı arkadaşlar 2-3 bardak üst üste koymadan ellerine bile alamazlar.

açtığın başlığa entry girilmesi

şu an xalo'ya yaptığım durum olsa gerek?

nina simone

harika bir sese sahip sanatçı. ilk duyulduğunda kalın ve tok olması sebebiyle erkek zannedilebilen bir sese sahiptir (ben de dahil olmak üzere)

muay thai

en sert dövüş sporlarından olma reputasyonuna sahip tayland milli sporu. amerikan kickboxunun dirsekli versiyonu olmanın dışında tutma fırlatma (güreşimsi) ve farklı diz teknikleri içeriyor. günümüz mma'ine daha yakın kickbox'tan.

neden bazı sporlar olimpiyatlarda kategori olarak bulunurken bazıları neden söz konusu bile olmuyor diye bakıyordum. dövüşen iki tarafta da büyük hasara yol açabildiğinden olimpik bir bakış açısıyla ''spor'' sayılmadığındanmış. *

mert fırat

başarılı oyuncu ve tiyatrocu. *

milliyetçi eşcinsel

tarihini bilendir. osmanlı sodomiyi dünyada ilk yasallaştıranlardandır.

(bkz:sarkazm)*

alttaki yazara soracaklarım var

ne soruymuş be. bunu kimse cevaplamadığından ve üzerinden 20 gün geçtiğinden kurallara karşı gelerek yeni soru soruyorum.

istanbulda en sevdiğin mekan (restoran, bar, kütüphane, v.s.) neresi?

sözlüğün en fazla eksi yiyen entryisi rekor denemesi

sanıyorum world record egg benzeri bir uygulama oluyor

çiğ köfteci ali usta

kesinlikle haz etmediğim kişi. sadece kontrolsüz sözlü ve fiziksel şiddet uygulaması ve öfke problemleriyle tanınan bir kimse.

çok güzel bir istanbul türkçesi konuşan, bütün müşterilerine hal hatır soran, onlarla son derece nazikçe ilgilenen bir çiğ köfteci de vardır muhakkak, o niye meşhur olamıyor? biz toplum olarak televizyonda, sinemada, küfürlü şarkılarda, sosyal medyada -aynı şu papağanı boğarak yaralayan psikopat murat gibi-, her zaman aşırı şiddet yanlısı, agresif, polemiğe sebep olan insanları meşhur ediyoruz. şimdi bu çiğ köfteci ali usta'nın topluma ne faydası oldu arkadaş? e belki diyeceksiniz bizi güldürüyor. niye güldürüyor peki? insanlara anlamsızca şiddet göstermesine neden gülüyoruz ki bu bağırmaktan devamlı sesi kısık olan adamın?

sucuk ağacı

keşke gerçek olsa dedirten bir sürreal öge.*

sözlük yazarlarının şu an düşündükleri

serel yereli

''yalan yok vallaha isterdim'' demek zaten lezbiyen bir ilişkiye açığım demek değil mi?

(bkz:paradoks)

ayı sözlük yazarlarının şu an okuduğu kitaplar

akıllı kondom

akıllı kayganlaştırıcı ile birlikte geliyor di mi?

imessage

amerika'da çok yaygın kullanıldığını öğrendiğimde şaşırmıştım. daha da ilginci bizde herkesin kullandığı whatsapp yaygın olmamakla beraber bazı amerikalılar tarafından bilinmiyor bile. imessage'ın yanında messenger'ın da sık kullanıldığına rastladım.

(bkz:facebook messenger)

dua lipa

sürekli insanların arkadaşlarını benzettiği şarkıcı

''aynı dua lipa'ya benzemiyor mu?''

bilmem ki hep bana mı denk geldi acaba*
  • /
  • 4

suriyeli mülteciler hakkında doğru bilinen yanlışlar

suriyelilerin ülkemizde yaptığını türkler de avrupa ülkelerinde yapıyor. maç vs ertesi kornalarla sokaklarda geziyor, düğün konvoylarıyla yol kapatıyor, bulunduğu ülkenin meydanlarında türkiye diye zılgıt çekiyorlar. sizin nefretiniz kadar biz de nefret ediliyoruz. bilin istedim. (bkz:yurtdışında yaşamış bir türk)

türkiyede halkın refah seviyesiyle suriyelilerin pek de ilgisi yok. durumun böyle olmasının sebebi suriyeliler değil, hükümet ve kararı verenler. enflasyonu, işsizliği, gençliği suriyeliler yapmadı sonuçta. aksine avrupa 4,5milyar avro vermesi karşılığında seve seve kabul ettik, kaçakları toplama merkezi olduk. dükkan vs açan suriyeliler ise kendi imkanlarıyla açtı.

suriyeli mülteciler hakkında doğru bilinen yanlışlar

üstteki entrynin sahibi temsili*.


dün seda sayan'a bağlamamak için sustum. bölüneceğiz diyen yazara da katılmıyorum fakat "burası senin ülken ha?" lafı gerçekten canımı yaktı. en basitinden dilek tutarken, dua ederken es geçmediğim bir yer türkiye. kimi zaman yaşanılmaz olsa da benim ülkem. insan üzerinde yaşadığı topraklarda neler oluyor diye sorgulamaz mı? niye bunu sorgulayan insanlara ırkçı damgasını yapıştırıyorsunuz? toprağını sevmek ne zaman ırkçılık olmuş? sen evini sevmez misin? sen evinde huzurlu yaşamak istemez misin? neyse bunu geçmek istiyorum. anlamanızı beklemiyorum.

türkiye'ye kimler kimler gelmiş. kim bu kadar yaygara koparmış bu zamana kadar? kimse. çünkü adamlar adapte olmaya çalışmışlar. mülteci olarak geliyorsan uyum sağlamak zorundasın. tepemize çıkman kabul edilebilir bir şey değil. sen misafirliğe gittiğinde böyle mi davranıyorsun ev sahibine? ev sahibine tecavüz mü ediyorsun? ev sahibinin çocuğunu mu öldürüyorsun? kedisini mi boğazlıyorsun? ev sahibini huzursuz edersen o da seni istemez. bir şekilde seni göndermek ister.

kaç senedir bu ülkedeler ve memnun bile edememişiz. bırak adapte olmayı hepsi avrupa'ya kaçma niyetinde. ama avrupa'da onları alacak bir ülke yok. senin özendiğin hümanizmin fikir babaları manyak çünkü değil mi? ırkçılar, faşistler. vah vah. sorun hümanizmde değil ama. sorun hümanizmi bilmeyip hümanizm kasanlarda. kendiyle aynı fikirde olmadığı için çatır çutur insan öldüren yaratıklara hoşgörü göstermek hümanizm değildir. bunun uzun vadede ne gibi sonuçlara yol açacağını sorgulamak ırkçılık değildir.

kötü günlerden geçiyoruz. kendi kendimizi düzeltebilmiş değiliz. nasıl depresyondayken arkadaşımızın dertlerine yardımcı olamıyorsak aynı o şekilde suriyelilere de yardımcı olabileceğimizi düşünmüyorum.

çiğ köfteci ali usta

yıllardır aynı şekilde işini yapan bir esnaftır. tavrı yıllardır aynıdır. asabi değildir, sesi öyledir. "bağırıp çağırma" denen şeyler işin şov kısmıdır
ama
adam hiçbir zaman ünlü olmak için uğraşmamıştır. ünlü olmak onun için bir anlam ifade etmemiştir.
adam sadece işini yapıyor. siz ünlü ediyorsunuz, sonra yine siz "ünlü ettik; götü kalktı. ünü hak etmiyormuş." diyorsunuz.
internetin verdiği konuşma gücü, geniş kitlelere ulaşabilme gücü esas bizim götümüzü kaldırdı. ali usta vesaireden önce bizim. kendimizi elimizde sihirli bir değnekle istediğini ünlü eden, istediğinden ünü alan bir büyücü gibi; hatta bir tanrı gibi görüyoruz. gerekirse yargılıyoruz.
şunu bilmemiz gerek: biz kimseyi ünlü etmiyoruz. biz bir insanı tanıyoruz. tanındıkça ünleniyor. tanınması ise bizim elimizde olan bir şey değil.
internetin ortaya çıkardığı bu özelliğimizi yontmamız gerek.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

ölmeden önce izlenmesi gereken filmler

(bkz:night on earth)

beş şehir, beş farklı hikaye ve hepsi aynı gecede. samimi ve değişik duygular hissettiren hikayeleri, anlatımın sadeliği ve yormayışı bu filmin artılarından. winona ryder ablamızı saymıyorum bile. daha önce jim jarmusch izlemediyseniz bu filmle başlamanızı şiddetle tavsiye ederim.

(bkz:fried green tomatoes)

sıcacık hissettiren bir dram filmi. farklı dönemlerde yaşayan dört kadını anlatan bu film gerçekten çok etkileyici. üstü kapalı bir şekilde anlatılsa da idgie ile ruth arasındaki aşk ve evelyn ile ninny'nin dostluğu başarılı bir şekilde izleyiciye geçiyor bence.

(bkz:beetlejuice)

aslında birçok insan tarafından bilinen, eğlenceli müzikleri ve benzersiz karakterleriyle akıllarda kalan bir tim burton filmi olsa da çevremde hala izlememiş insanlara rastladığım için açıkçası bu listeye eklemek istedim. bu filmi izlememek çok büyük kayıp ve ayıptır. performansından ötürü michael keaton'ı ve winona ablamızı da unutmamak lazım.

(bkz:suspiria)

kullanılan renkler sebebiyle sanat filmi kabul edilen bu korku filmi kanın bu denli fazla gösterilmesiyle döneminin öncü filmlerinden biri olmuş. dario argento imzalı bu filmin 2018 versiyonu call me by your name'den tanınan luca guadagnino tarafından "saygı duruşu" niteliğinde çekilmiş. yani anlayacağınız hala ilgi görmekte. müzikler, dekor ve renkler açısından bu film mutlaka izlenmeli.

(bkz:three billboards outside ebbing, missouri)

neden oscar alamaz böyle güzel bir film anlamak güç. müzikleri, oyunculukları, görselliği ve özgün hikayesiyle çok etkileyici bir filmdi benim için. "öfke, daha fazla öfke peydah eder" detayı için bile izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

(bkz:incendies)

ben ömrümde böyle vurucu bir film izlememiştim. olağanüstü hikayesi, mükemmel kurgusu ve nefis sinematografisi için izlenmesi gereken filmlerden. bu filmi izledikten sonra insanın ben niye insanım diye bas bas bağırası geliyor.

(bkz:nunta muta)*

kara mizahın en güzel örneklerinden biri. bu kadar sert bir hikayeyi bu kadar komik anlatmak bence bir başarı. izlemiş olmaktan pişmanlık duymayacağınız, diyalogların düşündürdüğü, sessizliğin güldürdüğü bir film.

(bkz:howl's moving castle)**

pamuk prenses veya uyuyan güzel'deki gerçek aşkın öpücüğünün iyileştirici etkisinin farklı ve daha etkileyici bir versiyonunun yer aldığı film. bana kalırsa yönetmen'in bütün filmleri veya animeleri izlenmeli ama zaten bu filmi seçmemdeki en büyük neden miyazaki'nin en çıtır çerez animesi olması. yönetmen genelde çok gönderme yaptığı için disney animasyonları kadar kolay izlenilmiyor maalesef.

(bkz:battle royale)*

playerunknown's battlegrounds, fortnite gibi hayatta kalan son kişinin kazandığı oyunlara ilham kaynağı olan film. öyle ki bu oyun türüne adını vermiştir. hatta hunger games bile bu filmden sonra kaleme alınmıştır.

(bkz:pretty woman)

arada sırada hepimizin canı romantik komedi izlemek istiyor. böyle zamanlarda da maalesef karşımıza hep klişe senaryolara sahip filmler çıkıyor ve 2 saatimiz resmen çöpe gidiyor. bu film kesinlikle öyle filmlerden değil. hepimizin bildiği müziği, oyuncuları, dönemine göre cesur sayılabilecek konusu sebebiyle mutlaka izlenmesi gereken bir romantik komedi filmi. julia roberts'ı julia roberts yapmış olmasına girmeme gerek bile yok.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar


ı'm done crying
ı've got no more tears
you can't hurt me anymore
at least now ı know
where ı stand
but you won't take away my dignity
cause ı'm still a man

selamun aleyküm'e merhaba diye karşılık vermek

"bugün laiklik için ne yaptın?" sorusunun cevabı olabilecek eylemlerden biri.

Toplam entry sayısı: 70

erken uyanmak

kendi isteğinizle yaptığınızda harika hissettirirken zorunlu olarak yapılınca iğrenç hissettiren eylem.

askk

ne kadar hoş bir uygulama. 'gündem'de ismimi görünce bir an şaşırdım, meğer sıcak bir karşılamaymış.

boğulmak üzere olan hetero birini kurtarır mısınız

tabii ki, insan insandır. kısasa kısas deyip intikam almanın ne faydası vardır?

fermuarın açık kalması

çok kafaya takılırsa paranoya haline gelip insanın durup dururken olur olmadık yerde fermuarının çekili olduğunu kontrol etmesine sebebiyet verebilir.

sözlüğün en fazla eksi yiyen entryisi rekor denemesi

sanıyorum world record egg benzeri bir uygulama oluyor

çiğ köfteci ali usta

kesinlikle haz etmediğim kişi. sadece kontrolsüz sözlü ve fiziksel şiddet uygulaması ve öfke problemleriyle tanınan bir kimse.

çok güzel bir istanbul türkçesi konuşan, bütün müşterilerine hal hatır soran, onlarla son derece nazikçe ilgilenen bir çiğ köfteci de vardır muhakkak, o niye meşhur olamıyor? biz toplum olarak televizyonda, sinemada, küfürlü şarkılarda, sosyal medyada -aynı şu papağanı boğarak yaralayan psikopat murat gibi-, her zaman aşırı şiddet yanlısı, agresif, polemiğe sebep olan insanları meşhur ediyoruz. şimdi bu çiğ köfteci ali usta'nın topluma ne faydası oldu arkadaş? e belki diyeceksiniz bizi güldürüyor. niye güldürüyor peki? insanlara anlamsızca şiddet göstermesine neden gülüyoruz ki bu bağırmaktan devamlı sesi kısık olan adamın?

yanlış anlaşılan şarkı sözleri

yazmadan edemedim, en klasik örneğidir bence. çocukken ''annie are you ok?''i eni vici vokke anlamaktır. * *

nina simone

harika bir sese sahip sanatçı. ilk duyulduğunda kalın ve tok olması sebebiyle erkek zannedilebilen bir sese sahiptir (ben de dahil olmak üzere)

askk

ne kadar hoş bir uygulama. 'gündem'de ismimi görünce bir an şaşırdım, meğer sıcak bir karşılamaymış.

açtığın başlığa entry girilmesi

şu an xalo'ya yaptığım durum olsa gerek?

deviantart

bilgisayardan hiç girmemişim herhalde, şaşırdım dağınık eski görüntüsüne. mobil arayüzü çok daha iyi bence.

milliyetçi eşcinsel

tarihini bilendir. osmanlı sodomiyi dünyada ilk yasallaştıranlardandır.

(bkz:sarkazm)*
Henüz takip eden biri yok.