baskerwilleliwilliam

Durum: 291 - 0 - 0 - 0 - 28.09.2018 13:23

Puan: 3894 - Sözlük Kezbanı

10 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 15

pomi casalmaggiore

bu yıl fivb kadınlar dünya kulüpler şampiyonası 'nda eczacıbaşı kadın voleybol takımı ile finalde karşılaşan, çok iyi takım oyunu oynamasına rağmen 3-2 mağlup olması nedeniyle ikincilikle yetinmek zorunda kalmıştır.

fivb kadınlar dünya kulüpler şampiyonası

her yıl dünyanın bir şehrinde düzenlenen toplam 8 takımın katıldığı, bu yıl (2016) eczacıbaşı kadın voleybol takımı 'nın şampiyonluğu ile sonuçlanan, dünyanın en iyi kadın voleybol kulüplerinin yer aldığı, voleybolun en prestijli şampiyonalarından biri.

tatiana kosheleva

rus voleybol oyuncusu. hırsıyla nam salmıştır. rus milli takımının 28 yaşındaki yildiz oyuncusu bu yıl ilk kez ülkesinin dışında bir takımda yani eczacıbaşı kadın voleybol takımı'nda forma giymektedir.

eczacıbaşı kadın voleybol takımı

şu an oynanan pomi-eczacı maçını söke söke alacak takımdır. boskovic gibi 19 yaşındaki bir oyuncunun da bu denli üst düzey maçta en büyük sorumluluğu alması ise takdire şayan.

hornet

kırmızı, turuncu gibi renkler vücudu harekete geçirdiği için turuncu rengini tercih etmişlerdir. burger king, mc donals gibi yerler buna iyi bir örnektir. özellikle kırmızı renkler kullanarak insanların acıkmasını sağlarlar. turuncu da benzer etkilere sahiptir. kanı hızlandırır, ateşlendiririr. (bkz: ateş seni çağırıyor )

penis yalamanın yararlı olduğunun tespit edilmesi

penis yalamanın yararlı olduğunun tespit edilmesi

sidiğin renginin beyaz veya sarı olması

eğer beyazsa kişinin günlük su miktarını yeterince içtiğini, sarı ise çok fazla su içmediğini belirtir.

kullanılmış biletler

murathan mungan tarafından yazılmış kitap. yıllardır yazdığı köşe yazılarını topladığı ve sinema, edebiyat daha net bir ifadeyle sanatla ilgili olan anılarını da barındıran karalamalarını biraraya getirdiği kitap.

lise yıllarında aldığım hamam teklifi

yaklaşık bundan 10 yil önce dersten çıkmış eve doğru yürüyordum. hava sıcak ve bunaltıcı idi. o anki tek derdim evime gidip ders çalışmaktı. fakat yürümekten yorulup bir banka oturduğum da o günüm tamamen değişti. yaklaşık 28-30 yas araliginda bir ağabey yanıma yaklaştı ve buralarda gidebileceğim hamam var mi dedi. ben de o mahalleye yeni taşıdığımizdan hic hamam bilmiyordum. eski mahallemde de bilmiyordum zaten. neyse bu ağabey soruyu sorunca bilmiyorum cevabını verdim. fakat israrla iyi düşün emin misin dedi. ben de yine hayır diye cevap verince ama benim yikanmam gerekiyor dedi. ben de hala jeton düşmedi ve acaba inşaatta falan mi çalışıyor banyo yapacak yeri yok diye düşünmeye başladım. fakat son sorduğu soru ile ne kadar masum düşündüğümü anladım. son soru şuydu: istersen beraber bir hamam bulup gidelim. çocuk aklıyla hem sinirlendim hem korktum. sakinliğimi koruyup sağ ol abi eve gitmem gerek deyip uzaklaştım. arkamdan bir iki bağırdı yanlış anladım diye ama hic bakmadan eve geldim. çok sonraları öğrendim yıllar sonra böyle tek başına banklarda, parklarda oturan insanlara bu tur teklifler yapıldığını. liseli bir çocuğa yapılması kabul edilemez yine de. yine iyi düşünüp belki yaşımdan olgun gösterdiğim için böyle birşey yapılmış olabileceğini tahmin ediyorum.

edit: yine ben

dünyadan sesler

alternatif dünya müziklerini meraklıları ile buluşturan ve kâr amacı gütmeyen youtube kanalı. inanılmaz seslerle tanışabilirsiniz bu kanal aracılığıyla. son zamanlarda telif hakkı sorunu nedeniyle kapanma tehlikesi geçirse de hala yayın hayatına devam etmektedir.

he yana

insanın tüm duygularını harekete geçiren kazım koyuncu parçası. sözlerini anlamasam da farklı bir tınısı var bu parçanın.

link;

yalnızlar treni

'sen hiç hayallerinden vazgeçtin mi aşk için, kanlı bıçaklı oldun mu gönlünle.
hadi affettim farz et, hadi unuttum farz et nasıl hesap veririm ben kendime'...

baskerwilleliwilliam'ın üç günde bir maruz kaldığı ahlaksızlıklar

neden rahatsız olunduğu konusunda anlam veremediğim durum. bir insan başına gelenleri anlatınca yanlış birşey mi yapmış oluyor. yukarıda bahsi geçen yazar başına gelenleri eleştirmiyor, yanlış görmüyor, ötekileştirmiyor sadece olduğu gibi aktarıyor. utanmazlar arabada oral seks yapıyorlar, ahlaksız genç otobüste utanmadan milleti elliyor gibi ifadeler kullanmıyor. çünkü bunlar hayatın heyecanlı ve güzel yanları. çok sık denk gelinen bir olay olmadığı için şaşırıyor ve şaşkınlığını paylaşıyor. özgürlük konusunda tartışılacak en son kişi.

toplu taşımada teenage biri tarafından taciz edilişim

geçen ay anadolu yakasında sabah saatlerinde (yanlış hatırlıyor olabilirim öğlene doğru da olabilir) çekmeköyden bir otobüse bindim. otobüs çok dolu değildi. ben de boş bir koltuğa oturdum. ilerleyen dakikalarda beyaz tişörtlü, sırt çantalı, pantolonun paçası ile ayakkabısı arasında birkaç cm boşluk olan, temiz yüzlü, sarışın bir arkadaş otobüse bindi ve yanıma oturdu. ben sakin sakin müziğimi dinlerken parmaklarıyla hafifçe çaktırmadan kolumu elledi. ben tepki vermeyince okşamaya başladı. yüzüm kızardı utançtan ve ne yapacağımı bilemedim. otobüs boş olduğu için rahatça hareket edebiliyordu. belli bir süre devam etti okşamaya ve ben tepki vermeyince sonlandırdı. birkaç durak sonra da indi. fazlasıyla cesur olduğu için kendisini buradan tebrik ediyorum.

edit: teenage yanlış anlaşılmasın 19 yaşına yeni girmiş bir havası vardı arkadaşın. kanı kaynayan yaşlarda olur böyle şeyler.

planetromeo vs hornet

biri aşk arama adı altında seks aramak için kullanılan uygulama, diğeri ise açık ve net olarak seks aradığını ifade etmek için kullanılan uygulama. her ikisinde de 3 temel madde var. birincisi çıplak fotoğraf (mümkümse spor salonunda çekilmiş), ikincisi şunlar yazmasın, bunlar yaşamasın, onlar nefes almasın, herkes uzak dursun minvalinde bir başlık yazısı, üçüncüsü ise nbr, slm, foto(?) gibi kısaltmalarla yazılan mesajlar.
bu veya bu tür sitelerde ne kadar uzun yazılar karalasınız da birşey ifade etmezken fotoğrafınızı paylaştığınız takdirde sohbete telefonda devam edilmek istenen kişi olursunuz. yine de sanki planetromeo bir tık daha iyi gibi (kötünün iyisi) karşılaştırıldıklarında.

skan maskama

şu anda dağılmış olan karmate grubunun en sevdiğim parçasıdır. sözlerini anlamasam da alır ve uzak diyarlara götürür insanı. defalarca dinlesen de bıkmazsın. dünyadan sesler youtube müzik kanalının da kendi tanıtımını yaptığı dünya müziklerine yer verdiği kısa bir videoda bu parçaya da yer verilmektedir.

şarkı söyleyen kadınlar

başrollerinde bir adet binnur kaya barındıran film birçok festivalden ödülle dönmüştür. diğer erdem filmleri gibi doğanın filmin merkezinde olması şaşırtıcı olmamakla birlikte komedi oyunculuğuyla tanınan binnur kaya'nın böyle bir filmde başrolde olması seyirciyi fazlasıyla ters köşeye yatırmayı başarmıştır.

lost highway

sürreal filmlere imza atan david lynch filmidir. çok farklı imgeler kullanılması sonucunda ve bu imgelerin anlaşılmaması ile beraber eleştirmenlerce (bence de) fazlasıyla eleştirilmiştir. imgelerle dolu bir filmi anlayabilmek için alt metnini okumak gerekir. belki bu okuma derinlemesine yapılsa çok şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz.

seyfi teoman

tatil kitabi filminin yaratıcısı olarak tanıdığım aramızdan erken ayrılmış yönetmen. her yil kendi ismini taşıyan bir ödül yeni sinemacılara verilmektedir. keske daha fazla anlatacak hikayelerini izleyebilseydik. güzel uyu seyfi.
  • /
  • 15
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 291

marina abramovic

performans sanatçısı. 1960'larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen marina abramovic fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan performanslarıyla dünya kamuoyunu şaşkına çeviren bir kadın. en dikkat çeken performanslarından biri balkanlarda 90lı yıllarda yaşanan bona-sırp savaşına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği 'balkan baroque' isimli işidir.

link:

arvo part

spiegel im spiegel parçası insanı alır ve uzaklara götürür. hafif rüzgarın estiği bir ekim akşamında, şehrin ışıklarının insanların gürültüleriyle karıştığı bir gecede bir şekilde ruhunuzu alır, bilinmeyen uzaklara götürür.

günün sözü

"birey televizyonda sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kağıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izlemektedir. televizyonu kapattıktan sonra sudan'daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir. işte bireyin yaşadığı bu evren simülasyon evrenidir. her şey görüntülerden ibarettir ve cansızdır."

j. baudrillard

lgbti temalı filmler

tarafımdan izlenmiş ve arşivimde bulunan filmler. izlemek isteyip de bulamayanlara yardımcı olabilirim. iyi ki sinema var. başlıyoruz efendim.
dipnot: bazı filmlerin ana teması eşcinsellik olmasa da eşcinsel karakterler barındırmaktadır.

a single man: üniversitede akademisyen olan bir adamın yalnızlığını konu alır. hem gay hem olgun hem okuyan-araştıran bir erkek olmanın ister istemez yalnızlaştırdığını okuyabiliriz filmden. filmin yönetmeni ise ünlü modacı tom ford.

all you need is love: şu an konusunu tam hatırlayamıyorum ama çerezlik lgbti temalı filmlerden biriydi kanımca.

american beauty: yıllardır amerikan rüyasının birçok amerikan filminde gözlerimize içine sokulduğu durumu ters köşeye yatıran bir film. aslında o mutlu görünen, herşeye sahip olan amerikan ailelerinin kendi içlerinde nasıl da yalnız olduklarını ve başka limanlarda mutluluk aradığını gösterir. filmin baştan sona konusu eşcinsellik olmasa da içerisinde eşcinsel bir ilişkiyi ufak da olsa barındırır.

anlat istanbul: 5 farklı yönetmen tarafından çekilen, 5 farklı masalın birleştirilmesinden ortaya çıkan film içerisinde birçok yıldız oyuncuyu barındırırken bir eşcinsel ve bir transa da yer verir. hatta bu beş masaldan biri trans karakterin hayatına odaklanmaktadır. güven kıraç'ı bu filmde eşcinsel rolünde izlerken parmaklıklar ardında dizisinden tanıdığımız yelda reynaud'u ise travesti rölünde görüyoruz.

any day now: erkek eşcinsel bir çiftin annesi tarafından ilgilenilmeyen down sendromlu bir çocuğu evlat edinmeye çalışmasını anlatan duygusal bir film. hem eşcinselliğe hem de down sendromuna dikkat çeken bir film iki ötekiyi tek potada birleştirmeyi başarıyor.

ağır roman: mustafa altıoklar'ın yönetmenliğini yaptığı başrollerinde okan bayülgen ve müjde ar'ın oynadığı film içerisinde bir adet eşcinsel karakter barındırmaktadır. yan karakterlerden biri olsa da ((bkz: küçük iskender ) hikayede kendine oldukça fazla yer bulmaktadır. ayrıca filmde söz yazarlarının kraliçesi aysel gürel'i de izlemek mümkün.

billy elliot: tam olarak eşcinsel temalı film olarak değerlendirmek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama cinsiyet rollerinin üzerine gitmesi bakımında izlenmesinde fayda olan film. erkek bir çocuğun yaşıtları gibi futbol oynamak istemeyip bale yapmak istemesi üzerine 'bale sadece kız çocuklarına özgü müdür, yapmak isteyeceğimiz dans, spor veya başka bir eylemin çeşidini toplum mu belirliyor, bir erkek dans etmek istiyor fakat çük buna engel midir, engelse çük ağır olduğu için dans ederken kişi zorlanır bu nedenle yapmaması gerekir diye mi hoş bakılmaz' gibi kafamda deli soruları çözmeye çalışan film.

black swan: başrolünde bir adet natalie portman barındıran hoolywood yapımı film. oscar adaylığı da bulunan filmi göze sokulur derecede olmasa da lezbiyen temalı filmler listesine sokabiliriz.

behind the candelabra: amerikada zamanında yaşamış eşcinsel piyanistin hayatını anlatan film. söylentilere göre zeki müren isimli sanat güneşimiz de bu piyanisti izleyip ondan esinlenmiştir sahne şovları ve kıyafetleri bakımından.

edit: a ve b harfindeki bazı filmler şimdilik bu kadar, diğerlerini ve diğer harfleri daha sonra ekleyeceğim.


zenginin aktif fakirin pasif olması

fakir ama aktif bir gay olarak bu konuda devrim başlatmayı hedefliyorum.
(bkz:bütün fakir aktifler birleşin)

fisting

hiçbir zaman anlamadığım, anlayamayacağımı düşündüğüm bir çeşit seks eylemi. olur da tesadüf eseri porno içerikli sitelerde videosuna denk gelirsem hangi tuşa basıp bilgisayarı nasıl kapatacağımı şaşırıyorum. o derece anlamlandıramıyorum. yine aklıma geldi ve midem bulanmaya başladı.

hornet

bir nevi tımarhane olarak adlandırabiliriz. aslında normalleştirdiğimiz, sıradanlaştırdığımız bu bedene dayalı hızlı ve sınırsız tüketim dış pencereden baktığımızda korkutucu bir görüntü sunuyor. karşısında geçmişi olan, geleceği olan, hayalleri olan, gülümsemesi, mutlulukları, kitapları, müzikleri olan bir insanla değil etten ibaret bir ürün varmış gibi davranıyor çoğu üye. marketten gidip cips paketlerine bakıp beğenir gibi sevgili veya seks partneri seçiyorlar. beğenmediği paketi kenara itiyor, beğendiğini yedikten sonra gidip yenisini alıyor. tamamı ile bir ürünleştirme söz konusu. herşeyin modernizmle birlikte sermaye, tüketim ve ürün olduğu günümüzde insanlarda ürünleştiriliyor. fabrika çıkışı, seri üretimle üretilmiş bir paket muamelesine maruz kalınıyor. gör, beğen, almak iste, alabilmek için şartları oluştur, ürüne ulaş, tüket ve yenisini gör... böyle bir döngü söz konusu.

tek kelime ile korkunç insanın içinin bu kadar boşaltılması. boş beyinler haline gelmesi.

göğüs ucunda halkası olan orta yaşlı erkek

bu halka sayesinde memesinin ısırılması sonucunda inanılmaz zevk aldığını söyleyen ve bu halkayı bu yüzden taktırdığını belirten orta yaşlı erkek modeli.

marina abramovic

performans sanatçısı. 1960'larda ortaya çıkan vücut sanatı akımının en önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen marina abramovic fiziksel ve zihinsel sınırları zorlayan performanslarıyla dünya kamuoyunu şaşkına çeviren bir kadın. en dikkat çeken performanslarından biri balkanlarda 90lı yıllarda yaşanan bona-sırp savaşına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirdiği 'balkan baroque' isimli işidir.

link:

planetromeo vs hornet

biri aşk arama adı altında seks aramak için kullanılan uygulama, diğeri ise açık ve net olarak seks aradığını ifade etmek için kullanılan uygulama. her ikisinde de 3 temel madde var. birincisi çıplak fotoğraf (mümkümse spor salonunda çekilmiş), ikincisi şunlar yazmasın, bunlar yaşamasın, onlar nefes almasın, herkes uzak dursun minvalinde bir başlık yazısı, üçüncüsü ise nbr, slm, foto(?) gibi kısaltmalarla yazılan mesajlar.
bu veya bu tür sitelerde ne kadar uzun yazılar karalasınız da birşey ifade etmezken fotoğrafınızı paylaştığınız takdirde sohbete telefonda devam edilmek istenen kişi olursunuz. yine de sanki planetromeo bir tık daha iyi gibi (kötünün iyisi) karşılaştırıldıklarında.

en iyi 10 türk filmi

ah güzel istanbul (atıf yılmaz)
eşkıya (yavuz turgul)
masumiyet (zeki demirkubuz)
anayurt oteli (ömer kavur)
kış uykusu (nuri bilge ceylan)
hamam (ferzan özpetek)
kaç para kaç (reha erdem)
ağır roman (mustafa altıoklar)
karanlıkta uyananlar (ertem göreç)
salkım hanımın taneleri (tomris giritlioğlu)

rona nishliu

üzerine söylenecek çok fazla söz olmayan eurovision performansını sergileyen inanılmaz bir ses. özellikle parçanın ortalarında yaptığı ses devrimleri esnasında tüylerim diken diken oldu desem abartmış olmam. izlemeyenler için;

ümraniye'deki giyim mağazasının kabininde seks yaparken yakaladığım çift

geçenlerde ümraniyede d ile başlayan çok popüler bir mağazanın şubesine gittim. 4 katlı bir mağaza ve en alt kati outlet bölümü. arada yolum çarşıya düştüğün de buraya uğrarım. gündüz saatlerinde kimse olmaz ki bu bir mağazada aradığım en büyük özelliktir. ne müşteri olsun isterim ne de 'nasıl yardımcı olabilirim' diye peşinizde kosan bir eleman. her neyse bir gömlek aldım ve kabinlerin olduğu yere yöneldim. her zamanki gibi tüm kabinler boştu biri hariç şaşırdım. çünkü genelde kimse olmaz o katta. neyse hemen yan kabine girdim. girer girmez 'yapma, yavaş sok, ah uh' gibi cümleler duydum. serde araştırmacılık kimliği var. hemen dikkat kesildim. kabinin kapısını açtım. hemen kabinlerin olduğu koridorda ayna vardı boydan boya. aynadan yandaki kabin yansıyordu. ve kabinin kapısı yere sıfır değildi. 10,20 cm kadar boşluk vardı. 4 bacak gördüm. pantolonlar sıyrılmışti. ve malum isi yapıyorlardı. sanki yapan onlar değil benmisim gibi ateşim çıktı, elim ayağım titremeye başladı. o şaşkınlıkla doğru mu yaptım bilmiyorum ama yukarı çıkıp görevliye durumu anlatmaya çalıştım. bu da ayrı bir mevzuydu utancımdan anlatamıyorum. derken bir şekilde görevliyi aşağa kata indirdim acil bi durum oldugunu hissettirerek. görevliye kabini gösterdim ve kabinin aynadan yansıyan görüntüsünü görünce kapıya vurdu ve dışarı çıkmalarını istedi. dakikalar sonra erkek olan çıktı ve çıkar çıkmaz kız içeriden kapıyı hemen kendi üstüne kapattı. görevli israrla kapıyı vurdu. yine çıkmadı.ben de bu kadar macera yeter deyip mağazadan ayrıldım. omrum boyunca o ani unutamayacağım sevgili sözlük.

edit: başlığı yanlış yazmisim telefonun azizliğinden dolayi yöneticiler düzetirlerse sevinirim. anlatım bozukluğu mevcut ve yazım yanlışı.

penis yalamanın yararlı olduğunun tespit edilmesi

three billboards outside ebbing missouri

çok iyi film olmasına rağmen en iyi film oscarını alamayacağını tahmin etmiştim. çünkü rakibi the shape of water'ı izlediğim an oscarını kime gideceği ayan beyan ortadaydı.