ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
hiç bir şeye karar veremeyen insanları kırmaktan korkup sonunda hep kaybeden biriyim beni dışardan görseniz görünüş olarak vay amınakoyim adamdaki mutluluğa bak hayat umrunda değil çok şanslı dersiniz ama içten içe kendimden nefret eden mutsuz her gece kapalı kapılar ardında ağlayan intihar etmeyi zilyonlarca kez düşünen biriyim ve bun dışarı yansıtmamak toplumda kamofile olmakda benim yeteneğim galiba.
1 yıldır kimseyle takılmıyorum
doğum günüm yaklaştı ve ben mumu üflemeden önce ne dileyeceğimi kararlaştırmaya çalışıyorum ve şu an başı çeken bir dileğim var: kalbinin acıması, hem de çok acıması. umarım sana değer veren insanlara ihtiyacın olur ama bundan mahrum kalırsın. umarım değer verdiğin insanlar tarafından hor görülürsün. umarım çok ama çok üzülürsün. pişman olursun ama çok geç olur. gerçekten bana bunları hissettiriyorsun, düşündürüyorsun, yazdırıyorsun ya allah senin bin belanı versin! bu güne kadar kötülüğe kötülükle karşılık vermediğim gibi bunu düşünmedim bile ama sen ilksin. en azında istiyorum, düşünüyorum kötülüğünü. arsızlığa varan davranışların beni o kadar yaraladı ki... ben tövbemi bozdukça sen arsızlığa devam ettin. yazıklar olsun hem bana hem sana!

kısacası: bir insanın kötülüğünü istiyorum.
bosuna uzulmusum bunca zaman, kisa bir zaman once farkettim. eski entrylerimde hep hayatimdan cikarmak istedigimden ya da onunla birlikte olmak istedigimden ya da yasananlardan bahsetmisim ama aslinda biz iki farkli dunyanin insaniymisiz, hem de ciddi manada. ha tek uzuldugum nokta su oldu kendimi bu kadar gereksiz yere yipratip asil yapmam gereken seylerden uzaklasmis olmam. cok sukur ki kendimi toparlayip hayatimi bir nebze de olsa yoluna koydum ve bir cok sey daha iyiye gidiyor, aman nazar deymesin. umarim boyle de devam eder.
tanıdığım, bildiğim insanlar arasında en boş beleş, işe yaramaz insan olabilirim. ne savunduğum bir şey var, ne bir amacım. genelde insanların bir 'duruşu' vardır. bende o bile yok. olsa olsa 'yatış' vardır. niye böyle, normal bir şey mi, sorunsa çaresi nedir, işsizlik artı depresyonun olağan sonucu mu gibi türlü sorular kafamda 10000 metre yarışındalar. olimpiyat yarışı da değil, diamond league, bir süreklilik arz ediyor yani. mistik bir takım olaylar gelişsin diye bekliyom sanırım. o da bize denk gelir mi, gelse de fark eder miyim? antidepresanları bıraktıktan sonra kafamdaki fay hareketlendi sanırım. resmen kafamın içindekileri akıttım buraya. okurzedelerden özür dilerim. ilk cümleden sonra okumamanız gerekiyordu ya, neyse. otobüs kalkıyor, entry biter.
sevdiğim değer verdiğim bir arkadaşım var. kendisiyle tanışalım 3 4 ay olmuştur ama baya sıkı fıkı olduk diyebilirim . yanında olduğumu her zaman hissettirdiğimi düşünüyorum. aramızda sadece arkadaşlık var . bu arkadaşlıkta baya güzel yani sohbet edebiliyoruz birşeyler paylaşabiliyoruz gibi gibi. ama nedense ona güvenemediğim yanları oluyor . yani ona yakın oluyorum sonra bi yanım bana diyorki güvenme. bunun nedenini sorguluyorum hemde çok sorguluyorum. güven problemi bazı kişilere karşı hayatım boyunca olmuştur diyebilirim. bu durum bana çok ilginç geliyor bilemiyorum....
bugün itibariyle kendi kendimi tescilledim, kesinlikle dengesiz tip paratoneriyim.
arkadaş hiç mi sorunsuz, aklı başında biri çıkmayacak benim karşıma, derdiniz ne olm sizin?
ne istediğimi bilmiyorum, çok bencil ve aynı zamanda çok korkağım. çok güvenilir biri var hayatımda, çok seviyor, çok değer veriyor bana. uzun zamandır hayatımda. ama ben başkalarına ilgi duyabiliyorum bazen. aklıma takılan kişiler oluyor, gözlerim kapalı değil yani. açık ilişki yaşamıyoruz. eskisi kadar sevmediğim yorumunu çıkarıp ayrılmayı düşünüyorum. korkuyorum. ailem gibi artık. ondan sonra onun kadar güvenebileceğim, sevilebileceğim birini bulmak çok zor olur. konfor alanıma dönüştü adeta. içim içimi yiyor. üzülmek ve üzmek istemiyorum ama üzüyorum.
sozlukten birine nude atmak istiyorum.
istanbul'a gecici bir sureligine geldim. telefonuma hornet kurdum ama insanlarin ne kadar dusuncesiz ve kaba oldugunu gorunce midem bulandi, geri kaldirdim. hayir tipsiz falan da degilim ama iki gunde depresyona girdim.
sadece 3 saat mesajlaştığım kişi kalbimde inanılmaz tatlı bir his bıraktı. 3 saat çok az
yazacak o kadar çok şeyim var ki bu başlığa... sadece nerden başlayacağımı bilmiyorum. kararsızlık itiraf sayılmaz. farkındayım.
nerde o eski itiraflar.
birine feci düşüyorum biri beni tutsun.
hala atlamadım yahu. lanet olsun ki çok ürkek bir kalbim var. kiminle konuşsam zaman ve başkalarından bahsediyorlar, beynim ne kadar unutmak, başka sevdalara yelken açmak istese de yapamıyorum, olmuyor. ne bir heyecanım kaldı ne de isteğim. nasıl atlatacağım bilmiyorum, eve kapadım kendimi tek başıma 20 milyonluk şehrin tam ortasında. delirmekten korkuyorum.
en kötüsü de bunları sadece benim yaşadığımı bilmem. küçücük kalbimi çok kolay çaldın ve çok kolay üzdün.
-------------------------------------------
ben size benzemek istemiyorum bayım.
ben içimde ki canavara dönüşmek istemiyorum bayım.
--------------------------------------------
iki yıllık bir ilişkim biteli çok olmadı ki ben yine birine tutuldum. tam da ne güzel bekarlığın ve sınırsız koli kesmenin tadını çıkartacağım derken oldu bu. beyefendiden çok garip mesajlar almaktayım bu konuda ancak büyük ihtimalle hayat şartlarımızın ve farklılıklarımızın bu derece farklı olmasından dolayı hiçbir yere varamayacak bu muhabbet. her ilgisizliğinde dibe batırıyorum ve kendimi en çok düşürmek istemediğim yer burasıydı. doyasıya özgürlük ve doyasıya sikiş* evreninde yuvarlanmak istemiştim oysa. 4 yıldır yetişkinim desek bunun 3 yılı birilerine sadık kalarak ve duygusal ihtiyaçlarımın karşılanmasını bekleyerek geçti, sanki bu yüzden de bu kadar erken sapıtmış olabilirim. alışmış kudurmuştan beterdir desek yeridir gibi. belki de sadece yatakta bu kadar uyumlu olduğumuz için bu kadar düştüm.* ha bu arada libidom da kozmozlara ulaştı umarım geçer şu ergenliğim de bir rahatlarım.
bazen türkiye’den çıkıp gittiğime pişman oluyorum.
öyle çok nefret var ki içimde beni ben yapmayı ihmal ettiriyor.
bir insanı gerçekten çok istediğinizde ona kavuşabiliyormuşsunuz... onu o kadar çok istedim ki imkansız gibi görünürken herşey imkanlı hale geldi. heteroseksüel bir insanı sevip kendinizi de ona sevdirmek hiç güç değilmiş. sevginin kucaklayıcı ve en iyi kalplisini taşıyorum şu an hayatımda. herşey bir kartpostal ile başladı... ve sana dair herşey fazlasıyla masum! kalbiniz neyi hakediyorsa onu yaşayın <3
lc waikiki'ye sırf soğuk havalarda ısınmak sıcak havalarda ise serinlemek için giriyorum.bence kalitesiz ürünleri olan tüm markalar için iyi bir satış stratejisi.
  • /
  • 181