cikolatali kek

Durum: 1906 - 0 - 0 - 0 - 11.11.2016 23:35

Puan: 26944 - Sözlük Kaşarı

11 yıl önce kayıt oldu. 4.Nesil Yazar.

sometimes, change is everything
  • /
  • 96

ahlak bekçiliği

o kadar illet bir hastalıktır ki nesilden nesle aktarılan bu hastalık gey olsun heteroro olsun, bütün bünyelere zuhur etmektedir.
sözgelimi, bu hastalığın zuhur ettiği geylerimiz, kendi normlarında bir ahlak geliştirip, diğer geyleri o ahlak kurallarına göre yargılarlar. heteroro dünyanın götten verdiği/aldığı için yargıladığı bu bünyeler, diğer yoldaşlarını yargılamaktan utanmazlar. onlar için sevgilisi olmadan biriyle yatanlar orospu, internette çıplak resimlerini sergileyenler teşhirci veya küfürlü konuşanlar edepsizdiler. elbette kişinin ne düşündüğü veya ne hissettiği tamamen kendisini ilgilendirirken buradan kendilerine şu soruyu sormakta hak görüyoruz: elalemin ne yaptığı sizi ne ilgilendirir?

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

andrew belle - open your eyes

seri eksi oy veren şahıs

bana veren her kimse çokta sikimde değil, demek istiyorum buradan.

balık etli gey

bir arkadaşımın deyimiyle s*kerken "çatır çatır" ses çıkarırlar. izmir çırası mı yakıyorsun sen?, demiştim ama pek de umurumda olmadığı için ben de siklemedim.

nazım hikmet ran

türkiye'de moskof ajanı, rusya'da stalin düşmanı kabul edilen büyük türk şairi. türkiye'de hem sağcılar hem de solcular tarafından dışlandıktan sonra (bakınız tkp'nin hain ilan etmesi) sovyet rusya'ya iltica eden nazım hikmet, orada da hayal kırıklığına uğramıştı. zira ülkeye stalin'in yoğun baskıcı sistemi hakimdi. stalin'in otoritesini yanlış buluyor, ot gibi her yerden biten stalin heykellerine anlam veremiyordu. bunu rusya'ya yerleşmesinden 2 gün sonra kendi onuruna verilen bir yemekte dile getirince olanlar oldu ve nazım sistem düşmanı ilan edildi. peşine ajanlar takıldı ve ölümüne kadar izlendi.

stalin'in ölümü için yıllar sonra şu dizeleri yazdı:

"taştandı, tunçtandı, alçıdandı, kâattandı iki santimden yedi metreye kadar.
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan çizmeleri dibindeydik, şehrin bütün meydanlarında.
parklarda ağaçlarımızın üstündeydi; taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gölgesi,
taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan bıyıkları lokantalarda içindeydi çorbamızın
odalarımızda taştan, tunçtan, alçıdan ve kâattan gözleri önündeydik.
yok oldu bir sabah!
yok oldu çizmesi meydanlardan,
gölgesi ağaçlarımızın üstünden,
çorbamızdan bıyığı,
odalarımızdan gözleri,
ve kalktı göğsümüzden baskısı binlerce ton taşın tuncun alçının ve kâadın"

işin ilginç yanı türkiye'de sağ cenah kendisini "stalin'in uşağı" olmakla suçluyordu.
evet sağ mizah, her zaman modundaydın..

stratosfer

güneşten gelen morötesi ışınları soğutur.

step

tepe

izohips haritalarda nokta ile gösterilir.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

angus & julia stone - draw your swords

mitoz bölünme

hücrenin çekirdek tarafından kontrol edilemeyecek kadar büyüdüğü, alan/hacim oranının arttığı durumlarda, hücrenin kendini daha kolay idare edebileceği küçük hücrelere ayrılmasıdır durumudur. mitoz bölünmede, hücreyi oluşturan her şey, yeni hücrelere geçerken sitoplazma miktarında değişiklik olabilir. genelde tek hücrelilerin üreme şekli olan mitoz bölünme çok hücreli canlılarda yaraların kapanması, büyüme ve gelişme gibi durumlarda gerçekleştirilir.

penisten beklenen hizmetler

yorulmaması. 7/24 hazır olması.

gösterip de vermeyen ayı sözlük yazarı

x men de hangi karakter

tabii ki de magneto. magneto.

yazarların şu an izlediği diziler

fourfive seconds

trol müydü bilmiyorum ama bir internet kullanıcısının "rihanna ne kadar iyi bir kadın, yaşlı bir adamla düet yapıyor ve yakında onu ünlü yapacak," tarzı yazısına denk gelmeme sebep olmuş şarkı.

ayrıca denim reklamı gibi olmuşsunuz bebişler. klipte uyumlu tek şey denimleriniz.

75 liralık devlet yardımı ile geylerin yapabilecekleri

kitap veya kıyafet alarak harcarım.

sinem kobal

sanırım can yayınları ile reklam anlaşması yapmış ve bunu eline yüzüne bulaştırmış ünlü kızımız.

http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/papar...

gelecek bir sonraki sevgiliden beklentiler

* birbirimize karşı asla yalan söylemeyelim.
* en kavgalı zamanımızda bile birbirimizi sevmeye devam edelim.
ek: bir de ben gelmeden yatağın benim tarafını da ısıtırsa çok şükela olur. ehe.

star deniz

ölmüş diyorlar. duyunca çok üzüldüm. lütfen aksini bilen birisi mesaj atsında şu entry'i patlatayım.

koli

bana e. coli bakterisini çağırıştıran kelime. yalan mı o da kalın bağırsakta yaşayan bir bakteri işte. kesin oradan geldi.
  • /
  • 96
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1906

iğrençsin ama o kadar yol geldim sevişeyim bari

asla içinde bulunmadığımdır.

hayatımda bir kere sevişmek istemediğim birisiyle seviştim. o da hastalık gibiydi. uzun süre atamamıştım üzerimden.

artık "hayır," diyorum. "seninle sevişmeyeceğiz."

unutmayın, siz bir tanesiniz, kimseyle vakit harcamak peşkeş çekmek zorunda değilsiniz.

penis boyunu hiç ölçmemiş insan

ne bamyadır ne de patlican. bazıları gerçekten ölçmüyor ve alet edevatı gayet yerinde çıkıyor.

ayı sözlük'te dışlanmaktan korkmak

böyle biri/birileri var mı bilmiyorum ancak c tipi kişilik'e sahip olduklarını düşünüyorum.

grey's anatomy

--- spoiler ---

there's a reason i said i'd be happy alone. it wasn't 'cause i thought i'd be happy alone. it was because i thought if i loved someone and then it fell apart, i might not make it. it's easier to be alone, because what if you learn that you need love and you don't have it? what if you like it and lean on it? what if you shape your life around it and then it falls apart? can you even survive that kind of pain? losing love is like organ damage. it's like dying. the only difference is death ends. this? it could go on forever.

meredith

--- spoiler ---

türk olmaktan gurur duymak

türk olmaktan gurur duymak, günümüz dünyasında öyle bir anlam ifade etmeye başladı ki sanırsın bunu diyen kişi türkleri diğer milletlerden üstün sayıyor. hiç alakasız. bir insan kendisini erkek olduğu için, homoseksüel olduğu için, türk olduğu için, esmer olduğu için, ne güzel bir adam olduğu için daha çok sevebilir ve bundan gurur duyabilir. sorun var oluşundan gelen bu özellikleri kullanarak diğer bireyleri ezmeye çalışmasındadır. sorun "ben türk'üm ve sizden üstünüm," demeye başlarsa doğar. yoksa insanın kendi özellikleriyle gurur duyması kimseye zarar vermeyeceği gibi söyleyeni de yükseltmez.

green apple'a cephe arkadaşları aranıyor

aziz ordumuzun uçaklarla cepheden cepheye uçuştuğu şu mübarek günlerde, sözlükte tek başına trollenmekten ve bilimum savaş karşıtı insana göğüs germekten memeleri sarkan, ışık ve sevgiyle, green apple'a cephe arkadaşları aramaktayız. eğer sizlerde 7/24 sol framei türklerin boklarının ne kadar pembe olduğuna dair doldurabilir, bütün bearhairy başlıklarının altına çemkirebilirseniz, durmayın başvurun.

aranan kriterlerimiz;

-düşük bir zeka
-bütün gün bilgisayarda vakit harcayacak kadar işsiz olmanız
-yazım yanlışları ve imla hatalarıyla dolu bir grameriniz
-2 veya 3 kelimeden fazla cümleler kurmamanız gerekmektedir.

hadi ne duruyorsunuz! dutchbear'ın eksikliğinde bu ablanıza sahip çıkmak, onu cephede bu savaş karşıtı çiçek çocuklarla yalnız bırakmamak için alın elinize klavyelerinizi.

onur yürüyüşünde iki kadının çırılçıplak soyunması

öncelikle herkesin yaptığı işe saygı duyuyorum. kimse oturduğum yerden eleştirmeye hakkım yok, biliyorum. sonuçta ben tüm lgbt'leri destekleyen arkadaşlarıma rağmen kendimde onur yürüyüşünde yürüyecek gücü bulamıyorum. sonuçta tüm arkadaşlarım facebook profillerini gökkuşaklarıyla döşerken ben hiçbir şey olmamış gibi devam ettim. türkiye'de yapılan onur yürüyüşüne de son derece saygı duyuyorum ancak zaman zaman kendime "neden onur yürüyüşüne katılmaktan bu kadar çekiniyorsun" diye sormadan edemiyorum.

şimdi izin verirseniz burada biraz bunu açıklayacağım. ama en başında şunu özellikle belirtmek istiyorum, bu uğurdan yapılan her şeye son derece saygı duyuyorum. sadece benimki biraz özeleştiri gibi.

eskiden en yakın arkadaşım olan çocukla, o da gay olduğunu öğrendim, onur yürüyüşü hakkında konuşurken "ya biz orada lgbt bireylerin hakkını savunuyoruz yoksa orospuların gördüğü polis şiddetini mi savunuyoruz?" diye sordum. "ben orada anneme aşkımı savunacağım yoksa aileme para karşılığı bedenini satmanın doğru bir şey olduğunu duyuracağım? ailem benim bir erkekle sevişmenin kabul edememişken beni bir hayat kadınıyla kol kola görseler ne düşünürler?" ki seks işçileriyle hiçbir problemim yoktur. ama benim yürüyüşümle bunun alakası ne?

biliyorsun türkiye'de tanzimattan sonra pek çok şey avrupa'dan direk alındı. biz roman üretmedik. şiir yazmadık. avrupa'dan alıp onu taklit ettik. bize hep batıyı takip etmek derken hep batıyı taklit etmeyi öğrettiler. şimdi onur yürüyüşünde yapılanda aynen bu. biz amerika'da bu yürüyüş nasıl yapılıyorsa aynen onu alıyoruz. taklit ediyoruz. senin muhattap olduğu adam obama değil ki? senin komşun kızını beceren adamla futbol izleyen john doe değil senin komşun kızını bir erkekle el ele görse tekme tokat döven onu eve kilitleyen hasan usta! seni nasıl bir amerika'lı gibi yaparsın?

recep ile şaban'ın arasın ramazan giremez! allah aşkına bu sloganı ne kadar düşündünüz? siz akp'nin yüzde 40 mhp'nin yüzde 16 aldığı bir ülkede, ki chp ile hdp'de ki muhafazakarları saymıyorum bile, bu şekilde saygı göreceğinizi mi bekliyorsunuz?

biraz önce paylaşılan görüntüleri izledim. yahu sen nasıl benim onur yürüyüşümde gidip oral seks yaparsın. bok. bok. bok. bok. boksunuz. ben anneme saatlerce iki erkeğin aşkını anlatayım, kalp hastası babamı iki erkeğin birbirini sevebileceğine ikna etmeye çalışacağım siz gidin benim cinsel yönelimimi içine aldığınız bir "onur yürüyüşü" düzenleyin ve çırılçıplak birbirinize oral seks yapın. boklar. boksunuz işte. şimdi bu görüntüyü ailem görse ben onlara ne derim? 1 senedir uğraştığım şeyi nasıl hiç edersiniz? hep üzülüyordum lgbt'ler haber programların yer bulmuyor diye. iyi ki bulmuyorlar. gerizekalılar.

bundan sonra bu ülkede tek kelime etmem lgbt hakları için. bana ne? yarın gidip ailemede tövbe ettim yok öyle bir şey derim. ne diye üzüyorum ki ben ailemi? sessiz sakin hayatımı yaşarım. okulumu bitirince de siktir olup giderim amerika'ya.

ayı sözlük itiraf

gay olmadığım halde erkeklerle cinsel ilişkim çok oldu (öpüşme ve sevişme hiç olmadı). anal ilişki ve düşüncesi bence çok çekici. yatsın yanıma götümü başımı dağıtsın sonra yatsın hali bence daha güzel.

her boku yiyip domuz eti yemeyen tipler

bıkmadınız milletin yediğini içtiğini eleştirmeye.

başkaları sizin yaşam tarzınıza karışsa "kömsö bözö önlömöyör" dersiniz. adam belki her boku yemeyi seviyor ama domuz eti yemeyi sevmiyor, olamaz mı?





30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam

okullar okunmuş, iş güç sahibi olunmuş, evlenmemeyi tercih etmiş adamın ailesiyle yaşama durumudur. annesinin yaptığı yemekleri yemenin, temiz ve ütülenmiş çamaşırlar giymenin rahatlığını bırakamamış adamdır. muhtemelen ev işlerine uygun değildir. tek başına bıraksan ya yemeği yakar ya da gömlekleri ütülerken kat izi bırakır. aileyle oturmak demek, anne ve babanın otoritesini kabul etmek ve hayatını onların dünya görüşlerine göre şekillendirmek demektir. bir insan 30 yaşını geçtiği halde hala evin oğluşu muamelesi görüyorsa oturup düşünmesi gerekir.

tabii istisnası olanları bu durumun dışında tutuyorum.

edit: 30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam beğenmedi.*

gay accountlarda feminenler ölsün akımı

genelde feminenleri rahatsız eden durum, anlıyorum.

ancak pek çok yazarında dediği gibi bir gey olarak maskülenlik arıyorum. pizzayı elleriyle yiyen, tornavidayı alıp ev işi yapan, araba bozulunca kendi işini görebilecek birisini. lady gaga dinleyip, skinny jeans pantolonların içinde kırıtan birisini değil. ben ilk kategorideyim ve ilk kategoriden hoşlanıyorum. bu yüzden arayışıma daha çabuk ulaşabilmek için feminenler yazmasın diyorum.

bir de kafa yapısı olarak çok farklıyız. etrafımdaki kadın arkadaşlarıma bakıyorum bir de feminen geylere bakıyorum... nasıl başarıyorlar bilmiyorum ama kadın arkadaşlarımdan daha kadın olmayı başarıyorlar. bilmiyorum belki burada da dendiği gibi aslında onlar gey değildir. transtırlar. ya da başka bir yaşam formu. gerçi onlar kendilerini ne olarak tanımlıyorlarsa o'durlar. benim haddime değil. ama hoşlanmıyorum işte. umarım onlarıda seven birileri vardır. hem benim sevgime muhtaç değiller ki. takılmasınlar bu kadar.

ülkede boğaziçi ve odtü'den başka üniversitenin olmaması

türkiye'nin acı gerçeği. eğer tıp fakültelerini ve hukuk fakültelerini çıkarırsanız bu okullar dışında türkiye'de doğru düzgün bir tane üniversite yok. belki itü veya bilkent'in bazı bölümleri bazı konularda iyi olabilir ancak genele baktığımızda bunlar bir üniversiteyi iyi yapmaya yetmiyor.

bir de şöyle bir tesellisi vardır bu okullara girmeyenlerin/giremeyenlerin* önemli olan nereden mezun olduğun değil nasıl mezun olduğun.*

eksi oy verenin kim olduğunu bilmediğimiz halde bir yazarı eksici olarak suçlamak

geçenlerde yukarıda bahsi geçen yazar bana mesaj atmış. benim yazdığım ikinci c sendin xxxxx, diye. çok şaşırdım ve üzüldüm. çünkü kendisine özel bir düşmanlığım yok. düşmanlığı bırakın sözlüğe ilk kayıt olduğum günlerde seri eksi verdiğim günün gecesinden dark bear tarafından uyarıldıktan sonra yaptığımın pasif-agresif ve sinsi bir davranış olduğunu fark edip seri eksi oy vermeyi bıraktım. ha,genelde artık eksi oy vermem ama hoşlanmadığım bir yazarın düşüncesini beğenmediysem anında eksiyi basarım ki tanım cümlelerini, bilgi cümlelerini asla eksilemem. dediğim gibi sevmediğim yazarların belli başlı görüşlerini eksilerim. ama beğenmediysem.

şimdi bu yazar bana öyle diyince ne yalan söyleyeyim üzüldüm. çünkü kendisiyle daha doğru düzgün tanışmadan onun düşmanı olduğumu düşünmüş. bir kaç gündür entrylerini gördükçe artılıyorum. kafasında soru işareti kalmasın diye. aman alt tarafı bir sözlük, eksi - artı için birbirimizi üzmeye değer mi? artılar feda olsun.*

30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam

okullar okunmuş, iş güç sahibi olunmuş, evlenmemeyi tercih etmiş adamın ailesiyle yaşama durumudur. annesinin yaptığı yemekleri yemenin, temiz ve ütülenmiş çamaşırlar giymenin rahatlığını bırakamamış adamdır. muhtemelen ev işlerine uygun değildir. tek başına bıraksan ya yemeği yakar ya da gömlekleri ütülerken kat izi bırakır. aileyle oturmak demek, anne ve babanın otoritesini kabul etmek ve hayatını onların dünya görüşlerine göre şekillendirmek demektir. bir insan 30 yaşını geçtiği halde hala evin oğluşu muamelesi görüyorsa oturup düşünmesi gerekir.

tabii istisnası olanları bu durumun dışında tutuyorum.

edit: 30 yaşını geçtiği halde ailesiyle yaşayan adam beğenmedi.*

mustafa kemal atatürk

(bkz: atam atam sen kalk ben yatam)

yok efendim o kadar şişirmeyin. özel bir adamdır. hatta bir dahidir. yaptığı pek çok şey vardır ancak kimse varlığını ona muhtaç değildir. kimse hiçbir şeyi kimseye muhtaç değildir. belki anne ve babamıza çok şey borçluyuz. ayrıca yaptığı bazı hatalar bugün pkk'nın doğmasına sebep olan bir domino halkasının ilk taşını devirmiştir.
Henüz takip ettiği biri yok.