resmi belgelerdeki gereksiz giriş kelimesi. resmi olmayan bir yerde kullanıldığında bile onu anında resmi bir havaya sokma potansiyeline sahip bir sözdür. yaş otuz beş şiirindekine benzer bir saflığı da bu kelimede yapmıştım. ilkokuldayken öğretmenimiz benden odasını düzenlememi istedi, köy okulu adam gibi öğrenci zaten az, 5 sınıf bir arada adamın başını kaşıyacak zamanı yok, dedi şurayı derle topla resmi kağıt falan anlarsın sen, en azından resmi olanları bir yere olmayanları bir yere koy dedi. ben de yardımcı olacağım ya kağıtları düzenlerken nerede işbu yazısı gördüm aldım elime kalemi hepsini işte bu yaptım, bir de marifetmiş gibi gittim söyledim. canım hocam kızamamıştı da bana ama o çocuk aklımla bile nun ne kadar gereksiz olduğunu anlamışım ben de ne diye hala kullanılır bu.
orta okul 1.sınıftayken araştırın bulun yazın gelin şeklinde verilen ödev konusudur. kütüphaneye gidilir, şiir bulunur ve ohooo basım hatası var burda dantel yazacaklarmış da l harfi çıkmamış, dantel hani masanın ortasında durur ya öyle, şair de kendini dantele benzetmiş. bütün herkes ödevi senden alsın ve aynen geçirsinler ertesi gün türkçe öğretmeni cinnet geçirsin okulda hangi kitapta yazar kardeşim dantel diye, adını verin bana o kitabın, yayın evini arayacağım, üstadın en önemli şiirinde böyle hata nasıl yapılır şeklinde feryat etmektedir. ben tabi poker face. düşünce akışına bak, bildiğin fiskos masası danteli yaptım şairi.
brandi carlile tarafından söylenen fazla bilinmeyen ama adamın amına koyan şarkılar listesine kafadan giriş yapabilecek kuvvette bir şarkı. birçok kişi kendisinden grey's anatomy sayesinde haberdar olmuştur. 7. sezonda calli aka sara ramirez tarafından da seslendirilmiştir ve bölümün çarpıcılığını iki katına çıkarmıştır. anlatılması zor duyguları yaşatan şarkı. ilk seferde klipsiz izlenilmesi rica olunur. bir de bu şarkıyı glee'den naya rivera'dan dinleyebilmek isterdim. uslu bir çocuk olursam dinleyebilirim belki, kim bilir.
anadolu sigorta reklamlarındaki sevimli araba hırsızımız. "o alarım çalsın be ağbi. o eğlence. oynuyoz biz" repliğine uzun süredir gülmediğim kadar güldüm. ben neden görmemişim daha önce bunu. impolipayzır.
14 yaşındayken okuduğumda bile başladığımda bırakamadığım meşhur dünya klasiklerindendir. okumaya öyle dalmışım ki havanın karardığını bile fark etmemişim ve görebilmek için git gide kitabın içine gömülmüşüm. içeri giren bir arkadaşımın n'apıyorsun yahu karanlıkta demesiyle kendime gelmiştim. kesinlikle okunmalıdır.
3 film birden devamlı sloganıyla porno film oynatan sinemalardır. eşcinsel kültüründe önemli yer tutan bu sinemalar eskiden küçük ilçelerde bile bulunurken artık sadece bir kaç şehirde kalmıştır.
katil kim diye sorarak suçluyu bulma üzerine kurulu polisiye hikayelerin türüne verilen addır. agatha christie'nin eserleri bu türe verilecek en güzel örneklerdendir. adı "who has done it - kim yaptı?" sorusundan gelmektedir.
agatha christie'nin adını üç kör fare şeklinde çevirebileceğimiz moustrap (fare kapanı) olarak da bilinen hikayesi. güzel bir whodunit örneğidir. olayların sonunda kör fare göndermesini anladığınızda christie'ye bir kez daha hayran oluyorsunuz. konusunu özetlemek gerekirse fırtınalı bir havada bir köşkte mahsur kalan bir kaç kişinin katille imtihanı diyebiliriz.
80ler ve 90lar gecesinden sonra aklıma düşmesiyle arayarak bulduğum ve hey gidi hey diyerek nostalji yaptığım tiyatrodur. agatha christie'nin three blind mice hikayesini dinledim. muhteşem olmamakla birlikte gerçekten güzeldi; özellikle de kulağınızda mp3 çalar mutfakta kahvaltı ederken dinleyince gerçekten güzel oluyor.
orijinal adı space: 1999 olan bilim kurgu dizisi. maya adında şekil değiştirebilen çok güzel bir kadın vardı, aklımda bir o kalmış. gelin görün ki yıl oldu 2012; bu dizideki hiçbir şey ortada yok.
eski dizilerden bahsedince adı geçmezse olmaz dizilerdendir. entrikalarla örülü bir diziydi. kötü adam jr nam-ı diğer ceyar çok meşhurdu. herkes nefret ederdi ondan.
geceleri radyo1'de yayınlanırdı. usta tiyatrocular ve seslendirme ustaları tarafından seslendirildiği için gerçekten kaliteliydi. ntv radyo da bir ara yayınlıyordu; hala var mıdır bilmem.
mehpare çelik ve erkan tan'ın sunduğu haberli, konuklu, sohbetli sabah programı. gerçekten eğlenceli ve güzel bir programdı. sonra erkan tan özel kanallara geçti çünkü kendisi trt için aşırı muzipti.
80li yıllarda oynayan trtnin polisiye dizisi. fazla bilinmez ama gzel ve kaliteli bir yapımdı. ben yıllar sonra tekrar gösterimine rastlamıştım trt2de ve oha lan nasıl güzel bir diziymiş demiştim. tam olarak izleyemediğim için daha sonraları aradım ancak bulamadım. dizinin başrolünde kısa saçlarıyla endam eden gözü pek acar bir gazeteci hanım kız vardır.
yıllar önce ordu'nun ünye ilçesindeki vericilerle oynanarak trt frekansından 12 saat boyunca porno yayınlanmasıdır. sonuçta frekans falan bilir mi yurdum insanı, benim tvde 1. kanalda trt var mı? var. 1. kanalı açtığımda porno gördüm mü? gördüm. trt porno yayınladı o zaman. bitmiştir.
an itibariyle sadece iki kat altımda birinin olduğu boş bir apartmanda yaşamam nedeniyle rahatlıkla gerçekleştirebildiğim tutku. gelsin basslı şarkılar, gitsin son ses bağırarak haykırarak eşlik edilen slow şarkılar.
senede 1 kere mutlaka izlediğim en güzel eşcinsel temalı dizi. michaelın annesine ve emmet karakterlerini çok severim. brian karakteriyle ilgili bir replik" tanrı onu eşcinseller için yarattı"dır ve diziyi izleyince ne kadar dogru olğunu anlarsınız
altyapısı gayet güçlü olan şarkı. seçil bunun ardından unutursun gönlüm adlı şarkının klibinde oyuncak bebek rolüne girmişti; şarkı da klip de güzeldi. kaza falan derken yazık oldu seçile. hala playlistimdedir.
birkaç kez gittiğim ve ilk gittiğimde arabadan indikten 5 dakika sonra yanıma yaklaşan kişinin selam sabah sormadan arkadaş lazımsa birlikte takılırız demesiyle dumur olduğum gaydarı kuvvetli insanların olduğu memleket. şehir çok kozmopolit olduğu için gezerken bazen rahatsız olabiliyorsunuz ama bir ilçeye göre oldukça güzel bir yer.
ingiliz komedileri içinde yeri apayrı olan 4 sezon 24 bölümden oluşan mükemmel dizi. internet ve teknoloji ile birazcık ilgiliyseniz yapılan göndermelere ve esprilere doyamayacağınızı garanti ederim.
spoiler
bomba imha robotunu kontrol eden bilgisayarın işletim sisteminin vista olduğunu öğrendikleri sahne muhteşemdir.
- dede bize yine 26 kasım hikayeni anlatsana.
- ......ve o gün tarihe ayıların azdığı gün olarak geçti. ondan sonra her yıl aynı tarihte etkinlikler, kutlamalar ve şölenler. gerisini zaten biliyorsunuz. işte yavrularım 26 kasım'ın ortaya çıkma hikayesi.
kavga eden güzel kızlar, silahlar, kılıçlar ve yaratıklar gazıyla sadece erkek izleyici kitlesine hitap eden bir pazarlama stratejisiyle tanıtılan, izlendiğinde ise bir şeyler eksik ama güzel ya bu film dedirten fantastik kelimesinin anlamını tam olarak karşılayan bir filmdir ve şahsımca en güzel açılış sahnesine sahip olan filmlerdendir.
-spoıler-
herkesi büyüleyen o dans sahnesini göstermediler ya sövdüm ben
-spoıler-
soundtrack konusunda ise izleyicisine şölen sunar. ı want it all-we will rock you mash-up çok güzeldir. emily browning çıtı pıtısının sweet dreams coverı dip düşürtür. emiliana torrini'nin white rabbit coverı ise tarifsizdir. sadece bu referanslarla bile b.k gibi olsa bile benim için olmuş filmdir.
deliği tutturamamak başlığıyla akla gelen ve tuvalette yaşanılan berbat olaylardır. iş bu girideki maddeler aşırı derecede pislik içerdiğinden gizli bakınızla verilecektir sonra vay efendim bilmem ne demeyin.
* * * * * * * *
en kaba tabiriyle *,* seks. sözlükte tarattığımda kimsenin hakkında bir şeyler yazmadığını gördüm. altta yazan " scat sex diye bir konu bulunamadı.. scat sex başlığına google'da bak.. ya da kendine biraz güven ve bu başlığı sen aç" yazısı hiç bu kadar manidar gelmemişti bana.