ses rengiyle beni benden alan, saat ve benim ruh halim ne olursa olsun tüylerimi her dinlediğimde diken diken eden gaziantep yolunda yorumuyla emsalsiz kadın vokal
kalitesinin piyasadaki pek çok markaya göre iyi olduğunun el altından bile olsa tat firması tarafından onaylandığı dost markası altında üretip sattıkları ürünler
caro emerald - deleted scenes from the cutting room floor
özlem tekin - kime ne
şebnem ferah - kadın
sertab erener - sakin ol
110 - atomların harika dünyası
110 - kontrol
madonna - immaculate collection
wong kar wai'nin unutulmaz filmi in the mood for love'ın sonuna çok yakışan ang kor wat theme finale. birazcık düşkün bir modda salya sümük bırakacak kadar etkilidir tarafımca.
bir de andrea guerra tarafından bestelenen ferzan özpetek filmi la finestra di fronte (karşı pencere) filminin tema şarkısı. yazarken bu ikisi fonda gayet güzel gidiyor.
bizde "ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada?" diye bilinen pamuk prenses masalı özdeyişi. bu sene gösterime çıkan mirror mirror filmi sebebiyle julia roberts için yazdığım ingilizce kısa bir yazı için bu cümleden etkilenmiş ve başlığı "julia julia in the hollywood who's the best in smile mood" koymuştum.
bu yılın iddiasız gibi görünen ama pek çok filmden çok daha eğlenceli ve kendini izlettiren filmi. yaş ortalaması bir hayli yüksek lakin saygı ve sevgi duyduğum oyuncu kadrosunu aşık shakespeare filmi ile tanınan john madden'in yönetmenliğinde izleyin derim. bu senenin oscar ödüllerinde adaylık(lar) alması çok da uzak ihtimal değil zannımca.
mark wahlberg'ün başrolünde olduğu, mila kunis'in de tüm güzelliğiyle ona eşlik ettiği bu yılın iddialı yetişkin komedisi. geçen cuma akşamı fragmanını ilk kez sinemada izledim ve filme dair beklentim bir parça yüksek.
gözlük kullanmadan bilgisayar başına oturup başlığı "öpüşürken pişman olunan 5 şey" diye okuyup, üzerine tıklayınca içeriğine uzun süre anlam veremediğin başlık
herkesin oluşacak kötü bir durumu kolayca toparlamak konusunda çok başarılı olmayacağı, lastik kadar esnek aynı zamanda gergin sinirlere sahip olmayı gerektiren yayın türü.
olayın başka bir boyutu da kolileşmenin ardından ortada bir sorun yokken sırra kadem basan insanlar sebeplidir. cümleyi yazanda değil bir insan evladını bu talihsiz cümleyi kurmaya sevk edendedir kabahat.
gece yolculuk etmeyi benim gibi sevenlerdenseniz uyuyan diğer erkek yolcuların (hepsi değil tabi gözünüze hoş gelenlerin) sabah vakti sizlere yaptığı hoşluk.
2002 yılında oyundan uyarlanan ve resident evil adıyla gösterime çıkan ilk film 33 milyon dolarlık bütçesine dünya çapında 102 milyon dolar gişe ile cevap verdikten sonra yapımcılar seri haline getirmeye karar vermiştir. ikinci film resident evil: apocalypse 2004'te vizyon yüzü görmüş 45 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 129 milyon dolar getiri sağlayınca üçüncü film resident evil: extinction için düğmeye basılmıştır. 2007'de vizyon yüzü gören film 48 milyon dolarlık bütçesine karşılık dünya çapında 148 milyon dolar getiri sağlayınca dördüncü filmi bekler hale geldik. 3 yıllık aranın ardından üçüncü boyut teknolojisi ile 60 milyon dolara çekilen resident evil: afterlife dünya çapında 296 milyon dolar getiri ile yapımcısının paraları sayarken ellerinin tahriş olmasına sebep olmuştur. serinin şimdilik son filmi resident evil: retribution amerika'da 14 eylülde vizyona çıkacaktır.
çok değil iki ay kadar önce nişantaşı civarında bir kadının geri viteste üstelik yokuş bir alanda ve de tek bir hamle ile arabasını park ettiğini gördükten sonra 2012 kehanetinde haklı olduklarına kanaat getirdiğim uygarlık
aslında saçma karmaşık konular gibi bir açılımı anlık uydurup işin aslını üzerine tıklayınca öğrendiğim kısaltma. yo kafam her zaman bu kadar tuhaf çalışmaz ben de sizler gibi normal biriyim.
kanal d'nin doktorlar dizisine rakip olarak sürekli oynattığını düşündüğüm zamanında da hiçbir bölümünü izlememiş olmama rağmen yine izleyesim olmayan dizi