ilk eşcinsel deneyim

çok hatırlamak istemediğim deneyim. tam anlamıyla rezaletti. ailesinin tam o anda gelmesiyle bağlantılı olarak ne öncesini ne de sonrasını hatırlamak istemiyorum. bu yüzden ilk eşcinsel deneyimim sevgilimle olandır. ortada bir sevgi olduğu için daha gerçek. kendimi kandırmak pahasına buna inanıyorum.*
lise 3 teyken heterosexuel bir çocuğa aşık olmuştum. aynı sınıftaydık ve o bir kızdan hoşlanıyordu. yakın arkadaşı statüsündeydim, klasik işte. sonra lise bitti, farklı üniversite ve şehirlerdeydik, birbirimizle hiç görüşmüyorduk. aradan 4 sene geçmesine rağmen onu unutamamıştım ve adeta kalbim yanıyordu. chat uygulamalarından haberdardım ama tehlikeli olduğunu düşünüyordum ve çok çekiniyordum. sonra lezbien bir arkadaşımla telefonda konuşurken bana chat uygulamasından bulduğu ve seviştiği birini, bunun ne kadar hoş bir şey olduğunu filan anlattı, dikkatli olmak ve her önüme gelenle buluşmamak kaydıyla uygulamaları kullanmamın o kadar da tehlikeli olmayacağını söyledi. benim de aklıma yattı açıkçası, farklı tenlerin bana platoniğimi unutturacağını düşünüyordum, daha doğrusu öyle olmasını istiyordum. sonuçta intihar ve zararlı alışkanlıklar dışında her şeyi deneyebilirdim.
bir chat uygulaması indirdim. 2 ay filan durdu öyle, bir türlü bulamadım uygun kişiyi. biriyle buluştum ama ısınamadım, hatta öpüştük ama en ufak bir şey hissedemedim. sonra buldum, güvenebileceğim birini buldum. kısa süreli arıyordu ve bu benim için iyi bir şeydi. henüz cinsel deneyimim olmamıştı, belki de bunu sevmeyecektim. oyüzden ilk deneyimimi kısa süreli isteyen biriyle yaşamam daha iyiydi. zaten amaç çocuğu unutmak değil miydi aslında? her neyse. buluştuk ve kahve içtik ilk olarak. biraz agresif tavırları beni tedirgin etti, sakin biri olması iyi olurdu. ama bana hep iyi davrandı. birini öpmek, onun vücuduna dokunmak, çıplak olarak birine temas etmek gerçekten çok hoştu. işin ön sevişme sonrası kısmından ilk olduğu için pek bir şey anlamadım, hatta bitse de gitsek modunda takıldım bir süre. bir yandan da "oha şu an resmen sevişiyorum" filan diye düşünüyordum. sex yaptıktan sonra biraz sohbet edip ayrıldık, çabuk bittiğini düşündüm ayrılırken.
peki çocuk? onu unutamadım. farklı tenler unutturmuyormuş. ama sonra kendiliğinden bitti. sex yapmak ne çok mükemmel ne çok kötü, yine de öyle "yapmazsam çıldırırım" gibi bir şey yok her ne kadar bir ihtiyaç olsa da. tabi sevdiğin aşık olduğun insanla başka oluyordur, bilmiyorum henüz.
çoçukluk zamanında mahalle arkadaşımla yaşadığım ilişki. o zamanlar aktif-pasif ne demek bilmiyorduk. malum internet yok. dakika usulü bir o bir ben dayıyordum. sonra aktiflik ağır basınca daha da ilişki yaşamadık. güzelmiydi evet
10. sınıfla 11.'i sınıfı bağlayan yaz tatilinde, çok büyük ısrarlar sonucunda ailem beni tam iki ay boyunca londra'ya, orada okuyan kuzenimin yanına göndermişti. normalde plan benim hem ingilizce kursuna gitmem hem de onunla gezmemdi, ancak bazı problemlerden dolayı ilk 1.5 ay boyunca kuzenim sürekli çalıştı, ben kendim keşfettim şehri (daha güzeldi, orası kesin). bu günlerden bir tanesinde, kurstan tanıştığım arkadaşlardan birisinin "veda günü" için oxford st.'deki vapiano'ya gitmiştik yemek yemeye. bilen bilir, vapiano self-servis bir yer. çok da sevmediğim başka bir kızla yemek sırasına girdik, önümüzde italyan iki adam vardı. 30'larında.

onlardan bir tanesi bir an için ortadan kayboldu, gitti sergilenen pizzalara göz attı geri geldi. sonra da dönüp bize hangi pizzayı önereceğimizi sordu, ben cevap verdim ama arkadaşın ingilizcesi bayaaaa kötüydü, o saçmaladı. adam da bana bakıp "bu kız gerizekalı mı" diye sordu, ben de "biraz" dedim. sonra sadece benimle konuşmaya başladı, işte doğumgünü yakınmış, arkadaşıyla yemeğe çıkmışlar, istanbul'u bilirmiş, türk kızlarını çok severmiş falan. ben çok bir "he he" modundaydım, yemek yemek istiyordum çünkü sadece. (bkz: öncelikler)

neyse adamla arkadaşı yukarı çıktılar, biz de yemek yemeye gittik. ben adamdan hoşlanmıştım, ama aklımda bir şey olabileceği yoktu tabi ki. kıllıydı, uzun boyluydu, çok da yakışıklıydı. neyse işte, hızlıca tabağımdakileri gömdükten sonra lavoboyu kullanmak için üst kata çıktım, üst kat bar gibi bir yerdeydi. adamı gördüm yine, ben bir şey demeden yanından geçecekken beni yanına çağırdı. arkadaşı lavobodaymış. içki ısmarlamak istedi, dedim peki ama bir tane. arkadaşı gelince ikisi italyanca bir şeyler fısıldaştılar adamla bizi yalnız bıraktı, içim ısınmaya başlamıştı zaten o ara. konu konuyu açtı, adam benim bacaklarıma dokunmaya falan başladı.

hikayenin sonu otel odasında bitiyor.

şimdi, 18 yaşından önce cinsel birliktelik yaşadığım için pişman mıyım? hayır, bir kızla da ilk kez o hafta birlikte oldum. ama o yaştaki bir adamın 15-16 yaşındaki bir çocukla bu kadar rahat bir şekilde birlikte olması bana garip gelmiyor değil. kader artık. şimdi de tam daddy olmuştur gerçi. of of.
biraz internetteki seks hikayeleri tadinda ayrintili ve uzun bir hikaye olacak, ama 13 yildir icimde tutuyorum. ilk defa bir yerde paylasmis olacagim.

kadinlardan oldugu kadar erkekden de hoslanmaya baslamam 13-14 yaslarinda kendini hissettirmeye baslamisti. masturbaysyon yaparken ara sira pasif olarak erkekler ile ilskiye girdigimi hayal ediyor ve cok tahrik oluyordum. ancak sonrasinda hep bir pismanlik olusuyordu. 17 yasima geldigimde kadinlar ile cinsel hayatim baslamis, ama escinsel yonum hep ac kalmisti. bu aclikla hem bogusuyor, hem de ona yenik dusmek istiyordum. kafam cok karisikti yani.

kalabalik bir aileyiz. yazin da yakin yasta oldugumuzdan hep kuzenlerle takilirdik. ev bizi kaldirmadigindan ayni yatakta yattigimiz olurdu. o gun 3 kuzen ayni yataktaydik. ben uyuyamadim ve kendimce hayallere daldim. yine pasif oldugumu hayal ediyordum, ama yatakta diger kuzenlerim oldugundan masturbasyon yapamiyordum. bir sure sonra yanimda yatan kuzenimin cok hafiften hareketler yaptigini hissettim. hafif hafif masturbasyon yapiyordu. ben ise uyanik oldugumu belli etmedim ama bu durum beni heyecanlandirmisti. ama tabi ki o kuzenim oldugundan bir yandan da kendime kiziyordum.

heyecandan kendimi engelleyememeye basladim. vucudum engellemeye calissam da titriyordu. bunun akabinde hic beklelemedigim bir sey oldu ve kuzenim hafiften bana degdirmeye basladi. karsilik vermek ile veremek arasinda kararsiz kaldim ama 17 yilin acligina yenik dustum ve ben de hafif popomu ona surtmeye basladim. bir sure boyle devam ettik ve sonrasinda ben elimi onun aletine attim. ilk defa baska bir erkegin penisini elliyordum. inanilmaz bir duyguydu. onunla sevismek istiyordum ama odada yanliz olmadigimizdan elimle devam ettim ve onu elime bosalttim. sonrasinda ise kalktim ve tuvalete gidip kendimi bosaltarak pismanlik icinde yataga gittim ve uyudum. ancak bu yarim deneyim tum fantezilerimi susler olmustu. bu arada kuzenimle hic bir sey olmamis gibi davraniyorduk.

bu olaydan bir ay kadar sonra yine ayni odada yatacaktik.ancak bu sefer odada yanlizdik. ilk saniye ile beraber aklim ondaydi, ancak belli etmeye korkuyordum. yine ilk hareket ondan geldi. benim aletimi avucladi. sonra kendine cekti. yavas yavas degdirmeye basladi. sonrasinda kendisine dondum ve dudaklarina yapistim. bir erkek ile ilk defa opusuyordum.yavas yavas soyunduk ve bu sefer ben benim icin ilk olan oral sekse basladim.cok farkli bir duyguydu ve icimdeki aclik beni daha istekli yapiyordu. dakikalarca onu emdikten sonra o gun aramizdaki tek konusmayi yapti ve "hadi" dedi. sonra aletini agzimdan biraktim. o ise tuvaletten vazelin aldi geldi. once popoma sonra ise kendi aletine iyice yedirdi. sonra arkama gecti ve yavas yavas icine sokmaya basladi. inanilmaz bir aci vardi. "devam edemeyecegim" diye dusunerek cektim kendimi. sonra bir daha yavas yavas icime girmeye basladi. en sona geldiginde ise biraz duraksadi.acim azalmisti ve hafiften zevk almaya da baslamistim. yavas yavas gidip geldi. her gidis geliste zevk katlaniyordu. bu sekilde dort bes dakika daha surdu ve en son icime bosaldi. 30 saniye kadar beklediken sonra eliyle beni bosaltti. sonra ikimiz de bir sey olmamis gibi yattik. her zaman oldugu gibi bosaldiktan sonra icimi bir pismanlik kapladi.

o gunden sonra da kuzenimle gunluk iliskimiz hic bir sey olmamis gibi devam etti. 2 sene boyunca ne zaman beraber kalsak sevistik. bir yerden sonra kendisine bir daha bu sekilde bir iliski yasamayacagimi soyledim. "tamam" dedi ve o gunden beri bu iliski yasanmamis gibi hayatimiza devam ediyoruz. hala kuzenimle yasadiklarim icin biraz pismanim ama cinsel olarak tabularimi yiktigim icin de "bir daha yasama sansim olsa yapmam" diyemiyorum.
geç kabullenmenin verdiği saflık, daha öncesinde herhangi bir kadınla flört dışında bir şey yaşanmamışlık, ve bunun getirdiği tecrübesizlik ile hornette henüz bir haftadır ara ara konuştuğum bir insan. ve umumi bir tuvalet. aslında bu duruma sürüklendiğimin farkında bile değildim. çay içeceğiz diyerek buluşmuştuk. akşam iş çıkışıydı. çay içecek bir yerler ararken tuvaleti geldiğini söyledi ve umumi bir tuvaletin dışında bulduk kendimizi. ben onu dışarıda bekleme planları yaparken o 2 kişilik para ödemiş ve beni de içeriye çağırıyordu. neyse hala saf saf az sonra olacak şey aklımın ucundan bile geçmiyordu. tuvaletim de yoktu zaten. para verdi çocuk o kadar bari bir elimi yüzümü yıkayayım dedim. işimi bitirdim tam dışarı çıkacaktım ki baktım bu en köşedeki kabinden bana gel dercesine elini sallıyor. işte ancak o anda anlayabildim az sonra olacakları. o anda hazır hissetmedim kendimi açıkçası yalnız bunun eninde sonunda olacağını biliyorum, o halde kaçmamı gerektirecek bir şey kalmamıştı geriye, hala o saflıkla ve içimdeki özgüvenle kabine girdim. birden dudaklarıma yapıştı. öylesine kötü öpüşüyordu ki sanki beni yemeye çalışıyordu. pasif bir arkadaştı. orada bana ilk oral seks deneyimimi de yaşattı. o kısım öpüşmeden daha zevk verse de ilk olduğu için tuhaf hissettim. ardından ben boşalmaya yakınken yaptığı şeyi ondan sonra takıldığım hiç kimse yapmadı bana; spermlemi lıkır lıkır midesine indirdi. o anda bir şok yaşadım. ondan sonra da beni öpmeye kalktı. tabi ilk deneyim için bunu yapabilecek bir insan değildim ve onu bir daha öpmedim. çıktıktan sonra hadi görüşürüz deyip kendimi metroya attım. o an kendimi o kadar kirli hissettim ki; sürekli dalıp dalıp durdum. kabinden çıktıktan sonra ne kadar da sıvı sabunla dudaklarımı, bıyığımı ve sakallarımı yıkadıysam da o kirlilik hissi üstümden gitmemişti. eve gider gitmez ilk işim bol keseli bir duş almak oldu. ondan sonra rahatlayabildim. olayın sonrasında o kişi ile cinsel kimyamızın uymadığına kanaat getirdim. yoksa bu tiksinti başka bir şeyle açıklanamazdı. bunu da ona kibar bir dille söyledim zaten. biraz kem küm etti ama sonunda irtibatı kestik. sonrasında tam anlamıyla seksi bundan 2 ay sonrasında yaşadım. o ise "işte bahsettiğim şey budur be!, var ya tam anlamıyla bu lan!" idi. onu da sonra anlatırım çok yazmışım lan vay anasını.
birçok kişiyi ilk zamanlarda depresyona ve içe kapanıklığa iten deneyim. kendinle barışmak ve kendini kabullenmek bazen zaman alabilir.
cesaret edemedim bir türlü. insan kendi olmaktaydı neden korkar ki. umarım bir gün biriyle ilk seksimi gerceklestiririm.
ilkler hiç unutulmaz yaaa. sene 2004 lise 1 deyim o zamanlar internet filan nerdeee cafede porno filan biliyoruz da gay lez filan ne bilelim ama öyle birkaç resim filan görmüştüm neyse mevzuya geçeyim. karşı liseden bir çocuk var dersaneden arkadaş öyle konuşuyoruz. ben hep özgüveni yüksek biriydim muhabbet esnasında bulvar gazetesinden porno dan açıldı. bana bizde porno izleyelim mi filan dedi tamam dedim bende geçtik evine anası babası köye gitmiş. taktık vcd ye pornoyu izliyoruz ama benim niyet bozuk. :) neyse ben dedim 31 çekçem sıyırdım pantolonu çıkardım aletimi benim alet büyük bu da benden cesaret aldı çıkardı serçe parmağım kadar. başladık aletlerimizi sıvazlamaya. bana senin ki de baya büyük nasıl böyle büyük filan dedi bende 31 çekerek yetiştirdim dedim (ne alakaysa aq :))) yani) ben bunun aletine dokundum senin ki ufak sen yetiştirmemişsin dedim :)) sonra bu benim ki ni eline aldı çok büyük dedi neyse filmde karı başladı aleti yalamaya benim içim kıpır kıpır pantolanlarımız dizlerimizde. ben ne zevk alıyorlar dedim sonra sanırım ilk escinsel anım o andı ve şu cümle döküldü ağzımdan “yalıyım mı” hafif bir gülümseme ile gözleri ile teyit etti bir anda yumuldum serçe parmağım kadar o aleti ağzıma aldım ağzımda o etli dokuyu hissetmek çok değişikti. sakso çekiyordum ve hoşuma gidiyordu. ne yaptığımızı bilmiyorduk ama sanırım ikimizde o an mutluyduk. neyse ben çekyatta otururken o da benimkini yalamak istedi o yaladı biraz belden aşağımız çıplak üstümüzde tşörtler birden yanaklarımızı öptük ve bir an da öpüşmeye başladık o kadar hoşuma gitti ki anlatamam dilim onun ağzında onun dili benim ağzımda. baya bir öpüştük, sonra ben çekyatta çatal pozisyonundayken o bacak aramdaydı ve kerkiniyordu. artık içime girmesini istiyordum tabi kayganlaştırıcı krem filan bildiğimiz mi var tükürükledi bu beni bir girdi aklım çıkıcaktı canım bir yandı bir yandı götüm kanıyor zannettim ;)) tabi yarıda bıraktım aletini yalamamı söyledi istemedim 31 çekti ve boşaldı bana sakso çekmesini istedim ve istememesine rağmen ağzına boşaldım galiba ilk ibneliği orda yapmıştım :) yaptığım neydi bilmiyorum ama ikimizde mutluyduk çok utanmıştım. boşaldıktan sonra ilk pişmanlığımı da yaşamıştım ama isteyerek yapmıştım. ilkim buydu paylaşmak istedim. iyi akşamlar...
engin tecrübelerim ve sayısı belli olmayan kolilerim olmadığı için hatırlamak çok güç değil.

kendimin farkına varıp da uzunca bir süre cesaret edememişliğin ardından netten konuştuğum bir adamla izmir’de buluşup bir otel odasında birlikte olmuştuk. kolinin ne demek olduğunu bilmediğim bir dönemdi. hiç zevk alamadım, o da alamadı eminim. onca yol teptik hadi s.kişelim düşüncesi vardı ikimizde. sonrasında herkesteki gibi pişmanlık ve bir ton soru işareti oluşmuştu. düşünün ki kendinizi eşcinsel hissediyorsunuz ilişkiye giriyorsunuz ve zevk alamıyorsunuz. üstüne üstlük acısı ve vicdan azabı da cabası.
bu olayın üstünden bir yıl geçti o kadar bir süre hiç ilişki yaşamak bile istemedim.
bir gün deli bir anıma geldi ve growlr’dan tanıştığım ve bir haftadır telefonda konuştuğum adam ile istanbul’da buluşmaya ve onda kalmaya karar verdim. o günün üstünden aylar geçti hala beraber olduğum ilk defa zevk alarak ilişki yaşadığım ve sevdiğim adamdır o. sadece ilk seks deneyimi değil. her şeyin ilkini onunla yaşadım. hayatımda sebep olduğu değişimler hiç bitmez umarım. onun gibi biriyle bu ilkleri yaşamak benim için çok büyük bir şans.
benim hangisi ilkti hatırlamakta zorlandığım deneyim. yani ilk eşcinsel deneyim deyince ilk bir erkekle oynaşmak, ilk bir erkekle anal seks yapmak, ilk bir eşcinselle sevişmek hangisi?

efendim hepsini tek tek söyleyeyim o zaman:

ilk bir erkekle oynaşmak dayımın oğlu ve diğer akrabalarımızla oynadığımız oyun sırasında dayımın oğluyla birbirimizi ellememiz üzerineydi.
ilk bir erkekle anal seks yapmaksa eğer konu o çok can yakan bir deneyimdi.
ilk bir eşcinselle sevişmekse eğer deneyim, hayatımın en zevkli anlarından biriydi, o dakikadan sonra heteroseksüel erkeklere aşık olmaktan vazgeçtim, çünkü anladım ki hetero erkeklere aşık olmanın hiçbir çıkış noktası yok, sonu hüsran, acı, yalnızlık.

ilk sevgilimse hala devam ediyor, benim ilişkilerdeki deneyimsizliğimi, acemiliğimi bütün o sevecen ve duygusal halleriyle 1.5 yıldır hep kapatan yüce insan. bana sevmeyi öğreten, acele etmemeyi, her adımı birlikte ve güvenle atmayı, arkama baktığımda güvendiğim, sırtımı yasladığımda aklımda hiçbir şüphe bırakmayan insan. iyi ki var.
12 ya da 13 yaş... yer komşunun evi, zamanın meşhur koltuk örtülerinin altı... yanımda benden 4 yaş küçük komşunun kızı ve biz öpüşüp vajina elliyoruz * o yılların bilinmezliği ve gizliliğiyle bu noktaya nasıl geldik hiç hatırlamıyorum. hala komşumuz o kızcağız. tek fark şu an aynı dairede kocası ve oğluyla yaşıyor ben ise hala ailemle. acaba o günü o da hatırlıyor mu fazlasıyla merak etmekteyim fakat kukuşum yemiyor sormaya.

(bkz: kadın cinsel organın verilen isimler)
yaş 23 benden bir kaç yaş küçük bir kadın, çok güzel, entelektüel, çekici. bir kaç günlüğüne aynı festivalin içindeyiz. birbirimizden ayrılamıyoruz zaten hep konuşacak bir şeylerimiz var. yakın arkadaşlarımdan biri kıza asılıyor kız ben lezbiyenim diyor. ben de kusura bakma ama asıldığın kız bana asılıyor haberin olsun diyorum. aynı akşam ben seninle yatmak istiyorum diyor. benim için sorun olmamasından anlıyorum, sonra geriye dönüp şöyle bir bakınca bayağı şey anlıyorum ya neyse o gece yatıyoruz. sonra çok iyi arkadaşım oluyor kendisi ama sağolsun ilk adımı da atmamı sağlıyor. ilk seferden sonra gerisi geliyor zaten. *
* *
yaş olmuş 9-10. her yaz olduğu gibi 2 haftalığına, kastamonudaki dayımların köydeki evine gidiyoruz. 4 tane kuzenim var orada, ben de tek çocuğum, ve çok zayıfım o aralar. aşırı zayıf ama, kaburgalarım falan gözüküyor, düşünün artık. bi tane erkek kuzenim, benden 3-4 yaş büyük. yani ergenlik dönemleri oluyor onun için. libido tavanlarda sanırım. olaylar nasıl ve hangi ara gelişti ama o zamandan beri suçluyu hep o sandım. ama düşündükçe aslında ben onu zorlamıştım. evin altındaki ahıra sürükleyip, duvara yapıştırıp, dudaklarımızın bütünleşmesini ben sağladım. karşı koymadı, o da ayrı konu. soğuk eller vücutlarda dolaşmaya başlar, kalpler yerinden fırlar. ta ki abisi onu çağırana kadar. ama bu küçük kaçamak böyle son bulmaz. o günün akşamı da bu yiyişme devam eder. ertesi gün de devam eder. sonra tatil biter ve ben istanbula geri dönerim.

o günden beri yaz tatillerini iple çekmeye başlarım. ama, o olaydan sonraki ilk yaz tatilinde, sanki hiçbir şey yaşanmamış gibi, olaylar kapanıverdi. o, şehre inip bir cafede çalışmaya başladı falan. ama yine de ümidimi kaybettim ve ortalama 3 yıl boyunca sancılı dönemler geçirdim. onun bana yaşattığı o heyecan, o ateş, beni kavuruyordu. ama gel görki diğer yandan okulda kızlardan hoşlanıyordum. ya da öyle sanıyordum çünkü, en ufak bir duygu patlaması yoktu. hiçbiri o yaz olanların yerini tutamazdı. annem sorardı, ilk defa bir kız için ağladığımda, "elini tutunca bir şey hissediyor musun?" "yoo." derdim, hissetmeli miydim gibisinden. bunların hepsi tabiki de sürüye ayak uydurup "ben de kızlardan hoşlanıyorum" dememi sağlıyordu. ama yüreğim başka dil konuşuyordu. kuzenimle yaşadığım şey yanlış da gelmiyordu. yine olsa yine yapardım.

ama, o zamandan sonra birkaç şey olmadı değil. sınıftaki bir çocukla tuhaf şeyler yapıyorduk. nedendir bilinmez, o gün okul bitince, gelsene tuvalete demiştim. orda da devam ederdik yiyişmeye. gitmiştim salak gibi beklemiştim tuvalette. her neyse, sonuç olarak, kuzenimle bunu hiç konuşmadım. gey mi yoksa hetero mu bilemeyeceğim. ama, gelmişim 20 yaşıma, halen o tür bir heyecan yaşayamadım. o sebepten, kendisine bir teşekkür borçluyum. ne kadar, o olaydan sonra yaşadığım sancılı dönemleri saymazsak, öpüşmek için çıldıran bir tipe büründüm. yine de sağol.
yaş 14-15 olması lazım valide hanım ile peder bey sürekli olarak büyük şehirde çalıştıkları için bendeniz köyde anneannem ve dedem ile büyümüşüm yeşilçam filmlerinde o köyden kente göç etmişler kadar şaşkınım anadolu yakasında iki katlı bir evde oturuyoruz okulum 10 dakika yürüme mesafesinde
alışamadım kolay kolay büyük şehre insanlar farklı farklı kimse dedemin bir tanıdığının torunu değil ya da kimse köylüm değil ya da
gel zaman git zaman sınıfta diğer bir dışlanan mete ile arkadaş oldum genelde ödevleri beraber yapıyoruz okul çıkışları hemen okulun yakınındaki belediye kütüphanesine gidip ödevleri yapıyor ders çalışıyoruz ikimizde bu amerikan high school filmlerinde ki nerd boylar gibiyiz mete biraz daha uzun ve beyaz tenli ben biraz daha tombul ve buğday tenli günün birinde öğretmenden gelen bir proje ödevi bizi aynı evde uzun süre geçirmeye itti tesadüftür ki ailesi de ufak bir tanışma faslından sonra çekip gitti evde ikimiz kaldık ergen aklı işte bakanlığın bize dağıttığı ama hepimizin şifrelerine kadar kırdırdığı tabletten girdiğimiz bir site...
video ilerledikçe içten içe yanıyoruz ergen adamlarız tabi benim eşofmanımın önünde bir kabarıklık onun eşofmanı önünde bir kabarıklık metenin bana cezbedici bakışları utana sıkıla onun eli benim özelime benim elim onun özeline giderken hayatımda ilk defa biriyle öpüştüm sevişmeyi de bilmediğimizden çırılçıplak soyunup aynı yatağa girip vücudumuzun her zerresini öpüyoruz ama devamını bilmiyoruz sürtünme desen yok oral desen yok sevişe sevişe rahatladık sonrasında yüzümüze bakamadık utançtan iki hafta... sonrasında bir sene daha aynı şeylere devam... ta ki o artık heteroseksüel (!) olduğuna karar verene kadar
sıcak bir yaz günüydü. mahalleden arkadaşlar apartmanın garaj girişini kullanarak kale yapmıştık. ben de oranın geçilmez bekçisiydim. bazıları bana kaleci diyordu. isimlere pek takılmam ama gardiyan falan dense daha hoşuma giderdi. bana doğru gelen her topu büyük şevkle karşılıyor hepsini tutmaya çalışıyordum. hele ikili mücadelelerdeki o azim beni benden alıyordu. herşey iyi güzel giderken birden kavga çıktı. anlam veremediğim bir nedenden ötürü en yakışıklı çocukla baş başa kalmıştım. aramızda sadece yuvarlak meşin vardı. hep bir ağızdan topu tut lan topu tut kaleci diye bana avazları çıktığı kadar bağırıyorlardı. ben daha hazır değilken çocuk topa vurdu. hayvan öyle bir sert vurdu ki toptan kaçmak zorunda kaldım. daha sonra arkadaşlarımın büyük tepkilerine maruz kalsam da ölmek için daha çok gençtim. top uzağa gidince onu alma görevi bana layık görüldü. apartmanın karşısına yeni yapılan sitenin içine kaçmıştı. korkusuzca içeri daldım. biliyorum ki topsuz dönsem beni top yerine koyup maç yaparlardı. (aslında fena fikir değil) ortalık sessizdi. topu aradım taradım bulamadım. tam ümitlerimi kesmişken sevgili bir amca topumla çıkageldi. yüzündeki o sevecen, içten gülümsemeyi asla unutamıyorum. beni yanına çağırdı. başımı okşamaya başladı. sevinç dolmuştu içim. beni limonata içmeye davet etti. şaşırmıştım aslında inşaat alanında limonata içmenin ne denli doğru olduğuna. bir kafeye falan götürseydi ya. arka tarafa geçtik. yerde kartonlar serilmişti. beni oraya oturttu yanıma sokuldu hemen. sıkıca sarıldı bana. bütün bu olaylara anlam veremiyordum neden bu adam beni görür görmez bu kadar samimi davranmaya başlamıştı? herhalde memleketinden uzak olduğu için beni evladı yerine koydu diye düşündüm. hava sıcak diye gömleğini çıkardı. hayatımda gördüğüm en kıllı insandı. benim de üstümü çıkarmamı istedi. ben de terli terli soyunmak istemedim. sonra üşütüp hasta olsaydım annem gebertirdi. yorulduğumu anlamış olacak ki uzanmamı istedi ve masaj yapmaya başladı. her tarafımı ovmaya başladı. öyle bir iyi gelmişti ki anlatamam. birden öpmeye de başladı. sevgiyle dolmuştu her yerim. ama bu öpüşler ve ovmalar canımı yakmaya başladı. gitmek istedim 'duurr, ahhhh, biraz daha' gibi anlamsız iniltiler çıkardı. ittirip kalkmaya yeltendim (ki en büyük hata bu diyebilirim) ben tutup kendine çekti. rahat değildim. sırtıma bir şey batıyordu. beni duvara yapıştırdı. iyice canımı yakmaya başlamıştı. amca bırak beni yaa demeye kalmadan bir acı hissettim arkamda. gözyaşlarım sel olmuş makus kaderime ağlyordum. iyi kalpli amca beni duvarla birleştirmiş sanki oraya yapıştırmak ister gibi gidip gelip duruyordu. acı birden anlatılmaz bir zevke dönüştü. ağlayışlarım zevk çığlıklarına karıştı. her şey bittiğinde bana ne olduğunu anlayamamıştım ama özümü bulmuş gibiydim. topumu almış çıkarken bir grup insan geldi. sanırım yardıma ihtiyacım olduğunu zannettiler. içlerinden birisi koşup sarıldı. diğeri de hemen arkasından geldi.ve diğeri ve diğeri ve diğeri de... son hatırladığım eve el arabasında götürdükleri.
(...) <br>topum inşaata kaçmıştı. sessiz sakin bir inşaattı. belli ki çalışanların izin günüydü. ama biri bütün çamaşırları yıkayıp asmış kendisi peşmurde beyaz bir donla dolanıyordu. "şey... topum kaçtı da" dedim. beyaz donun üzerinden hafif erekte olmuş bir penis dikkat çekiyordu. "şu çarşafı sıkalım geçsene karşıma" dedi. olur der gibi kafamla onayladım. kaslı kolları çarşafı sıktıkça daha belirgin oluyor, kollarındaki damarlar şişiyordu. ben ise var gücümle sabit durmaya çalışıyordum. iyice burduğumuz çarşafdan sonra "ellerin mi acıdı, bakayım bi" dedi. heyecandan tir tir titriyordum. elleri elimdeyken gözlerime bakıyordu. içimden aslında sadece sarılmak geçiyordu. sarıldım. o da sarıldı. dudaklarıma yapıştı. tuhaf bir duyguydu. neyi nasıl yapacağını çok iyi biliyordu, kendimi onun tecrübeli kollarına bıraktım. <br>(...)
18 yaşımda üniversite için aile yanından ayrılıp yurda yerleştiğim ilk ay, vapur sırası beklerken kestiğim adamın beni farkedip ertesi hafta yatağa atmasıyla başladığım serüven. sonrasında çalışma mekanlarım olan toplu taşımadan adam kaldırma serüvenleri geliyor.
17 yaşındaydım hatunla bir arkadaşımın lezbiyen ama cok iyi biri demesi ile tanıştım. dört beş ay kadar konuştuk sonra beklenen buluşma gerçekleşti. görür görmez acayip bi elektrik oldu aramızda ikinci buluşmamız da beraber olduk. dört saat felan sürdü gercekten inanılmazdi. beraber olduğum en güzel ve en özel kadın olarak tarihe geçmiştir kendileri hâlâ arada bir görüşürüz tabii arkadaş olarak..
  • /
  • 4