biliyorsun
kova burcu
acayip karizma olurlar. sanatçı, yazar, müzisyen tayfası genelde bu burçtan çıkar. beyin kıvrımlarında saklanan karmaşık ve karanlık ruh halini dışa vurmaktan çekinmez, buna uygun bir eş arar ama bulamazlar çünkü yoktur. giyimi, kuşamı ve sosyal ortamları severler. arkadaş canlısıdırlar. işlerini ona buna hissettirmeden yaptırmaya bayılırlar. iş dünyasında da yönetici olarak bu özelliklerinden dolayı oldukça hızlı yükselirler. çalışanları ve yapılması gerekenleri iyi organize ederler.
en ağır ayrılık sözleri
beni artık mutlu (tatmin) edemiyorsun.
çöpe giden insanlar klasörü
sadece işi düşünce arayan insanları, üçüncü arayışından sonra attığım klasör.
finalin adı kondu
ziraat türkiye kupası finali 2013. fenerbahçe-trabzonspor. 22 mayıs çarşamba, yer: ankara 19 mayıs stadı, saat: 20.45 - başarılar trabzonspor...
sözlükçülerin asla dedikleri şeyler
asla istiridye yiyemem.
asla kimseye vuramam.
asla yalan söyleyemem.
asla tayt giyemem.
asla çalamam, çırpamam.
asla feneri sevemem.
ayı sözlük yazarlarının yaşları
sözlük yazarlarının prensipleri
zamana çok önem veririm. o randevu o saatte gerçekleşmelidir ve günü önceden bellidir. (kaza, ölüm, acil durumlar hariç).
beklemeyi ve bekletmeyi sevmem, karşımdakinden de aynısını beklerim.
yatağın mutlaka sağ tarafında en az 2 yastıkla yatar, çıplak uyurum, yaz, kış.
içki kullanmam. sürekli içki tüketen biriyle de olmam.
cep telefonumu asla meşgule düşürmem, sadece açmam olur biter.
ben arağımda da karşıdaki kişiden eğer meşgulse aynı hareketi beklerim.
kaza ile veya bilerek meşgule alırsa bir kere uyarır tekrarında kavga çıkarırım.
çakmağın var mı
çark alanlarının vazgeçilmez tanışma sorusudur. sigara iç, içme...
eğer içmiyorsan ve buna rağmen soruyu sorduysan ne olur?
'aslında yeni bıraktım, yakmasan daha iyi'
'centilmensiniz bakıyorum'
'selam, oturabilir miyim? (çakmağı es geçmece)'
'sigaram yok ama o markayı da içmiyorum'
şeklinde acayip bahanelerle olay hızlıca geçiştirilir.
amaç, tanışmış olmak değil mi? her 2 taraf için de...
kabuklu deniz hayvanları
yengeç
istiridye
ıstakoz
tarak
deniz minaresi
deniz kirpisi
deniz kaplumbağası
kasık biti
rüyalarıma girer...
- aaaaam biti var sende!
- o ne be?
- bak, işte bu, ay her yerini de sarmış.
- napıcam ben şimdi?
- ilacı var...
bitli şahıs özenle yolcu edilir. yarım kalan seks de 'alacaklar' hanesine yazılır.
sonra sabaha kadar üst baş kontrol edilir, bir paranoya başlar ki sorma.
acaba 2 dk sevişmeyle bana da geçmiş midir?
zira kolayca kurtulamazsın. ilaç şarttır. öyle etek tıraşı falan dinlemez.
kurtulana kadar üzerinde bir parazitle yaşamak delirtebilir.
allahın belası pis yaratıklar. pis insanlar.
5 günde ingilizce
kibar küfürler
salak, manyak, dengesiz, akılsız, şapşal, gerzek, geri, eşek, ayı falan filan... light küfürler.
öz güven patlaması yaşayan tip
sekste geldikten sonra aynı zamanda karşısındakini de göklere uçurduğuna inanan (hele biraz da verince motivasyonu, aslanım, koçum gibi) kişinin ruh halidir...
aşk kaçışları
aşkın kendisi başlı başına bir hayattan kaçış hikayesidir...
alişan
'saatim 45bin dolar ama indirimde 35bin dolara aldım' diyebilecek kadar ucuz ruhlu, görgüsüz gerzek...
hesap ödenirken lavaboya giden insan
böyle gayet rahat bir hareket yapana gene gayet rahatça 'birader hesap geldi, nereye?' demekte bir sakınca görmediğim insan modeli. arkasından bakmamak veya içimize atmamak lazım böyle şeyleri.
ismail
reha çamuroğlu'nun aynı adlı romanı, okunasıdır.
'reha çamuroğlunun ilk romanı olan "ismail", üç temel noktadaki çıkarımlarıyla büyük önem taşır. birincisi, zulüm üreten her tür siyasal iktidardan uzak durarak gönüllerde taht kurmayı seçen heterodoks islam, kendisi devlete dönüşünce özünden uzaklaşmıştır. ikincisi, sosyal tabanının büyük kısmını ve özellikle silahlı gücünü anadolu türkmenlerinin oluşturduğu safevî devletini bir tür "ihanet" sayan osmanlı, bunun bedelini alevîlere kanlı bir şekilde ödetmiş, anadoluda "alevî-sünnî" çatışması resmiyet kazanmıştır. üçüncüsü, osmanlı devletinin (kamu hukuku anlamında) getirdiği sünnî şeriata inançları nedeniyle karşı çıkan alevî türkmenler, devletleştikten sonra şiî şeriatını benimseyen safevîlik tarafından da dışlanarak yalnızlaştırılmıştır.'
intihal
aşktan intihal
isyanlarla var ettim aşkın otağını.
gecenin elleri hicranla titredi güpegündüz,
gittiğim ummanda
bir ben vardım bulut taciri,
ve
mağrur put kırıcısı zamanın.
aşk şişede durduğu gibi durmuyordu,
düşleri kelepçeli tutuklu hayaller
tutkulu bir evliyaydı dimağımın darmadağın olduğu yerde.
bir şarapnel,
bir kurşun çekirdeği,
bir göktaşı,
göçebe bir mevsimi uğurluyordu
gürültülü bir sükunette.
gittim,
adımlarım karanlık kaldırımları geride bırakarak.
gittim,
adımladım sokakların adlarını birer birer.
irademin, aklımın yettiğince
sokak sokak azalan bir bendim kendimden arttıkça.
gizemli emek-yoğun tarlalardan,
kentlerin söylencesinden geçerek
denizin başladığı yerde biterek,
kutsayarak gizemini gökyüzünün.
aşk bir kayıp kıta,
devrik cümle,
hayalet gemisi,
arsız ve umarsız kardelen,
sonbaharın bağrına çaktığım üç harflik hegemonya.
ve insan
nisasını kaybeden isyan!
hakan topateş
can tanrıyar
parayı bastırıp 'sevenlerin şarkısı' adında saçma sapan bir albüm yapabilecek kadar saçma sapan bir adamdır. bence gerçekten yardıma ihtiyacı var. her şey para değil, sağlık, hele ki ruh sağlığı çok çok önemlidir.