okumaya,okuma-yazma öğrenmeye hiç niyetim yoktu;ama ne olduysa günün birinde okumaya geçen bir arkadaş vardı onu hiç sevmezdim.onun okumaya geçmiş olması beni nasıl kısakandırdı,nasıl hırs yaptırdıysa çok kısa bir zamanda okuma yazmaya geçtim.okul hayatım boyunca sırf bu hırsımdan ve o arkadaşı ezikleme isteğinden ötürü hep başarılı bir öğrenci oldum. **
henüz 1.sınıftayız. bir ara öğretmenimiz rahatsızdı ve bir hafta kadar okula gelmedi. onun yerine adını bir türlü hatırlayamadığım ama bonus saçlarının olduğu o kocaman kafasını çok net hatırladığım bir bayan öğretmen gelmişti. tip olarak hamdi alkan'ın tiplemesi olan yarmagül gibi birşeydi. daha mini mini birleriz ve öğretmenimiz bizi hiç sıkmazdı o yüzden çok rahat öğrencilerdik. tabi bu kadın asla tahammül edemiyordu buna ve kızınca hiç ama hiç unutmam o botlarının sivri ucuyla ayaklarımıza bacaklarımıza vururdu. *
insanlıktan istifasını verdiğini belirtmiş ve eklemiştir: demokrasiye inanmıyorum. teoride çok güzel bir şey ama pratiğe geçerken yozlaşıyor. ağızlarda sakız olan demokrasi lafı midemi bulandırıyor. * demiş aktivist yönüyle tanınan hanımefendi şarkıcılarımızdan.
geride bıraktığımız aylarda 13 yıllık bir aranın ardından nereye kadar isimli albümünü müzikseverlerin beğenisine sunmuştur.
dün gece saat 1 sularında sözlükte dolaşırken aniden karşıma çıkan uyarıdır. sanırım internet sansürü hayatımıza girmiş bulunmakta. ayı sözlük ve facebook sayfaları güvenli bulunmadığı gerekçesiyle erişilemiyordu dün akşam. çıkan sayfadan girmek istediğiniz web sitesinin adresini yazıp iletiyorsunuz ve bu talep btk'na(bilişim teknolojileri ve iletişim kurumu) iletiliyor. kısa ve öz artık internette neredeyse her site(özellikle lgbt siteler ve sosyal ağlar) sansür kurbanı ve çok can sıkıcı bir hal almaya başladı.
kullanmayı ve de duymayı en sevdiğim kelimelerdendir. *
aynı zamanda yalın isimli şarkıcımızın slow parçalarından birine verdiği isimdir
yasaklandın
hep saklandın
bu kalpten kovuldun sen
ısınıp uyumayı unut
sarılıp ağlamayı da * günaydın gittim ben.
yarim senden ayrılalı
hayli zaman oldu, gel gel
bak gözümden akar yaşım
ab-ı revan oldu gel gel
böyle molur küsüp gitmek
seni seveni terk etmek?
haram oldu yemek, içmek
işim figan oldu gel gel
kul aşık bekler varmaya
varıp da haber sormaya
yetiş namazım kılmaya
seni seven öldü gel gel
yıllara dayanan birlikteliğimiz nihayet bitmiştir kendisiyle. uzunca bir zamandır mücadelesindeydim. çoğu kez geri dönecek oldum kendisine ama önce kendime sonra da sevdiklerime verdiğim söz frenledi beni. sigara uzatıldığında da ''kullanmıyorum'' diye yanıtlamak da bambaşka bir haz sebebiymiş.
''eşcinselliğe yeni başlanır mı?'' dedirten başlıktır. ya vardır ya da yoktur, sonradan olmaz bu durum. sanırım bu yönünü yeni farkedenler demek daha doğru olacaktır.
1954 yılında ankarada doğan sanatçı, istanbul devlet konservatuarı klasik türk sanat müziği bölümünden mezun oldu. enstrüman ustası olan oğur, ud, tanbur, bağlama, cümbüş ve keman gibi geleneksel çalgıları başarıyla çalmaktadır. doğu anadolunun folk müziği ve aşık veysel gibi ozanların şarkılarıyla büyüyen sanatçı, 1960larda jimi hendrixi dinledi ve bu, yeni bir müzikal deneyimin başlangıcı oldu. perdesiz elektrikli gitarın pasajları üzerinde kayma ve çeyrek tonların çalınmasına olanak tanıdı.
müzik hayatına 1980 yılında çeşitli sanatçılara eşlik ederek başladı ve ilk albümü "fretless"i 1994 yılında almanyada çıkardı.
türkiyenin en özgün müzisyenlerinden birisi olan oğur, içlerinde perdesiz gitarın da bulunduğu birçok gitar ve telli çalgıları kendisi, kendi amaçları doğrultusunda üreten büyük sanatçılardan birisidir. sanatçı, müziğe yalnız türkiyede değil dünya çapında da farklı zevkler ve tınılar getirdi.
anadolu ezgilerindeki hümanizmi, sufice bilgeliği, erdem arayışını yansıtan albümler yapan başarılı sanatçı, türkiye dışında bir çok festivallere katıldı ve bir çok değerli cazcılarla sahneye çıkıp kayıtlar gerçekleştirdi. türk folk müziğinden yola çıkarak bu müziğe büyük katkılar sağladı.
kaynak: kimkimdir.gen.tr en dokunan en acıtan eseri yarim senden ayrılalı dır.
bir de sevgilimi özleyince dinlediğim eser tutam yar elinden
tutam yâr elinden tutam
çıkam dağlara dağlara
olam bir yaralı bülbül
inem bağlara bağlara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
emrah eder bu günümdür
arşa çıkan tütünümdür
yâra gidecek günümdür
düşem yollara yollara
ağam hey, paşam hey eyvah eyyy
sözüyle dinlemek isteyenlere
güler duman-tutam yar elinden
yazan: çünkü kadınım okunan: çüklü kadınım bayan bir arkadaşın facebookta paylaşılan bir fotografa yapmış olduğu yorum. hemen aklıma psk geliverdi.kendi kendime ''arkadaşın içine psk kaçmış olabilir mi?'' diye sordum o an.
5 yıl sonra bambaşka iklimlerde alacaksın soluğu. hiç tanımadığın bilmediğin bir coğrafyada olacaksın. elin ekmek tutmuş olacak ve artık kendi ayaklarının üzerinde durma vaktin gelmiş olacak.memleketinden nefret ediyordun, bir süre buradan da nefret edeceksin. her şey gözüne batacak. sonra işi kaşarlığa vuracaksın(ki şuan yaptıklarından farklı olmayacak). o hiç bilmediğin yerde tanımadığın kişilerle sabahı edeceksin,başına bir şey gelir mi korkusu yaşamadan. bir müddet böyle devam edeceksin.
sana bir iyi bir de kötü haberim var.
önce iyi haber:
4 kasım 2003-salı ; o gün tanıyacaksın adamın birini,ilk başta o da senin için diğerleri gibi olacak.sabahlayacaksınız,içinizdeki hayvanı susturacaksınız bazı bazı. zamanla ona bağlandığını hissedeceksin,onu özlediğini. ve artık sadece o olacak hayatının odağında. seveceksiniz birbirinizi. çoğu zaman şımarıklıklar yapacaksın, olmadık sebeplerden hır gür çıkaracaksın, ona hayatı zindan edeceksin;ama o hep sabırla duracak. sakinleşmeni bekleyecek. çok aptalca sebeplerle ayrılmak isteyeceksin ama sonra bakacaksın ki onsuz olmayacak. ne kadar huysuz olsan da onu hep çok seveceksin ve o da senden vazgeçmeyecek. birlikte dolu dolu 7 yıl geçireceksiniz.
kötü haber ise:
19 aralık 2010-pazar ; kaybedeceksin o insanı.öyle bir kaybediş olacak ki bir daha asla göremeyecek duyamayacaksın onu. dünyan yıkılacak,güçsüz düşecek aciz kalacaksın çoğu zaman.özleyeceksin onu. kahredecek,isyan edeceksin.artık yaşayamam diyeceksin;ama yanılıyorsun yaşanıyor ve yaşayacaksın.sonra o varken yaptığın şımarıklıklar,huysuzluklar adına çok pişman olacaksın,kendini hep suçlayacaksın;yapma!
ve bakacaksın ki onun olmadığı o memlekette kalamayacaksın;her yerde onu arayacak gözlerin ama nafile. ve bu daha çok acıtacak canını. nihayetinde terk edeceksin o memleketi başka bir yerde başka bir hayat kurmaya çalışacaksın,içinde bir yerlerde bir şeyler kırık dökük bir şekilde ve de eksik. başka insanlar alacaksın hayatına(hem de en saçma haliyle)
bir şey söyleyeyim mi? üzülme;zira o da istemezdi üzülmeni.kaldı ki herşeyin elbet bir şekilde sonu olacaktır. kendini şanslı hisset;onun gibi bir insanı tanıdın bildin.onunla yaşadın,her şeyini paylaştın,sevdin,sevildin. ve inanıyorum ki o bugün de var olsaydı hâlâ beraberdiniz.dediğim gibi şanslısın sen.bunu bil ve onu tanımış olmanın sana verdiği o güçle ayakta kalmaya devam et.bak bakalım etrafında sen gibi şanslı kaç insan var?
hayat devam ediyor,edecek!
hadi bakalım dinle şimdi bunu
azla yetinmeyen, ''bari bir kenarda dursun günün birinde lazım olur'' düşüncesini taşıyan ağzı burnu kırılasıca, dişleri eline verilesice insan tipidir. uzak olsun.
bir diğer söylemle stepnecidir.
* ve bir ekleme: ağzına kürekle vurulasıdır!
güncelleme:başlık sahibi arkadaşın girdiği ilk entry silinince başlık ve dolayısıyla ihale bana mı kalmış oldu? nedir?