seks hayatınızı iki kelime ile anlatın
büyük istanbul depremi
milyonlarca insanın hiç olmayacakmış gibi davrandığı, halı artına süpürülen adeta bir akıl tutulması.yalnızca istanbul'da yaşayan insanların değil tüm türkiye'nin her gün gündeme getirmesi gereken,herkesi ilgilendiren bir konu aslında bu.nasıl bu kadar sessiz kalındığına hayretler içerisindeyim. duygusal olarak yakınlarımızı kaybetme korkusunun ötesinde bu şehirde yaşanması bilimsel verilerle kanıtlanmış bir doğal afet sonucunda ardahan'da hakkari'de yaşayan bir vatandaşın bile,hatta artırıyorum avrupadaki ülkeler için dahi ekonomik olarak sarsıcı bir olay bu. bir ülke düşünün ki finansın,üretimin,lojistiğin ve nüfusun plansız bir şekilde çok büyük kısmının tek bir şehre yüklendiği ve beklenen yıkım için hükümet tarafından hiçbir şey yapılmadığı...depremden ziyade deprem sonrası süreçte pek çok şeyin eskisi gibi olmayacağı aşikar. bireysel olarak alınabilecek tek önlem ise deprem çantası maalesef. kiraların malum olduğu bir dönemde asgari ücretle çalışan bir kişiye sağlam evde otursun o zaman derseniz gülerim. devletler halkının güvenliğini ve refahını sağlamakla yükümlüdür. elimiz kolumuz bağlı beklemek gerçekten çok üzücü.
grup seks
bir dönem pazar günleri sabahın erken saatlerinde tarlabaşı apartları ve malum uygulama profilleri grup seks ile dolup taşardı. pek çoğu yüksek kafalar eşliğinde gruba kimin dahil olduğunun dahi bir önemi olmadan takılan tiplerdi. ben o zamanlar davet edildiğim bir evden yaşım küçük olduğu ortaya çıkınca kovulmuştum haha. aslında bol şehvetli, erotizm ve testosteron dolu bir ortam olabilecekken genelde türkçe remix pop eşliğinde disko ışıklı evlerde swinger çifti ortamı şeklinde vuku bulur türkiye şartlarında. istisnalar için bir dm kadar uzaktayım.
en iyi seks hangi meslekten kişiyle yapılır
doktor ve avukat arasında kalıp anatomi bilgisi nedeniyle doktor diyorum. bir doktor sizi sadece tek bir parmağıyla nokta atışı yaparak orgazma ulaştırabilir. farklı zevkleriniz varsa,psikolojik oyunlar için de avukatlar denenebilir.
superfabric club
türk tipi eğlence anlayışının hazin örneği. kendime saygım ya da vizyonum yok diyorsanız birebir. aslında biraz da dağına göre kar. günlük yaşamda bir vasfı olmayan insanların gece olunca bu tarz mekanlarda loca tutarak kendilerini önemli sandığı bir kitle var burada da. dans etmek,eğlenmek,belki güzel müzik dinlemek, anın tadını çıkarmak gibi kavramlardan çok uzak bir anlayış. tamamen gösteriş ve ego tatmini üzerine kurulu bir olay.
bad trip
kişiyi birkaç saatte tertemiz birkaç yıl yaşlandıran korku dolu yolculuğa verilen isim.kendi deneyimimi de paylaşmak istediğim uzun bir yazı olacak bu. öncelikle psikolojik olarak çok da iyi hissetmediğinize dair en ufak bir şüpheniz varsa veya bulunduğunuz ortamda çok rahat hissetmiyorsanız, tanıdığınız ve güvendiğiniz insanlarla birlikte değilseniz tribe sokma ihtimali bulunduran herhangi bir maddeden uzak durunuz. bu maddelerin etkileri kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor ve sizi ne boyutta etkileyeceğini önceden kestiremiyorsunuz. mental ve fiziksel sağlığınıza kalıcı hasar bırakabilme olasılığı sebebiyle mümkünse hiç bulaşmayınız.
genel itibariyle bu tarz konulara çok da uzak olmayan ben, kendileriyle ilk tanışmamız 2019 senesinde amsterdam'ın cennet köşelerinden vondelparkta gerçekleşti efenim. benim beklentim kahkahalar eşliğinde muazzam doğanın tadını çıkarmak ve farklı bir içsel deneyim edinmekti. nitekim kahkaha kısmı bir on dakikalığına gerçekleşti ancak sonrası hala dün gibi aklımda olan,hayatımın en korkunç saatleriydi. kontrolünü kendim sağlayamadığım farklı bir boyuttaydım artık. bilincim yerindeydi ancak içinde bulunduğum durumu bir an önce bitsin istememe rağmen kendi isteğimle sonlandıramıyor olmak ve bu sırada kafamdan geçen tamamı paranoya ve endişe dolu,son derece gerçekçi, belki binlerce düşünceyle savaşmak tek kelimeyle korkunçtu.artık yeni gerçekliğim buymuş ve bundan sonraki hayatım hep bu şekilde olacakmış gibi çıldırmak,kafayı yemek üzereydim. dakikalar saatler belki günler gibi geliyordu. arada bir telefonumun saatine bakıp daha iki dakika mı geçti diye düşünecek ve kendimi bunun geçici bir durum olduğuna dair telkin edecek bilince ulaşabiliyordum ancak o binlerce düşüncenin arasında belki sadece üç saniye sürüyordu bu gerçekliğe dönüş ve mantıklı düşünme hali. sonrasında bir döngü halinde yine delireceğime ve yine bunun hiç bitmeyeceğine dair düşünceler... neyse ki en yakın arkadaşımın da yardımıyla gerçek hayatla bağlantı kurmamı sağlayabildik ve her gün sövdüğüm gerçekliğe nihayet dönebildim.
türk gay youtuber
bir gün bkz:eyegasm olarak bahsedilecek sıfat. saçma sapan ilgi çekme odaklı sevgilimle nasıl tanıştık,hangi seks pozisyonu tavsiye ederim,flörtlerimle neler yaşadım gibi kimsenin umrunda olmayan boş içerikler yerine seyahat ettiğim ülkelerdeki gay life'a değinerek, müthüş diksiyonum ve tatlılığımla youtube'a yeni bir soluk getirmeyi düşünüyorum. para kazanmak ya da ünlü olmaktan ziyade gördüklerimi başkalarıyla da paylaştığım somut hatıralarım kalsın istiyorum.
ibne
ne amaçla,nasıl ve kim tarafından söylendiğine göre anlamları değişebilecek sihirli sözcük. ben şahsen sadece yatakta kullanırım.
ishal
libido arşa yükselmişken “bugün seks modumda değilim ya” dedirten, işe telafi edilemeyecek kadar geç kaldığımda ise kanıt gerektirmemesi özelliğiyle kendisini öne sürdüğüm bakteriyel bir hastalık.
umumi tuvalet
kimi zaman yeni yolculukların başlangıcı (bkz:
pisuvara işerken yanındakini kesmek), genelde sadece boşaltım ihtiyacınızı karşıladığınız, nadiren de olsa fetişistlerin mabedi olabilecek mekanlardır.
bahar candan
yarattığı imajın tam aksine zeki olduğunu düşündüğüm,sosyal medya ve televizyon ünlüsü. lolita,para harcamayı seven zengin aile kızı,marka düşkünü,parti kızı,popüler ama yalnız kız personaları,tüm dünya'da zaten belli bir kemik kitleye sahip olan etiketlerdir. (bkz:
paris hilton) hukuk fakültesi okuyan sıradan bir türk genci olarak gündemde kalamayacağına göre, amacı doğrultusunda gerçekleştirdiği tüm eylemler zekasının başarısı bana kalırsa.
erteleme hastalığı
bu günlerde muzdarip olduğum durumdur. günün sonunda zamanın akıp geçtiğini,hayatının ise ellerinin arasından kayıp gitmesini hiç bir şey yapmadan izlediğini hissettirir. hayatı dolu dolu yaşayan bünyeler için ızdıraptır. kısa vadede naçizane çözümü ise, kendinize basit bir günlük yapılacaklar listesi oluşturun ve bu listeye sadık kalın. listenizdeki yapılacakları mümkün mertebe kolay eylemlerden oluşturun. "yarın sabah kuaföre gideceğim,kuaförden çıkıp terziye uğrayacağım ve eve gelip kendime buzlu kahve yapacağım" gibi aslında günlük hayatın akışında yer alan ancak gerçekleştirmeniz halinde kendinize ödül verdiğiniz bir plan olsun. bu küçük planları birer ikişer gerçekleştirerek motivasyonunuzu yükseltmeyi ve bu lanet hastalıktan kurtulmayı deneyebilirsiniz. sonra da bana teşekkürlerinizi iletirsiniz kıpss