ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
itiraf ediyorum, şuraya bin tane olumsuz özelliğimi yazıp sildim.

bir şey yazmadan kapatmak istemedim sayfayı. o yüzden bunu okuyorsunuz şu an.

bir ara yazacağım tekrar...
ablamın evlenmesini istemiyorum ama artık çok geç. halbuki benim ona ihtiyacım var. anlatamıyorum. diyemiyorum. çok sevinçli, çok mutlu olup da bana gününü anlattığında benden bir adım daha uzaklaştığını hissedip için için ağlamak istiyorum. ağlayamıyorum. tamam geysin ama erkek adam ağlamaz diyor. halbuki bunun ne 'gey'likle ne de 'erkek'likle bir ilgisi var. şöyle ağız dolusu susamıyorum. saçmalayıp dökemiyorum, kelime kelime, hüzün hüzün. duramıyorum. durduğum yerde ağlayamıyorum. susmaklarda uçmak uçmak yutkunamıyorum. o evlensin istemiyorum. el olsun istemiyorum. el oldu o densin istemiyorum. el oluyormuş ya. abla anne yarısıdır hani diye kusamıyorum. eliniz batsın, batsın hatta bat dünya bat diye atarlanamıyorum. insanın kaderi dediklerinde tokat tokat konuşamıyorum. çok zoruma gidiyor sözlük.
bir yazar var, nickini görmek bile sinirlerimi tepeme çıkarıyor.
ben hastalıklı bir nekrofiliyim.

şaka lan, başımıza bela almayalım *)
geçmişimi hatırlamıyorum (wolverine ve hafıza kaybı).
işsiz gibi geziyorum yurda 1den önce girmiyorum sözlük
g. verdi uvertürlerini james levine yorumuyla dinlerken hep aklıma aldattığım ya da terkettiğim sevgililerim geliyor ve gülüyorum. tüm bunları jakuzide bir yandan sigara içip, bir yandan da ayağımın ucuyla plastik ördeğimle oynarken yapıyorum. manyağım, evet.
aslında herkese mutlu gözüksemde içten içe parçalanıyorum.
gecenin bu saatinde hicbir neden yokken werner heisenberg & determinizm konulu bir makale okuyorum. okurken de aklima belcikali eski hatunum dusuyor. sonra da son sigarami yakiyorum. tum bu olanlar arasinda hicbir baglanti yok. bir baglanti olmali mi diye de sormuyor degilim kendime. sanirim bu gece de aklimin ne bicimde calistigini anlayamadan uyuyup kalacagim. iste bunlar hep seks.
eye of the tiger'ı söylerken kendimi yılların sanatçısı sanıyorum, tuhaf triplere giriyorum böyle... lütfen biri beni karaokeden ve guitar hero'dan uzak tutsun.
kendimi çoğu zaman sözlükten dışlanmış gibi hissediyorum. sözlüğün arkasında milyontane olaylar oluyor, ama ben habersiz, aval aval dolaşıyorum. tabiki de benim hakkımda olamaz konular, bir şey yaptığım yok. ama dedikoduyu sevmiyorum diye de dışlanılmaz hani? zorla dedikodu mu yaptıracaksınız bilemem, hatta dedikodudan o denli nefret ediyorum ki, dakika geçmiyor gidip yüzüne söylüyorum ne söyleyeceksem. dobra değilim, başkasına söyleyeceğime, ya içimde saklayacağım ya da direk yüzüne söyleyeceğim. ki çoğunlukla içimde tutarım zaten... ayrıcadan yeni bir "sorunum" olduğunu farkettim. insanlara güvenmek ya da kötü yanlarını görememe gibi bir sorun. bana ne kadar hakaret eden biri olsa da, bunu haketmesem bile, onu kötüleyemem. elbet gider didik didik arar, iyi bir yanını bulur, iyi çocuktur o der geçerim. saflığıma, mallığıma, kezbanlığıma veriyorum bunu. gel gör ki, bu "iyiyi" görebilme yetisini, salaklığını kendime uygulayamıyorum. hatta iyi bir yanım olduğunu bile düşünmüyorum, herkes aksini ispat etse de... itirafım bu kadar, aslında itiraf değil bu, bilen biliyor sonuçta.
bugün don giymedim, çadır dışında bi sorunum yok püfür püfür oh ne rahat,
birkaç gün önce annemden duyduğumdan beri bende, bir tırsma ve heyecan uyandıran şu kurşun döktürme işini acayip merak ediyorum. sonumuz hayrolsun bakalım. *
bugün bilgisayarım servisten geldi, kırık çatlak pil falan düzeltilmiş her neyse. ama tespit edilen sorunlardan biri de şu:

-klavyede sıvı teması.

(ben hiçbir şey dökmedim)

* *
fikir intihaliyle yiyiştik.
itiraf ediyorum ki , elma sekeri ve fikir ihtilaliyle aynı anda (ahahaha) *
bazı şeyler çok zevkli lan...
07:00 gerçek gündem
09:10 ne çıkarsa bahtına
12:00 ne çıkarsa bahtına özel
13:00 yabancı dizi - anastasia
14:05 bi'çare
15:35 bi'çare özel
17:10 türk sineması
18:50 tv filmi
19:20 flash haber
20:05 kadere mahkumlar
23:15 gece hattı
00:30 türk sineması
02:15 yabancı dizi - anastasia - tekrar -
03:00 ne çıkarsa bahtına -tekrar-

itiraf ediyorum bunu on yere yapıştırmazsanız ölmüyosunuz.
ama rezil oluyosunuz.
bir de ben hep sıkılıyorum, çok sıkılıyorum. *
itiraf ediyorum tıp fakültesine başladım başlayalı bize mikroskopta gösterilen o karınca götü kadar esophagusun hangi canlıya ait olduğuna kafa yoruyorum. scherzo da bu konudan muztdarip ve rat cenini olabileceğini iddia ederek sansayon yarattı. ayrıca ureter de esophagusa cok benziyor. * * *
  • /
  • 181