düşün ki o bunu okuyor

günler geçer üstümüzden, geceler doğrar, biçer, ezer ve kavuşuruz sonunda da, nasıl kavuşuruz, ne halde kavuşuruz? muamma. gönülün istediği aşktan ötesidir. aşkın özüsün, öyle birisin. kendi içindeki öteliklerden bana da ver ve alıştır kavuşunca kokunla sarhoş olmaya beni.
gerçekler, hayallerden ve düşlerden yapılmıştır, bilmez misin? benimle oynama daha fazla. böyle ortaya çıkman iyi oldu aslında. gel. özlemlerinle gel.
konuşalım. sussak bile yüreklerimiz, ruhlarımız bizi dinlemeyecek. onlar birbirleriyle hep konuştular; biz tanışmadan önce bile üstelik! beyinlerimizi dinlemeyecek onlar. dinlememeli de. aşk bir beyin işi değildir; yürek işidir. sonsuzluğun parçası olalım. seni boşvermek imkansız. sen mutluyken mutlu, mutsuzken mutsuz olan bana seni boşvermek imkansızdan da öte. sen ezelden gelip ebede gidensin. bu dünyada manevi olarak kendini düşününce varacağın nokta, ötekindeki kendindir. maddi olarak kendimizi düşünmeyi es geçiyorum! burda sönmediğini anladık. burda biten, bitişin sonu olmalı. başlangıca selam olsun! seviyorum. seviyorsun. sadece sarıl. öylece kal. gözyaşlarımız yıkasın kalp kırıklıklarımızın kirini. paklanalım. gel.
hayat, seni doğurandı. "gelsem mi?" deme, gel. hayal kırıklığının büyüğü sen yokken olandı daha fazlası olmaz bana inan. küçüklerini zaten saymıyorum; onları kanıksadım. o'nun ben olduğumu, o'nun sen olduğunu anladığım gibi anla n'olursun. tereddüt etme, göreceksin, göreceğim. birbirimize geç kalmadık. son tren, son uçak, son vapur henüz kalkmadı. birbirimizi beklemeye gerek yok. neden bekleyelim? haydi, şimdi! hayatın verdiklerini, ölüme taşıyacak değilim. yaşayalım.
özlediklerin gerçekleşecek; bunu bil ve iste ve gel. gel. sadece gel ve korkmadan gel. ürkek adımlarla değil, koşarak gel. bekleyeceğim. şimdi, uykumda bekleyeceğim seni. gel, düşüme gel. düşümü gerçek kıl.*
şu ülkede en büyük hayranın benim iddia ediyorum. 6 ay önce beşiktaş'ta yürüyordun ben çıkıverdim karşına, o işte evrenin çekim gücüydü, yüzün çok asıktı beklediğimden daha ciddi ve agresiftin. bağıramadım ardından "şivesi sensin aşkın!" diye. ama inan seni çok seviyorum ve bu aşk mezara kadar gidecek. bir gün bir şarkını ben sana söyleyeceğim. o an ölebilirim, ilerisi teferruattır önemli değil.

bilseydin keşke

bilseydin keşke
o gece rüya gördün uyanamadın irkildin , o an uyandım sadece sıkıca sarıldım. ve geçti.
sen benim ait olamadan paylaştığımsın. hayatımın her dönemi çok güçlüyüm ben diye kendimi inandırmışken bu sefer iyi çuvalladım ve ayağa kalkamıyorum. senin karşında iyiyim izlenimleri vermeye çalışsam bile iyi değilim. biliyor musun en çok üzen de herkes bu kadar kendini hırpalama derken hala senin içindeki iyiyi gördüğümü düşünüp kendimi avutmamdı. ama ben uyandım, uyandırdın beni. başka birisi için sen üzülürken benim kendimi harap etmem neye yarıyor ki? her şey olsun istiyorsun, mutlu olmak istiyorsun ama her şey olmuyor be!
aklımdasın. sen de beni düşünüyorsun, farkındayım. eğlenmene bak, anın tadını çıkar. tatil sonrası görüşürüz.
bir adım daha at...ben adım atmayı beceremem
okuma. burayı okuma, alt+f4 çek. okumasana olm.
saçma bulduğun entrylerimi neye göre saçma buldun anlatsana cınım ya ?
okuyorsun ama anladığından emin değilim. neredeyse üç yıl oldu ülkeni terk edip türkiye'ye bir mülteci olarak geleli, ama sen türkçeyi hâlâ iyi konuşamıyorsun. nereden çıktın karşıma, neden girdin hayatıma ve neden kendine bapladıktan sonra aldattın. bak altı ay oldu sen gideli ama yüreğimde yaktığın ateş sönmedi, acım ilk günkü kadar taze. her zabah sana lanet okuyarak uyanıyorum uykudan. bu yaşıma kadar beni hiç kimse sevmemişti, hiç kimseden tatlı bir söz duymamıştım. ta ki sen çıkana kadar karşıma. ama söylediğin o sözlerin hepsinin yalan olduğunu anlayamadım ey zalim suriyeli! biliyorum şimdi sen pasif türklerle gününü gün ediyorsun ve ben hiç umurunda değilim.
ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli ksfjnsf ama bilirsin cidden ben yazmayı pek bilmem dünya güzeli dnjndj neyse seni sevüyürüm , senlen yapışık yaşamak istiyorum zinnet hanım teyzeme selam yakşamlar....
haftasonu seni aramadım ve sana yazmadım. üstelik başka biriyle buluşup taksim'e gittim. ama onu sevmiyorum ve onla yatmadım. sana ruh hastası olduğumu ve buna alışman gerektiğini söylemiştim. yazmaya yüzüm yok. sakalını yirim.
boş zamanlarımda seninle geçirdiğim güzel günlerin, bir anda geçip giden saatlerin hayalini kurup yüzlerce kez aynı şeyi yeniden yaşamak gibi psikopat bir hobim var artık. evet seni hala affedemedim, geldim desen, döndüm desen bil ki yaklaşmam bile artık sana. hala gözümün önünden gitmeyen o masum yüzünün kirlenmesinden korkuyorum. bilmem kokun hala aynı mı? ya gülüşün? daha mı iplemez artık bakışların? merak etsem de, kanımı donduran özlemin paramparça etse de bahar geldiğinde, sen sakın dönme bir daha.
içimizi döküp ferahlayabileceğimiz, söyleyemediklerimizi söyleyebileceğimiz güzide ve işlevsel olmasını dilediğim bir başlıktır.

seni geri alacağım kızım, kaçarın göçerin yok.
o kadar tatlısın ki, keşke ne kadar şerefsiz bir insan olduğunu bilmeseydim.
mesela evlensek ve avrupa vatandası olsam??*
  • /
  • 5