frame of mind

Durum: 90 - 0 - 0 - 0 - 29.11.2012 20:56

Puan: 2412 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 5

bira denince akla gelenler

zon zamanlarda mide yanması

penetratör

anthony neilson'ın yazdığı, içselleştirilmiş homofobi kavramının irdelendiği, 27 kasım'dan itibaren de her salı saat 20:30’da tünel'de kara kutu'da sahnelenecek olan oyun.*

sözlükte bear nick'li yazarların çok olması sorunsalı

kendini ait hissettiği grubun bir parçası olduğunu nickiyle de teyit ederek göstermektir, ki bu sözlükte yapamayacak da nerede yapacaktır.* bu yüzden sorunsaldan ziyade özgür ifade olarak görülmesi daha doğrudur.*

gender trouble

judith butler'ın 1990 yılında yayınlanıp 2005 yılında türkçe'ye çevrilen ve queer teorinin temel metinlerinden birisi olan kitaptır. türkiye'de de queer teorinin geniş çaplı tartışılmaya başlamasının önünü açmıştır. cinsiyeti ve toplumsal cinsiyeti sorgularken feminizmi de tartışmaktadır. toplumsal cinsiyetin performatif olduğu düşüncesini ortaya atmıştır. oldukça kafa karıştırıcı bir kitaptır, hem sorgulatma açısından hem de anlaşılma açısından. insan okurken cinsiyetin ve toplumsal cinsiyetin nasıl bir dipsiz kuyu olduğunu ve dahası içinden çıkılmasının imkansızlığını fark ediyor. binlerce yıl önce kadın ve erkek olarak etiketlenen bedenlerimize yüklenen rollerimizle yaşamaya bu kadar alışmışken, alışmaktan öte bunun değişmez ve mutlak bir gerçeklik olduğunu düşünürken bunca sözün, bunca çabanın boşa kürek çekmekten başka bir şey olmadığını hissetmek de cabası. böyle gelmiş böyle gider mi bilinmez ama gitmeyecekse bile bunun en azından inşa süreci kadar bir zaman alacağı kesin. butler'ın zeminini sarstığı bu cinsiyet belası denilen koca yapının uzun yıllar sürecek yıkımı sürecinde biz de belki bir tuğlayı yerinden oynatarak bu yıkıma katkıda bulunabiliriz. gücünüzü küçümsemeyin.

toplumsal cinsiyetin performatif olması

judith butler'ın cinsiyet belası kitabında ortaya attığı kadın ve erkek kategorilerinin doğal ve kaçınılmaz mutlaklıklardan değil, edimlerin tekrar edilmesinden oluştuğu dolayısıyla birer performans olduğu yönündeki teorisidir. butler, sahip olduğumuzu düşündüğümüz toplumsal cinsiyet kimliğimizin yalnızca tekerrürlerden ve ritüellerden ibaret olduğunu ve bedensel hareketlerin, arzuların ve yapılan her şeyin performatif olduğunu ifade etmektedir. bu yüzden toplumsal cinsiyet, bu tekrar edilerek zaman içinde kalıplaşmış ve doğallaşmış “performatif” hareketlerin ve ifadelerin bir sonucudur. butler’a göre; toplumsal cinsiyet ifadelerinin ardında bir toplumsal cinsiyet kimliği yatmaz; asıl bu ifadeler ve dışavurumlar tarafından performatif olarak kurulur. işin özü cinsiyetler de dahil olmak üzere tüm kurgular oyunun bir parçasıdır, biz de bu oyunun aktörleri.

(bkz: toplumsal cinsiyet)

judith butler

queer theory denilince ülkemizde ilk akla gelen isimlerden birisidir. eve kosofsky, adrienne rich ve diana fuss gibi 1990’larda queer teori üzerine çalışmalar yapmıştır. butler’ın 1990 yılında yayınlanan gender trouble isimli kitabı feminizm ve queer teorinin temel metinlerinden birisidir. butler'ın eleştirel teoriye en büyük katkılarından biri, geliştirdiği, toplumsal cinsiyetin performatif modelidir.

(bkz: toplumsal cinsiyetin performatif olması)

eşcinsellik genetik mi

bilimin hala yanıt aradığı bir sorudur ve iyi niyetli bir çaba değildir çünkü bilimin bir şeyin nedenini araştırma sebebinin arkasında o şeyi düzeltme ve iyileştirme niyeti yatmaktadır. bundan dolayı hiç bir zaman yanıtlanmasını dilemediğim bir sorudur.

kardeşinin gay olduğunu öğrenmek

aslında öğrenmediğiniz zaten bir şekilde en başından beri tahmin ettiğiniz ama yine de yaşacağı sıkıntıları düşünerek dilemediğiniz bir şeydir. her iki tarafın da birbirini bilip bilmezden gelmesinin varacağı nokta ise gey olduklarını karşılıklı teyit etmeleridir. işte o andan sonra hele de kardeşiniz sizden yaşça epey küçükse ister istemez bir kollama ve koruma güdüsü içerisinde bulursunuz kendinizi. artık normalde hiç sorun etmeyeceğiniz bir saatte bile eve geç gelmesi sizi endişelendirmeye başlar, arkadaşlarının kim olduğunu öğrenmeye çalışan bir ebeveyn gibi davranmanıza neden olur. çünkü bilirsiniz ki dışarısı hiç de tekin değildir. yanlış şeyler yapmasından, yanlış kişilerle karşılaşmasından korkarsınız. bu sırada onun ergenliğinin verdiği asilikle sizin korumacı davranışlarınız kaçınılmaz olarak çatışır ve ipler bir süreliğine gerilir. ta ki biraz büyüyüp, deneyim sahibi olmaya başladıkça sizin korkularınızın ne olduğunu ve korkularınızda haklı olduğunuzu anlayana kadar. sonrasında kuşak farkı olsa da aranızda aynı dili konuşmaya başlarsınız ve işin keyifli yanı da bundan sonrasıdır zaten. çünkü sizi anlayabilecek en iyi kardeş eşcinsel bir kardeştir.

pınar selek

daha önce kendi verdiği kararı bozacak kadar da şuursuz bir mahkemenin bir türlü sonu ulaştıramadığı davada on dört yıldır psikolojik işkence çeken sosyolog-yazardır. patlamanın nedeninin belli olmaması nedeniyle iki kez beraat etmesine karşın bugün yine müebbet hapsi istenmektedir. türkiye'de hukuk sisteminin işle(yeme)yişinin en büyük mağdurlarından birisidir.

bir eşcinsel için en iyi tatil yöresi

tatilin konseptine bağlı olarak değişir ama misal ben biraz dağıtayım, akşam nasıl sızdığımı bilmeyip sabah kimin kollarında uyandığımı hatırlamayayım, bardan bara dolaşıp karanlık odaların bütün glory hole'larını yoklayayım, thermos'un* her bir katının tadını çıkarayım diyorsanız o tatil yeri amsterdam'dır.

lgbti temalı kitaplar

queer teorisi

cinsel kimlikler başta olmak üzere her türlü kimliği sorgulayan ve cinsel kimliklerin düşünüldüğünün aksine sayısız olduğunu ve sınırlarının olmadığını, heteroseksüellik kavramının cinselliğin sınırlarını belirlemek üzere toplum tarafından kültürel ve sosyal anlamlarla belirlendiğini, dolayısıyla cinsel kimliklerin birer yanılsama olduğunu savunan bir teoridir.

şom ağızlı insan

aklına gelen şeyi söze döken insanın söylediği şey olduğunda kendisine verilen sıfattır. çünkü insanlar başlarına gelebilmesi muhtemel şeylerin dile getirilmesinden hoşlanmazlar. dolayısıyla şom ağızlı insanlar öngörüleri yüksek olan insanlardır. tıpkı satranç oynar gibi bir sonraki adımda olabilecek hamleleri analiz ederler ve bunun olası sonuçları dile getirirler.* misal "umarım bugün göktaşı düşmez" diyerek yapılan bir şom ağızlılığın olma ihtimali yüksek binaların arasında kalmış bir ev için "umarım bunu da yıkmazlar" diyerek yapılan bir şom ağzılılıktan çok daha düşüktür.**

boyoz

izmir'in meşhur hamurişi şeysidir. aslında öyle çok abartılacak bir lezzeti yoktur ama nedense izmirliler onu çok severler ve uzaktalar da burunlarında tüter. yanında haşlanmış yumurtayla da tüketilir.*

evden çalışmak

bir çok insan hayalini kursa da öyle çok matah olmayan bir çalışma şeklidir ve ofisteki çalışma kadar verimli değildir.* çünkü dikkatinizi dağıtabilecek çok fazla şey vardır ve üzerinizde iş ortamının verdiği baskıyı hissetmediğiniz için dikkatiniz kolayca onlara kayabilir.* hele de çalışma masasının başına oturmadan önce pijamalarınızı çıkarmamak en büyük hatadır* zira ev halinden bir türlü çıkamamanıza ve iş yapıyormuş gibi hissedememenize neden olur. velhasıl ofistekinden daha ciddi bir iş disiplini gerektirir o yüzden herkesin harcı değildir. işe gitmek sabah biraz daha erken kalkmayı gerektirse de, iş yerine gidene kadar aldığınız hava ve yolda aldığınız boyoz ya da gevrekle yaptığınız kahvaltı güne iyi başlatır insanı.*

sabahları öperek uyandıranın sevgili değil kedi olması

öpmese bile gözlerini açtığında burnunun dibinde seni ilk kez görüyormuş gibi bakan bir çift meraklı gözle karşılaşmanın ve sonrasında mırıldayarak sakallarına ve boynuna sürtünmesinin verdiği mutluluk anlatılmaz, yaşanır. ayrıca sevgiliyle kedinin yeri ayrıdır, birbirlerini ikame eden şeyler değillerdir. ikisinin sevgisi de ayrı ayrı güzeldir. ve de ayrıca unutmamak gerekir ki sevgili gider, kedi kalır. ****

şiddetle tavsiye etmek

tavsiye etmek gibi iyi niyetli, nazik ve yol gösterici bir eylemi bile, şiddet gibi en ufak bir pozitif anlamı olmayan bir kelimeyle tamlayarak içine dayatmaya dönüştürmek şiddetin dilimizde ne kadar yer ettiğinin, ne kadar normalleştirildiğinin ve içselleştirildiğinin basit örneğidir ***

ayılar hakkında yanlış bilinenler

ayılar diye homojen bir grup yoktur ki, sadece kendisini ayı olarak tanımlayan insanlar vardır ve onlar da diğer insanlar gibi birbirinden farklı karakterlere sahiptirler. o yüzden ayılar şöyledir, ayılar böyledir demek yanlış bir bilginin ta kendisidir. *

üçüncü sınıf kadın

2009 yılında yayınlandıktan 3 ay sonra küçükleri muzır neşriyattan koruma kurulu tarafından küçüklerin gelişimini etkileyeceği iddiasıyla “muzır” ve “ahlaka aykırı” bulunan ve toplatılma kararı çıkmamış olsa da üzerine +18 ibaresi konulmadan satılamayacağı, bu ibare konulsa dahi kolay erişilebilir raflarda teşhir edilemeyeceği, fuarlarda ya sergilenemeyeceği, herhangi bir şekilde reklamının yapılamayacağı gibi bir dizi yasakla bir nevi toplatılmış gibi olan ve yayınevinin de +18 ibaresi ile basmaya yanaşmadığı yarı biyografik yarı kurgu olan kitabıdır. yazarı anıl alacaoğlu'dur ve kitabı 18 yaşındayken kaleme almıştır.

lgbti temalı kitaplar

  • /
  • 5
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 90

kardeşinin gay olduğunu öğrenmek

aslında öğrenmediğiniz zaten bir şekilde en başından beri tahmin ettiğiniz ama yine de yaşacağı sıkıntıları düşünerek dilemediğiniz bir şeydir. her iki tarafın da birbirini bilip bilmezden gelmesinin varacağı nokta ise gey olduklarını karşılıklı teyit etmeleridir. işte o andan sonra hele de kardeşiniz sizden yaşça epey küçükse ister istemez bir kollama ve koruma güdüsü içerisinde bulursunuz kendinizi. artık normalde hiç sorun etmeyeceğiniz bir saatte bile eve geç gelmesi sizi endişelendirmeye başlar, arkadaşlarının kim olduğunu öğrenmeye çalışan bir ebeveyn gibi davranmanıza neden olur. çünkü bilirsiniz ki dışarısı hiç de tekin değildir. yanlış şeyler yapmasından, yanlış kişilerle karşılaşmasından korkarsınız. bu sırada onun ergenliğinin verdiği asilikle sizin korumacı davranışlarınız kaçınılmaz olarak çatışır ve ipler bir süreliğine gerilir. ta ki biraz büyüyüp, deneyim sahibi olmaya başladıkça sizin korkularınızın ne olduğunu ve korkularınızda haklı olduğunuzu anlayana kadar. sonrasında kuşak farkı olsa da aranızda aynı dili konuşmaya başlarsınız ve işin keyifli yanı da bundan sonrasıdır zaten. çünkü sizi anlayabilecek en iyi kardeş eşcinsel bir kardeştir.

lezbiyen barlarda sürekli kavga çıkması

toplumsal cinsiyet rollerini içselleştirmenin bir sonucudur. çok içki içebilmek, yanındaki kadını namusu olarak görmek, icabında onun için kavga etmek, dayılanmak, hişşt birader ayarı çekmek gibi "erkeklik" göstergesi abuklukların sahiplenilmesiyle ortaya çıkar ki, içine "erkeklik" kaçmış erkek kadar kadının da ne çekilmez ve gereksiz bir şey olduğunu göstermesi açısından ibretliktir.

tecavüz

bazı başlıklar vardır, ona yazarken bir değil, on kere düşünmek gerekir. çünkü bazı başlıklar harbiden taşak geçilecek konular değillerdir. bazı başlıklar vardır, tıpkı burada olduğu gibi, "erkek zihniyeti" ile yapılacak yorumları kaldırmaz, çünkü o zihniyet öyle kirlidir ki, her allahın günü, her yerde yaptığı gibi, pislikleri yeniden üretmeye, sıradanlaştırmaya ve normalleştirmeye devam eder. bazı şeylerin taşak geçilmeyeceği anlamak için illa ki yaşamak gerekmez, tıpkı bu başlık gibi.*

toplumsal cinsiyetin performatif olması

judith butler'ın cinsiyet belası kitabında ortaya attığı kadın ve erkek kategorilerinin doğal ve kaçınılmaz mutlaklıklardan değil, edimlerin tekrar edilmesinden oluştuğu dolayısıyla birer performans olduğu yönündeki teorisidir. butler, sahip olduğumuzu düşündüğümüz toplumsal cinsiyet kimliğimizin yalnızca tekerrürlerden ve ritüellerden ibaret olduğunu ve bedensel hareketlerin, arzuların ve yapılan her şeyin performatif olduğunu ifade etmektedir. bu yüzden toplumsal cinsiyet, bu tekrar edilerek zaman içinde kalıplaşmış ve doğallaşmış “performatif” hareketlerin ve ifadelerin bir sonucudur. butler’a göre; toplumsal cinsiyet ifadelerinin ardında bir toplumsal cinsiyet kimliği yatmaz; asıl bu ifadeler ve dışavurumlar tarafından performatif olarak kurulur. işin özü cinsiyetler de dahil olmak üzere tüm kurgular oyunun bir parçasıdır, biz de bu oyunun aktörleri.

(bkz: toplumsal cinsiyet)

kaos gl

eşcinsellerin çoğunun önyargıyla yaklaştığı, hakkında nice * şehir efsaneleri dolaşan *, sevmeyeni çok olsa da sevenleri daha fazla olan, kapısından içeri giren bir çok insanın hayatının değişmesine vesile olan, türkiye'nin ilk eşcinsel oluşumu ve türkiye'nin en uzun soluklu dergilerinden birisini * yayınlayan örgüttür. lgbt harekete katkısı yadsınamayacak kadar önemlidir ve son zamanlarda lgbt haberciliğinin de önemli kaynaklarından birisidir.
Henüz takip ettiği biri yok.