ayı sözlük itiraf

  • /
  • 91
bir keresinde uygulamada adamın birisi çok övgü dolu şeyler yazmıştı. çok tatlısın, bayıldım falan filan yazmıştı. adamın eli yüzü düzgündü. ben de bana dizilen övgülere inanmadım, dalga geçiyor sandım ve adama "feyk misin sen" dedim. adam kızdı. tanrı affetsin.
hiç bir şeye karar veremeyen insanları kırmaktan korkup sonunda hep kaybeden biriyim beni dışardan görseniz görünüş olarak vay amınakoyim adamdaki mutluluğa bak hayat umrunda değil çok şanslı dersiniz ama içten içe kendimden nefret eden mutsuz her gece kapalı kapılar ardında ağlayan intihar etmeyi zilyonlarca kez düşünen biriyim ve bun dışarı yansıtmamak toplumda kamofile olmakda benim yeteneğim galiba.
bosuna uzulmusum bunca zaman, kisa bir zaman once farkettim. eski entrylerimde hep hayatimdan cikarmak istedigimden ya da onunla birlikte olmak istedigimden ya da yasananlardan bahsetmisim ama aslinda biz iki farkli dunyanin insaniymisiz, hem de ciddi manada. ha tek uzuldugum nokta su oldu kendimi bu kadar gereksiz yere yipratip asil yapmam gereken seylerden uzaklasmis olmam. cok sukur ki kendimi toparlayip hayatimi bir nebze de olsa yoluna koydum ve bir cok sey daha iyiye gidiyor, aman nazar deymesin. umarim boyle de devam eder.
sadece 3 saat mesajlaştığım kişi kalbimde inanılmaz tatlı bir his bıraktı. 3 saat çok az
2 saat sonra bir iş görüşmem var. fransız firması ve iş yurtdışında. belki yurtdışına taşınıcam ve hayatım komple değişecek ama ben yarın a101 e gelecek tost makinesi için daha heyecanlıyım. acaba sabah kapıda sıra olacak mı teyzeleri yenip alabilecek miyim. belki de sıra olmaz bilmiyorum ama içim içime sığmıyor.
hala atlamadım yahu. lanet olsun ki çok ürkek bir kalbim var. kiminle konuşsam zaman ve başkalarından bahsediyorlar, beynim ne kadar unutmak, başka sevdalara yelken açmak istese de yapamıyorum, olmuyor. ne bir heyecanım kaldı ne de isteğim. nasıl atlatacağım bilmiyorum, eve kapadım kendimi tek başıma 20 milyonluk şehrin tam ortasında. delirmekten korkuyorum.
en kötüsü de bunları sadece benim yaşadığımı bilmem. küçücük kalbimi çok kolay çaldın ve çok kolay üzdün.
-------------------------------------------
ben size benzemek istemiyorum bayım.
ben içimde ki canavara dönüşmek istemiyorum bayım.
--------------------------------------------
iki yıllık bir ilişkim biteli çok olmadı ki ben yine birine tutuldum. tam da ne güzel bekarlığın ve sınırsız koli kesmenin tadını çıkartacağım derken oldu bu. beyefendiden çok garip mesajlar almaktayım bu konuda ancak büyük ihtimalle hayat şartlarımızın ve farklılıklarımızın bu derece farklı olmasından dolayı hiçbir yere varamayacak bu muhabbet. her ilgisizliğinde dibe batırıyorum ve kendimi en çok düşürmek istemediğim yer burasıydı. doyasıya özgürlük ve doyasıya sikiş* evreninde yuvarlanmak istemiştim oysa. 4 yıldır yetişkinim desek bunun 3 yılı birilerine sadık kalarak ve duygusal ihtiyaçlarımın karşılanmasını bekleyerek geçti, sanki bu yüzden de bu kadar erken sapıtmış olabilirim. alışmış kudurmuştan beterdir desek yeridir gibi. belki de sadece yatakta bu kadar uyumlu olduğumuz için bu kadar düştüm.* ha bu arada libidom da kozmozlara ulaştı umarım geçer şu ergenliğim de bir rahatlarım.
gün günden yalnızlaşıyorum. kötü biri olduğumu düşünmüyorum ancak keşke bazı hataları yapmasaymışım diyorum. ama soran olursa gebersem de itiraf edemem, kuyruğu dik tutarımm.. ahahaha yalnızlığı ben seçiyorum kiiii derim
oturdum bir liste yaptım. ilk anda adı veya yüzü aklıma gelen tam 21 hayvana insan muamelesi yapıp, iyi davranmışım. bu sayı çok fazla.
3. haftam evdeyim. evden çalışıyorum günleri karıştırmaya başladım dışarıya çıkmıyorum kimsenin canının riske atmamak için. dışarıda gezen salak insanları gördükçe bi gaza geliyorum sonra salak onlar salak otur oturduğun yerde dedikten sonra netflix te bir dizi daha bitiriyorum. sosyalleşmeyi çok özledim. arkadaşlarımla vakit geçirmeyi ama en çok deniz kenarında kahve içip arkadaşlarımla sohbet etmeyi
düzgün sohbet etmeyi bilen yaşıtım bir pasiflora arıyorum. sıkıldım tek tabanca takılmaktan. adaylar dm üzerinden başvurabilir. herkese başarılar.
sözlüğün telegram grubuna katıldım. çok güzel eğlenceli sohbet, muhabbet oluyor. grupta konuştuğumuz başlıca konu, sözlük yazarımız olan kamyoncu'nun seks hayatı. karantinada kolonya şişesine bile yürüyecek duruma gelmiş yazarlarımızla tanıştığım için çok mutluyum. kendileri kamyoncu'nun entrylerine oldukça ilgililer. biliyorsunuz kamyoncu sekste ar-ge üzerine çalışıyor, sekste farklı pozisyonlar hakkında entryler giriyor. maalesef ben entrylerinde anlattığı pozisyonları hayalimde canlandıramıyordum. bazı yazarlarımız porno gifleriyle bu pozisyonları açıkladılar. böylelikle artık ben de deneyebileceğim. minnettarım. hatta kamyoncu pornosu atanlar bile oldu. bayağı içten ve samimi bi grup. her şeyi paylaşabiliyoruz.

ayrıca grupta çeşitli münazaralar yapıyoruz. bir taraf kamyoncu'nun entrylerinin yüzde yüz gerçek olduğunu savunuyor. diğer taraf kamyoncunun sahte olduğunu, sikinin kalkmadığını düşünüyor. iki dakika içinde ejakülasyon olduğu ise grupta konuşulan bir diğer konu.

daha önce de dediğim gibi gruptakiler çok içten ve samimi. mesela grup üyelerinden bazıları tinder gibi profiline beş tane fotoğraf koyuyor. böylelikle birbirimizi daha yakından tanıyabiliyoruz. daha önce hiç bu kadar içten ve samimi insanların olduğu bir ortamda olmamıştım. kuasar bacınız gitti, yerinde inceledi ve bu grubu öneriyor. herkese çok teşekkür ederim.

not: "smiley" sebebiyle silinmişti, düzenlenip tekrar yayınlandı. bakalım şimdi ne gelecek başına?
ehtiraslı pasiv axtarıram. qayırmak isteyirem sehere qeder. uff
ya her aksam ona çeyrek kala bu allahumme salli ala faslı benim ruhumu emiyo
3 gün önce twitterda biri bi şeyler yazmıştı biri. bi uygulama üzerinden tanıştılar, biri ölmüş filan. pek dikkat etmedim. dün instada bi arkadaşın hikayesinde gördüm, meğer öldürülen genç benim baya baya tanıdığım, konuştuğum bir genç. kafamdan aşağı kaynar sular döküldü. feci üzüldüm. 28 yaşında saçma sapan bi nedenden dolayı vefat etmiş. cidden çok üzücü.
rengarenk giyinmek istiyorum
sık sık rüyada kendimi ev arkadaşımla sevişirken buluyorum. arzuluyorum yalan yok. herifin siki ve deliği hariç her yerini gördüm zaten. hoş sikini de biliyorum da neyse :d vücudu hoş. meme uçları pembe pembe tam emmeyi sevdiğim türden :) birkaç kez iş de attım ama adam hetero ve üstüne üstlük homofobik. her şeyini görüp, bütün gün gözünün önünde olup da sevişememek üzücü :(
"herkes yalanları söyler
doğruları söyleyerek"
biri çirkinim diye uzak durmuş benden aylar sonra idrak ettim bunu. bense bir gizi var sandım her ihtimali kabullendim çirkin olduğumu söyleyememekmiş gizi. geçmişimden ona ulaşan fotoğrafım teşekkür ederim sana.
farklı farklı ülkelerin pop listelerini takip ediyor ve anlamadığım dillerde şarkılar dinliyorum uzun yıllardır. önce youtube'dan takip ediyordum, sonra spotify'a geçtim. bayağı bir şarkıcı tanıdım bu sayede. biraz absürd bir hobi, absürd tanışmalara vesile oluyor yalnız. bir konferansta karşılaştığım finli bir kadınla uzun uzun fin popu konuşmuştuk da kadının aklı çıkmıştı mesela. bir de böyle detaylı biliyorum mesela fin popunu, bilmemkim şarkıcısı bilmemkimin bestesi aldı da o şekilde patladı falan ama aslında onun gönlünde daha soft şarkılar yapmak var falan diyorum mesela, tabii karşıdaki dumur.

öte yandan arabada yanımda oturup da benim acaip dillerdeki şarkı zevklerime maruz kalan türkiş arkadaşlarım da başka bir şaşırıyor. macarca şarkılara eşlik ediyor, oradan arapçaya geçiyorum falan, yanımdakiler için kültür şoku oluyor bayağı.

şu an rus pop müziğinden gidiyorum da bu akşam, bahsedeyim dedim. rus rap bir de, yuh...
  • /
  • 91