ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
bugün itibariyle kendi kendimi tescilledim, kesinlikle dengesiz tip paratoneriyim.
arkadaş hiç mi sorunsuz, aklı başında biri çıkmayacak benim karşıma, derdiniz ne olm sizin?
ne istediğimi bilmiyorum, çok bencil ve aynı zamanda çok korkağım. çok güvenilir biri var hayatımda, çok seviyor, çok değer veriyor bana. uzun zamandır hayatımda. ama ben başkalarına ilgi duyabiliyorum bazen. aklıma takılan kişiler oluyor, gözlerim kapalı değil yani. açık ilişki yaşamıyoruz. eskisi kadar sevmediğim yorumunu çıkarıp ayrılmayı düşünüyorum. korkuyorum. ailem gibi artık. ondan sonra onun kadar güvenebileceğim, sevilebileceğim birini bulmak çok zor olur. konfor alanıma dönüştü adeta. içim içimi yiyor. üzülmek ve üzmek istemiyorum ama üzüyorum.
sozlukten birine nude atmak istiyorum.
istanbul'a gecici bir sureligine geldim. telefonuma hornet kurdum ama insanlarin ne kadar dusuncesiz ve kaba oldugunu gorunce midem bulandi, geri kaldirdim. hayir tipsiz falan da degilim ama iki gunde depresyona girdim.
sadece 3 saat mesajlaştığım kişi kalbimde inanılmaz tatlı bir his bıraktı. 3 saat çok az
yazacak o kadar çok şeyim var ki bu başlığa... sadece nerden başlayacağımı bilmiyorum. kararsızlık itiraf sayılmaz. farkındayım.
nerde o eski itiraflar.
birine feci düşüyorum biri beni tutsun.
hala atlamadım yahu. lanet olsun ki çok ürkek bir kalbim var. kiminle konuşsam zaman ve başkalarından bahsediyorlar, beynim ne kadar unutmak, başka sevdalara yelken açmak istese de yapamıyorum, olmuyor. ne bir heyecanım kaldı ne de isteğim. nasıl atlatacağım bilmiyorum, eve kapadım kendimi tek başıma 20 milyonluk şehrin tam ortasında. delirmekten korkuyorum.
en kötüsü de bunları sadece benim yaşadığımı bilmem. küçücük kalbimi çok kolay çaldın ve çok kolay üzdün.
-------------------------------------------
ben size benzemek istemiyorum bayım.
ben içimde ki canavara dönüşmek istemiyorum bayım.
--------------------------------------------
iki yıllık bir ilişkim biteli çok olmadı ki ben yine birine tutuldum. tam da ne güzel bekarlığın ve sınırsız koli kesmenin tadını çıkartacağım derken oldu bu. beyefendiden çok garip mesajlar almaktayım bu konuda ancak büyük ihtimalle hayat şartlarımızın ve farklılıklarımızın bu derece farklı olmasından dolayı hiçbir yere varamayacak bu muhabbet. her ilgisizliğinde dibe batırıyorum ve kendimi en çok düşürmek istemediğim yer burasıydı. doyasıya özgürlük ve doyasıya sikiş* evreninde yuvarlanmak istemiştim oysa. 4 yıldır yetişkinim desek bunun 3 yılı birilerine sadık kalarak ve duygusal ihtiyaçlarımın karşılanmasını bekleyerek geçti, sanki bu yüzden de bu kadar erken sapıtmış olabilirim. alışmış kudurmuştan beterdir desek yeridir gibi. belki de sadece yatakta bu kadar uyumlu olduğumuz için bu kadar düştüm.* ha bu arada libidom da kozmozlara ulaştı umarım geçer şu ergenliğim de bir rahatlarım.
bazen türkiye’den çıkıp gittiğime pişman oluyorum.
öyle çok nefret var ki içimde beni ben yapmayı ihmal ettiriyor.
bir insanı gerçekten çok istediğinizde ona kavuşabiliyormuşsunuz... onu o kadar çok istedim ki imkansız gibi görünürken herşey imkanlı hale geldi. heteroseksüel bir insanı sevip kendinizi de ona sevdirmek hiç güç değilmiş. sevginin kucaklayıcı ve en iyi kalplisini taşıyorum şu an hayatımda. herşey bir kartpostal ile başladı... ve sana dair herşey fazlasıyla masum! kalbiniz neyi hakediyorsa onu yaşayın <3
lc waikiki'ye sırf soğuk havalarda ısınmak sıcak havalarda ise serinlemek için giriyorum.bence kalitesiz ürünleri olan tüm markalar için iyi bir satış stratejisi.
gün günden yalnızlaşıyorum. kötü biri olduğumu düşünmüyorum ancak keşke bazı hataları yapmasaymışım diyorum. ama soran olursa gebersem de itiraf edemem, kuyruğu dik tutarımm.. ahahaha yalnızlığı ben seçiyorum kiiii derim
beraber yaşlanmak istediğim insanlarla artık beraber yaşlanmak istemiyorum. çok daha uzaklara gitmek yeni yerler ve insanlar görmek istiyorum.
emek verdiğim her ilişki türü için de geçerli bir durum, yeniden başlamak çevremi çeşitlendirmek, kendimi zenginleştirmek istiyorum.
bugün akşam üzeri, asla yapmayacağım bir şey yaptım, hayatımda ilk defa sadece fotosunu gördüğüm ve toplamda dört cümle yazıştığım biriyle tanıştım. -selamlar, -avm'nin üst katında x yerde yemek yiyorum, -yalnız? -evet, gelsene... bu kadar. ne olacak ki, diyip bindim asansöre, çıktım yemek katına.
plansız bir durum ve önceden verilmiş başka bir sözüm olmasından dolayı kısa bir sohbet oldu ama nasıl güzel, nasıl tatlı adamın teki namussuz. şu kadarını söyleyeyim, elimden tutup -hadi deseydi, gitmiştim adamla. o an bu hissettiğimi ne belli ettim, ne de söyledim. eğer iletişim sürerse bir gün zaten anlatırım ona da, benim pek içimde kalmaz. ama o güne kadar ne siz okudunuz ne de ben anlattım ona göre...
şimdi düşündüm de, ister misin adam sözlük yazarlarından biri olsun, rezilliğe gel
bir arkadaşıma açıldım. ben biseksüel erkeğim o heteroseksüel kız. açıldığım andan itibaren hiçbir şey değişmedi. eskisi gibiyiz. hatta daha bile iyiyiz. fakat biseksüelliğim konusunda sürekli konuşmaktan kaçınıyor. ilk açıldığımda da sadece "ne zaman anladın böyle olduğunu?" diye sormuştu. ondan sonraki muhabbet esnasında ben bir espri yaptığımda "ahaha doğru" demişti ve konuyu geçirmişti. bu akşam da bir erkekle olan flörtüm hakkında bir şeyler anlattım ve tepkileri "hmm, evet, olabilir" tarzı şeylerdi. konuyu daha çok irdeleyip sıkıştırmaya çalıştım ve yine tepkileri "evet, insanlar farklı hissedebilir, bence de" gibi geçiştirici cevaplardı. kızlar hakkında konuştuğumda saatlerce detaylı konuşurken erkekler hakkında konuştuğumda böyle yapması kafamda soru işaretlerine neden oldu. kendisi gayet açık fikirli ve en baştan beri beni hoş karşılayan birisi. hakkımda ne düşünüyorsun, doğruyu söyle dediğimde "hiçbir şey değişmedi, hala aynı kişisin benim için" dedi. sadece gay-biseksüel ortamına aşina olmadığı için yorum yapmıyormuş. bence bu geçerli bir sebep değil. en azından benim üzerimden fikir belirtebilir. telefonu kapatmadan da bana "biliyorum eğlence arıyorsun ama o ortamlarda fazla takılma normal insanlar gibi eğlen" dedi. ben de belki biseksüel değilim zaten kafam karışık dedim ve kapattım. halbuki köküne kadar biseksüelim. niyetim "aa ben biseksüel değilmişim" deyip bilen tek kişiyi ekarte etmek. kendisi her ne kadar hoş karşıladığını belirtse bile kaçındığı belli. ben de kendi ortamımızda fazla takıldığımı, bizim birbirimizi anladığımızı fakat hetero insanların bambaşka bir gözle baktığını fark etmiş oldum. gerçek dünyaya geri döndüm. bundan sonraki planlarım normal (bilmeyen) arkadaşlarımın yanı sıra gay-biseksüel arkadaşlar edinip bu kimliğimi farklı arkadaşlık ortamında devam ettirmek. bu zamana dek sadece seks ve ufak tefek muhabbetler harici arkadaş edinmemiştim. edinmem gerektiğine karar verdim. çünkü ne kadar yakın olursan ol hetero birisi seninle aynı açıdan bakmıyor dünyaya.
ben neleri neleri açıldım bir bilseniz, muazzam bir şey, diyelim ki ileride yönetimde ileride başka kademelerde yer alırsam, ne olur sizce, buradan açılımlarla hayat o şekilde mi devam eder, yoksa daha da ileriye mi gider?
ne göründüğüm kadar mutluyum ne de psikolojik olatak normal. kendi kendimi tahkik edecek bir alt yapım olduğunu düşünüyorum. bütün bu gece yarısı nefes nefese uyanmalarımın ya da kafamın içinde dönüp duran dip akıntıların sebebi bu.muhtemelen etrafımda bunun fatkında olan insanlar da var fakat onlar da bu gerçeklerimle yüzleşmek istemiyorlar.başımdan bazı şeyler geçti ve beni çok yıprattı tüm bunlar. sevdiklerim hep yanımda oldu kaldı ki bu zarfta onlar elene elene bir elin parmakları kadar kaldılar. ama en sevdiğim ve canımın içi olmasaydı herşey daha kötü de olabilirdi. hayatımızı paylaştığımdan beri pek çok şeye sadece onun için tahammül ediyorum. biliyorum o da sık sık ağlıyor. ama varız işte bir şekilde.
  • /
  • 181