sonbahar

yaza elveda kışa merhaba dediğimiz mevsim. eylül, ekim ve kasım aylarında yaşanır.
ağaçların yapraklarını döktüğü mevsimdir. hüzün mevsimi olarak da adlandırılır.
adamın amına koyan bir burak kut şarkısı.

sonbaharı bu belki de aşkın
alışmak çok zor ah bu yalnızlığın
yalana döndü kurtulamadım
farkında olmadan sana alıştım
sen başka yerde ben başka yerde
soluyoruz vay aman
başka dünyada başka rüyada
yaşıyoruz o zaman
hayatın kendisi bu
her şey varmış içinde
yollar ayrılıyormuş
deli gibi sevsen bile
yaz sonrası yavaş yavaş havaların soğumasıyla başlayan ve tabiatın yaprak dökümü ile cevap verdiği durumdur. bu durum bir tasvir olarakta kullanılmaktadır. mesela bir bir bütünün yavaş yavaş parçalanması ve ya yok olması anlamında da kullanılmaktadır.

örneğin:
x= şecaattin ne alemde?
y= sorma o bu aralar kötü. sonbahar etkisi var.
karadenizli olunca daha ağır gelen ve filmin çekildiği yerleri de bilince iki kat üzen türk sinemasının son dönem güzel ürünlerinden. ballı süt gelir annenin aklına ilk karadenizde. burada da öyle. gerçekten insanın içine oturan bir film. bir kabullenmişlik öyküsü.
bol ödüllü bir özcan alper filmidir. başrolde oynayan onur saylaka da birçok ödül kazandıran filmin müzikleri öyle yakıcıdır ki, özellikle finalde yer alan ağıt sonu iki kat daha etkileyici kılar.
istanbulda olanı ayrı bir güzeldir. teoman abimiz şarkısını bile yapmıştır.*

sevişme sahnesiyle aklıma kazınmış olan filmdir. bambaşka dünyalardan kopup gelmiş iki yabancının o kıytırık otel odasındaki çırılçıplak ama ürkek halleri üzülmeye değer doğrusu...
mevsimlerin en güzeli en duygulu olanı, boşuna değil vivaldi'nin four seasons bestesinin en can alıcı kısımının sonbahar oluşu o bestede ki gibi her mevsimin tadı olabilir ama sonbaharın başka bir lezzeti vardır.
bir türlü gitmek bilmeyen. onca insan tarafından sevilmediğini bildiğinden olsa gerek hırsla, hınçla ve olanca heybetiyle "ben burdayım hâlâ. ben de varım." diyor ve gitmiyor.

sevilmek istenen ve aynı zamanda kırgın ve dahi kızgın, üstelik de yorgun ve çokça hüzünlü.

canım sonbahar,
kara bulutlarınla, siyah-beyaz halet-i ruhiyenle, yağmurlarınla ve hüznünle, bendeniz çok seviyorum seni.
üzülmeyesin.
hüznün mevsimi, mutluluğun adını duyduğumda özlemin ne kadar arttığının farkına varıyorum, yere düşen her kuru yaprak için bir damla göz yaşı bırakıyorum toprağa düşmelerini istiyorum faydası olmayacağını bile bile gözlerimi kapattığımda gördüklerimi gerçeğe dönüştürmek istiyorum, üzerimi örtmediğim sıcak günleri özlüyorum, ağaçların çıplak olmadığı zamanları, güneşin sıcaklığını hissetmeyi, mutlu olamıyorum. hüznün özlem ile birleştiği sonbahardan nefret ediyorum.
sevgiliyle izlendiğinde son sahnede*yine hıçkırıklarla ağlamaya bağlayınca s..erim lan seni ağlatan filmi diyen sevdiceğin gazabına uğrayan filmdir.
insanı hüzünlendiren mevsim genelde kötü şeyler olur
gitmelerin mevsimidir...
insanın en kendi olduğu, en gerçek olduğu, en yoktan var olduğu mevsim. biraz hüzünlü, kırılgan ve örtünsek de çıplak. aslında insan o pek neşeli, heyecanlı geçirdiği yaz ikliminde ne kadar örtülü, kibirli bir mutlulukla kaplı. sonbahar seni soyuyor ve kendini görme fırsatı sunuyor.
sonbahar güzeldir yağmuru sevene, serin havayı sevene. gök gürler, yağmur yağar, havalar serinler. güzeldir sonbahar bence.

teoman'ın sohbaharı içeren bir şarkısı da bulunmaktadır; istanbul'da sonbahar:
en harika mevsimdir; sarılmalıktır, yaratıcılığı tazeler. fazla şiirselleşmek istemiyorum. hem bırakın istanbul'u sonbahar ankara'dır.
adına sayısız şarkı yazılmış mevsimdir. bir ilkbahar değildir; ama yine de gideri vardır.
  • /
  • 2